Haberler

Plastiğin kullanımının sınırlanması

Petrokimya kökenli ürünlerin en yaygını olan plastiğin kullanımının sınırlanmasına ilişkin girişimler giderek artıyor. Fransa, plastik poşet kullanımını yasaklayan en son Ülke oldu…

FRANSA, 1 Temmuz’dan itibaren naylon poşetleri yasakladı. Bu yasak, süpermarketleri, eczaneleri, fırınları, benzin istasyonlarını ve açık hava marketlerini yakından ilgilendiriyor. Fakat 50 mikrondan (milimetrenin binde 50’sinden) daha kalın plastik torbalar, yasak kapsamında değil. Çünkü bunları pek çok kez kullanabiliyorsunuz.

Yasak, kademeli olarak plastikten vazgeçilmesi politikasının başlangıcı. 2017 yılının başında meyve ve sebzelerin paketlendiği plastikler de yasaklanacak. Fransız hükümetine göre her yıl beş milyar naylon poşet ve 12 milyar ticari paketleme plastiği, çöplüklere ve denizlere atılıyor, işyeri sahipleri endişeli. Çünkü Asya ülkelerinden çok ucuza aldıkları naylon poşetlerin alternatifi ucuz olmayacak. Müşterilerin, kendi torbalarını yanlarında getireceklerini umuyorlar.

plastik cop

DAHA ÖNCE İTALYA VE FİNLANDİYA

Fransa, naylon poşetleri yasaklayan ilk ülke değil. İtalya, 2012’de çevresel endişeler nedeniyle plastik torbaları yasaklamıştı. Finlandiya bu konuda yasak getirmedi ama halkın sağduyulu davranışları, naylon poşet kullanımının yarı yarıya azalmasına neden oldu. Avrupa Birliği, üyeleri bağlayacak bir yasak getirmiyor. Ama AB’nin yeni yönetmeliğine göre üye ülkeler, bu konuda iki yoldan birini seçmek durumundalar. Birincisi, 2019 yılma kadar kişi başına yıllık 90 naylon poşetten fazla kullanılmaması için düzenleme yapmak. Bu rakam, 2025’te kişi başına 40 adetle sınırlandırılacak. İkincisi, naylon poşetler müşterilere parayla verilecek.

İrlanda birinci uygulamayla çok kısa sürede naylon poşet kullanımını kişi başı yıllık 328 adetten 21 adede düşürdü. Yüzde 90’lık bu düşüş, halkın gönüllü yardımıyla daha da düşürülmüş olacak.

İLK YASAKLAYAN BANGLADEŞ’Tİ

Halen AB üyesi ülkelerde ortalama, kişi başı yıllık 200 naylon poşet. İrlanda ile birlikte Lüksemburg, Avusturya, Almanya, Finlandiya, Danimarka, Hollanda, Fransa, Belçika ve İsveç, 100 adetlik ortalamanın altına inmeyi başaran ülkelerden. Estonya, Macaristan, Letonya, Litvanya, Polonya, Portekiz, Slovakya ve Slovenya, 500 adetlik ortalama ile en kötü üyeler.

îlk yasak, 2002’de Bangladeş’ten gelmişti. Kalınlığına inceliğine bakmadan bütün naylon torbaları yasakladılar. Arkasından Ruanda, Çin, Tayvan ve Makedonya yasak getirdi. Kuzey Amerika, Avustralya, Ingiltere ve Myanmar’da kısmi yasaklar söz konusu. Hindistan’da her gün, kutsal saydıkları ineklerden 20’si plastik atıklar yüzünden ölüyor. Çevrecilere göre her yıl yüz bin kadar balina ve sayısız kaplumbağa, plastik yüzünden yaşam savaşını kaybediyor.

Yasaklayan ülkeler

ABD (Ülke genelinde yasak yok ama eyaletler kendi yasak ve sınırlama kararlarını alabiliyor.), Almanya, Avustralya, Bangladeş, Botsvvana, Çin, Danimarka, Endonezya, Eritre, Fas, Güney Afrika, Hindistan, Hollanda, Hong Kong, İngiltere, İrlanda, İsrail, İtalya, Kanada, Kenya, Kolombiya, Malezya, Meksika, Moritanya, Myanmar, Papua Yeni Gine, Ruanda, Tanzanya, Tayvan, Uganda, Yeni Zelanda.

Plastik hakkında birkaç not

■ Plastikten önce, bizim “bakalit” dediğimiz yapay bir madde vardı. 1909’da Belçikalı kimyacı Leo Baekeland’ın icat ettiği, ticari yönden başarılı ilk sentetik plastik, kendi adından türetilen ismiyle “bakelite” idi. 1960’lı yıllarda Türkiye’de çok yaygındı.

■ Baekeland’ın icadı, pek çok kimya şirketine ilham verdi. 1929’da polistiren, 1930’da polyester, 1933’te PVC ve 1935’te naylon geliştirildi.

■ Daha da önceki yıllara gidecek olursak Alexander Parkes, 1856 yılında “parkesine” adını verdiği bir plastik yapmıştı. Ama hem çatlıyordu hem de yanıcıydı. Ticari açıdan başarısız bir icattı.

■ Plastik kelimesi, Yunanca “plastikos”tan gelir. “Kolayca şekillendirilebilen veya kalıbı alınabilen” demektir.

■ Plastikten, önce plastik patlayıcılar yapıldı. Günlük hayatı kolaylaştıran plastik ürünler, naylon torbalar için 1941’e kadar beklemek gerekecekti. Plastik para olarak bilinen kredi kartları, 1969’da hayatımıza girdi. Süpermarketler 1977’den itibaren müşterilerine plastik torba vermeye başladı.

■ Otomobil üreticisi Henry Ford, 1941’de plastik otomobil kaportası yaptırdı. Ne kadar sağlam olduğunu göstermek için de bagaj kapağına balyozla birkaç kez vurdu. Elbette ki hiç bir şey olmadı.

■ Her yıl bütün dünyada, bir trilyon ile 500 milyar arası plastik malzeme kullanıldığı tahmin ediliyor. Nüfusumuz 7.4 milyardır.

■ Kuzey Pasifik Okyanusu, günümüzde “çöp batağı” olarak bilinir. Bu sulardaki çöplerin yüzde 85’i plastik torbalardır. Bunlar her yıl yaklaşık bir milyon deniz canlısının ölümüne neden oluyor.

■ Plastik aleyhtarı hareketler, 1930’larda başladı. Ünlü Amerikalı komedyen Groucho Marx’ın, “Kızı babasına çekmiş. Babası plastik cerrah” şeklindeki alaycı sözleri, aleyhtarların sloganı olmuştu.

■ Plastiğin doğada çözünmesi için 400-1000 yıl arası bir sürenin geçmesi gerekir. Bu demektir ki, ilk icat edilen plastik bile bugün doğada bir yerlerde olduğu gibi duruyor.

■ Evlerden çıkan çöplerin yüzde 11’i plastiktir. Bu plastik çöplerin de yüzde 40’ı plastik su şişeleri.

■ Ağları, misinaları, şamandıraları ve paketleme malzemeleri denizde kaybolan balıkçılar bile, yılda 150 bin ton plastiğin denizlere karışmasından sorumludur.

■ Plastik şişede su satın alıyorsanız, ödediğiniz paranın yüzde 90’ının plastiğe, sadece yüzde 10’unun suya gittiğini hatırlayın.

■ Her Amerikalı, yılda ortalama 165 büyük boy plastik su bidonu satın alır. Evine su getirmek için başka seçeneği yoktur.

■ ABD’de 11 bin plastik üreticisi şirket, plastiği geri dönüşüme sokan bin 600 işletme vardır.

■ AvrupalIlar da geri dönüşümle ilgilenmezler. Kullanılıp atılan plastik ürünlerin sadece yüzde 2.5’i yeniden dönüşüme girer. Dünya genelinde bu oran, yüzde 27’dir.

■ Bir milyar plastik şişe üretmek için 90 milyon litre petrole ihtiyaç duyulur.

■ Bir plastik su şişesinin geri dönüşüme sokulmasıyla elde edilen enerji tasarrufu, 60 vvatt’lık bir lambayı altı saat boyunca yakmaya yeter.

■ Tüketicilerin yüzde 90’ı, plastik torbaları birçok kez kullanmaktadır.

■ Sütten de plastik yapılabilir. Kokusuz, yanmaz, alerji yapmayan, sağlıklı, çözünür bu plastik ne yazık ki hayata geçirilemiyor. Çünkü kalıba dökülemiyor.

■ Güney Amerika’nın yağmur ormanları Amazonlar’da bir mantar türü, plastikle beslenir. Ama bütün dünyanın plastik atığını bu yolla yok etmek mümkün değil.

■ Plastik atıklarını yakıta çevirebileceğini iddia eden şirketler var. Ancak bugüne kadar somut bir çözümle ortaya çıkamadılar. ABD ve Çin’de bilim insanlarının çalışmaları, meyvesini vermek üzere.

■ Çin’in başkenti Bejjing’de metroya bilet almak için parayla değil, kullanılmış plastik şişe ile ödeme yapılır. Amaç, geri dönüşümü teşvik etmektir.

■ ABD’de her yıl altı binden fazla kişi, plastik bir ambalajı açmaya çalışırken yaralanıp hastaneye kaldırılıyor.

■ Plastik hayat da kurtarır. Ormanlarda veya denizlerde mahsur kalmış kazazedeler, plastik torba içinde sabah çiğini toplayıp hayatta kalacak kadar su üretebilirler.

■ Bilim adamları, geçtiğimiz yıllarda kendi kendini tamir edebilen ilk plastiği tanıttı. Laboratuvarlarda T1000 polimeri olarak bilinen plastiğe, Arnold Schvvarzenegger’in ünlü filminden ilham alınarak “Terminatör” adı verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu