Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Para piyasalarına bahar erken geldi

Dünya yeni bir bol para ve negatif faiz dönemine girdi. Piyasalar bahar coşkusu yaşıyor. Son bir ayda Türkiye’ye 1.5 milyar dolar portföy girişi oldu. Uzmanlar enflasyon ve büyümenin de olumlu etkileneceği görüşünde…

ULUSLARARASI piyasalarda adeta bayram havası yaşanıyor. Avrupa tarafında parasal genişleme kararı ve Amerikan Merkez Bankası FED’in faizi sabit tutması doping etkisi yapıyor. Avrupa Merkez Bankası (ECB) 10 Mart’ta yaptığı faiz toplantısında piyasa beklentilerinin çok ötesinde adımlar attı. ECB, politika faizi olan refinansman faizini sıfıra indirirken, piyasa yapıcı bankaların ECB’de park ettikleri para karşılığında ödenen mevduat faizini ise yüzde -0.3’ten yüzde -0.4’e düşürdü.

para piyasalari

ECB’nin faiz toplantısından çıkan diğer önemli kararı ise aylık varlık alım programının genişletilmesi oldu. 20 milyar euro artırılan varlık alım programının boyutu böylece 80 milyar euro’ya ulaşmış oldu. ECB’nin ekonomiyi canlandırmak için attığı diğer adım ise özel sektöre uzun vadeli dü-, şük faizli (LTRO) finansman paketi. ECB, Haziran 2016 I ile Mart 2017 arasında dört yıl vadeli dört adet finans-/ man imkanı sağlayarak özel kesime çok uygun koşullarla kredi açacak. Böylece, özel kesimin yatırım iştahını artırmaya çalışacak.

Küresel piyasalara nefes aldıran ve büyüme umutlarını artıran diğer önemli adım ise FED’in güvercin tutumunun devam etmesi oldu. Geçen hafta merakla beklenen faiz toplantısında FED politika faizinde değişikliğe gitmedi. FED kararı ılımlı ve piyasa dostu olarak algılandı.

TÜRKİYE’YE ETKİSİ OLUMLU

ECB’nin ve FED’in kararları gelişen ülke piyasalarına olumlu yansıyor. Diğer gelişen ülke para birimleriyle beraber TL de dolar karşısında değer kazandı. Yurtiçi piyasalarda ECB’nin parasal gevşeme adımları aslında son bir aydır olumlu fiyatlanıyordu. Gerek hisse senedi piyasasına gerek bono ve tahvil piyasasında girişler dikkat çekiyor. Dört haftalık dönemde 1.5 milyar dolara yakın bir portföy girişi görülüyor. Geçen hafta Borsa İstanbul sermaye girişiyle 80 bin bandının üzerine çıkarken tahvil faizi yüzde 10’a, dolar 2.86’ya gevşedi.

Uzmanlar, dünyada yeni bir parasal bolluk döneminin yaşanmasının gelişen ülkelerle beraber Türkiye’ye de olumlu yansıyacağı görüşünde. Özellikle gelişmiş piyasalarda faizlerin negatif seviyeye düşmesinin getirisi yüksek piyasaların cazibesini artıracağına dikkat çekiyorlar. Uzmanlara göre, dünyada artan risk iştahından dolayı Türkiye daha fazla sermaye çekebilir. Enflasyon ve büyüme üzerinde olumlu etkiler ortaya çıkabilir.

“PARA BİZE PARK EDEBİLİR”

XTB Menkul Değerler Araştırma Müdürü Arzu Toktay, ECB’nin piyasa beklentisinin çok üzerinde parasal genişleme kararı aldığını belirtiyor. Ayrıca Japonya, İsviçre, Danimarka gibi ülkelerin negatif faize geçmesinin FED’i çok yalnızlaştırdığını söylüyor. FED’in bu şartlarda faiz artışının zorlaştığına dikkat çeken Tok-tay’a göre, genişlemeci para politikaları Türkiye’de piyasalara destek veriyor. Özellikle negatif faiz olması yüksek geti-rili piyasaların cazibesini artırıyor. Bu piyasalarda trilyonlarca dolar sermaye yatırımı var. Bu ortam sürdükçe yatırımcılar risk almak isteyecek. Tüm gelişen ülke para birimleri dolar karşısında değer kazandı. Olumlu hava devam edebilir. Kazanç potansiyeli yüksek. Bazı ülkeler görece olarak daha iyi performans gösterebilir.

Diğer yandan FED çok güvercin bir politika izliyor. IMF büyüme rakamlarını aşağı çekti. Asya ülkeleri iyiye gitmiyor. Ekonomik ve finansal koşullar FED’in elini bağlıyor.

“ZAYIF PERFORMANS GÖSTEREBİLİR”

TEB Finansal Piyasalar Strateji Müdürü Erkin Işık, global büyüme üzerinde aşağı yönlü risklere dikkat çekiyor. Bu durumun ECB ve FED’i destekleyici para politikasına yönelttiğini belirtiyor. Işık’a göre, gelişmekte olan ülkelere yönelik fon girişleri güçleniyor. Gelişen ülkelerin ortalama 10 yıllık tahvil faizi Ağustos 2015’ten beri en düşük seviyesine geriledi. İçerde tahvil faizinde düşüş oldukça belirgin olsa da, diğer gelişmekte olan ülkelere göre bir miktar geride kaldı.

Bunda enflasyonun yüksek seviyesi, güvenlik endişeleri ve nisan ayında Merkez Bankası yönetiminin değişimine yönelik endişeler etkili. Petrol ve hammadde fiyatlarında yükselişin devam etmesi durumunda Türkiye piyasalarının daha zayıf performans göstermesi beklenebilir.

“KUR BASKISI AZALDI”

Akbank Araştırma Yönetmeni Evren Kırıkoğlu, hisse jâI senedi ve bono-tahvil piyasasına şubat ayı başından bu yana 2 milyar dolara yakın sıcak para girişi olduğuna dikkat çekiyor.

Kırıkoğlu, ECB’nin parasal genişleme kararının şubat ayından bu yana piyasalarda olumlu olarak fiyatlan-dığını belirtiyor. Kırıkoğlu’na göre, para girişi kurlar üzerindeki baskıyı azalttı. Genel risk algısını olumlu etkiliyor. ECB genişlemeci politikaya devam ettiği süreçte FED’in çok sert hareket etme ihtiyacı azalıyor. İki para politikasının ayrışması çok arzu edilmez. Bu durum küresel görünümü olumlu kılıyor. Bizim için iç dinamikler önem kazanıyor. Enflasyonun bu yılı yüzde 9’un altında kapatacağı ortaya çıkarsa piyasa olumlu fiyatlar.

Burak DEMİRPEHLİVAN / Burgan Yatırım Uluslararası Piyasalar Müdürü
Merkez Bankasının eli rahatlar

ECB genişlemede derinleşmeye gidiyor. Bu durum risk iştahına olumlu yansıyor. Çünkü ECB yalnız değil, Japonya Merkez Bankası (BOJ) ve İsviçre gibi ülkeler de benzer kararlar aldı. Piyasadaki risk iştahını canlı tutmaya çalışıyorlar. Buna FED’in frene basması eklendiğinde çok daha genişlemeci bir durum yaratıyor. Dolar üzerindeki faiz beklentilerini törpülediği için otomatik olarak TL gibi gelişen para birimlerine alan açmış oluyor. Bu durum temel olarak gelişen ülkelere yansıyabilir. Bunun devamlılığı önemli.

Piyasa bu faiz ortamını ilk çeyrekte bekliyordu. Piyasadaki risk iştahı artmaya başlayacak. Merkez Bankası’nı faiz düşürmek açısından elini teknik olarak rahatlatabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu