Haberler

Dijital Startup Organizasyonu Global Webit Kongresi

1-2 Ekim tarihinde İstanbul’da dünyanın en büyük dijital startup organizasyonu olan Global Webit Kongresi düzenlenecek…

GEÇEN hafta MIT, Osmanlı Bankası Müzesi’nin bulunduğu Salt Galata’da Türkiye’deki ilk etkinliğini gerçekleştirdi. “MIT Innovation Under 35 Turkey – MIT 35 Yaş Altı İnovasyon Türkiye” adı ile gerçekleşen etkinlikteki panelde konuşmacıydım. Özgür Bolat’m moderatörlüğünde yürütülen panel öncesinde ve sonrasında 300 başvuru arasında finale kalan 10 inovatif iş fikrinin sunumlarını dinledik. Panelde cevabını aradığımız soru şuydu: Silikon Vadisi’ndeki teknikler uygulanarak Boğaziçi İnovasyon Vadisi oluşturulabilir mi?

Global Webit Kongresi

Panelde paylaştığım örneği sizlerle de paylaşmak istiyorum. 1980’lİ yıllarda ilk özel okullar açılmaya başladığında, kollan sıvayan girişimcilerden biri İngilizce’yi çok iyi öğretmeyi misyon edinmiş bir okul kurmak istedi. Bunu başarabilmek için de kendince çok akıllıca bir yöntem uyguladı. Türkiye’nin en iyi İngilizce öğreten kolejinde uygulanan müfredatı uyguladı, okutulan kitapları aynen okuttu, bazı İngilizce öğretmenlerini transfer etti, daha iyi fiziksel koşullar sağladı. Ancak sonuçta bu yeni okulun öğrencileri, diğer okulun öğrencileri gibi İngilizce konuşamadılar. Neden mi? Her şeyi aynen taklit eden okul, bir tek şeyi taklit edemezdi ve edemedi de: Öğrenciler farklıydı.

VADİ OLUŞTURMAK KOLAY DEĞİL

Silikon Vadisi’nin tüm tekniklerini kopyalayıp yapıştırabiliriz, aynı yatırımcıları da bir şekilde devlet teşvikleri gibi imkanlarla ikna edip Boğaziçi’ne getirebiliriz. Ancak, girişimcilerdeki ‘mindset’ dediğimiz o sihirli bakış tarzını getiremediğimiz müddetçe ortaya bir Silikon Vadisi çıkmayacaktır.

ilkokuldan itibaren özellikle sınavlarda yanımızdaki arkadaşımızın yazdığımız cevaplan görmemesi için elimizle kağıtlarımızı kapattığımızı hatırlayalım. Her bir sorunun, sınavlarda bizi 10 bin öğrenci geriye atacağını hesaplayarak geliştirdiğimiz bu davranış modeliyle gerçek hayata çıktığımızda, takım çalışmasına ne kadar hazırlıklı olup olmadığımızı siz düşünün. Öte yandan, dünya çapındaki bazı girişimcilik yarışmalarına artık bireysel başvurudan ziyade takımsal başvuruların kabul edildiğini göz önüne alırsak, Boğaziçi inovasyon Vadisi’ni ortaya çıkarmak için ilkokuldan itibaren odaklanmamız gereken pek çok şey olduğunu düşünüyorum. Ancak, şunu da unutmayalım ki Global Girişimcilik Raporu’nda Türkiye dünya İkincisi. Hatta, erken aşama yatırım ekosisteminde finansmana ulaşım kolaylığında Avrupa birincisi.

Öyleyse, Boğaziçi’ndeki İnovasyon Vadisi’ni, Silikon Vadisi’ne benzetmeye çalışmak yerine, özel konularda dünyada rakipsiz bir alan oluşturabiliriz. Takım çalışmasının çok önemli olmadığı alanlara odaklanıp, örneğin biyoteknolojiler üzerine (tamamen örnek olarak veriyorum) dünyada en fazla inovasyonun yapıldığı, yapılan inovasyonun en fazla ve hızlıca ticarileştirildiği bir vadi oluşturabiliriz. Global girişimciler günün sonunda şunu diyebilmeliler: “Biyoteknoloji üzerine bir inovasyonun varsa, dünyada bu işi sonuca ulaştırabilmek için Boğaziçi İnovasyon Vadisi’nde soluğu almalısın!”

Yani, şunu demek istiyorum: Elimizdeki kumaşa ve bu kumaş kalitesine göre, güçlü olduğumuz yanların da farkında olarak, kendi tarzımızı ortaya koyabileceğimiz bir ekosistem ortaya çıkarabilirsek, gerçekten dünya girişimcilik kültürüne bir katma değer üretmiş oluruz.

Peki, sizce bu bir hayal mi? Yoksa gerçeğe hızla dönüşebilir mi?

İşte size Global Webit Kongresi örneği. Bulgaristan’daki bir girişimci, Plamen Russev, 10 yıl önce Sofya’da ilk Webit Kongresi’ni yaptıktan sonra bu işin Bulgaristan dışında yürütülmesinin daha iyi olacağına karar veriyor. Barselona ve Dubai üzerinde duruyor ancak son anda neden İstanbul olmasın diyor. İstanbul’u girişimci gözüyle inceleyince dünyadaki en doğru adres olacağına karar veriyor ve Global Webit Kongresi’nin merkezi İstanbul oluyor. Bu yıl akıncısını düzenleyeceği kongre, Haliç Kongre Merkezinde 1 ve 2 Ekim tarihlerinde kapılarını katılımcılara açacak. Bugün bu 300 milyar euro üzerindeki bir startup portföyüyle dünyanın en büyük dijital startup organizasyonu durumunda. 1670 startup başvurusundan seçilen 330 startup stand açacak. 110 ülkeden 10 bin ziyaretçi İstanbul’da buluşacak. Konuşmacılar listesine baktım, dünyanın en önde gelen şirketlerinin kurucuları ve CEO’ları inovasyon, girişimcilik ve startup için Boğaziçi İnovasyon Vadisi’nde buluşacak.

Peki, hem MIT’nin İstanbul’da düzenlediği bu yarışma, hem Plamen’in İstanbul’u digital startup’ın merkezi haline getirmesinde, devletin ne katkısı var? Cevap: Sıfır.

Demek ki, Boğaziçi İnovasyon Vadisi’ni dünya inovasyonunun çekim noktası haline getirebilmek için kamu desteğine ihtiyaç yok. Sadece ve sadece bunu gerçekleştirmek isteyen yerli veya yabancı doğru girişimcilere ihtiyaç var.

Webit’te görüşmek üzere…

Baybars Altuntaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu