Şirket Haberleri

Özgül Group, Anahtar Teslim Enerji Tesisi Kuruyor

Enerji sektöründe yatırımcı kimliğinin yanı sıra proje yönetimi ve iş geliştirme alanlarmda A’dan Z’ye anahtar teslim hizmetler sunan Özgül Group, Borusan EnBW, Sancak Enerji, Konya Şeker gibi pek çok şirkete proje geliştirdi.

ozgul groupGrup, bin 200 M W kurulu gücüyle en büyük özel sektör yatırmu olması hedeflenen Uzay Doğalgaz Kombüıe Çevrim Santrali’ni hayata geçirmeye hazırlanıyor. Yabancı bir ortakla da 5 bnı MW’lık dev bir yenilenebilir iş geliştirme projesi yürütüyor.

Özgül Group, enerji sektörünün deyim yerindeyse gizli kahramanlarından biri. Şirketin patronu Ömer Faruk Özgül, uzun yıllar STFA’da görev yaptıktan sonra gemi inşa alanında 1997’de kendi şirketini kuran ve ‘girişimci’ kimliği taşıyan bir makine mühendisi.

Tersanesi başarılı çalışmalara imza atan Özgül, o dönem Türkiye’nin yurtdışına ihraç ettiği en büyük gemilerden iki tanesini inşa ediyor. Ancak toplam yedi gemi inşa ettikten sonra 2001 yılında bu alandan çıkma kararı alıyor ve enerji sektörüne yöneliyor. O dönemde enerji sektöründe işler bugünkü kadar parlak olmamasına karşın, bu alanda gelecek görüyor ve bu öngörüsünde de yanılmıyor.

Özgül Group bugün, enerji sektöründe yatırımcı kimliğinin yanı sıra proje yönetimi ve iş geliştirme alanlarında A’dan Z’ye anahtar teslim hizmetler sunuyor. Proje geliştirme ve taahhüt faaliyetleri kapsamında bugüne kadar Borusan EnBW, Sancak Enerji, Konya Şeker, Aköz Grup gibi şirketlerle çalışan ve bazılarıyla çalışmaları devam eden grup, yatırım anlamında da bin 200 MW kurulu gücünde en büyük özel sektör yatırımı olması hedeflenen Uzay Doğalgaz Kombine Çevrim Santrali’ni hayata geçirmeye hazırlanıyor. Projenin en geç 2019 yılında hayata geçirilmesi planlanıyor.

Öte yandan önemli bir proje daha yürüttüklerini söyleyen Ömer Faruk Özgül, “Dünyanın en büyük yenilenebilir iş geliştirme projelerinden birini gerçekleştireceğiz. 5 bin MW gücündeki bu proje rüzgar, güneş ve jeotermal üzerine olacak. Tamamını Türkiye’de gerçekleştireceğimiz bu projeyi yabancı bir ortaklıkla yürüteceğiz ama şu anda bu konuda bilgi veremiyoruz. Yaklaşık 2 milyar Eu-ro’luk bu yatınım üç yıl içinde hayata geçireceğiz” diyor.

30 MİLYON EURO HEDEFLİYOR

Özgül Group Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Özgül, aynı zamanda 2007 yılından bu yana Sancak Grubu Enerji Grup Başkanı ve yönetim kurulu üyesi. Yine 2007 yılından bu yana Borusan EnBW Enerji şirketinde Borusan Holding adına murahhas azaya bağlı danışman görevini de yürütüyor.

Enerji alanında ‘portföy yönetimi’ konusunda uzman olan Özgül, “Biz enerji sektöründe çok rastlanan alım-satımlar, komisyonlar işinde olmuyoruz. Sıfırdan proje geliştiriyoruz. Tüm mühendislik hizmetleri ve idari izinleri, yapılabilirlik izinleriyle birlikte biz alıyoruz. Geliştirdiğimiz işin ya yatırım sürecinin içinde oluyoruz ya da ortak veya yönetici olarak bulunuyoruz projede” diyor.

Mühendis ağırlıklı 52 kişilik bir kadrosu olan grubun İstanbul ve Ankara’da ofisleri bulunuyor. Geçen yılı 27 milyon Euro ciro ile kapatan grup, bu yıl ise 30 milyon Euro ciro hedefliyor.

BİRÇOK PROJE YÜRÜTÜYOR

Proje geliştirme ve taahhüt faaliyetlerine küçük hidroelektrik santrallerle başlayan grup, bugüne kadar, Aköz Grup’un Trabzon’daki Yukarı Manahoz HES, Konya Şeker’in biyoe-tanol fabrikası, Borusan EnBW Ener-ji’nin Bandırma RES ve Yedigöl-Aksu HES projelerini hayata geçirmiş bulunuyor.

Sancak Enerji için dört adet, toplam 152,5 MW’lık RES projesi geliştirdiklerine, Boaısan Holding’in ise Ankara, Tekirdağ ve Çanakkale’de toplam bin 800 MW kurulu güce sahip olacak doğalgaz kombine çevrim santrallerinin inşaat faaliyetleri sürdürdüklerine de değinen Özgül, şunları ekliyor: “Yamaçtepe RES, Süper Elektrik Üretim’in Çataltepe RES, Si-may Elektrik Üretim’in Karatepe RES, Karayel Elektrik Üretim’in Vize 2 RES, Yahyalı Elektrik Üretim’in Yahyalı RES, Eber Elektrik Üretim’in Eber RES, Hassas Elektrik Üretim’in Urla RES projelerini yürütüyoruz.”

DENİZALTI KABLOLAMA

Özgül Group, 2013 yılı son çeyreğinde deniz altı kablolama ve borula-ma sistemleri alanında dünya lideri olan Upetrom Group ile stratejik işbirliği protokolü de imzaladı. Deniz altı enerji hatları ve fiberoptik kablolama projeleri, denizaltı su ve doğal gaz borulama sistemleri, yeraltı do-ğalgaz depolama faaliyetleri ile açık deniz doğalgaz ve petrol arama projelerinde Upetrom Group ile birlikte faaliyet göstereceklerini belirten Özgül, şöyle devam ediyor:

“Elektriğin taşınması çpk önemli. Çanakkale Boğaz Geçiş, çölümüzdeki ilk hedef işimiz. Bunun ihalesi yakında olacak. Kablo döşeme işinin Kıbrıs’ta özellikle yapılması gerektiğini düşünüyorum. Biz elektrik iletim hatlarında daha yoğunuz ama doğalgaz ile ilgili de çalışmalarımız var.”

2023 HEDEFİ YAKALANIR

Türkiye’nin enerjide kurulu gücü 60 bin MW. Yakın zamanda bunun 70 bin MW’a çıkarılması bekleniyor. Enerji Bakanlığı’nın 2023 hedefi ise 100 bin MW. Bu rakamın yakalanabileceği görüşünde olan Özgül, şunları anlatıyor:

“Enerjide arz güvenliği önemli. Yenilenebilir enerjinin yanı sıra termik ve nükleer enerji de mutlaka gerekli. Çünkü başka türlü ihtiyacı karşılamamız mümkün değil. Türkiye’de planlanan nükleer santral 5 bin MW olacak ve 5 milyar Euro gibi bir rakam söz konusu. 5 bin MW enerji ancak Atatürk, Karakaya gibi barajlardan karşılanabilir. Ama aıtık öyle bir nehir yok. Öte yandan 5 bin MW’lık bir RES de 5 milyar Euro’yu buluyor. Türkiye’nin ihtiyacını karşılamak açısından 5 yılda 10 milyar Euro’luk yatınm yapılması lazım.”

“UZAKDOĞULU YATIRIMCI ÇEKİLMELİ”

Enerji sektöründe devletin verdiği teşviklerin yeterli olduğu görüşünde olan Özgül, Avrupa’da teşviklerin ‘destek’ mekanizması olduğunu, Türkiye’de ise ‘itmek’ olarak algılandığını söylüyor. Türkiye’de sektöre verilen teşviklerin yeterli görülmesi nedeniyle yabancı yatırımcıların geldiğine de vurgu yapan Özgül, şunları anlatıyor:

“Enerjide yabancı ilgisi son derece fazla. Fakat bakış açıları değişti. Önce sömürge zihniyetiyle geldiler, şimdi ise stratejik ortaklıklar peşindeler. Gelen yabancı yatırımcı profilinin çoğunluğu AvrupalI. Artık biraz kıtalar arası hareket etmemiz lazım. ABD’Iİ ve Uzakdoğuluları da sokmak lazım pazara. Japon, Güney Kore, Malezya gibi ülkelerden bahsediyorum. Ayrıca çok ciddi Arap sermayesi gelebilir. Onlar ne zaman çıkacaklarını düşünerek bir işe giriyorlar. O yüzden stratejik ortaklık yapacak büyük gruplar buna göre hareket etmeli. Uluslararası yerlerde yatırımcılar olarak daha etkin olmamız lazım.” Başarılı firmalar hakkında haberlerimiz şirket haberleri kategorimizde paylaşılmaya devam edecek.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu