Bilim - Teknoloji - İnovasyon

Sanayi Devrimi’nin Mavi Yaka İstihdamı Üzerindeki Etkisi

Endüstri 4.0 “Yeni Sanayi Devrimi”

DÖRDÜNCÜ Sanayi Devrimi, tüm bildiklerimizi güncelleyip, yeni şeyler öğrenmemizi gerekli kılıyor. Artık mesleki yetkinlik için neredeyse her yıl bilgi güncellemesi yapmamız gerekiyor. Modern otomosyon sistemlerinin veri transferiyle akıllı üretim gerçekleştirmesi fikrine dayanan Endüstri 4.0’ın. özellikle üretim hatlarında devrim yaratacağı tartışmasız bir gerçek. Önümüzdeki yıl sadece sanayide 2.3 milyon ünite robot kullanılması beklenirken, özellikle de Türkiye’de işgücünün yüzde 75’ini oluşturan mavi yakalıların sahip oldukları yetkinlikleri tekrar değerlendirmeleri gerekecek gibi görünüyor. “Yeni Sanayi Devrimi” olarak tanımlanan ve yakın geleceği şekillendirmesi beklenen Endüstri 4.0’ın, mavi yaka istihdamı üzerindeki etkisine yönelik farklı öngörü ve tahminler bulunuyor. Liberationist, Change Leadership School CEO’su ve Yazar Gustavo Razzetti konuyla ilgili, “Belirsizlik döneminden geçiyoruz. Önümüzdeki 25 yıl içinde işlerin yüzde 47’si kaybolacak. Adapte olmak bu rekabetteki en önemli avantaj haline gelecek” diyor.

500 BİN YENİ İŞ İMKANI

Söz konusu dönüşümün mavi yaka ve ara kademe pozisyonlar üzerindeki etkisi kuşkusuz konunun en önemli kısmı. Uzmanlara göre nitelikli mavi yaka ihtiyacı artacak. Bu da Türkiye’deki çalışan nüfusun yüzde 75’ini oluşturan mavi yakalılar için tam anlamıyla değişim anlamına geliyor. Endüstri 4.0’ın getireceği yeni üretim teknolojileri, çalışanların bugünkünden daha farklı beceri ve yetkinliklere sahip olmalarını gerektiriyor. Bu çerçeveden bakıldığında, daha nitelikli işgücüne kapıların açılacağını söylemek de mümkün. TUSÎAD’m hazırladığı Türkiye’nin Küresel Rekabetçiliği İçin Bir Gereklilik Olarak Sanayi 4.0 raporunda da işaret edildiği gibi, üretim sektöründe, önümüzdeki 10 yıllık süreçle nitelikli olmayan işçilik ihtiyacında 400-500 bin kadar azalma beklenirken, yaklaşık 100 bin kadar da yüksek nitelikli yeni çalışan ihtiyacı olacağı tahmin ediliyor. Buna ek olarak, sanayileşmenin getireceği büyüme akımı sonucunda da 400-500 bin kadar yeni iş imkanı doğacağı düşünülüyor. Endüstriyel bilgisayar mühendisliği, endüstriyel veri bilimciliği, IoT çözüm mimarlığı, veri güvenliği uzmanlığı, robot koordinatörlüğü, 3D yazıcı mühendisliği ve endüstriyel kullanıcı arayüzü tasa-rımcılığı gibi farklı meslek dallarının popüler olması bekleniyor.

RUTİN OLMAYAN İŞLER KALACAK

Türkiye’de 3 işsizden 2’si mavi yaka. Üretim gibi standardizasyonun gerekli olduğu sektörlerde mavi yaka ihtiyacının azalacağı su götürmez bir gerçek. Yani yapay zeka ve robotlar tekrar, tahmin ve veriye dayalı işleri elimizden alacak. Ancak bazı görüşlere göre garsonluk gibi rutin olmayan işler yaşamaya devam edecek. Anlık olarak elinizi kaldırıp garsonu yanınıza çağırıp bir şey talep edebilirsiniz, o an bir bardak kırılabilir. Bunların hiçbiri öngörülebilir şeyler değildir. Sekreterlik, asistanlık, zanaat, servis hizmetleri, tamir, temizlik ve şoförlük de uzun vadede yapay zekanın ve robotların kapabileceği işler arasında görünmüyor. Geçen yıl Tokyo’da bulunan dünyanın ilk robot oteli Henn Na, müşteri memnuniyeti sağlanamamasından dolayı 243 robotun işine son vermişti hatırlarsanız. Demek ki hizmet sektöründe robotlar hala insana rakip değil. Ama insan kaynaklan gibi veriye dayalı, algoritmalarla mükemmelleştirilebilecek işlerin mutasyona uğrayacağı kesin.

Tahminlere göre bugün ilkokula başlamış olan neslin en az yüzde 65’i çalışma çağına geldiklerinde bugün adını bile bilmediğimiz mesleklerde çalışacak. Mevcut bilgi ve alışkanlıklarla bu ihtiyaca karşılık vermek mümkün değil. İletişime ve değişime açıklık, öğrenme isteği, adaptasyon ve esneklik kabiliyeti artık hayati özellikler. Bunu sağlayamayan her iş alanı büyük sancı yaşayacak.

ENDÜSTRİ 4.0 İÇİN SON ÇIKIŞ: 2020

Uluslararası denetim, vergi ve danışmanlık firması KPMG’nin Endüstri 4.0 raporu, 2020’ye kadar yeni teknolojilere geçiş konusunda adım atmayan işletmelerin, ciddi anlamda rakiplerinin gerisinde kalacakları uyarısı yapıyor. Endüstri 4.0 şimdiden ‘Nesnelerin interneti’ tabanlı teknolojiler, büyük veri, artırılmış karar verme ve ileri otomasyon teknolojilerinin hızla birbirine yakınlaşıp birleşmesiyle, sahip olduğu inanılmaz potansiyelin sonuçlarını gözler önüne sermeye başladı.

Rapor, Endüstri 4.0 dönüşümünün tam potansiyelini açığa çıkarmak için gereken aciliyet hissi ve bilgiye dayalı liderliğin, birçok işletmede eksik olduğunu ortaya koyuyor. Araştırmadan çıkan sonuç, dar kapsamlı, teknoloji güdümlü, tabandan yukarı girişimler ve pilot projeler yürüten üreticilerde ‘aldatıcı bir güvenlik hissinin’ hüküm sürdüğü yönünde. Rapora göre işletmeler, Endüstri 4.0 dönüşümünün esas anlamını ve potansiyelini bütünüyle gözden kaçırıyor. Endüstri 4.0 pazarının 2022 yılma kadar öngörülen değerinin 152 milyar dolara ulaşması bekleniyor.

ROBOT NÜFUS 2.5 MİLYON

Boğaziçi Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Işıl Bozma’nın aktardıklarına göre, 2015 yılı itibariyle dünya robot nüfusunun 1.5 milyondu, 2019 sonunda bu rakamın yüzde 12 artarak 2.5 milyona ulaşması beklenirken, bu alanda başı Âsya ülkeleri çekiyor. Robotik alanda gelişmişliğin önemli göstergelerinden birinin ”10 bin kişiye düşen robot sayısı” olduğu bilgi-sini veren Bozma, Türkiye’de bu rakamın 18 olduğunu, Asya genelinde ise 550 olduğunu belirtiyor. Türkiye’de toplam 8 bin robotun endüstriyel alanda kullanıldığını aktaran Prof.

Bozma önümüzdeki 10-15 yıl içinde robotların üretimden ev hayatına, tarımdan güvenliğe hayatımızın bir parçası olacağını söylüyor.

KAOS DA MÜMKÜN

Yeni doğmuş bir bebeğin ayağa kalkıp yürümesi en erken 7 ayda gerçekleşirken, yapay zeka ile donatılmış örümcek benzeri bir robot bir hafta içinde emeklemeden koşmaya geçebiliyor. Tüm bu gelişmeler, korkutucu senaıyoları da beraberinde getiriyor. Bazı görüşlere göre, robotik teknoloji ile yapay zeka birlikteliği insanı hızla oyunun dışına itiyor. Üretim ve hizmetler insan için yapılıyor, ancak üretime katılmayan insan tüm bu kendisi için üretilenleri nasıl alacak? Bu konuda henüz bir çözüm yok. Rekabet ortamında yapay zeka ve türevlerinden, otonom ve robotik sistemlere kadar ve endüstri 4.0’ın dışında kalan işletmelerin, fabrikaların hayatta kalma şansı olmayacak. Kar ve verimliliği daha çok arttırmak adına belki toplu işten çıkarmalar yapılacak. Çünkü cn büyük maliyet insan. Bu işsiz ve ihtiyaçları karşılanamayan toplulukların, dünyamızı bugünkünden daha büyük bir kaosa sürüklemesi de mümkün.

Tüm ihtimali de göz önünde bulundurunca, dönüşümün gerçekleşebilmesi için firmaların Endüstri 4.0’a uyumlu teknik altyapı kurmasının yeterli olmadığını görebiliriz. Firmaların mevcut yetenekleri geliştirmeye ve dönüştürmeye yönelik çalışanlarını eğitim planlarıyla desteklemeleri de gerek. Bu noktada üniversite ve sanayi arasındaki işbirlikleri büyük önem taşıyor. Şirketlerin Ar-Ge birimlerinin üniversitelere taşınması hem farkındalığı arttıracak hem de nitelikli personel sorunun çözülmesine, kuramların genç beyinlerin yaratıcılığından faydalanırken öğrencilerin akademik eğitim süreçlerinde belirli yetkinlikleri kazanmalarına yardımcı olacaktır. Artık çağın gereksinimlerine yönelik dönüşümler, sürdürülebilirlik için çok önemli. Böyle bakıldığında bu dönüşümleri insandan vc yeteneklerin dönüşümden bağımsız düşünemeyiz. İnsan kaynağının, yeteneğin dönüşümünü içermeyen bir değişim maalesef başarısız kalıyor. Bu bakış açısı ile dönüşümlerin başarılı olabilmesi için yetenek planlamasının da doğru bir şekilde yapılabilmesi, insan kaynakları departmanlarının, dönüşüm projeleri içerisinde bir paydaş olarak çalışması ve paralelde kuramları ihtiyaç duydukları yeni yetkinliklere, yeteneklere hazırlaması oldukça önemli görünüyor.

ROBOTLARA 218 MİLYAR DOLAR HARCANACAK

KPMG’nin ‘Yıkıcı Teknolojilerin Değişen Yüzü Araştırması’na göre, 2021’de robotiğe ve drone teknolojisine yapılan yatırımların 218 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Geçtiğimiz birkaç yıldan bu yana nesnelerin internetinin fiziksel dünyayı dijitalleştirerek deneysel aşamadan katma değer sağlayan bir konuma geçtiğini söyleyebiliriz. Nesnelerin interneti, daha fazla görünürlük, şeffaflık ve verimlilik sağlayarak tedarik kanadını optimize ediyor. Aynı zamanda talep kanadında da, veriden yola çıkarak artan müşteri beklentilerini karşılıyor. Nesnelerin internetinin, birçok şirket için ürün satışından hizmet sunumuna ciddi bir değişimi beraberinde getirmesi bekleniyor. Fakat sensörler tarafından toplanan veri çerçevesinde şirketlerin siber güvenlik ve veri gizliliğini sağlamak konusunda hazırlıklı olmaları gerekiyor. Araştırmaya göre bilişsel ve yapay zeka sistemlerine yapılacak yatırımların da dünya genelinde 2021 yılına kadar 52.2 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor. Özellikle ABD ve Çin’deki büyük teknoloji oyuncuları arasında, Ar-Ge ve birleşme ve satın alma alanlarında büyük yatırımlar öngörülüyor.

Gelecek 3 yılın 10 teknolojisi

Şirket yöneticilerine göre gelecek üç yılda iş dünyasını dönüştürecek 10 teknoloji şöyle sıralanıyor; Nesnelerin interneti, Robotik süreç otomasyonu, Yapay zeka, Blok zinciri, Robot teknolojisi ve otomasyon, Artırılmış gerçeklik, Sanal gerçeklik, Sosyal ağ teknolojileri, Bioteknoloji, djjital sağlık, genetik, Online pazar yerleri. Milenyum Kuşağı gençleri ise sektörleri ‘yıkacak’ teknolojiler konusunda şirket yöneticilerinden farklı düşünüyor. Milenyum Kuşağı gençlerine göre gelecek üç yılda iş dönüşümüne etki edecek 10 teknolojinin sıralaması şöyle; Yapay zeka, kavramsal programlama, makine öğrenmesi, Nesnelerin interneti, 5G, Artırılmış bilişimsel güç (kuantum programlama, vs.), Robotik süreç otomasyonu, Sosyal ağ teknolojileri, Dijital ödeme platformları, Robot teknolojisi ve otomasyon, Mega platformlar (Amazon, Alibaba, Facebook, vs.), Ses, konuşma ve chat etkileşimleri.

RPA yükselişte

KPMG’nin “Teknoloji Sektöründe İnovasyon” araştırmasına göre de CEO’lar gelecek üç yılda dönüşüme yön verecek teknolojinin nesnelerin interneti (loT) ve robotik süreç otomasyonu (RPA) olacağına inanıyor. Nesnelerin interneti teknolojisinin hayatımızdaki yeri bu inancı doğruluyor. Giyilebilir sağlık izleme ürünlerinden akıllı ev ve şehirlere kadar her şey bu teknolojiden faydalanıyor. IDC’nin tahminlerine göre dünya genelinde nesnelerin interneti teknolojisine bu yıl yapılacak harcamaların toplamı 745 milyar doları bulacak. Bu rakamın 2022’de 1.2 trilyon dolara çıkması bekleniyor. Şirket yöneticilerine göre gelecek üç yılda iş dönüşümünde öne çıkacak teknolojiler listesinde nesnelerin internetinin ardından ikinci sırada robotik süreç otomasyonu (RPA) yer alıyor. RPA pazarının 2023 itibariyle 8.69 milyar dolarlık hacme ulaşacağı öngörülüyor. Listede hızlı yükseliş gösteren bir diğer teknoloji ise blok zinciri. Araştırmaya katılan yöneticilerin yüzde 41’i, gelecek üç yılda şirketlerinde blok zinciri teknolojilerinin kullanılacağına inandıklarını belirtiyor. IDC’nin analizine göre blok zinciri çözümlerine 2022 itibariyle dünya genelinde 11.7 milyar dolar harcanacak.

Endüstri 4.0 çağına ayak uydurabilmeleri için “dijital ikiz”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu