Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

TCMB, politika faizini yüzde 8.25’te sabit tuttu

TÜRKİYE Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), faiz oranında değişikliğe gitmedi. Yılın ikinci yarısında talep yönlü dezenflasyonist etkilerin daha belirgin hale geleceği öngörüsünü korumakla birlikte, yakın dönemdeki gerçekleşmeler nedeniyle yılsonu enflasyon tahmini üzerindeki risklerin yukarı yönlü olduğunu değerlendiren TCMB, 23 Temmuz’da gerçekleştirilen Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 8.25’te sabit tuttu. TCMB’den yapılan açıklamada toplam talep koşullarının sınırlayıcı etkisine karşın, salgına bağlı birim maliyet artışlarının yansımalarıyla çekirdek enflasyon göstergelerinin eğilimlerinde yükseliş gözlendiğine işaret edildi. Uluslararası emtia fiyatları tüketici enflasyonunu sınırlamaya devam ederken, gıda enflasyonunun dönemsel ve salgına bağlı etkiler nedeniyle arttığına dikkat çeken TCMB, salgına bağlı tedbirlerle kısa vadede etkili olan arz yönlü unsurların, normalleşme sürecinin devamıyla kademeli olarak ortadan kalkacağı öngörüsünde bulundu. 29 Temmuz’da yılın üçüncü Enflasyon Raporu’nu açıklayacak olan TCMB’nin yüzde 7.4 olan yılsonu enflasyon tahminini yukarı yönlü güncelleyeceği öngörüsünde bulunan ekonomistler, ağırlıklı olarak TCMB’nin önümüzdeki PPK toplantısında da faizde değişikliğe gitmeyeceği görüşünde.

TCMB, iktisadi faaliyette kademeli normalleşme adımlarıyla birlikte Mayıs ayında başlayan toparlanmanın güç kazandığını vurguladı. PPK sonrasında yapılan açıklamada salgın hastalığa bağlı gelişmelerin Türkiye ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerinin sınırlandırılması amacıyla yakın dönemde uygulamaya konulan parasal ve mali tedbirlerin, ekonominin üretim potansiyelini destekleyerek finansal istikrara ve iktisadi faaliyetteki toparlanma sürecine katkı yaptığının altı çizildi. Turizm gelirlerinde salgın hastalığa bağlı olarak gözlenen düşüşe rağmen seyahat kısıtlamalarının ha-fifletilmesiyle kısmi bir iyileşme beklendiğine dikkat çeken TCMB, mal ihracatındaki toparlanma ve emtia fiyatlarının düşük seviyeleri önümüzdeki dönemde cari işlemler dengesini destekleyeceğini kaydetti.

DIŞ BORÇ STOKU AZALDI

TCMB geçen hafta kısa vadeli dış borç istatistiklerini açıkladı. Buna göre Mayıs sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stoku, 2019 yılsonuna göre yüzde 0.1 azalışla 123.5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu dönemde, bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku yüzde 2.1 azalarak 55 milyar dolar olurken, diğer sektörlerin kısa vadeli dış borç stoku yüzde 16.8 azalarak 49.1 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. 2020 Mayıs sonu itibarıyla, orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine 1 yıl veya daha az kalmış dış borç verisi kullanılarak hesaplanan kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stoku, 169.5 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Söz konusu stokun 16 milyar dolarlık kısmı Türkiye’de yerleşik bankala-. rıırve özel sektörün yurt dışı şubeleri ile iştiraklere olan borçlarından oluşuyor.

TCMB geçen hafta uluslararası yatırım pozisyonu (UYP) verilerine de açıkladı. Buna göre, Türkiye’nin yurtdışı varlıkları, Mayıs’ta 2019 yılsonuna göre yüzde 10.3 oranında azalışla 227.3 milyar dolar, yükümlülükleri ise yüzde 5.8 azalışla 562.1 milyar dolar olarak gerçekleşti. Türkiye’nin yurtdışı varlıkları ile yurtdışına olan yükümlülüklerinin farkı olarak tanımlanan net UYP, 2020 yılı Mayıs sonunda 2019 yılsonuna göre 8.9 milyar dolar azalışla 334.8 milyar dolar açık verdi.

TÜKETİCİ GÜVENİ

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve TCMB işbirliğiyle yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksi, Temmuz’da bir önceki aya göre yüzde 2.7 oranında azaldı. Haziran’da 62.6 olan endeks, Temmuz’da 60.9 düzeyinde gerçekleşti. Gelecek 12 aylık döneme ilişkin; hanenin maddi durum beklentisi endeksi Temmuz’da yüzde 0.9 oranında artarak 80.6, genel ekonomik durum beklentisi yüzde 3.9 oranında azalarak 82.2, işsiz sayısı beklentisi yüzde 1.7 oranında azalarak 61, tasarruf etme ihtimali endeksi yüzde 14 oranında azalarak 19.9 oldu. 100’ün altındaki değerlerin tüketici güveninde kötümser duruma işaret ettiği endekste, gelecek 12 aylık dönemde işsiz sayısı beklentisinin azalması işsiz sayısında artış beklentisini gösteriyor.

SEYAHAT HARCAMALARI GERİLEDİ

2020 ilk çeyreğinde yurtiçinde ikamet eden 6 milyon 781 bin kişi seyahate çıktı. TÜlK’in hanehalkı yurtiçi turizm verilerine göre, seyahate çıkanların bir ve daha fazla geceleme kaydı ile ülke içinde yaptıkları toplam seyahat sayısı geçen yılın aynı çeyreğine kıyasla yüzde 43.5 azalarak 7 milyon 958 bin seyahat olarak gerçekleşti. Bu çeyrekte seyahate çıkanlar 75 milyon 346 bin geceleme yaptı. Ortalama geceleme sayısı 9.5 gece oldu.

TÜİK verilerine göre yerli turistlerin, yurtiçinde yaptıkları seyahat harcamaları yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 41.9 azalarak 4 milyar 61 milyon 93 bin TL olarak gerçekleşti. Bu harcamaların yüzde 96’sını 3 milyar 900 milyon 318 bin TL ile kişisel harcamalar, yüzde 4’ünü ise 160 milyon 775 bin TL ile paket tur harcamaları oluşturdu. Seyahat başına yapılan ortalama harcama ise 510 TL oldu.

Yılın ilk çeyreğinde yakınlan ziyaret amacıyla yapılan seyahatler yüzde 74.7 ile ilk sırada yer aldı. Seyahate çıkış amaçlarında ikinci sırada yüzde 11.4 ile gezi, eğlence, tatil, üçüncü sırada ise yüzde 7.4 ile sağlık yer aldı. Bu çeyrekte seyahate çıkanlar 61 milyon 98 bin geceleme sayısı ile en çok “arkadaş veya akraba evinde” kaldı. Konaklama türlerine göre geceleme sayısında ikinci sırada 7 milyon 502 bin geceleme ile “kendi evi” yer alırken, “otel” 2 milyon 161 bin geceleme sayısı ile üçüncü sırada yer aldı.

Ayşe ÖZDEN / AST Bank Ekonomik Araştırmalar Müdürü
“Faiz indirim süreci sona erdi”

Merkez Bankası’nın toplantı metninde en önemli vurgusu salgın nedeniyle oluşan maliyet artışlarının enflasyon göstergelerinde yükselişe neden olduğunu belirtmesi ve yılsonu enflasyon tahmininde yukarı yönde risklerin olduğunu öne çıkarmasıdır. Merkez Bankası’nın Nisan ayında yayınladığı Enflasyon Raporu’nda yılsonu enflasyon tahmini olan yüzde 7.4’ü bu hafta yayımlanacak Enflasyon Raporu’nda yüzde 9 olarak yukarı yönde güncelleyeceğini tahmin ediyoruz. Gelecek dönemde ise tüm bu gelişmeleri göz önüne alarak Merkez Bankası’nın ‘bekle-gör’ stratejisine bağlı kalarak faiz indirim sürecinin sona erdiğini ve politika faizinin yılsonuna kadar yüzde 8.25’te sabit kalacağını tahmin ediyoruz. Yılsonu enflasyon beklentimiz olan yüzde 10’u koruyoruz.

İstihdam paketi TBMM’de kabul edildi

İstihdama ilişkin düzenlemeleri içeren kanun teklifi geçen hafta TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Düzenlemeye göre Cumhurbaşkanı, Covid-19 salgını gerekçesiyle işçilerin iş akitlerinin feshedilmesinin önüne geçilmesine yönelik düzenlemenin uygulamasını üçer aylık sürelerle 30 Haziran 2021‘e kadar uzatabilecek. Cumhurbaşkanı, 31 Aralık 2020 tarihi korunarak, kısa çalışma ödeneğinin süresini sektörel olarak ayrı ayrı veya bütün olarak uzatabilecek. Ekonominin normalleşmeye başlamasıyla iş yerinde haftalık normal çalışma sürelerine dönülmesi teşvik edilecek. Özel sektör işyerlerinde kısa çalışma ödeneği ile nakdi ücret desteğinden yararlananların çalıştıkları işyerinde haftalık normal çalışma sürelerine dönülmesi halinde 31 Aralık 2020’yi geçmemek üzere üç ay süreyle işverene prim desteği verilecek.

Destek, İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanacak. Cumhurbaşkanı, 3 aylık süreyi sektörel olarak ayrı ayrı veya bütün olarak 6 aya kadar uzatmaya yetkili olacak.

Prof. Dr. Murat ÇETİNKAYA / Ankara Hacı Bayram Veli Üni. Öğretim Üyesi
“TCMB faiz indiriminde daha itinalı olacak”

Enflasyon beklentilerinin bozulması ve pandemide ikinci dalga riski TCMB’nin faiz indirimi konusunda daha itinalı davranmasına sebebiyet verecek. Bu koşullarda özellikle 1 Haziran itibarıyla normalleşmenin başlamasıyla birim maliyetlerdeki artışla ortaya çıkacak enflasyon riski önümüzdeki aylarda TCMB’nin faiz indirimine gitmesi zor gözüküyor. Haziran ayında açıklanan enflasyonun beklentilerin üzerinde gelmesi ve özelliklede gıda enflasyonuna rağmen artış eğiliminde olması, enflasyonla mücadelenin önemini bir kez daha ortaya koydu. İç talebi canlandırmaya yönelik politika tercihleri karşısında arz tarafında yeterli artış gerçekleşmez ise enflasyonist baskı artmaya devam edecektir.

Yıllık TÜFE’nin Temmuz’da yüzde 12 seviyesinde gerçekleşme ihtimali yüksek gözüküyor.

Doç. Dr. Mevlüt TATLIYER / İstanbul Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi
“Enflasyon yılı tek haneli rakamlarla kapatabilir”

Haziran’da talepte yaşanan canlanma ile birlikte tüketicilerin toplam harcama düzeyi neredeyse pandemi öncesi düzeyi yakaladı. Pandemi dolayısıyla tüketici davranışlarında yaşanan değişim nedeniyle bazı ürünlerin talebinde yaşanan ekstra artış bu ürünlerde önemli düzeyde fiyat artışlarını beraberinde getirdi. Birçok işkolunda pandemi nedeniyle artan birim maliyetler, diğer birçok ülkenin aksine ülkemizde fiyat artışlarına neden oldu. Bu üç nedenden ötürü Haziran’da enflasyon beklentilerin üstünde gerçekleşti. Küresel talebin zayıf kalacak olması enflasyon üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturacaktır. Ülkemizde toplam talep üzerindeki baskı sonraki süreçte aşağı yönlü olacaktır. Bu nedenlerden ötürü yılın geri kalanında enflasyonun aşağı yönlü bir seyir izlemesini ve yılı da yüzde 7 düzeyinde olmasa da tek haneli rakamlarda kapatmasını bekliyorum. TCMB’nin politika faiz oranını değiştirmemiş olması da anlamlı. Zira mevcut enflasyon düzeyi ve enflasyonun gerileyeceği seviyeler dikkate alındığında bu düzeylerdeki bir politika faiz oranı fazla değişmeden uzun süre devam edebilir.

HÜLYA GENÇ SERTKAYA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu