Haberler

Doğu Anadolu için teşvik belgesi ve yerel yatırımcılar

Doğulu yatırımcı göbeğini kendisi kesiyor

ticaret ve sanayi odasiGeçen yıl haziran ayında devreye alınan teşvik paketinin ardından, doğudaki 15 ili kapsayan Altıncı Bölge yatırımlarında yöre işadamı açık farkla öne çıktı. Teşviklere ilişkin yaptığımız araştırmaya göre Güneydoğu ve Doğu Anadolu için teşvik belgesi alanların yüzde 83’ünü yerel yatırımcılar oluşturuyor. Bölge dışından gelen yatırımcılar en büyük ilgiyi baraj ve HES yapımına gösterirken, bunların istihdama katkıları yüzde 3 düzeyinde kalıyor.

Geçen hafta Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, teşvik sistemine ilişkin son rakamları kamuoyu ile paylaşırken şöyle konuşuyordu: “Altıncı Bölge teşvik sistemi ile şahlandı.”’ Bakan Çağlayan’ın bahsettiği ‘Altıncı Bölge’, yeni teşvik sistemi mevzuatında, uzun yıllardır terör ve şiddet eylemlerine sahne olan ve bu süre içinde üretim kaynaklan kuruyan, ekonomisi çöken Güneydoğu ve Doğu Anadolu’daki 15 ili tanımlamak için kullanılıyor. Bu bölgeye 12 yıla varan sigorta prim desteği ve toplam yatırımda yüzde 60’a varan destek paketleri uygulanıyor.

Çağlayan’ın verdiği bilgilere göre, 20 Haziran 2012 ile 31 Ağustos 2013 arasında ülke genelinde yatırım tutarı 88,5 milyar TL’ye ulaşan 5 bin 878 yatırım teşvik belgesi verildi. Bunlar içinde Altıncı Bölge’ye düşen yatırım tutarı ise 8,9 milyar TL oldu. Yalnızca Ocak-Ağustos döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre sabit yatırım tutarında yüzde 216, istihdamda yüzde 60 artış kaydedildi.

SERMAYE DOĞUYA AKIYOR MU?

Peki bu sevindirici rakamlara rağmen, özellikle Ocak 2013’te başlatılan çözüm süreci ile birlikte daha da hayati hale gelen bölge kalkınmasında gerçekten bir ‘şahlanış’ olduğunu söylemek mümkün mü? Kalkınmanın yaygınlaşması için batıdan doğuya yoğun bir sermaye ve yatırım akışı hedefleyen teşvik sistemi, bekleneni veriyor mu?

İşte bu sorulara gönül rahatlığı ile “evet” demek mümkün değil. Zira uzun yıllardır finans dünyasını ipotek bedelleri, sicil affı ve sigortacılık gibi konularda “aynmcılık” yapmakla suçlayan bölge iş dünyası, özel sektör yatırımları konusunda da beklediği desteği bulamıyor.

Ekonomi Bakanlığı’nın verilerine göre, 20 Haziran 2012’den bu yana Altıncı Bölge için yatırım teşvik belgesi alan şirketlerin yüzde 83’ünü bölge yatırımcıları oluşturuyor. Bu bölgedeki illerin veya Türkiye’nin dışından bölgeye yatırım yapmaya gelen şirketlerin oranı ise yalnızca yüzde 17’de kalıyor.

BARAJ VE HES İÇİN GİDİYORLAR

Kuşkusuz, batıdan da bölgeye yatırım yapmak için kolları sıvamış şirketler yok değil. Ancak bu şirkederin çok büyük bir kısmını baraj ve HES yapmak üzere gelen enerji şirketleri oluşturuyor.

Altıncı Bölge’deki en büyük 10 yatırımın sekizini bölge dışından gelen enerji yatınmlan oluşturuyor. Bu yatınmların toplam tutarı 5 milyar TL civannda. 31 Ağustos itibariyle bölge için yatırım teşvik belgesi alan 693 şirketin toplam sabit yatınm tutan ise 8 milyar 970 milyon TL. Yani yalnızca sekiz enerji yatırımı, toplam yatırım tutarının yüzde 56’smı oluşturuyor.

Öte yandan, planlanan 693 yatırımın bölgede 34 bin 70 yeni istihdam yaratması öngörülürken, sekiz büyük enerji yatırımının istihdama katkısı yalnızca yüzde 3,3 olarak gerçekleşiyor. Bir başka deyişle bölgedeki kalkınma için tüm umutlarını çözüm sürecine bağlayan yerel iş dünyası, üretim ve istihdamda kendi göbeğini kendisi kesmeye çalışıyor.

KNOW-HOW PAYLAŞIMI

Altıncı Bölge illeri henüz makine, tekstil, gıda ve tarım gibi başlıca sektörlerde batıdan pek yatırım çekeme-se de, iş dünyasının çatı kuruluşları çözüm süreci kapsamında bölgeye sık sık ziyaretler düzenliyor. Geçen hafta ISO yönetimi Diyarbakır, Mardin ve Batman’ı kapsayan bir gezi düzenlerken, aynı günlerde TUSKON Şanlıurfa’da Başkanlar Konseyi toplantısını gerçekleştirdi. Yine aynı hafta TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy ve beraberindeki heyet de bölgede temaslarda bulunuyordu. Son bir yılda yalnızca Diyarbakır’a 550 heyetin geldiği belirtiliyor.

Yeni yönetimi seçildikten sonra ilk yurtiçi ziyaretini Diyarbakır, Mardin ve Batman’a gerçekleştiren İstanbul Sanayi Odası (İSO), üç gün boyunca 50 işadamı ile bölgenin nabzını tutmaya çalıştı. İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, çözüm sürecinde karşılıklı ilişkilerin geliştirilmesi için umutlu olsa da bölgeye İstanbul merkezli yatırımlar konusunda aynı derecede umutlu değil. Bahçıvan, bölgeye doğrudan yatırım yerine “know-how paylaşımı” yapmanın doğru bir model olacağını söylüyor. Bahçıvan, “Yerel yatırımcıyı, müteşebbisi geliştirilecek modellerle desteklemeliyiz. Bizim bir model çerçevesinde hareket etmemiz gerekiyor. Bu model de bir tür sanayi franchising‘i olabilir. Buradaki sanayiyle bilgilerimizi, birikimimizi paylaşmalıyız” diyor.

Yine de gelecek açısından umut veren özel sektör yatırımları da yok değil. Bunların en son örneği Kale Grubu’nun 5 milyon liralık yatırımla Mardin’de kurduğu fabrika. Kalekim Mardin Fabrikası’nın özellikle komşu ülkelere ihracat potansiyelini artırma hedefi güttüğünü dile getiren Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Bodur Okyay, “Yakın zamanda fabrikamıza 5 milyon TL yatırım daha yapacağız” diyor.

“Devlet, baraj yatırımına yönlendiriyor”

Çözüm süreci ile birlikte bölgeye olan yatırımcı ziyaretlerinin artışına dikkat çeken Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Sayar, “Ancak bu yoğun ziyaretlere rağmen hala teşvik sisteminden yüzde 12 ile en az pay alan bölgelerden biriyiz. Yatırımcının buraya ilgisi olsa da hala güvenlik kaygısı ile hareket ettiğini söyleyebiliriz” diyor. Sayar, bölgeye dışardan gelen sermayenin enerji sektörüne olan yoğun ilgisini ise şöyle değerlendiriyor: “Devlet, bu sektörde alıcı olduğu için büyük şirketleri baraj ve HES yatırımlarına yönlendiriyor. Ancak biz bunların yanında istihdamı artıracak, kent ekonomisini güçlendirecek özel sektör yatırımlarının önünün açılmasını bekliyoruz.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu