Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Seçime kadar piyasalar…

Doların genel seçim sonrasına kadar 2.50 TL’nin altını görme olasılığı artık çok zayıf. Seçime kadar olan süre içinde BIST-100 endeksinin ise 70 bin-75 bin aralığını görme olasılığı oldukça yüksek…

PİYASALAR için söylenecek sadece bir kelime varsa bu herhalde “DOLAR” olur… Geçen hafta dolar/TL kuru, rekor üzerine rekor kırdı. Bu yazının yazıldığı sırada en yüksek 2.6476 seviyelerini görmüş olan kur, 2.6420’lerde bulunuyordu. Neler oluyor? Nereye gidiyoruz?

Seçime kadar piyasalar

Dolar grafiğinde dolar/TL kurunun seyri ve daha önceki sert yükselişlerde Merkez Bankası’nın aldığı aksiyonlar görülüyor. 2012 yılına girerken kur daha önceki zirvesi olan 1.76 seviyesini yukarı kırarak 1.92’ye ulaşmıştı. Bunun en önemli sebebi cari açığın sürekli yükseliş trendinde olması ve GSYH’mn (gayri safi yurtiçi hasılanın) yüzde 10’una yaklaşmış olmasıydı. Merkez Bankası ekonomiyi soğutmak ve kurdaki dalgalanmayı durdurmak üzere faiz koridorunun üst seviyesini yüzde 9’dan 12.50 seviyesine yükseltmiş ve “Dolara dokunanın eli yanar” mesajını vermişti. Bundan sonra dolar hızla geriledi ve 1.75 seviyesi ile 1.82 arasındaki banda oturdu.

2014 Ocak ayında dolar/TL kuru 2.39 seviyesini gördüğünde koridorun üst seviyesi yüzde 7.75’ten 12’ye yükseltilmişti. 2014’ün başındaki sorun ise ABD’de önce parasal genişlemeye son verileceği ve sonrasında da faiz artışına geçileceği beklentileriydi. Türkiye kırılgandı. Fakat faiz silahı görevini yaptı ve dolar/TL kuru 2.39’lardan 2.06 seviyelerine geriledikten sonra uzun bir süre 2.06-2.25 aralığında kaldı.

2014’ün Ekim’inde MB’ye faizi indirmesi yönünde telkinler başladı ve MB faiz indirimleri yapmaya başladı. Fakat bu indirimler yeterli görülmedi. Geldiğimiz noktada, piyasalar (yerli veya yatırımcı) artık MB’nin faiz artıramayacağını düşünüyor. Yani 2012 ve 2014’deki hamleleri tekrar yapması olasılığını adeta sıfır olarak görüyor. Flalbuki ABD’nin faiz artırma sürecine girdiği bir dönemdeyiz ve maalesef dış borcumuz toplamda 1 trilyon TL’ye ulaştı (eski para ile 1 katrilyon). Dış borcumuzun yüksek olması, özel sektörün döviz borçlarının son yıllarda hızlı artmış olması nedeniyle Türkiye’nin ABD’deki faiz artışından en fazla olumsuz etkilenecek ülke olduğu varsayımıyla dolar aldı başını gidiyor.

SADECE TL KAYBETMİYOR

Şunu da belirtelim ki, sadece TL değer kaybetmiyor. Diğer gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin paraları da değer kaybediyor. Doların beş önemli ülke parasına karşı değerini gösteren dolar endeksi (DXY) cuma günü ABD’deki Tarım Dışı İstihdam ve İşsizlik verileri açıklandıktan sonra 97.5 seviyesine yükseldi. 2004’ten bu yana görülen en yüksek seviye 92 olmuştu. Fakat bu seviyenin çok üzerindeyiz. Euro/dolar | paritesi de 1.08 seviyelerine kadar geriledi. Yani küresel çapta birçok para, dolara karşı değer kaybediyor. Bunun daha ne kadar devam edeceğini tahmin etmek çok zor. Bir noktada duracaktır ama ne zaman duracağını bilemeyiz. Benim tahminim ABD’de ilk faiz artışı olana kadar dolardaki yükselen trend devam edecek.

18 Mart’ta Amerikan Merkez Bankası’nın (FED) toplantısı var. Bu toplantıda “Faizi artırırken sabırlı olacağız” cümlesi açıklamadan çıkarsa dolarda yeni zirveleri ve rekorları görebiliriz. Sonuç olarak içeride faiz artırma olasılığı olmayan bir MB dışarıda da her an faizi artıracak bir FED ortadayken, dolar/TL kuru için tahmin vermek imkansız. Ama şunu söyleyebilirim ki, doların artık seçim sonrasına kadar 2.50’nin altını görmesi olasılığı çok zayıflamıştır.

Öte yandan Borsa İstanbul tüm bu gelişmelerle geçen hafta yüzde 4.56 gerileyerek 80.310’dan kapandı. Seçime kadar olan süre içinde endeksin 70-75 bin aralığını görme olasılığının yüksek olduğunu belirtelim. Yatırımcılar yukarı tepkilerde 82.000-83.000 aralığında nakde geçerek daha sonra düşük fiyatlardan alım deneyebilir. Hisse bazında son bilançolar iyi incelenmeli ve yatırım kararları raporlar okunarak verilmeli.

Bol kazançlı bir hafta olması dileğiyle.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu