Bilim - Teknoloji - İnovasyonŞirket Haberleri

Teknoparkların en iddialı 4.0 şirketleri

ICRON

Tedarik zinciri optimizasyonu yapıyor

ITÜ Arı Teknokent bünyesinde kurulan Icron, tedarik zinciri optimizasyonu alanında çalışan, İstanbul, Amsterdam ve Singapur ofisleriyle tüm dünyada hizmet veren global bir firma. “Özellikle üretim sektöründeki firmalarla çalışıyor olsak da tedarik zinciri operasyonlarını optimize etme ihtiyacı duyan her ölçekten şirkete hizmet verebiliyoruz” diyen Kurucu Ortak Ali Tamer Ünal, Ford, ASML, Rolls-Royce, Singapore Airlines, Vestel, Şişe-cam, Arçelik ve Brisa gibi dünya devleriyle çalıştıklarını aktarıyor. Dünyada ve Türkiye’de 70’ten fazla küresel üretim şirketi Icron kullanıyor. Ünal Icron’un farklılaştığı alanı şu sözlerle aktarıyor:

“Endüstri 4.0 ile birlikte hem şirketler hem de devletler üretimin ve tedarik zinciri yönetiminin ne kadar önemli alanlar olduğunu yeniden hatırladı. Pazarda yaşanan önemli gelişmeler karar verme süreçlerini daha esnek ve hızlı olmak zorunda bırakıyor. Günümüzde kullanılan karar destek sistemlerinin genellikle size sadece rapolar sunduğunu ve alınması gereken kararı tamamen size bıraktığını göz önünde bulundurduğumuzda, farklı bir platforma ihtiyaç duyulduğu görülüyor. Bu da tam olarak bizim sistemlerimiz yöneticilere ne yapmaları gerektiği konusunda öneriler üretiyor. Zor kararları pratik biçimde ve doğru vermenin son derece önemli olduğu Endüstri 4.0 sürecinde, Icron bu yetkinlikleriyle öne çıkıyor.”

TARSUS INC.

Sensörlü erken uyarı sistemi

İTÜ Arı Teknokent’te kurulmuş olan Tarsus Inc. endüstrilerde kritik verilerin toplama ve analiz ihtiyaçlarım Endüstri 4.0 teknolojisi ile çözümleyen yazılımlar üretiyor. şuan en popüler yazilimi ise Tars. Tars insan gücüne ihtiyaç duymaksızın hammadde, varlık yönetimi, iş güvenliği ve üretim performansı takibi için kullanılıyor. Ayrıca akıllı şehirler, perakende depoları, maden ocakları, elektrik ve su şebekeleri, sulama kanalları, fabrikalar, montaj hatları, robotik sistemler ve otonom araçlar için de uyumlanabiliyor. Fabrika, tarla, otoban ya da bir kamyon gibi hedef sahadan sensörlerle toplanan veriler cep telefonlarından takip edilebiliyor.

Toplanan veriler üzerinde veri madenciliği ve yapay zeka uygulamaları çalıştırarak optimizasyon hesaplamalarını insan gücüne ihtiyaç duymadan gerçekleştiren Tars, ölçümlerin karakteristik özelliklerini zaman içerisinde öğrenerek olası değişiklikleri tespit edebiliyor ve potansiyel sorunlar için uyarı veriyor. Böylece makineler, varlıklar ve donanımlar kritik bozulmalara uğramadan önce tedbir alınması sağlanıyor, tamir, servis ve sigorta giderleri düşürülüyor. Söz konusu varlık bir fabrikadaki makine de olabilir, tırda taşman tehlikeli madde de, böceklerle mücadele eden domates de… Kimyasal, biyolojik ve mekanik tüm tehditler saptanabiliyor. Özellikle insan erişiminin güç olduğu, iş güvenliği açısından tehlike arz edebilecek noktaların uzaktan yönetilebilmesine olanak sağlayan bir endüstriyel IOT platformu olarak rakiplerine fark atan Tars, tüm iş süreçlerini akıllı hale getirmeyi hedefliyor.

MILVUS ROBOTICS

Seyit Onbaşı anısına robot SElT’ler

Haşan Ölmez, Akif Hacmecipoğlu, Şamil Özden ve Göker Ertunç tarafından ODTÜ Teknokent çatısı altında kurulan Milvus Robotics, fabrika ve depolama alanları gibi malzeme taşımanın yoğun olduğu endüstriyel ortamlarda, otonom olarak malzeme taşıyabilen tekerlekli mobil robot platformlar üretiyor. Sadece mekanik anlamda değil, aynı zamanda bu robotların yazılımlarını da tamamen kendi iç bünyesinde geliştiren Milvus’un robotlarının ismi ise SE-IT. “Bu ismi Çanakkale Savaşı’nda Rumeli Mecidiye Tabyası’nda savaşan, 275 kiloluk top mermilerini sırtlayarak taşıyan kahramanımız Seyit Onbaşı’ya ithaf ederek koyduk. Temel anlamda yük taşıma kapasitesine göre (100 kg-500 kg-1500 kg) üç farklı alternatif boyut ve büyüklükte SElT’ler bulunuyor; SEIT100, SEIT500, SEIT1500” diyen kurucu ortak Haşan Ölmez, şunları aktarıyor:

“Robotların nasıl çalıştığından bahsetmek gerekir ise, SElT’ler, üzerinde yer alan sensör altyapısı sayesinde çalışacağı alanın iki boyutlu bir haritasını çıkarıyor. Bu harita üzerinde malzeme taşımasının yapılacağı istasyonların belirlenmesi ile robotun haritalama süreci tamamlanmış oluyor. Robotlarla birlikte geliştirilen trafik kontrol sistemi ile robotun haberleşeceği sistemler ile kablosuz iletişim kurmasını sağlıyor. Sistemlerle haberleşerek, bir fabrika içinde hangi üretim hattına veya cihaza hangi ürünün lazım olduğunu bilgisine ulaşıyor ve malzeme istif alanından ilgili ürünü alıp ihtiyaç duyuyor. Bu işlem sırasında robotun gideceğe yola geliştirmiş olduğumuz yapay zeka sayesinde robot kendisi karar veriyor ve en hızlı yolu seçerek o yol üzerinden görevine devam ediyor. Yol üzerinde önüne çıkan dinamik engellerin (insan vb.) yeterli alan mevcut ise etrafından dolaşarak yoluna devam ediyor. Yeterli alan mevcut değil ise durup engelinden önünden çekilmesini bekliyor.” 2016 yılında Amerikan pazarına girdiklerini belirten Ölmez, 2018’de de Avrupa pazarına girebilmek adına girişimlerinin sürdüğünü aktarıyor.

SPAC

Tehlikeleri önceden analiz ediyor

ODTÜ Teknokent çatısı altında kurulan Spac özellikle üretim sektöründe veri, veri analizi, optimizasyon, üretimde verimlilik, ürün ömrü ve güvenilirliğine dair tahminleme ve hat dengeleme üzerine çalışıyor. Akın Polat tarafından kurulan firma, Şişecam’dan Roketsan’a, Coca Cola Company’den Tofaş’a kadar birçok büyük firmaya hizmet veriyor. Örneğin bir otomobil fabrikasına gidip proje yaparken, otomobil kapı kilidinin açma kapama fonksiyonunda oluşan hataları, müşteri şikayetlerini en aza indirmek için optimizasyon tekniklerini ve veri analizlerini kullanırken, bir tekstil fabrikasında makinaların duruş zamanlarını tek tek tespit edebiliyor.

“Bazı firmalarımızda ise çok önemli bir motorun ne zaman arıza yapacağını, motorun sıcaklığı, motorun çıkardığı ses seviyesi, motorun çıkarırken oluşturduğu vibrasyon seviyesi gibi parametrelerle ilişki-lendirerek, henüz arıza oluşmadan müdahale konusunda uyaracak istatistiksel veri üretiyoruz” diyen Polat, yaklaşık 14 yıldır 17 ülkeye hizmet ihracatı yaptıklarını aktarıyor. Polat beş yıl sonra cirolarının yüzde 20’sini ihracattan sağlamayı hedeflediklerini belirterek, “Bunu hizmet ihracatından çok, yazılım ürünleri entegrasyonu, Endüstri 4.0 uygulamaları konusunda hizmet, yazılım ve komponent satarak sağlamayı planlıyoruz” diyor.

ROBOSTATE

Akıllı drone’ları var

Robostate güvenlik drone’ları geliştirmek hedefiyle Çağlar Kılıç, Deniz Kalaslıoğlu ve Doruk Çelebi tarafından 2016’da GOSB Teknopark bünyesinde kuruldu. Ürettiği güvenlik drone’ları şu an ilk olarak inşaat sektöründe kullanılmaya başlandı. İnsan müdahalesi olmadan iniş yapabilen, kendi kendini şarj edip topladığı veriyi aktarabileceği bir yer sistemi olan drone’larm henüz dünyada rakibi yok.

Yola çıkış hikayesini “2016’da aldığımız yatırım sayesinde farklı endüstrilerde hizmet verebilen ve insandan tamamen bağımsız çalışan otonom IHA’lar ve bu İHA’lan destekleyen yer sistemlerinin yazılımını ve donanımını yapma hedefiyle Robostate isimli girişimimizi kurduk” sözleriyle anlatan Robostate kurucu ortağı Deniz Kalaslıoğ-lu, “Robostate hiçbir insan müdahalesi olmaksızın, farklı sektörlere ait farklı sahalarda 7/24 kesintisiz olarak çalışan, tamamen otonom insansız hava araçları ve bu araçlara ait yer sistemlerinin araştırma, geliştirme ve üretimini gerçekleştiriyor. İnşaat, gü

venlik, açık madenler ve tarım sektörlerinde verdiğimiz hizmet sayesinde bu alanlarda çalışan şirketlerin iş yapma biçimlerini yeniden şekillendirmekte, bu şirketlere ciddi mali katkılar ve yeni bakış açıları kazandırmaktayız” diyor.

Geliştirdikleri Surroundrone isimli sistemin yapay zeka ile desteklenmiş olup farklı öğrenme kabiliyetlerine sahip olduğunu aktaran Kalaslıoğlu, “Bu sayede de sadece önceden belirlenen alanlarda belirlenen görevleri yerine getirmekten ötesine giderek, yaptığı analizler sonucu iş süreçlerinin iyileştirilmesini de otonom bir şekilde gerçekleştirebiliyor, insana olan ihtiyaç ve insanın iş süreçlerinde yarattığı belirsizlikler ortadan kalkıyor” diyor, insansız hava araçlarının ticari kullanımının farklı endüstrilerde yarattığı gözle görülür katma değer sayesinde bu teknolojinin önümüzdeki beş sene içerisinde yaygınlaşmasının kaçınılmaz olduğunu söyleyen Kalaslıoğlu, “Sırasıyla Avrupa, Orta Doğu ve Asya pazarlarına ihracat hedeflerimizi 2022’ye kadar gerçekleştireceğiz” diyor.

LUTEG

Tarım robotu geliştiriyor

Internet, mobil yazılım ve donanım teknolojilerinde birden fazla platformda uzmanlaşmış yaratıcı bir teknoloji ve yazılım geliştirme şirketi olan Luteg, 2012 yılında GOSB Teknopark bünyesinde kuruldu. Luteg’in müşteri ihtiyacı odaklı geliştirdiği projeler dışında bugüne kadar patentini aldığı ve günlük hayatı kolaylaştıran IoT (nesnelerin interneti) tabanlı üç inovatif ürünü var. Bunlardan en ilgi çekici olanı, MyPlant. Bu ürün sayesinde kullanıcılar bitkilerinin ihtiyaçlarını cep telefonlarına gelen mesajlar sayesinde öğrenebiliyor. MyPlant bitkinin saksına yerleştiriliyor ve sensörler yardımıyla bitki izleniyor.

“Luteg bütün ihtiyaçları ele alan kapsayıcı arge çözümleri üretir. Özellikle düşük enerji kullanımı için tasarlanmış IoT cihazları konusunda uzmanlaşmıştır. Elektronik tasarım, gömülü yazılım, mobü yazılım ve sunucu yazılımları geliştiriyoruz. Aynı zamanda platformları yapay zeka, yüz ve ses tanıma, makine öğrenim algoritmalarıyla destekliyoruz” diyen Luteg CEO’su Fatih Yaşar, bir de Teroid isimli akıllı tarım robotu geliştirdiklerini aktarıyor. Robot, üzerinde bulunan sen-sör verilerini toplayarak analiz ediyor ve göndermeyi uygun gördüğü verileri sunuculara iletiyor. Sistem mahsul ve toprağa göre öneriler, tavsiyeler ve uyarılarda bulunuyor. Böyle-ce tarımda gübreleme, sulama, mahsul takibi, hastalık analizi gibi pek çok süreç otonom hale geliyor.

“Yapay zeka destekli yeni nesil akıllı tarım cihazımız ile tarımda verimliliği yüzde 120’ye kadar arttırmayı hedefliyoruz. Cihaz aynı zamanda havadaki nem ve ısı değerlerini de ölçtüğü için yangınların önlenmesi, tarlalar, ekim alanlarında ve seralarda ürün kalitesi ve sağlığının artması ve daha az su ile etkili tarım yapılması da öncelikli faydalar arasında” diyen Yaşar, globalde çok az rakipleri olduğunu belirterek, Hollanda ve İsviçre’de bazı arge merkezleri ile iletişim halinde olduklarını aktarıyor.

Önceki sayfa 1 2 3Sonraki sayfa

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu