İş Kurmak İçin Yeni İş Fikirleri

İş Fikrine Sermaye Bulamazsanız 2

İş fikrinizi hayata geçirmek için “Altuntaş Prensibi”ni her durumda işleyen bir formül olarak kullanabilirsiniz. Basit ama işlevsel…

Kimseden para bulamazsanız [2]

GEÇEN hafta sorduğum soru şuydu: Eş-dost-akrabadan, bankalardan, melek yatırımcılardan, kamu kaynaklarından, iş fikri yarışmalarından, kısacası hiçbir yerden iş fikrinize finansman bulamadınız. Bu durumda tüm finansman yolları tükendi mi diye sormuş ve ardından cevabını vermiştim:

bos cuzdan

En değerli finansman kaynağını unutmayın, demiştim:

Müşteriyi…

Ancak, müşteri gibi çok değerli (çünkü verdiği para karşılığında şirketinizden hisse istemiyor, ya da parasını faiziyle geri de istemiyor. Sadece kendisine vaat ettiğiniz ürünü veya hizmeti vermenizi istiyor) bir finansman kaynağına cebimizde beş kuruş yokken nasıl ulaşabiliriz? Asıl önemli soru bu.

BAŞARISI KANITLANMIŞ BİR FORMÜL

Değerli girişimciler, bu hafta size, uluslararası literatüre ‘Altuntaş Prensibi” olarak geçen ve teknik adı ‘Atıl Kapasitenin Nakit Sermayeye Çevrilmesi’ olarak geçen formülümü özetleteceğim.

Bu formül, benim üniversitede öğrenciyken sadece 400 dolar gibi küçük bir sermaye ile Avrupa’nın en hızlı.gelişen üçüncü markası ödülünü alıp milyonlarca dolar para kazandığım Deulcom International’ı kurarken uyguladığım formül. Bu formül o kadar işlevsel ki, Deulcom dışında kurduğum hemen hemen tüm şirketlerde de, cebimde para olmasına rağmen, uygulamaya koyarak her seferinde başarısını zevkle tekrar tekrar test ettiğim bir formül.

Bu formülü uygulamak için ihtiyacınız olan en önemli şey sağlam gözler. Yani, herkesin baktığım sizin görmeniz gerekiyor. Eğer gözlerinizi, bakmak yerine görmek için kullanırsanız, işin önemli bir kısmını hallettiniz demektir.

Önce şuna karar vermeniz gerekiyor: Amacınız para kazanmak mı, yoksa iş yapmak mı?

Eğer amacınız iş yapmak ise, iş fikrinizi özgürce geliştirin, iş planlarınızı hazırlayın ve ardından sermaye aramaya başlayın.

Eğer amacınız para kazanmaksa, bu durumda iş fikrinizi özgürce geliştirmek yerine, etrafınızdaki ulaşabileceğiniz atıl kapasiteye uygun iş fikirleri geliştirmeye odaklanın.

Gayet basit bir şey söylüyorum: Yepyeni özelliklere sahip tuğla üretmek için fabrika kurmaya odaklanmayın. Tuğla fabrikasının sahibiyle anlaşın ve onun fabrikasını kullanıp üretimi yapıp hem ona hem de kendinize kazandırın. Hem de sermayeniz olmadan bu işi yapın.

Aklınızda bir kurs açma işi varsa, kurs açmayın. Tanıdığınız bir kurs sahibi ile anlaşın. Onun kullanmadığı sınıfları kiralayarak, hiçbir yatırım riskini almadan, kursunuzu açın. Baktınız işler iyi gidiyor, gelen parayla kendi yatırımınızı yapabilirsiniz.

ÖNCE SAT, SONRA HARCA!..

Şimdi de şunu soracaksınız: Yeri bedava buldunuz da, bu sınıfları doldurmak için gerekli pazarlama maliyetini nasıl karşılayacaksınız?

Çok basit: Pazarlama giderleri genellikle en az üç aydan başlayan vadelerle gerçekleşir. Yani, bugün reklamı verirsiniz, satışınızı gerçekleştirirsiniz, tüketiciden tahsilatınızı gerçekleştirirsiniz, daha sonra da tahsil ettiğiniz paradan pazarlama giderini ödersiniz. Bu kadar basit…

Burada sorun olabilecek tek detay şudur: Pazarlama giderini üç ay sonra ödersiniz ancak çekini peşin vermek şartıyla. Şirketi yeni kurduğunuz, belki de henüz kurmadığınız için, bankadan çek karnesi almak zordur. Ancak bu duruma Türkiye’ye özgün bir çözüm üretmek çok mümkün: Senet verirsiniz.

Dolayısıyla benim, ‘Önce Sat, Sonra Harca’ kuralını mecburen uygulamak zorunda kalırsınız, çünkü önce harcayıp sonra satacak durumunuz yok.

■ Yatırım riskini başkalarının atıl kapasitesi ile sıfırlıyorsunuz.

■ Pazarlama giderini ileri vadeli ödemelerle gerçekleştiriyorsunuz.

■ Böylelikle ‘Önce Sat Sonra Harca’ metoduyla ortaya hiç sermaye koymadan işinizi kurmuş oluyorsunuz.

Burada anlattığım formül, iş kurarken parasal sorununuzu hallediyor. Ancak bu sorunu halletmek için, çevrenizdekilerin atıl kapasitesine odaklanmanız gerekiyor. Bu da şu demek: Çevrenizin geniş olması lazım. Yani ‘network’ sizin iş modelinizi bu şekilde gerçekleştirebilmeniz için çok önemli bir modül.

Dolayısıyla, Altuntaş Prensibi’nin özetini ilk ağızdan size aktarmak isterim:

21. Yüzyılın iş kurma kuralı şudur: “No network! No work!..”

Yani, “Çevre yoksa, iş de yok!..”

Haftaya görüşmek üzere…

Baybars Altuntaş / Para

İş Fikrine Sermaye Bulamazsanız 1 başlıklı makalemizide okumalısınız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu