PR sektörünün hizmet kapsamı
İletişim Danışmanlığı Şirketleri Derneğinin (İDA) yeni başkanı Işıl Arıdağ, PR sektörünün hizmet kapsamının ‘medya ilişkileri olmadığını savunuyor. Sektörün sürdürülebilir bir endüstriye dönüşmesi zorunlu…
HALKLA İlişkiler, nam-ı diğer Public Relations (PR) endüstrisinin dünyada toplam cirosu 13.5 milyar dolara ulaştı.
Amerika veya İngiltere söz konusu olduğunda, iletişim danışmanlığı sunan bir PR şirketinin yılda ortalama 800 milyon dolar ciro yaptığı biliniyor. Şayet şirket entegre hizmet sunuyorsa grup olarak cirosu 1.4 milyar dolara kadar yükselebiliyor.
Global pazara ilişkin bu önemli verileri İletişim Danışmanlığı Şirketleri Derneği İDA’nın çiçeği burnunda başkanı Işıl Arıdağ’dan alıyoruz. Bugüne kadar sektörün tanınan ajanslarından Ünite’nin kurucu ortağı olarak tanıdığımız Arıdağ, artık İDA’nm başkanı olarak da sektöre katkı sağlamaya devam edecek. Bunu öylesine söylemiyoruz; çünkü yeni başkan sektörün özellikle ülkemizde kangrenleşmeye yüz tutmuş meselelerine çözüm oluşturmak ve sürdürülebilir bir sektöre dönüşmesinde rol oynamakta oldukça istekli. Biz ‘”nedir bu sorunlar” diyoruz, o “durum tespiti” demeyi tercih ediyor. İDA’nm artık sorunları konuşmak yerine, çözümler sunacağını vurgulayan Arıdağ, anlattıklarıyla hiç de boş konuşmadığını ortaya seriyor.
100 MİLYON DOLARLIK BİR PAZAR
Sektörün önünde uzun bir yol olduğu ise şüphe götürmez. Çünkü yukarıdaki iştah kabartıcı rakamların aksine, ülkemizde ne yazık ki PR endüstrisi, reklam sektörünün yanında devede kulak cinsten…
İDA rakamlarına göre, Türkiye’de vergi sistemine halkla ilişkiler adıyla kayıtlı 600 şirket bulunuyor.
Buna ek olarak bazı reklam, medya planlama ve dijital ajansların da bünyesinde bu hizmet verdiği göz önünde bulundurulursa rakam bin 500’ü aşıyor. Hizmet bedelleri arasında uçurumlar bulunduğu için sektörde bir ajansın ortalama cirosunu hesaplamak zor. Ancak resmi rakamlara göre Türkiye’de pazarın 100 milyon dolar civarında olduğu belirtiliyor.
“EGD İLE İNİSİYATİF BAŞLATTIK”
Tabii rakamlar küçük olsa da, sektörün ciddi bir ekonomi ve istihdam yarattığım da inkar edemeyiz. “En önemlisi hizmet sunduğumuz firmaların yarattığı ekonomik değer, istihdam ve yatırımlarda önemli bir roldeyiz” açıklaması yapan Arıdağ’a göre, zaten tablo rakamlardan ibaret değil.
“Önümüzdeki en önemli meselelerden biri iletişim danışmanlığının medya ilişkilerinden ibaret görülmesi” diyen Arıdağ, “Oysa biz danışmanların asli görevi iletişim yol haritası belirlemek ve stratejik planlamanın bir parçası olmaktır. Medya, üretilen hizmetin ürüne dönüştüğünü gördüğümüz bir alan. Ancak işin içinde kamu, STK’lar, üniversiteler, toplum ve diğer iş ortakları gibi diğer paydaşların da olduğu çoğu zaman unutuluyor” diyor.
İtibar yönetimi ve stratejik iletişimin sadece medya ilişkilerine indirgenmesini “Hem basma haksızlık hem de sektöre itibar kaybettiren bir durum” olarak özetleyen Arıdağ, “Bu baskı sektörün medyayla sağlıklı bir ilişki kurmasını da baltalıyor. Buradan yola çıkarak Ekonomi Gazetecileri Derneği- EGD ile bir inisiyatif başlattık. Çok yakında lansmamm gerçekleştireceğimiz bir protokolle ‘sağlıklı medya ilişkileri nasıl yürütülür’ sorusuna cevap vereceğiz” diyor.
“REKLAM MI, DİJİTAL Mİ, PR MI?”
Işıl Arıdağ, bu sorunun artık mazide kaldığı görüşünde. Sektörün halen itibar kazanmaya çalışmasına rağmen, C Level’ın artık iletişim danışmanlarının süreçteki önemini kavradığından bahseden Arıdağ, “ERA tarafından yapılan bir araştırma bunu açıkça ortaya koyuyor. Araştırmaya göre, C Level seviyesinin yüzde 91.5’i bizim değerimizi ve rolümüzü biliyor. Bunda şüphesiz bir marka değerinin artık direkt olarak borsa değerini de etkiliyor olmasının rolü büyük. Ancak ne yazık ki daha alt seviyeler henüz danışmanlığın önemini fark etmiş değil…”
“Mühendisler sektöre giriyor”
Arıdağ, sektörün insan kaynakları açısından da bir dönüşüme girdiğine işaret ediyor. Bugün sektörün büyük çoğunluğunun iletişim ve işletme mezunu çalışanlardan oluştuğuna dikkat çeken Arıdağ söyle devam ediyor: “Oysa hukuk, finans, ekonomi, sosyoloji ve psikoloji gibi diğer dallardan da faydalanmalıyız. 360 derece bakabilen nitelikli insan gücüne ihtiyaç var. Bu nedenle yakın zamanda sektörde daha çok mühendise rastlayacağımızı düşünüyorum.”