Haberler

Savunma Sanayii Sektörü 5 Milyar Dolar Ciroya Çıktı

5 milyar dolar ciroya ulaşan savunma sanayii sektörü, 1.6 milyar dolarlık ihracata imza atıyor. Yurtdışı pazarlarda atağa geçen sektör temsilcileri geçen ay Katar’daki fuarda gövde gösterisi yaptı. Firmalar zırhlı araçtan robota, yazılımdan insansız hava aracına çok sayıda ürünüyle göz doldurdu…

SAVUNMA sanayii en parlak dönemini yaşıyor. Sektör yerli üretim konusunda stratejik hedeflerine hızla yaklaşıyor. Sektör verilerine göre, yerlilik oram yüzde 60’a ulaşırken, sektörün toplam cirosu 5 milyar doları aştı. Geçen yıl 1.6 milyar dolar ihracat yapan sektör bu yıl da ihracat konusunda yüzde 20 artış bekliyor. 2023 yılı ihracat hedefi ise 25 milyar dolar.

savunma sanayi

Savunma sanayii, iç talebi karşılamak dışında yurtdışı pazarlarda da atağa geçmiş durumda. Türk savunma sanayii ekim ayında Katar’m başkenti Doha’ya adeta çıkarma yaptı. MÜSİAD tarafından Doha’da gerçekleştirilen “High-Tech Port” fuarı Türkiye’nin savunma sanayii alanındaki teknoloji devlerini, proje sahiplerini ve yatırımcıları bir araya getirdi. Fuarda, Türk savunma sanayiinde tedarikçi olan 70’e yakın firma en yeni ürünlerini ve projelerini sergiledi. Para Dergisi olarak fuarı ziyaret ettik ve firmaların stantlarmı gezdik. İşte fuara damga vuran firmalar ve bazı projeleri…

TRJET

Milli uçak ilk kez sahnede

Türkiye’nin ilk bölgesel jet uçağı TRJet, fuarda ilk defa görücüye çıktı. Uçağın üretimi için Amerikan merkezli bir uzay ve havacılık şirketi olan Sierra Nevada Corporation (SNC) tarafından Ankara’da TRJet şirketi kurulmuştu. Temeli, mevcut Dorni-er 328 (D328) araçlarının modernize edilmiş versiyonlarının geliştirilmesine dayanan proje ile üretilecek uçaklar, ilk yerli yolcu uçağı olacak, ilk aşamada 30-33 yolcu kapasiteli TRJ328-150 TP ve TRJ328-310 uçakları üretilecek. İkinci adım olarak 56-64 yolcu kapasiteli olması öngörülen, daha yüksek kapasiteli TRJet uçaklarının tasarım ve imalatı gerçekleştirilecek.

BMC

Kirpî’ye yoğun ilgi

İzmir Pınarbaşı’nda TSK’nın ihtiyaç duyduğu taktik tekerlekli araçları, zırhlı araçları ve değişik üst yapılı lojistik destek amaçlı araçları üreten BMC’nin fuarda en çok ilgi çeken aracı Kirpi oldu. 4×4 veya 6×6 olan mayına karşı korumalı Kirpi, en güçlü zırhlı araç sınıfında.

Katar başta olmak üzere Körfez ülkelerinden çok sayıda ihracat siparişi alınan Kirpi’de yeni ihracat alanları olarak Afrika ve Güney Amerika pazarları hedefleniyor. Yılda 22 bin adet üretim kapasitesi bulunan BMC’nin 1300 çalışanı var.

ROKETSAN

Füze ve roket deyince…

TSK Güçlendirme Vakfı kuruluşu olan Roketsan, roket ve füze tasarımlarıyla tanınıyor. Firma fuarda roket ve füze teknolojisindeki en son ürün ve sistemlerini sergiledi. Halen TR-107, TR-122 roketleri ve T-122 çok namlulu roketatar sistemi ile TR-300 roketi ve T-300 çok namlulu roketatar sistemi TSK tarafmdan kullanılıyor. Dış pazarlarda ses getiren ürünü ise CİRİT adı verilen lazer güdümü füze, tik uluslararası satış sözleşmesi 2012 yılında Birleşik Arap Emirlikleri ile gerçekleştirildi. Bu satışın ardından ürün. Körfez bölgesindeki diğer ülkelerin de dikkatini çekti ve Bahreyn ile sözleşme aşamasına gelindi.

Roketsan’ın, diğer bir başarısı orta ve uzun menzilli tanksavar füzeleri MIZ-RAK-U ve MIZRAK-O. ABD’li Raytheon firması ile Patriot Geliştirilmiş Güdümlü Taktik Füzesi (GEM-T) kritik alt sistemlerinden olan “Kontrol Tahrik Siste-mi”nin tedariki için stratejik ortaklığı ise devam ediyor. Firma çeşitli roket ve füze sistemleri için motor ve harp başlığı tasarımı ve üretimi de yapıyor. Bu kapsamda Roketsan Amerika ve Avrupa’nın yanı sıra Asya, Orta ve Uzak Doğu ülkeleri için de alt sistem tasarımı ve üretimi yapıyor.

METEKSAN

insanla hayvanı ayırt eden radar

Savunma sanayine yönelik elektronik sistemler üreten Meteksan, Bilkent Üni-versitesi’nin de sahibi olan Bilkent Holding iştiraki. Bu alanda özel sektörün en büyüğü. Fuarda sergiledikleri ürünler ve yeni teknolojilerle ilgili bilgi veren Meteksan Genel Müdürü Murat Erciyes, savunma sanayiinde kara, hava ve deniz kuvvetlerinde kullanılan tüm mühimmat ve silah sistemlerinin elektronik sistemlerini tedarik ettiklerini belirtiyor. Erciyes’in verdiği bilgiye göre, Meteksan yerli helikopter projesi olan Atak helikopterinden milli gemi projesi olan Milgem’e, Vestel’in insansız hava aracı Karayel’den Roketsan’m yaptığı füzelere kadar çok sayıda projenin elektronik sistemlerini tedarik ediyor. Haberleşme, radar ve sualtı aküstik sistemleri üretiyor.

Murat Erciyes, Katar için geliştirdikleri özel bir radar sistemi olduğunu belirterek bunu fuarda sergiledikleri bilgisini veriyor. Buna göre, radar belli alanlarda hareketi tespit eden ve insanla hayvanı ayırt etme özelliğine sahip. En büyük avantajı taşınabilir olması ve çok az enerji tüketmesi.

ASELSAN

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin haberleşme cihaz ihtiyacını tedarik eden Askeri Elektronik Sanayi (ASELSAN) fuarda uzaktan komutah silah, haberleşme, radar ve elektronik harp sistemlerini sergiledi. Firmanın ürün yelpazesinin genişliği dikkat çekiciydi. Katar Başbakanı Şeyh Abdullah bin Nasır bin Halife Al Sani, Savunmadan Sorumlu Devlet Bakanı Tümgeneral Hamad bin Ali el-Atiyye, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ve Savunma Sanayii Müsteşarı Prof. Dr. İsmail Demir ile birlikte ASELSAN standını ziyaret etti. Ziyarette, Aselsan Genel Müdürü Dr. Faik Eken tarafından kendilerine bilgi verildi.

PROLİNE BİLİŞİM

Kentler için güvenlik sistemleri geliştiren Proline Bilişim, fuarda akıllı ve güvenli şehir platformu Taala projesinin ilk faz teslimini gerçekleştirdi.

2022 FIFA Dünya Kupası’na ev sahipliği yapacak olan Katar, başkent Doha’nın güvenlik altyapısını güçlendirmeye çalışıyor. Projede 200 km’nin üzerinde fiber optik altyapı üzerine güvenlik kameraları, sen-sörler ve video analitik sistemler içeren güvenlik çözümleri, komuta ve kontrol merkezinde çalışan akıllı yazılımlar bulunuyor.

Proline İcra Kurulu Başkanı Mehmet Doğanyiğit’in verdiği bilgiye göre, firmanın geliştirdiği güvenlik sisteminin en önemli özelliklerinden bir tanesi mevcut sistemlerle birlikte çalışabilmesi ve bu altyapılara destek verebilmesi olarak ön plana çıkıyor. Yeni kurulan altyapı yalnızca Proline’m entegre ettiği sensör ve kameraları kullanmakla kalmıyor, aynı zamanda şehir genelinde bulunan otel, alışveriş merkezi ve stadyum gibi noktalara önceden yerleştirilmiş kameralardan elde edilen verileri de kendi bünyesinde topluyor ve komuta-kon-trol merkezinde tek ekrandan yönetilebilir hale getiriyor.

ALTOY SAVUNMA

Hava Kuvvetleri’nden emekli jet pilotu Demir Halit Yılmaz tarafından bir buçuk yıl önce kurulan teknoloji şirketi Altoy Savunma, Türkiye’de bulunmayan teknolojileri yurtdışından transfer edip ortak üretim yapmayı amaçlıyor, ilk olarak, stratosferde uçabilen insansız hava araçlarının üretimini planladıklarını belirten Yılmaz’a göre, “Global Observer” denilen modeller 65 bin feet yükseklikte uçabiliyor. Bu teknolojiyi Türkiye’ye transfer etmek isteyen Yılmaz, bu araçların şu anda yerli olarak üretilen İFIA’lardan iki kat daha fazla yüksekliğe çıkabildiği ve beş kat daha uzun süre havada kalabildiği bilgisini veriyor. Yılmaz, sistemin silahlı kuvvetlerin yüksek irtifa gözlemleme ihtiyacını giderebileceğini, envantere girerse TSK’nın stratosferik IHA’ya sahip birkaç ülke arasına girebileceğini söylüyor. Sınır ihlali yapmadan bölgedeki tüm hadiseleri izleme imkanı veren sistem, 500 km yarıçapında bin km’lik alanı tarıyor. Menzili ise 17 bin km’yi buluyor. Türkiye’yi silah sistemleri açısından büyük devletler kategorisine sokabilecek stratejik sistemin üretmek için bütün izinler alınmış durumda.

ARES TERSANESİ

Antalya Serbest Bölgesi’nde kurulu tersanesinde ileri teknoloji içeren yüksek performanslı hücumbot ve devriye gemisi üreten Ares, Katar Sahil Güvenlik Komutanlı-ğı’na tedarikçi oldu. Ares bu botlar üzerine monte edilecek silah sistemleri için ise Aselsan ile anlaştı. Anlaşma kapsamında Aselsan’a ait 30 mm Muhafız ve 12.7 mm Stamp uzaktan komutalı stabilize silah sistemlerinin botlara entegre edilmesine karar verildi.

Özelliklerine ve kullanım alanına göre Sarp, Stamp, Stop ve Muhafız adını alan sistem üzerinde, lazer mesafe ölçer, uzun menzile ve yüksek hassasiyete sahip termal ve gündüz kameraları bulunuyor. Bu birimlerle gece, gündüz ve olumsuz görüş şartlarında çıplak gözle görülemeyen hedefler tespit ediliyor, tanınıyor ve mesafe bilgisi dahilinde yapılan balistik hesaplamalarla etkili biçimde ateş altına alınıyor. Birçok ülke silahlı kuvvetleri tarafından tercih edilen sistem, kumanda birimi aracılığı ile uzaktan kumanda ediliyor. Bu sayede nişancı, karşı ateşe ve olumsuz hava koşullarına maruz kalmadan sistemi etkin bir şekilde kullanabiliyor. Otomatik video hedef takip özelliği ile hedef otomatik olarak takip edilebiliyor.

KALE KALIP

Savunma sanayiinde roket ve füze fırlatma sistemlerinin yanı sıra insansız hava araçları üretimiyle öne çıkan Kale Kalıp, uzun süredir üzerinde çalıştığı milli piyade tüfeğinin seri üretimine hazırlanıyor. Firma, piyade tüfeğini başta Katar olmak üzere bölge ülkelerine ihraç etmeyi de hedefleri arasına aldı. Kale Kalıp Genel Müdürü Ahmet Benli’nin verdiği bilgiye göre, prototipi tamamlanan piyade tüfeğinin seri üretimine yılsonunda başlanacak. Tüfeğin gelecek yıllarda ihraç edilmesi hedefleniyor. Diğer yandan taktik amaçlı insansız hava araçlarının üretiminin devam ettiğini belirten Benli, bu araçların Katar’a ihracatının da sürdüğünü söyledi.

DEARSAN

Kısa adı Dear-san olan Deniz Araçları Sanayi firmasının ortaklarından biri Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım.

2007 yılına kadar İstanbul Tuzla tersanesinde sadece ticari kategorideki gemileri üreten firma bu tarihten sonra askeri amaçlı gemi üretimine başladı. Dearsan Iş Geliştirme Uzmanı Emre Çaylak,1980 yılından beri farklı boy ve tipte gemi ürettiklerine dikkat çekerek, 2007 yılından bu yana ise askeri gemi ihalelerine katıldıklarını söylüyor. Çaylak’m verdiği bilgiye göre Dearsan, 2007 yılında Savunma Sanayi Müsteşarlığı tarafından açılan yeni tip karakol botu ihalesini kazandı ve 16 geminin inşasına başladı. 2010 yılında ise ilk gemiyi teslim etti. 2015 yılına kadar yılda dört gemi yapımını tamamladı. Gemiler 56.9 metre boyunda karakol gemisi. Deniz Kuvvetleri tarafından kullanılarak liman ve kritik noktaların kontrol ve güvenliğini sağlıyor. Gemi üretiminde yüzde 70 yerlilik oranına ulaşıldı. 2010 yılında da Türkiye’nin ilk askeri gemi ihracatı Türkmenistan’a gerçekleştirildi.

ATEL TEKNOLOJİ

Radyo frekansı üzerine uzmanlaşmış bir firma olan Atel Teknoloji ve Savunma Sanayi, jammer olarak tabir edilen sinyal bozucu üretiyor. Firmanın Direktörü Murat Değir-mencioğlu, kendi tesislerinde üretim yaptıklarını ve radyo frekansı üzerine uzmanlaştıklarını belirtiyor. Değirmencioğlu’nun verdiği bilgiye göre, el yapımı patlayıcılara yönelik sistemler üreten firmanın en yakın rakibi Aselsan. Sinyal bozucu sistemlerinin üretiminde yüzde 70 yerlilik oranına ulaştıklarını belirten Değir-mencioğlu, bu oranın gün geçtikçe arttığını ifade ediyor.

MİLSOFT

Milsoft Yazılım Teknolojileri, ODTÜ Teknokent’te, kara, deniz ve hava kuvvetlerine ait araçlarda kullanılan elektronik harp sistemleri geliştiriyor. Iş Geliştirme Yöneticisi Tolga Çevik, ana faaliyet alanlarının yazılım ve sistem entegrasyonu olduğunu belirtiyor. Çevik’in verdiği bilgiye göre, firma Deniz Kuvvetleri için komuta kontrol sistemi geliştirdi. Ayrıca Sahil Güvenlik’in kullandığı arama kurtarma gemisinin içindeki tüm yazılımları da Milsoft geliştirdi. Kullandıkları teknolojinin dünyayla yarıştığını belirten Çevik, şunları söylüyor: “Takip ettiğimiz birçok proje var. Komuta kontrol bunların dikkat çeken bir örneği. NATO gemilerinin, uçaklarının ve kara platformlarının birbiriyle iletişimini sağlayan bir yazılım da geliştiriyoruz. Dünyada bunu yapan çok az sayıdaki firmadan biriyiz. Ayrıca milli uçağımız Anka’nın yazılımını yapıyoruz.”

YALTES

Savaş gemileri için yazılım geliştiren Yal-tes Elektronik, HollandalI Thales firmasının ortaklığıyla 2002 yılında kuruldu. Şu anda ise Türk ortaklarının hisselerini devretmesiyle yabancı sermayeli bir şirket olarak İstanbul Teknopark’ta faaliyet gösteriyor. Yaltes Elektronik Teklifler Müdürü Reha Başatlı, savaş yönetim sistemlerinin hem donanımını hem yazılımım yaptıklarını söylüyor. Onun dışında, gemideki entegre platform kontrol sistemleri de üretiliyor. Bu ürün gemilerin makineleri, yangınla mücadele sistemleri, kapalı devre televizyon sistemleri gibi diğer tali sistemlerini bir araya getirme özelliğiyle dikkat çekiyor. Örnek olarak, milli gemi Milgem’in hem savaş yönetim sisteminin donanımı yapıldı hem de entegre platform izleme sistemi üretildi. Reha Başatlı yapılan işin harp sırasındaki faydasını şöyle anlatıyor: “Gemide karar verme heyeti var. Komutan ve yardımcılarından oluşan bir ekip. Onların daha kolaylıkla karar verebilmeleri için geliştirilen bir sistemimiz var.”

İSTANBUL TERSANESİ

Şener Holding bünyesindeki İstanbul Tersanesi, donanma için gemi üretiyor. En önemli projesi ise denizaltı kurtarma gemisi. İstanbul Tersanesi Iş Geliştirme Yöneticisi Mustafa Sargın, 2009 yılına kadar kimyasal tanker işletmeciliği yapan 15 gemiyle faaliyet gösterdiklerini belirtiyor. Bu tarihten sonra ise donanmaya iki adet kurtarma gemisi ile bir adet denizaltı kurtarma ana gemisi ürettiklerini söylüyor. Inovasyona çok önem veren bir tersane olduklarını savunan Sargın, 2002 yılında Türkiye’nin ilk Türk bayraklı paslanmaz gemisini ürettiklerini ifade ederek şunları söylüyor: “O zaman herkesin korkarak baktığı paslanmaz tanklara biz gayet girişimci bir ruhla girdik. Ardından birçok tersane buna başladı. İlk olarak modernizasyon işi yaptık. Bugün en önemli projemiz denizaltı kurtarma ana gemisi.”

ALTINAY HAVACILIK

Hakan Altmay tarafından 90’lı yıllarda kurulan Altmay Havacılık, Türkiye’nin ilk çok eksenli endüstriyel robotunu üreten firması. Altmay Havacılık İş Geliştirme Yöneticisi Emre Akalm’ın verdiği bilgiye göre, özellikle otomotiv ve cam sanayine esnek çözümler üreten firma 2008 yılında savunma sanayine adım attı. İlk olarak mühimmat imha alanında proje geliştiren firma, Kırıkkale’de imha tesisleri kurdu.  Ayrıca Gülhane Askeri Tıp Akademisi’ne medikal tasarım merkezi kurdu. Bu merkezde herhangi bir uzvunu kaybeden asker ya da sivil hastalara titanyumdan birebir aynı formda kemik tasarımı yapılıyor. Üretilen yapay kemik daha sonra silikon dokuyla giydirilerek eksik uzvun yerine ameliyatla dikiliyor.

KÖSEDAĞ TEL ÖRME

Kösedağ Tel Örme Çit Sanayi, dikenli tel denilince akla ilk gelen firmalardan. Firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kösedağ, savunma sanayine yönelik olarak yüksek güvenlik gerektiren ülke sınırları, havaalanları, askeri tesisler vb yerlere çitler ve elektronik takip sistemleri ürettiklerini belirtiyor. Türkiye’nin bu amaçla kurulmuş ilk ve sektörde öncü şirket olduklarını ifade eden Kösedağ, şu bilgileri veriyor: “Ürün yelpazemiz ağırlıklı olarak yüksek güvenlikli ve dekoratif amaçlı çitler, elektronik izleme sistemleri, yol ayırma, geçiş kontrol için bariyer ve yol bloğu gibi ürünlerden oluşuyor. Bunun dışında İstanbul Tuzla OSB’deki fabrikada Sibertek elektronik güvenlik ürünleri de geliştiriliyor.” Kösedağ, üretimin yüzde 60’ının 65 ülkeye ihraç edildiğini belirterek, LED aydınlatmalı K-Dag direkleriyle sektörde bir ilki gerçekleştirdiklerini de ifade ediyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu