Haberler

Ortadoğulu gayrimenkulde beklemeye geçti

Mütekabiliyet Yasasının çıkmasının ardından Ortadoğulu yatırımcılar Türkiye’den gayrimenkul ve arazi alma yarışına girmişti. Ortadoğuluların maketten yaptıkları henüz kayıt altına geçmeyen 1 milyar dolarlık gayrimenkul alımlarının olduğuna dikkat çekilirken, Gezi Parkı protestoları ve dolandırıcılık vakaları nedeniyle ‘alım’ hevesinin sürmediği ise dikkat çekiyor.

Mütekabiliyet yasasının geçtiğimiz yıl çıkması ile birlikte daha önce karşılık yasası bulunmayan Ortadoğu ve Arap yatırımcıların Türkiye pazarına olan yatınmian ciddi oranda artmıştı.

gayrimenkul

Mısır ve Suriye’de yaşanan gelişmeler, Türkiye’de bu ülkeler için yükselme dönemine giren gayrimenkul sektörüne olumsuz yansımaya başladı. Gezi Parkı protestoları ve bu ülkeden alım yapan bireysel yatmmcılarm dolandırılma olaylarının artması nedeniyle Katar, Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne ait fonların ve kimi bireysel yatırımcıların Türkiye’deki gayrimenkul alımlarını ertelediklerine dikkat çekiliyor.

Arap Ülkeleri ve Türk Cumhuriyetleri Gayrimenkul Derneği Başkam Abdullah Çiftçi, özellikle büyük fonların beklemeye geçmesinden dolayı Türkiye gayrimenkul piyasasında 3-4 milyar dolarlık bir kayıp yaşandığına dikkat çekiyor.

Arap Ülkeleri ve Türk Cumhuriyetleri Gayrimenkul Derneği olarak Suudi Arabistan, Kuveyt, Katar, Birleşik Arap kaynaklı 5 fonla 1.5 milyar dolarlık yatı rı m için görüşmeler yaptıklarını ancak yaşanan olaylar nedeniyle bu yatırımların beklemeye alındığını söylüyor.

Bu tür başka yatırım erteleme vakaları da duyduklarını belirten Çiftçi, “Fonlar Türkiye yatırımlarını öteleme eğilimindeler. Türkiye yabancıya gayrimenkul satışında beklediği 5-10 milyar dolarlık gelir hedefini bu yatırımlarla yakalayabilirdi. Ancak yaşanan gelişmeler nedeniyle konut alanında 3-4 milyar dolarlık bir kayıp olduğunu, arazi yatırımları ile bu rakamın daha da yukan çıkacağını tahmin ediyorum” diyor.

VAKALAR İKİYE AYRILIYOR

Ortadoğulu yatırımcıların dolandırılma olaylarının mütekabiliyet öncesi ve sonrası dolandırıcılık vakaları olmak üzere ikiye ayrıldığına işaret eden Çiftçi, şunları söylüyor:

“Mütekabiliyet yasası öncesinde Ortadoğu ve Körfez ülkelerinden gelen yatırımcılar buradaki Türk dostlannın üzerine gayrimenkul almışlar.

Mütekabiliyet sonrasında bunları kendi üsüerine almak istiyorlar ama bu dostları vermiyor. Bu konuda toplam değeri 20 milyon dolarlık üç vaka geldi. Bu şikayetlerin daha da artacağını düşünüyoruz. Dernek olarak Ortadoğu ve Körfez ülkelerinin büyükelçiliklerine konuyla ilgili yardımda bulunabileceğimizi bildirdik. Mütekabiliyet sonrasındaki vakalar ise daha çok batık şirketler ya da yanlış lokasyon gösterme şeklinde oluyor.”

Çiftçi, Ortadoğu ve Arap ülkelerinden yapılan gayrimenkul atımlarının daha çok maket üzerinden alım olduğunu, projelerin bitmemesi nedeniyle henüz kayıtlara geçmeyen yaklaşık 1 milyar dolarlık alım rakamının olduğunu tahmin ettiklerini söylüyor. Bu alımlann da bir kısmında çeşitli sıkıntılar yaşanıyor.

Örneğin, Ukra inşaat ve Fi Yapı gibi zor duruma düşen şirketlerden alım yapan 150 Arap yatırımcının mağdur olduğunu da belirten Çiftçi, küçük bir çevre olan Arap dünyasında bu vakaların yayıldığını ve Türkiye’nin imajının olumsuz etkilendiğini söylüyor.

Her şeye rağmen Türkiye’nin Arap dünyasından daha güvenli bir dünya olduğuna işaret eden Çiftçi, “Bu tür vakalar Türkiye’ye alım yapmaya gelecek olan yatırımcıları olumsuz etkiliyor.

Ancak Türkiye’deki yatırımların 2-3 yıl gibi kısa bir sürede geri dönüyor olması nedeniyle bu yatırımlar Türkiye’ye gelmeye devam edecektir” diyor.

Suudi Arabistan’daki berberlerin yüzde 50’sinin Türkiye’deki gayrimenkullerin satışlarını yapar hale geldiğine işaret eden Çiftçi, bu konuda yaşanan sorunu şöyle özetliyor:

“Suudi Arabistan’daki Türk berberler, Türkiye’deki turizm şirketleri, restoranlar, taksiciler ve otellerin resepsiyonları gayrimenkul pazarlar hale geldi. Bu da Ortadoğulular’ın kafasını karıştırıyor. Yasal pazarlama şirkeüerinde değil böyle merdiven altı yapılanmalarda sorunlar yaşanıyor. Laleli’ye gelen turistlerdeki durum yaşanmamalı bu konunun önlemi bir an evvel alınmalı.”

KISITLI AÇIKLANIYOR

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın verilerine göre, yabancılar geçen yılın 6 ayında Türkiye’den 3 bin 107 taşınmaz alırken, mütekabiliyet yasasıyla birlikte bu yılın aynı döneminde satış rakamları iki katını aşarak 7 bin 145’e ulaştı.

İngilizler geçen yılın ilk altı ayında 697 mülkle ilk sırada yer alırken onu, 694 gayrimenkulle Rusya Federasyonu, 357 taşınmazla Almanya, 240 mülkle Norveç, 146 taşınmazla İsveç takip etti. Bu yılın aynı döneminde ise bin 567 Rusya Federasyonu vatandaşı, Türkiye’den 41’i arsa, bin 347’si konut olmak üzere bin 388 gayrimenkul aldı. Birinci sıradaki Rusya’yı, 720 taşınmazla İngiltere, 653 mülkle Almanya, 469 gayrimenkulle Norveç, 323 mülkle Suudi Arabistan izliyor.

Ancak Türkiye’de oturum izninin bir yıl ile sınırlanmasının yabancıya satışın önündeki en büyük engel olduğuna işaret ediliyor. Oysa İspanya ve Yunanistan gibi rakip ülkelerde oturum süresinin 5 yıl olmasının Türkiye açısından ciddi bir rekabet unsuru olduğuna vurgu yapılıyor.

5 MİLYONLUK POTANSİYEL

Osmanlı topraklarından ayrılan Ortadoğu, Afrika ve Türk Cumhuriyetleri’nin de aralarında yer aldığı 60 ülkenin Türkiye’den 5 milyon kişilik gayrimenkul alım

potansiyeli barındırdığına işaret eden Çiftçi, şunları söylüyor:

“Bu ülkelerden kişi başı ortalama 150 bin dolarlık alım yapıldığını düşündüğümüzde 750 milyar dolarlık bir potansiyel karşımıza çıkıyor. Bunlar Türkiye’ye gelmeyi, tedavi olmayı, çocuklarını okutmayı planlıyorlar.

Bunların çarpan etkisini de düşündüğümüzde rakam 1 trilyon dolara kadar çıkıyor. Devlet Almanya’ya gayrimenkul ataşesi atayacak bu ülkelerde de bu tür çalışmalar yapılmalı.”

KUVEYT’TE İPTALİN NEDENİ

Son olarak 17-18 Eylül tarihlerindeki Kuveyt Gayrimenkul Zirvesi’nin bahsi geçen dolandırıcılık olayları nedeniyle Kuveyt Ekonomi Bakanlığı tarafından ertelenmesi olayların vardığı boyutu gösteriyor.

Kuveyüi yatırımcıların 2009, 2010 ve 2011’de bazı Türk firmaları tarafından mağdur edilmesini gerekçe olarak gösteren bakanlık, kendi ülkelerinde Türk firmaları tarafından düzenlenecek bir etkinliğe katılacak olan firmaları irdeleyip, buna göre karar vereceğini açıklamışü.

TRT Arapça televizyonunda Çiftçioğlu, Türkiye’de yaşanan dolandırıcılık olayları hakkında konuştuğunu belirtiyor.

Yabancıların özellikle Ortadoğulu yatırımcıların Türkiye’deki inşaat projelerine ilgi duyduklarına işaret eden Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, 2013-2014 yıllan arasında yabancılara toplamda 2 milyar dolarlık satış yapma hedeflerinin bulunduğunu söylüyor.

Ağaoğlu, “Ortadoğuluların güvenini kazanmak yeni müşteriler kazanmak anlamını taşıyor. Çünkü o ülkelerden gelen yatırımcılar güven esasına dayalı ticaret yapıyorlar” diyor.

“BİZİ KÜÇÜK DÜŞÜRDÜLER”

Projebeyaz Yönetim Kurulu Başkanı Murat Uzun, Mütekabiliyet Yasası ile birlikte yatırımcının talebinin yüzde 100 arttığını, pazarın bu kadar büyümesinin yabancı yatırımcıların bu ilgisini suiistimal edenleri de beraberinde getirdiğini söylüyor.

Bu süreçte küçük sermaye sahipleri, arsa olarak gösterdikleri inşaatları tamamlayamayarak veya sahte projeler ile hayali daireler sattıklarına işaret eden Uzun şöyle devam ediyor:

“Daha büyük ölçekli inşaat firmaları ise, gerçekten film senaryosu gibi çalışarak yabancı yatırımcıları kandırarak bizi, ülkemizi küçük duruma düşürdüler. Yasanın çıkmasından çok önce yaşanan olumsuz davranışlar, günümüze kadar geldi.”

Bu konuda yaşanan vakalara bir örnek veren Uzun, İstanbul’un batısında bir arsa için yabancı bir yatırımcı, üzerine yapılacak projeleri baz alarak girişimde bulunup milyonlarca dolar vererek satın aldığını ve daha sonra Projebeyaz’a gelerek bir ekspertiz yapılmasını talep ettiğini söylüyor.

Uzun yaşananları şöyle anlatıyor: ‘Yaptığımız ekspertizde milyon dolar tutarında fazla para verilerek alındığını kendisine raporladık. Aynı zamanda Türkiye’deki arsa konusunda net brüt farkının da yüzde 40’a yakın olduğu göz önüne alındığında nasıl bir zarar ettiğini gördü. Ama satın alma sürecinin başından araştırma yaptırmak gerekiyor.”

Hangi vakalar yaşandı?

Yabancıya satış konusunda yaşanan dolandırıcılık vakalarından bazıları şöyle;

• Yaklaşık 6 yıl önce Bahçeşehir’de bir AVM’nin yüksek kira getirili değerli mülk olarak Katarlı bir gruba satıldı. Yabancı müşterinin Türkiye’ye gelerek AVM’yi göreceği gün belirlendikten sonra, sadece o gün geçerli olmak üzere 50 TL’lik bedava hediye çekleri dağıtılarak AVM’nin kalabalık gösterilmesi ile yatırımcı yanlış yatırıma yönlendirilmişti.

• İstanbul’un batısında üzerine yapılacak projeleri baz alarak girişimde bulunup milyonlarca dolar vererek bir arsa satın alan yabancı yatırımcı, daha sonra yaptırdığı ekspertizde milyon dolar tutarında fazla para verdiğini gördü. Türkiye’deki arsa konusunda net brüt farkının da yüzde 40’a yakın olduğu göz önüne alındığında zararın boyutu büyüdü.

• 2012’de yaşanan bir olayda ise, öncelikle süper lüks yaşamı ile müşterilerinin gözünde yer edinen, ünlü simalar ile çekilen fotoğrafları ile güven veren ve bunu bir film senaryosu gibi uzun süre işleyerek adından bahsettiren, ondan sonra sahte projeler ile arsadan konut projesini satan ve kayıplara karışan bir şahıs yakalandı. Müşterilerini en lüks otellerde konaklatıyor, emrine özel şoförlü lüks arabalar veriyor, sözde inşaat yapacağı arsayı dahi göstererek büyük bir meblağda parayı alarak kaçıyor. Aradan zaman geçtikçe şüphelenen ortaklar araştırma yapıyorlar ve tamamının bir düzmece olduğunu, orada gördükleri arsanın bile belediyenin hafriyat alanı olduğunu öğreniyorlar, konu adliyede devam ediyor.

• Avcılar’daki bir villa Boğaz’a sıfır diye satılıyor ve alan yabancı geldiğinde gördüğü manzara hayal kırıklığı.

• Satış ofisi Ortadoğu’da bir ülkede olan Yalova bölgesindeki bir proje Sabiha Gökçen Havaalanı’na 20 dk. mesafede diye satılıyor ve yabancı yatırımcı bunu anladığında satış ofisini taş yağmuruna tutuyor. Satışı yapan kişi saldırıya uğrayınca Türk elçiliğine sığınıyor.

• Pazar sabahı erken saatte bir ölçümleme ile Başakşehir’de bir gayrimenkul, Taksim’den araba ile 15 dk. diye anlatılarak satışlar yapılıyor.

• 17-18 Eylül 2013’te düzenlenecek olan Kuveyt Gayrimenkul Zirvesi son anda Kuveyt Ekonomi Bakanlığı tarafından ertelendi. Kuveytli yatırımcıların 2009, 2010 ve 2011’de bazı Türk firmaları tarafından mağdur edilmesi nedeniyle fuara katılacak firmaların tek tek inceleneceği açıklandı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu