Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Tarihin en yüksek rakamına ulaştı!

Mayıs’ta ihracat yüzde 12.2 artışla 14 milyar dolara ulaştı ve aylık bazda tarihin en yüksek rakamına ulaştı. Lokomotifliği 2.8 milyar dolarla otomotiv sektörü yaptı. Ekonomistler, olumlu performansın devam edeceği görüşünde…

SON 1.5 yıldır kesintisiz artışını sürdüren, son sekiz aydır çift haneli artan ihracat, Mayıs’ta rekor tazeledi. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, ihracat Mayıs’ta geçen yılın aynı ayma göre yüzde 12.2 artarak 13 milyar 956 milyon dolara yükseldi. Mayıs’ta, aylık bazda tarihin en yüksek ihracat rakamına ulaşıldı. Sektörel bazda en fazla ihracat 2.8 milyar dolarla otomotiv sektöründe gerçekleşti. Otomotivde artış geçen yılm aynı ayma göre yüzde 7.9 oldu. Otomotivi 1.49 milyar dolarla hazır giyim ve konfeksiyon ile 1.46 milyar dolarla kimyevi maddeler sektörleri takip etti. Miktar bazında ihracat ise Mayıs’ta yüzde 3.8 artarak 10.5 milyon ton oldu. Yılın ilk beş ayında ihracat geçen yılm aynı dönemine göre yüzde 9.3 artışla 68 milyar 985 milyon dolara çıkarken, son 12 ayda ise yüzde 10.1 artışla 161.7 milyar dolar olarak gerçekleşti.

İhracat pazarlarına bakıldığında Mayıs’ta 154 ülke ve bölgeye ihracat arttı. En fazla ihracat yapılan ilk beş ülkeden Almanya’ya yüzde 10.2, İngiltere’ye yüzde 13, İtalya’ya yüzde 23.8, İspanya’ya yüzde 51.8 ve Fransa’ya yüzde 20.3 artış kaydedildi. Ülke grubu bazında bakıldığında Mayıs’ta AB’ye ihracat yüzde 18.8 artarken, AB’nin ihracattaki payı yüzde 51.6 oldu.

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Mayıs ayı ihracatına paritenin etkisinin pozitif yönlü olarak 346 milyon dolar olduğunu, bunda özellikle Euro/dolar paritesinin geçen seneye göre daha yüksek olmasının etkili olduğunu söyledi. Son dönemde döviz kurları üzerinde ciddi bir spekülatif ortam oluştuğuna da değinen Büyükekşi, “Türk Lirası çok hızlı bir değer kaybı süreci yaşadı. İhracatçılar olarak döviz kurlarında bu denli yüksek oynaklığın olmamasını arzuluyoruz” dedi.

DIŞ TİCARET AÇIĞI

Geçen hafta Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı işbirliğiyle oluşturulan 2018 Nisan geçici dış ticaret verileri de açıklandı. TÜİK verilerine göre, Nisan’da geçen yılm aynı ayma göre ihracat yüzde 7.8 artarak 13.87 milyar dolar, ithalat yüzde 15.6 artarak 20.55 milyar dolar oldu. Bu dönemde dış ticaret açığı yüzde 35.6 artarak 6 milyar 685 milyon dolara yükseldi. İhracatın ithalatı karşılama oranı 2017 Nisan’da yüzde 72.3 iken, 2018 Nisan’da yüzde 67.5’e geriledi.

Yılın ilk dört ayında ihracat yüzde 8.5 artışla 55 milyar 29 milyon dolar, ithalat yüzde 20.8 artışla 82 milyar 446 milyon dolar olurken, dış ticaret dengesi yüzde 56.2 artışla 27 milyar 416 milyon dolar açık verdi. Bu dönemde ithalatın ihracatı karşılama oranı 7.6 puan gerilemeyle yüzde 66.7 oldu. İthalattaki hızlı artışta büyük ölçüde enerji fiyatlarındaki artış ve kur dalgalanmalarının etkisi görüldü. AB’ye yapılan ihracat, Nisan’da yüzde 22 artarak 7 milyar doları aştı. 2017 Nisan’da yüzde 44.8 olan AB’nin ihracattaki payı, 2018 Nisan’da yüzde 50.7 düzeyinde gerçekleşti.

Ekonomik güven endeksi son 15 aym gerisine düştü. TÜİK verilerine göre, ekonomik güven endeksi, Mayıs’ta geçen aya kıyasla yüzde 4.9 azalarak 98.3’ten 93.5 değerine geriledi.

Altınbaş Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Emre Alkin, döviz kurundaki dalgalanmaların başta tüketici güveni olmak üzere bütün güven endekslerini olumsuz etkilediğini vurguladı. Döviz kurandaki yukarı yönlü hareketin piyasada fiyatlara anında yansıtılmadığmm altını çizen Alkin, buna karşın vatandaşın maliyet artışları fiyata yansıtılmadan alımı kestiğini ifade etti. Alkin, sadece tüketicinin değil, sanayicinin de benzeri bir çekincesi olduğunu dile getirdi.

TRAFİĞE KAYITLI TAŞIT SAYISI

Trafiğe kayıtlı araç sayısı Nisan sonu itibarıyla 22 milyon 551 bini aştı. TÜÎK verilerine Nisan’da trafiğe kayda yapılan taşıt sayısı geçen yılın aynı ayma göre yüzde 1.9 azalışla 97 bin 388 düzeyinde gerçekleşti. Nisan’da 8 bin 577 taşıtın trafikten kaydı silinirken trafikteki toplam taşıt sayısı 88 bin 811 oldu. Ocak-Nisan döneminde 372 bin 172 adet taşıtın trafiğe kaydı yapıldı, 39 bin 960 adet taşıtın ise trafikten kaydı silindi. Böylece trafikteki toplam taşıt sayısı 332 bin 212 adet arttı.

Otomotiv satışlarındaki gerilemede döviz kurunun da etkisi olduğunu belirten Prof. Dr. Alkin, gerilemenin tek başına talep tarafından kaynaklanmadığının altını çizdi. Arz tarafında da dövizde yaşanan dalgalanmanın getirdiği belirsizliğin etkisiyle sıkıntı yaşanmış olabileceğine dikkat çeken Alkin, “Dövizdeki artışlar nedeniyle üretici, yeni fiyat ayarlaması öncesinde araçları elinden çıkarmak istememiş olabilir” dedi.

İSTİHDAM ARTTI

TÜİK geçen hafta 2018 yılı ilk çeyreğine ilişkin işgücü girdi endekslerini açıkladı.

2015 temel yıllı olarak ilk defa yayımlanan işgücü girdi ve maliyet endeksleri verilerine göre, sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında takvim etkilerinden arındırılmış istihdam endeksi, 2018 birinci çeyreğinde geçen yılm aynı dönemine kıyasla yüzde 6.4 arttı. Bu dönemde sanayi, inşaat ve ticaret-hizmet sektörleri toplamında takvim etkilerinden arındırılmış çalışılan saat endeksi yüzde 4.8, brüt ücret maaş endeksi yüzde 20.7 artış gösterdi. Bu dönemde saatlik işgücü maliyeti endeksi yüzde 14.9, saatlik kazanç endeksi yüzde 15.1, saatlik kazanç dışı işgücü maliyeti endeksi yüzde 14.1 arttı.

“HER AY YÜZDE 5 ARTIYOR”

TÜİK verilerine göre, inşaat maliyet endeksi (İME), 2018 Mart’ta bir önceki aya göre yüzde 1.69, geçen yılm aynı ayma göre yüzde 17.92 arttı. Mart’ta bina inşaatı maliyet endeksi, bir önceki aya göre yüzde 1.65, geçen yılm aynı ayına göre yüzde 17.63 artış gösterdi. Bu dönemde bina dışı yapılar için inşaat maliyet endeksinde bir önceki aya göre yüzde 1.83, geçen yılm aynı ayma göre yüzde 18.83 artış yaşandı.

İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) Genel Başkanı Tahir Tellioğlu, inşaat maliyetlerinde TÜİK’in açıkladığı oranların üzerinde bir artış olduğunu savundu. İnşaat maliyetlerine her ay yüzde 5 ile 10 arasında değişen oranlarda zam geldiğini ifade eden Tellioğlu, “Sadece Mayıs’ta döviz kurundaki artıştan demire gelen zam 300 TL, yani 10’luk artışa işaret ediyor. Sektörde son beş ayda maliyetlere toplamda yüzde 60 zam geldiğini söyleyebiliriz. Birçok üründe dövizdeki son hareketlilik fiyatlara yansıtılmadı. Önümüzdeki günlerde yansıtılacak” dedi.

2.7 MİLLYON TURİST GELDİ

Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçi sayısında çift haneli artış yaşandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı geçici verilerine göre, 2018 Nisan’da geçen yılın aynı ayma göre Türkiye’yi ziyaret eden yabancı sayısı yüzde 28.3 artışla 2.7 milyon kişiye ulaştı. Bu artışta Rus turist sayısında yaşanan patlama kadar Avrupalı ziyaretçi sayısındaki artış da etkili oldu. Nisan’da Türkiye’ye en çok ziyaretçi gönderen ülkeler sıralamasında Rusya yüzde 292 bin 720 kişiyle ilk sırada yer aldı. Rus turist sayısı Nisan’da geçen yılın aynı ayma göre yüzde 61 arttı. Rusya’yı 254 bin 863 ziyaretçi ile Almanya, 202 bin 26 ziyaretçiyle Bulgaristan takip etti. Nisan’da Alman turist sayısı yüzde 3 gerilerken, Bulgar turist sayısı yüzde 37.2 arttı. Nisan’da yüzde 2.61 gerilemeye karşın 175 bin 776 ziyaretçi ile Gürcistan, yüzde 26.2 artışla 141 bin 774 ziyaretçiyle İngiltere Türkiye’ye en çok ziyaretçi gönderen ülkeler arasında yer aldı.

Yılm ilk dört ayında Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçi sayısı ise geçen yılm aynı dönemine göre yüzde 32.55 artışla 7 milyon 783 bin 967 kişiye ulaştı. Yılm ilk dört ayında Türkiye’ye en çok ziyaretçi gönderen ülke sıralamasında İran yüzde 11.02 pay, 858 bin 17 kişi ile birinci oldu. İran’dan Türkiye’ye gelen turist sayısı yüzde 40 artış gösterdi. İran’ı Almanya, Gürcistan, Bulgaristan ve Rusya izledi.

“TURİZM GELİRLERİ ARTACAK”

Prof. Dr. Emre Alkin, turizm sektöründe toparlanma yaşandığım, cari açığın finansmanında turizm gelirlerinin rahatlama yaratacağını ifade etti. Döviz fiyatlarının yükselmesiyle Türkiye’de TL cincinden verilen otel fiyatlarının yabancı turist açısından daha cazip hale geldiğini belirten Alkin, “Türkiye dünyanın en çok turist çeken dördüncü ülkesi, fakat turizmin milli gelirden aldığı pay yüksek değil. Bunun sebebi de otel fiyatları, her şey dahil sistemi. Döviz kurunun artmasıyla Türk turistlerin yurtdışında para harcaması azalırken, Türkiye’nin turizm gelirleri artacak. TL cinsinden maliyeti yoğun olan, döviz cinsinden geliri çok olan firmalar büyük avantaj elde edecek. Tarım, turizm, tekstil gibi bazı ihracatçı sektörler… Fakat yüksek teknolojide yüzde 47 civarında dışa bağımlı olduğumuz için, ileri teknoloji üreten firmaların yüksek katma değer yaratamayacağım görebiliyorum” diye konuştu.

Prof. Dr. Mehmet Hüseyin BİLGİN / İstanbul Ekonomik Araştırmalar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
“Olumlu performans devam ediyor”

TÜİK verilerine göre ihracatın Nisan’da yüzde 7.8 oranında artmış olması, ihracattaki olumlu performansın devam ettiğini gösteriyor. Burada, daha da önemli nokta AB ülkelerine olan ihracattaki artış. Bu Türkiye ihracatı ve ekonomisi açısından oldukça önemli. AB ülkelerindeki canlanma Türkiye için çok önemli.

İhracattaki artışın yıl içinde de devam edeceği ve ihracat hedeflerine ulaşılacağı anlaşılıyor. TİM’in açıkladığı Mayıs ayı ihracat verileri de güçlü seyri ortaya koyuyor. İhracat Mayıs’ta yüzde 12.2 oranında arttı. İthalat tarafındaki sorun ise devam ediyor.

Nisan’da ithalat yüzde 15.6 arttı. Bu artış büyük ölçüde enerji fiyatlarındaki artış ve kur dalgalanmalarından kaynaklandı. Döviz kurlarında son dönemde yaşanan hareketliliğin önümüzdeki aylarda ithalatı azaltıcı bir etki göstermesi beklenebilir.

Prof. Dr. Emre Alkin / Altınbaş Üniversitesi Rektör Yardımcısı
“Ekonomi modeli baştan ele alınmalı”

İhracatın ithalata göre yavaş artması çok önemli bir sorun. Yüksek katma değer yaratamadığımızı gösteriyor. İthalatın hızlı artışını durdurmak için konan ilave gümrükler de işe yaramıyor. Aksine hayat pahalılığına neden oluyor. Ekonomi ve özellikle dış ticaret politikaları bir kez daha ele alınmalı. Demek ki vergi koyarak ithalat durdurulamıyor. Bu mallara yüksek vergi koyup, ‘Vatandaş az satın alsın, daha çok yerli malı tercih etsin’ diye ortaya bir sav atılıyor.

Ancak vergi konulan malların büyük bir kısmı Türkiye’de üretilmiyor. İhracat artışı devam edecek ancak ithalattaki artış da sürecek. Bence bu sene rekor dış ticaret açığı ile kapatılacak. Başka modeller denemeliyiz. Teşviklerle veya ithalat engelleriyle ihracatın daha hızlı gitmesini sağlayamıyoruz. Yüksek teknoloji, marka, tasarım, inovasyon ve Ar-Ge ile bir şeyler yapmamız gerekiyor. Bunlar sabır isteyen, uzun vadeli modeller. 25 Haziran sabahı itibarıyla ekonomi modeli baştan ele alınmalı.

Prof. Dr. Harun Öztürkler/ Kırıkkale Üniversitesi Öğretim Üyesi
“Dış ticaret bağımlılığı ekonomik büyümeye köstek oluyor”

Türkiye ekonomisinin temel yapısal sorunu dış ticarete yüksek oranda bağımlı ve düşük teknoloji ve katma değer yaratan üretim yapısı.

Bu yapısal özellik etkisini hem uzun dönem potansiyel büyüme patikasında hem de ekonominin kısa dönemdeki performansında ortaya çıkan dalgalanmalarda yansıtıyor. Dış ticaret bağımlılığı, ekonomi büyürken bu büyümeye köstek olurken, ekonomi daraldığında daralmanın hızını yavaşlatıyor. TUİK verilerine göre, Ocak-Nisan döneminde dış ticaret açığı yüzde 56.2 arttı. Bu dış ticaret açığı, döviz kurlarındaki dalgalanmaları önemli ölçüde açıklıyor. Öte yandan, dış ticaret ortağımız olarak AB’nin önemini ortaya koyuyor. Türkiye için İran, Irak ve Birleşik Arap Emirlikleri başta olmak üzere Ortadoğu ve Asya ve Afrika’da önemi dış pazarla olmakla birlikte, özellikle istikrar boyutu ile AB ikame edebilecek bir düzeye gelemiyor. Bu bağlamda, Gümrük Birliği’nin revizyonu, vize konularındaki sorunların çözülmesi ve AB üyelik sürecine yönelik çabaların artması önem taşıyor.

Osman AYIK / Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı
“Kaybettiklerimizi telafi ediyoruz”

Sektör 2017’de geri dönüşün sinyallerini vermişti. Bu çıkışın 2018’de kuvvetleneceğini düşünüyorduk. Açıklanan rakamlar da bunu doğrular nitelikte. Şu ana kadar kaybettiklerimizi telafi ediyoruz.

Henüz arzu ettiğimiz seviyeye gelmedik. Turizm sektöründeki iyileşmenin 2019’dan sonra fiyatlara da yansımasını bekliyoruz. Hiçbir sektör belirsizliği sevmez. Döviz kurundaki dalgalanma hiçbir sektörü mutlu etmez.

Dövizdeki artış, maliyet artışlarını da beraberinde getirdi. Sektör olarak bizim tek şansımız, gelirlerin büyük bir kısmının döviz bazlı olması.

Hülya Genç Sertkaya

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu