İçeride ve dışarıda büyük ilgiyle karşılanacak bir iş!

İlgiyle karşılanacak bir iş. Şimdi dünya ticaretine açılmanın tam zamanı. Bu iş, tarihin derinliklerinden gelen geleneksel kültürümüzü yansıtıyor. Her biri geleneksel el sanatlarımızın simgesi gibi…

Çulfallık Satış Mağazaları Açmak

Nur Demirok / Para ; GERÇEGÎ söylemem gerekir ise çok da derinlemesine araştırmadım. Sadece tüketici açısından bakmaya gayret ettim. Burada yapacağım kısa öneriler, ülkemizin hem iç pazar hem de dış satım çeşitlerine yepyeni ve ilginç bir soluk getirebilir.

Önce ufak birkaç notla başlayayım: Gaziantep, Maraş, Hatay, Adana, İçel ve Antalya’da bugüne kadar yaşatılmış geleneksel bir halk sanatı var.

Mersin çevresinin yerel ağzıyla söylersek: ‘Çulfallık’ ova yayla kültürünün çok ilginç izdüşümlerinden biri…

Tek koşulla ki, bu haftaki yazıma konu ettiğim ‘Çulfallık Dokumacılık Kültürünü ses benzeşmesinden dolayı çuvallık’ gibi basit bir faaliyetle karıştırmamak lazım.

İlginç ve Farklı Bir Uğraşı

Anlatacaklarım tarihin derinliklerine kadar giden geleneksel dokumacılığın günümüzdeki en belirgin örneklerinden biri aynı zamanda… Tüm dünyanın ilgisini çekebilecek meraklı bir hikayesi de var üstelik.

Bu ince ve zevkli sanat, aslında tüm ülkemizde de yapılmış ve yaşatılmış ancak biraz da geleneksel öngörülerle belirli yörelerimizde çok daha öne çıkmıştır.

Her yıl ‘ova yayla’ ve ‘yayla ova’ yaşantısı döngüsel olarak bugün özellikle İçel (Mersin) ve çevresinde halk edebiyatına da örnek olacak biçimde devam etmekte, özellikle Anamur Tarsus arasında ve Toros Dağlananda tüm özellikleriyle görülmektedir.

(Tarihsel ‘Istar’ (çulfallık dokuma tezgâhı) Mersin’in Mut ilçesi Hacı Ahmetli beldesinde bugün de tüm tarihi özellikleriyle aynen yaşatılmaktadır.)

Bu ilginç faaliyet, ulusal folklorumuzu tüm renkleriyle yansıtırken, insanı derinden etkileyen geçmişiyle de halk edebiyatımızın en seçkin ve mükemmel örneklerini ortaya koymaktadır.

Dış Pazarlara da Geleneksel Mesaj

Bu nedenle özellikle Batı’dan gelen turistlere sadece ‘halı tezgâhlarını’ değil, bu doğal ve geleneksel sanatın inceliklerini de gösterebilmeliyiz.

Hiç şüpheniz olmasın ki bunu görüntüleyen bir turist, kendi ülkesindeki meraklılara da ‘Istar gösterilerini görmeden ve yaşamadan ülkenize dönmeyin’ çağrısı yapacaktır.

Dahası da var: Böylesine ilginç bir uygulamayı çok renkli propaganda filmlerine çektiğinizde dünyanın her köşesinde ilgi uyanmasını tahrik etmiş olacak, ilgi yoğunluğun da en yüksek düzeyde gerçekleşmesini sağlayacaksınız.

Bu da ‘çok ilginç dokuma tezgahlarının sıradışı ürünleri’ olarak halı sektörümüzün de değişik bir katmanı halinde kültür zenginliğimizi tüm unsurlarıyla ortaya koyacaktır.

İç pazarda ise, böylesi ilkel görünümlü tezgahlarda dokunan sıradışı ürünler, en az halı sektörü kadar büyük bir ilgiye yol açacak: bunları yerinde görmek isteyenlerin merakını daha da artıracaktır. Bu da iç ve dış turizme yeni ve farklı bir renk katmış olacaktır.

Tüm bu sürecin sonucu olarak sadece bu işe yönelmiş iç pazardaki girişimciler, büyük kentlerimizde ‘Çulfallık Satış Mağazaları’ açarak hem turistlerin hem de dahildeki tüm halkımızın yoğun ilgisini çekebileceklerdir.

Yine bu teknikle üretilmiş masa örtüleri, yolluklar ve diğer giyim kuşam ürünleri de yerli yabancı gazete ve dergilere konu olmakla kalmayacak; yeniden yaratılmış bir kültür olarak dünyaya lanse edilebilecektir.

Değişik Sıradışı Çeşitler…

Elbette dahası da var; bu akımın doğduğu yerleri ziyaret etmek isteyenlerin sayısı da inanılmaz ölçülere ulaşabilecektir. Böylece bu akım ‘el sanatları kategorisinde’ de çok özel bir yere sahip olacak, yeni bir sektörün doğmasına yol açabilecektir.

Burada el işi kazaklar, masa örtüleri, minderler, yolluklar, özel kamp çadırları hatta sıradışı konutlar için pencere perdeleri ve dahası görülebilecektir.

Ve yine sıradışı bir moda olarak pantolon, eteklik gibi giyim eşyaları, çeşitli model ve motiflerle işlenmiş yazlık ayakkabı ve terlikler de yer alabilecektir…

Nur Demirok / Para