Haberler

Erkenci meyve mevsimi açıldı

Erkenci meyveler tezgahlarda yerini almaya başladı. Çilek, erik ve çağla pazara ilk inen meyveler. Sırada kayısı, nektarin, karpuz, kavun ve üzüm var. Geçen seneyi pek çok üründe “kayıp yıl” olarak geçiren üretici bu sezondan çok umutlu…

TÜRKİYE geçen yıl meyve konusunda tarihinin en kötü dönemlerinden birini yaşadı. 29-30 Mart tarihlerinde yaşanan don felaketi kayısı, erik, şeftali, elma, armut, çilek gibi birçok ürünü vurdu. Bazı bölgelerde yüzde 90’lara varan rekolte kayıpları yaşandı. Kiraz ve vişne ağaçlarını ise sel felaketi vurdu. Sonuçta üretici rekolte kaybından, tüketici de pahalılıktan dert yandı.

erkenci meyveler

Bu yıl ise umutlu bir sezon yaşanıyor. Manav ve pazarlara yolu düşenler sezonun erkenci meyveleriyle karşılaşmaya başladı. Çilek, can erik, çağla sezonun ilk yerli meyveleri. 10 gün içinde de erkenci kayısı, sera karpuzu, kavunu piyasaya çıkmaya başlayacak. Biz de bu erkenci meyvelerde durum nedir, rekolteleri nasıldır diye araştırdık. Bu yıl rekoltelerin rekor kırması bekleniyor. Hem fiyatlar, hem de rekolte beklentileri üreticilerin yüzüne güldürecek gibi. Özellikle hasat başlayan bölgelerde üreticilere ulaşmak neredeyse imkansız. İşlerinin yoğunluğundan telefonlara cevap verebilecek durumda bile değiller. Pazardaki talebe bakılırsa erkenci meyvelere yatırım yapanlar kazanacak.

TARLA ÇİLEĞİ PAZARLARDA

Pazarlara ilk çilek geldi. Geçtiğimiz haftalarda 15-20 TL arasında pazara giriş yapan çilek bu aralar 5 TL seviyesine kadar geriledi. Aslında çilek, örtü altında (sera) aralık ayından bu yana hasadı yapılan bir ürün. Ama bu ürünler daha çok lüks restoran ve sosyoekonomik düzeyi yüksek muhitlerinde alıcı bulduğu için karşımıza pazarlarda çıkmıyordu. Geçtiğimiz haftalardan itibaren örtü altı çileklerin yanına tarla ürünleri de gelmeye başladı. Yeni ürünlerle birlikte fiyatlar da makul seviyelere geriledi. Tarlada 3-4 TL’ye kadar gerileyen çilek pazar ve manavlarda 5-10 TL arasında alıcı buluyor.

Türkiye’nin birçok bölgesinde çilek üretiliyor. Lider olan bölge ise Silifke ve havalisi. Yoğurduyla ünlü Mersin’in Silifke ilçesi uzun süredir çileğin başkenti olarak anılıyor. Türkiye’deki çilek üretiminin yüzde 30’u Silifke’de yapılıyor.

400 BİN TON ÜRETİLİYOR

Türkiye’de çilek üretimi ağırlıklı olarak Akdeniz, Marmara ve Ege Bölgelerinde yapılıyor. Kısmen Batı Karadeniz ve Zonguldak Ereğli’de de üretim var. Son dönemlerde Konya, Karaman ve Malatya’da da ciddi çilek üretimi var. Türkiye’de yaklaşık 140 bin dekar alanda 400 bin tonun üzerinde çilek üretimi yapılıyor. Bu üretimin yüzde 30’unun yapıldığı Silifke’de çilek üreticisinin yüzü gülüyor.

Silifke Çilek Üreticileri Birliği Başkanı Ahmet Özmen, aynı zamanda 700 dekar alanda çilek üretimi yapan, sözleşmeli üreticileriyle birlikte 2 bin dekara ulaşan bir üretici. Sezon başı olduğu için oldukça yoğun. Acem Tarım’m sahibi Özmen, hem serada hem de açık alanda üretim yaptıklarını söylüyor. Örtü altında aralık ayından bu yana hasat yaptıklarını söyleyen Özmen, tarla ürünlerini de piyasaya sunmaya başladıklarını söylüyor. Kış ayının sert geçmesi nedeniyle çileklerin şekillerinde biraz bozukluk olduğunu söyleyen Özmen, “Tat ve aromasında kalite düşüklüğü yok. Soğuktan kaynaklı şekil bozuklukları var. Rekolte ve fiyatlar şu anda üreticiyi memnun ediyor” diyor. Çileğin tarlada 4 TL seviyesine gerilediğini belirten Özmen, “Ürün bollaştıkça fiyatlar dengesini bulur. Hem tüketici, hem de üretici sevinmeli” diyor. Kendisi çileğin yanı sıra erkenci kayısı da üretiyor. 15-20 gün içinde erkenci kayısı hasadının da başlayacağını belirtiyor. Özmen, aynı zamanda serada muz üretimi de yaparak vaktinden önce pazara ulaştırıyor.

KADIN BAŞKAN UMUTLU

Türkiye’nin ilk kadın Ziraat Odası Baş-kam’nın da Silifke’den çıktığını biliyor muydunuz? Aynı zamanda çilek üreticisi de olan Mahire Can, erkek egemen yapısı olan odada 1992’den bu yana başkanlık yapıyor. Çilek ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Can, çilek rekoltesinin bu yıl çiftçiyi mutlu edeceğini söylüyor. Silifke’nin çileklerinin ağırlıklı olarak ihracat pazarlarına gittiğini belirten Can, “Şu anda Rusya ve Ukrayna’dan birçok alıcı Silifke’de. Avrupa ülkelerinden de alıcılar mevcut. Ürün iyi olunca alıcılar da ayağımıza geliyor” diyor.

CAN ERİK 100 TL’DEN BAŞLADI

Erik geçen yıl üreticisinin yüzünü güldüren nadir meyvelerden biriydi. Fiyatlar, pazarda bile 10 TL’nin altına neredeyse düşmedi. Tarladan çıkış fiyatı bile 4 TL seviyesindeydi. Türkiye’de yıllık 270 bin ton erik üretiliyor. Eriğin erkencisi de Mersin ve ilçelerinden geliyor. Bu sezon tarladan çıkan ilk ürün 100 TL’den alıcı bulmuş ama bu rakamlar tamamen sembolik. Gerçek hasat önümüzdeki günlerde başlayacak. Fiyatların ilk haftalarda 20 TL seviyelerinde olması bekleniyor. Diğer illerdeki üretimle birlikte 10 TL seviyelerine inmesi olası. Tabii bu durum rekolteyle de alakalı. Eğer rekolte 300 bin tonun üzerine çıkar ise fiyatların 5 TL seviyelerine gelmesi de muhtemel.

Mersin Ziraat Odası Başkanı Cengiz Gökçel, erkenci meyveler konusunda Mersin’in öne çıktığını belirtiyor. Eriğin geçen yıl üreticiyi en çok sevindiren meyvelerden biri olduğunu hatırlatan Gökçel, hem erik hem de erkenci meyveler için şu değerlendirmeyi yapıyor:

“Erik üretiminde ilk sıradayız; çilek de öyle. Kayısı, zeytin yeni yükselen meyvelerimiz. Zeytin ve kayısıda Mut ilçemiz öne çıkıyor. Kayısı hasadımız 10 güne kadar başlar. Bizim kayısı hem iri hem de şeker oranı düşük olduğu için ihracata gidiyor. İç pazar daha şekerli kayısı tercih ediyor. Erkenci meyvecilik Mersin’de giderek yaygınlaşıyor ve ürün sayısı artıyor. Birçok ürünün örtü altına girdiğini göreceksiniz. Bu yıl ani sıcaklık ya da sel felaketi olmazsa çok iyi bir sezon olacağı ortada.”

BADEMİN ÇAĞLASI 30 TL

Türkiye’de son dönemlerde dikimi yapılan meyvelerin başında badem geliyor. Daha beş yıl önce 5 milyon olan ağaç sayısı 2014’te 15 milyonu geçti. Badem endüstriyel bir meyve. Daha çok olgunlaşmış halinin ticareti yapılıyor. Ama nisan ve mayıs aylarında bademin olgunlaşmamış hali olan çağlası da çok tüketiliyor. İlk hasat çağlalar manavlarda yerini aldı. Fiyatı da kalitesine göre 20-30 TL arasında değişiyor. Çağlaların ömrü diğer meyveler gibi değil. 15-20 gün içinde sezonu bitiyor. Pahalı olmasının sebebi de bu.

1 dekar erik ve çilek bahçesinin maliyeti

Meyvecilikte bahçe kurma maliyetleri birbirine yakın. Dikilecek fidan ve fide adedi, gübre, sulama, işçilik maliyetleri belirleyici oluyor. Bir dekar alana 50-60 adet
bodur ağaç dikilebiliyor. Ağaçların tanesi de 20 TL seviyesinde. Toplamda bin 200 TL civarında fide maliyeti söz konusu. Diğer maliyetlerle birlikte harcamalar 5 bin TL’yi geçmiyor. Ayrıca meyve fideleri için dekar başına 150-400 TL arasında devlet desteği var. Çilek ise her yıl dikilen bir ürün değil. Bir defa dikimi yapıldıktan sonra beş yıl boyunca ürün veriyor. 1 dekar alanda sulama, fide, gübre, ilaç ve işçilik maliyetleri 2 bin TL civarında. Bazı yatırım kalemleri beş yıl boyunca kullanıldığı için sonraki yılların maliyeti daha düşük. 1 dekardan 3-4 ton ürün elde edilebiliyor.

Dikkat! Piyasadakiler ithal karpuz

Birçok meyve ilk Mersin’de hasat oluyor. Ürün çeşitliliği de giderek artıyor. Örtü altı üretimin de yaygın olduğu ilde karpuz, kavun, üzüm, nektarin, kayısı gibi meyveler de örtü altında üretiliyor. Tarla ürünlerinden hemen önce bu ürünler tüketiciyle buluşuyor. Bu aralar manavlarda karpuzlar yerini almaya başladı. Mersin Ziraat Odası Başkanı Cengiz Gökçel bu konuda tüketicilere bir uyarıda ve hatırlatmada bulunuyor: “Manavlardaki karpuzlar ithal. İran ve Yemen karpuzlarını yiyip ağızlarınızın tadını bozmayın. Üretici tadı bozuk ürünleri alıp, sonra bizim erkencilerden soğuyor. Olan bizim üreticiye oluyor. Ben vaktinde hasat edilmiş, yerli karpuz ve kavunları tercih etmelerini öneriyorum. Kavun ve karpuzun hemen ardından serada yetiştirdiğimiz üzümler de çıkacak.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu