Haberler

Tarım ve Hayvancılık Destekleri 2018

Desteklerden 4 milyar TL ile aslan payını hayvancılık alacak. 2018’de alan bazlı tarımsal desteklere 3.6 milyar TL, prim desteklerine 3.5 milyar TL, kırsal kalkınma amaçlı tarımsal desteklere 1.7 milyar TL kaynak ayrılacak…

Tarımsal haberlere çok sık yer veriyoruz. Bunun nedeni, tarım sektörünün gelişmesinin Türkiye’nin geleceği için çok önemli olduğuna inanmamız. Tarım sadece ülkemiz için değil tüm dünya için çok önemli. Teknolojiden yetiştirilmesi yaygınlaşan yeni ürünlere kadar her yeni gelişmeyi sayfalarımızda sizinle paylaşıyoruz. İki hafta önce pazarı hazır meyve, hububat ve bakliyat çeşitlerini kapak konusu olarak işlemiştik. Bu hafta ise Hükümet’in açıkladığı son derece ayrıntılı tarım teşviklerini sayfalarımıza taşıyoruz.

Hükümet’in açıklamalarına göre, tarımsal destek bütçesi 2018 yılında yüzde 13.5 artışla 14.5 milyar TL’yi aşacak. 2018 bütçesinden tarıma ayrılan kaynak yaklaşık 30 milyar TL olacak. Bunun 10.1 milyar TL’si tarım yatırımları, yaklaşık 4.7 milyar TL’si tarımsal kredi sübvansiyonları, müdahale alım-ları, ihracat ve tarımsal KIT’lerin finansmanı için tahsis edilecek. Tarımsal desteklerden 4 milyar 35 milyon TL ile en büyük payı hayvancılık destekleri alacak. 2018 yılında alan bazlı tarımsal destekleme için 3.6 milyar TL, prim ödemesi olarak bilinen fark ödemesi desteklerine 3.5 milyar TL, kırsal kalkınma amaçlı tarımsal destekleme ödemelerine 1.7 milyar TL kaynak aktarılacak.

tarim

ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR

2018 yılında verilecek destekler için çalışmalar sürdürülüyor. Çalışmalar sonuçlandırılıp, Tarımsal Destekleme ve Yönlendirme Kurulu’nda karara bağlandıktan sonra Bakanlar Kurulu Kararı’na dönüştürülecek. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan alman bilgiye^ göre, 2018 yılı tarımsal destekleme bütçesinin 2017 yılma göre yüzde 13.4 oranında artışla 14 milyar 514 milyon TL’ye yükseltilmesi planlanıyor.

2002 yılında 1.8 milyar TL desteğin ayrıldığı tarıma, 2015’te 10 milyar TL, 2016’da 11.6 milyar TL destek aktarıldı. Tarım sektörüne 2017 yılında toplam 12.8 milyar TL nakit destek ödemesi yapılması planlandı. 2017 yılsonu dikkate alındığında son 15 yılda çiftçilere kullandırılan nakit hibe desteğinin toplam 103 milyar TL’ye ulaşması öngörülüyor.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba yaptığı bir açıklamada, Bakanlığın önümüzdeki günlerde özellikle küçük çiftçileri destekleyen projelerinin olacağını açıklamıştı. Türkiye’nin gıda üretimini artırdığında dünyada çok önemli bir yerde olacağının altını çizen Fakıbaba, “Toprağımızı suyla ve çiftçimizi bilgiyle donatırsak Türkiye çok ciddi bir tahıl ambarı ve gıdanın merkezi haline gelecektir” ifadelerim kullanmıştı.

HAYVANCILIK DESTEKLERİ ARTTI

2018 yılında üreticilere kullandırılacak tarımsal desteklerin yüzde 28’ini hayvancılık destekleri oluşturuyor. 2017 yılı bütçesinde 3 milyar 815.4 milyon TL desteğin ayrıldığı hayvancılık desteklerinin büyüklüğünün 2018’de yüzde 5.8 artışla 4 milyar 35.5 milyon TL’ye ulaşması öngörülüyor.

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, hayvancılık desteklerinde son 15 yılda önemli miktarda artış dikkat çekiyor. Hayvancılık destekleri kapsamında 2016 yılında yapılan ödemeler 3 milyar TL düzeyinde gerçekleşirken, 2017 yılında ise ekim ayı sonu itibarıyla 3 milyar 450 milyon TL oldu. Yılsonunda destek miktarının 3.8 milyar TL’ye ulaşması bekleniyor. Böylece 2003’ten 2017 yılsonuna kadar olan dönemde toplam 24.5 milyar TL hayvancılık desteği ödenmiş olacak.

BUZAĞIYA İLAVE DESTEK

Destek miktarının yanında üretimin geliştirilmesine yönelik çeşitlendirilen destekler, hem üretime hem de sürdürülebilirliğe önemli katkılar sağlıyor. Hayvancılık ve su ürünleri desteklerinde yapılan yelıi düzenlemelere göre yetiştirici bölgesi olan illerde buzağı ve malak desteklerine ilave 200 TL destek verilecek.

Döl kontrolü ve Bakanlıktan izinli olarak üretilen embriyodan doğan buzağılara ilave olarak 50 TL ödenecek. Bakanlıkça yetiştirici bölgesi olarak belirlenen illerde 200 başa kadar düve alımında Bakanlıkça belirlenecek bedelin yüzde 30’u desteklenecek. Yem bitkileri desteklemelerinde, yoncada kuru alandaki destek miktarı dekar başına 35 TL’den 40 TL’ye, korungada ise dekar başına 45 TL’den 60 TL’ye çıkarıldı.

Yem bitkileri tohumu üreten firmalara verilen destekler yüzde 50 artırıldı. Ana arı ve damızlık ana arı destekleme kapsamına alındı. îpekböcekçiliğinde tohum desteği 50 TL’den 70 TL’ye, tiftik üretim desteği kg başına 22 TL’den 27 TL’ye çıkarıldı. Hastalıktan ari işletme, atık desteği ve aşı desteklerinin birim fiyatlarında önemli artışlar yapıldı. Hayvan hastalıkları ile mücadele kapsamında sığırların nodüler ekzantemi (büyükbaş) hastalığı aşısı destek kapsamına alındı.

Gelepeksel kıyı balıkçılığı, devamlılığının sağlanması ve kayıtlılığm artması için destek kapsamına alındı. 10 metreden küçük boylardaki ruhsatlı balıkçı tekne sahiplerine, tekne başına 500 ile bin TL arasında destek ödenecek. 39-45 metre arası ve 46 metre ve üzeri balıkçı gemisini avdan çıkaracaklara yapılacak destek miktarlarında artış yapıldı.

ALAN BAZLI DESTEK 3.6 MİLYAR TL

2018 yılında alan bazlı tarımsal destekleme hizmetlerine ayrılacak kaynak 2017 yılı bütçesine göre yüzde 38.3 artışla 3 milyar 644.7 milyon TL olarak planlandı. Bu kalem, toplam destek bütçesinin yüzde 25’ini oluşturdu. Alan bazlı destekler kapsamında mazot, kimyevi gübre, organik tarım ve iyi tarım uygulamaları, fındık üreticilerine yönelik destekler ile 5 dekar ve altındaki küçük işletmelere yönelik destekler veriliyor. Bakanlık verilerine göre, alan bazlı destek ödemeleri kapsamında 2016 yılında toplam 2 milyar 694 milyon TL, 2017 yılında ise ekim ayı sonu itibarıyla 2 milyar 658 milyon TL destek ödemesi yapılmış olacak. 2017 yılı için ekim ayı itibarıyla alt gruplar bazında bakıldığında, 1 milyar 530 milyon TL mazot ve kimyevi gübre desteği, 281 milyon TL organik tarım ve iyi tarım uygulamaları desteği, 843 milyon TL fındıkta alan bazlı gelir desteği, 3.7 milyon TL 5 dekar ve altındaki küçük işletme desteği ödemesi yapıldı.

2017 yılında tarımsal destek uygulamalarında, önemli değişiklikler yapılmıştı. Mazot desteği başta olmak üzere bazı desteklerde birim destek miktarları artırılmış, bazı konularda yeni destekler başlatılmıştı. Yeni uygulamaya göre ürün bazında mazot maliyetinin yüzde 50’si destek olarak üreticilere ödenecek. Mazot desteği olarak ürüne göre dekar başına 9-36 TL arasında, nadas alanlarına ise dekar başına 5 TL destek verilecek.

PRİM ÖDEMESİNE 3.5 MİLYAR TL

2018 yılında prim ödemesi olarak adlandırılan fark ödemesi desteklerinin yüzde 6.4 artışla 3 milyar 548.4 milyon TL’ye ulaşması öngörülüyor. Buna göre prim ödemesi destekleri toplam destek bütçesinin yüzde 24.4’ünü oluşturacak. Prim ödemesi desteği kapsamında stratejik ve arz açığı olan ürünlere prim desteği veriliyor. Prim ödemeleri 2017’de uygulamaya giren havza bazlı tarımsal üretimin desteklenmesi modeli kapsamında yapılıyor. Prim desteği ödemeleri kapsamında 2016 yılında 3 milyar 129 milyon TL, 2017 yılında ise ekim ayı sonu itibarıyla 3.38 milyar TL ödeme gerçekleştirildi. Yılsonunda destek miktarının 3.4 milyar TL’ye ulaşması bekleniyor. 2003-2017 yılı sonu itibarıyla 29.7 milyar TL prim desteği ödemesi yapılmış olacak.

2018 yılında kırsal kalkınma amaçlı tarımsal desteklemelere ayrılan kaynak yüzde 12.2 artışla 1 milyar 723.7 milyon TL’ye çıkarılacak.

ANALİZ DESTEĞİNDE YENİ MODEL

Bitkisel üretime yönelik desteklerde de 2017 yılında değişikliğe gidildi. Toprak analizi desteğinde yeni bir modele geçildi. Toprak numuneleri, koordinat belirleyen cihazlar kullanılarak labora-tuvar teknik personelince alınacak. Ayrıca, toprak analizi destekleme ödemeleri doğrudan yetkilendirilmiş toprak analizi laboratuvarlarma yapılacak.

Kütlü pamuk pirim desteği kg başına 75 kuruştan 80 kuruşa, mısır prim desteği kg başına 2 kuruştan 3 kuruşa çıkarıldı. İyi tarım uygulamalarında çeltik ve su ürünleri destekleme kapsamına alındı. Sertifikalı yerfıstığı, baklagil ve yem bitkileri tohumunu kullanan çiftçilere verilen destekler yüzde 50-70, patates tohumu kullanan çiftçilere verilen destekler yüzde 100 oranında arttırıldı.

Aşılı sertifikalı fidan üretim desteği adet başına 0.5 TL’den 1 TL’ye, sertifikalı çilek fidesi dekara 350 TL’den 400 TL’ye, tarımsal yayım ve danışmanlık desteği danışman başına 30 bin TL’den 35 bin TL’ye çıkarıldı.

TARIMSAL SİGORTAYA 958 MİLYON TL

2017 yılı bütçesinde 900 milyon TL kaynağın ayrıldığı tarımsal sigorta destekleri, 2018 yılında yüzde 6.4 oranında artışla 957.6 milyon TL olacak. Telafi edici ödemeler kapsamındaki tarımsal destekleme hizmetlerinin yüzde 6.4 artışla 185.6 milyon TL yükseltilmesi planlanırken, diğer tarımsal amaçlı destekleme hizmetlerine ayrılan kaynağın yüzde 4.7 artışla 418.5 milyon TL’ye çıkarılması öngörülüyor.

2017 Ekim sonu itibarıyla tarım sektörüne yönelik gerçekleştirilen destek ödemeleri toplamı 11 milyar 125 milyon TL’ye ulaşacak. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan alman bilgiye göre, 10 aylık dönemde alan bazlı tarımsal destekler kapsamında 2.7 milyar TL, prim ödemeleri kapsamında 3.38 milyar TL, hayvancılıkta 3.45 milyar TL’lik destek ödemesi yapıldı.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından 2017 yılının 10 aylık döneminde yapılan diğer tarımsal destek ödemeleri ise şöyle olacak: “Tarımsal sigorta desteğine 496 milyon TL, çay budama masrafı ve tazminatına 189 milyon TL, sertifikalı tohum kullanım ve üretim desteğine 235 milyon TL, sertifikalı fide, fidan kullanım desteğine 25 milyon TL, çevre amaçlı tarımsal arazilerin korunması (ÇATAK) 20 milyon TL, Ar-Ge desteğine 3.5 milyon TL, tarımsal yayım ve danışmanlık desteğine 11.5 milyon TL, lisanslı depoculuk desteği 10.6 milyon TL, ulusal kaynak, IPARD eş finansmanı ve genç çiftçi hibelerinin içinde bulunduğu kırsal kalkınma desteklerine 646 milyon TL.”

Ahmet HACIİNCE / Ulusal Kırmızı Et Konseyi Başkanı
”Erkek sığır desteği devam etmeli”

2018 yılı için açıklanan tarımsal destekleme bütçesi bir önceki seneye göre yüzde 13 artmış durumda. Tarımsal desteklemeye bütçeden ayrılacak kaynağın Tarım Kanunu’nda belirtildiği üzere, Gayri Safi Milli Hasıla’nın en az yüzde l’i düzeyinde olması tarımda sürdürülebilir üretime devam edebilmek için önem taşıyor. Besilik erkek sığır desteğinin 2018 yılında miktarı artırılarak devam etmesi yerli besilik sığır üretiminin artmasına ve kayıt dişiliğin azaltılmasına destek sağlayacaktır.

Daha önce ağırlıklı olarak anaç hayvana verilen desteğin buzağı üzerine verilmeye başlanması son derece olumludur. Bununla birlikte buzağıya verilen miktarın artırılması doğrudan üretime yansıyacak. Destekleme politikalarının orta ve uzun vadeli olarak planlanması piyasada fiyatların dengelenmesine, üreticinin önünü görebilmesine büyük katkı sağlayacak.

Hüseyin DEMİRTAŞ / Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı
”Üreticiye verilen destek boşa gitmiyor”

Devlet, bitkiden hayvancılığa kadar tüm alanlarda tarım kesimini desteklemeye çalışıyor. Kırsaldan göçü önlemek için gecikmeli de olsa tarımsal destek veriyor. 2018 yılında öngörülen 14.5 milyar TL’lik tarımsal destek önemli, ancak yeterli değil. Tarımsal destekleme için bütçeden ayrılacak kaynağın Gayri Safi Milli Hasıla’nın en az yüzde 1’i olması gerekiyor. Ancak çiftçiye verilen destek bu düzeyin altında. Girdiler yüksek, özellikle küçük üreticiler bundan büyük zarar görüyor. Topraktan kopuyor, üretim yapamıyor. Üreticiye yeterli ve zamanında destek verilirse, üretici üretimden koparılmazsa üretim artar. İthalata mahkum olmayız. İthalata aktarılan kaynak üreticiye gitse hem tüketici ne yediğini bilir hem de üretici kazanır. Şu bilinmeli, devletin üreticiye verdiği destek kesinlikle boşa gitmiyor. Tarımsal planlama çok önemli. Üretici önünü görebilmeli.

Bu nedenle tarımsal destekler hasat döneminden önce, daha ekim yapılmadan açıklanmalı. Bir an önce üreticinin maliyet sorununun çözülmesi lazım. Tarımsal ürünlerin kalitesi artırılmalı, çiftçi eğitimden geçirilmeli, üretici sahipsiz bırakılmamalı.

Bülent TUNÇ / Türkiye Kırmızı Et Üreticileri Merkez Birliği Başkanı
“Besi desteği şart”

Tarımsal destekler konusunda hükümet üzerine düşeni fazlasıyla yapıyor. 14.5 milyar TL destek ciddi bir kaynak. Cumhuriyet tarihinde verilen en yüksek tarımsal desteklerden biri. Tarımsal üretime bu kadar kaynak aktarılmasına rağmen, Türkiye bugün et ve saman ithal eden ülke konumunda. Hükümet üzerine düşeni yapıyor ancak dağılım noktasında sıkıntılar yaşanıyor.

Doğru yerlere kaynak aktarılamadığı düşüncesiydim. Desteklerin kullanımı doğru sorgulanmalı. İthalatta bizim kaderimiz olmamalı. 2016 yılında yerli et üretimini desteklemek için verilen besi desteği 130 milyon TL ile sınırlı. 2011‘den beri verilen besi desteğinin az verildiğini, yerli üreticinin ithalat ile rekabet edemediğini söylememize rağmen, 2017 yılında besi desteği kaldırıldı.

Besi desteği olmadığı için insanlar kayıt dışına yöneldi. Kesim için kayıtlı mezbahalara gidilmedi. Yerli besiye verilmeyen kaynak, buzağı desteği olarak verilmeye başlandı. Doğduğunda yaklaşık 3 bin TL olan, yaşattığınızda değeri birkaç ay sonra 4 bin TL’ye çıkacak olan buzağısını zaten yaşatır.

Eğer buzağı ölümleri oluyorsa, yapısal bir sorun var demektir. Belirli hastalıkların önlenemediği anlamına gelir. Bu çözülmeli. Ucuz et tüketilsin istiyorsak, yerli üretimi yerli besi üreticiliğini desteklemeliyiz. Besicilik dünyanın her yerinde ihtisas alanıdır. Türkiye’de de ihtisaslaştırmalıyız. Bunun bir meslek grubu olduğunu kabullenmeliyiz.

Şemsi BAYRAKTAR / Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı
”Destek bütçesi adil dağıtılmalı”

Bütçe imkanları çerçevesinde tarım kesimimize önemli miktarda destek verilse de bu destekler, çiftçimizin rekabet ettiği ülkelerin çiftçileriyle karşılaştırıldığında oldukça düşük kalıyor. Üretim maliyetleri de çiftçimizi zorladığı için destekler artırılmalı. Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) çeşitli nedenlerle kayıt yaptıramayan üreticilerimiz desteklerden faydalanamıyor. Bu durum, çözülmesi gereken bir sorun. Tarımda hem büyümeyi hem de gelir istikrarını sağlamak, kırsalın kentlerle olan ekonomik sosyal orantısızlığını gidermek ve üreticilerimizin alım gücünü yükseltmek için tarıma daha fazla kaynak ayrılmalı.

Çiftçimize verilen doğrudan desteklerin Tarım Kanunu’nda öngörüldüğü şekilde gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde l’ine çıkarılması gerekir.

Destek bütçesi de adil dağıtılmalı. Tarımsal destek bütçesinden çiftçilerin yüzde 71.2’lik kısmı 2 bin TL’nin, yüzde 52.8’lik kısmı ise bin TL’nin altında destek aldı. Ayrıca, desteklerin yüzde 46’sını çiftçilerin yüzde 5’i alırken, yüzde 95’lik kitleye desteklerin yüzde 54’ü kalıyor. Bu durum, çiftçimizin büyük bölümünün yeterli miktarda destek alamadığını gösteriyor.

Üstelik bu desteği almak için çiftçi, yılda 8-10 kez tarım teşkilatına gitme, evrak bedeli, yol masrafı olarak yaklaşık 250 TL harcıyor. Çiftçilerimiz yüzde 4 oranında stopaj kesiliyor.

Geçmişte, doğrudan gelir desteğinde stopaj kesintisi yapılmıyordu. Benzer bir uygulamaya gidilmeli ve bu kesinti kaldırılmalı. Tarım destekleri zamanında açıklanmalı.

Nihat ÇELİK / Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Genel Başkanı
“Yem desteği artırılsın”

Hayvancılık destekleme kalemlerine ayrılan kaynağı bilinçli kullanmamız lazım. Yerli hayvancılığın geliştirilmesi için önceliklerin ortaya konulması gerekiyor. Dolaylı verilen destekler yerini bulmuyor.

Doğrudan yetiştiricinin cebine para girsin.

Şu anda samana muhtaç duruma geldik. Samana muhtaç kalmamak için verilen yem desteklerinin artırılması, üretim yapana da verilmesi, kontrol ve denetimlerin sıklaştırılmasını istiyoruz. Meraların asıl sahibi yetiştiricidir.

Meraların gerçek sahibine teslim edilmesini talep ediyoruz.

Küçükbaş hayvancılığa verilen destek miktarının da artırılması lazım.

Beklentimiz,

küçükbaş hayvancılık desteklerinin yüzde 50 artırılması yönünde.

Çobanın sigorta primlerinin devlet tarafından karşılanması gerekir.

HÜLYA GENÇ SERTKAYA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu