Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Kuru yükselten yurtiçi yerleşikler

İki para birimli bir ekonomi olan Türkiye dolarizasyon eğilimini kırmakta zorlanıyor. Enflasyonun yüksek seyretmesi de işimizi kolaylaştırmıyor. Dolar kuru cephesinde gözler artık ilk kritik direnç 3.93-3.95 bölgesinde…

Kur yükselişi yeniden başladı. Bundan sonrası için ne beklenmeli?

içinde bulunduğumuz dönemde dolar kuruna bakmak yanıltıcı oluyor. Euro/dolar paritesindeki yükselişin etkisi yoğun biçimde hissediliyor. Döviz sepeti üzerinden değerlendirince (0.5D ve 0.5$’dan oluşan sepet) TL’deki değer kaybı daha net görülüyor. Bitişikteki grafik döviz sepetinin geçen hafta yeni zirveye tırmandığını gösteriyor. TL’deki bu değer kaybının yabancı yatırımcıdan kaynaklanmadığını söylemeliyiz. Yabancının Türkiye algısını gösteren CDS göstergesi iyi düzeylerde bulunuyor. Kurdaki yükselişin nedeni küresel piyasaların bozuk olması da değil, en azından şimdilik. Küresel piyasalardaki genel durum hakkında bilgi veren korku endeksi VIX kritik eşik değer 20.0’nin altında bulunuyor. Önceki haftalarda yükselen VIX endeksi son günlerde yeniden “huzurlu” bölgeye geriledi. Peki, kur neden yükseliyor? Yurtiçi yerleşiklerden dolayı. Bitişikteki döviz tevdiat hesapları grafiğinde de gözlendiği gibi, yerlilerin döviz alımı Kasım başından beri 10 milyar dolara ulaştı. Yerli alıyor, aldığını da satmıyor. Hareket devam eder mi? Önümüzdeki haftalarda hem VIX hem de CDS’te yükseliş bekliyorum. Bu iki göstergenin de bozulması kurda yukarı yönlü baskıyı artırabilecektir. Dolar kuru cephesinde ilk kritik direnç 3.93-3.95 bölgesi. Bu seviyenin aşılması, ki beklentim o yönde, yeni zirve 4.09’u gündeme getirebilecektir.

Türkiye’de dolarizasyon var mı?

Bolivar kullanan Venezuela ürettiği petrolü Yuan kullanan Çin’e ihraç edip karşılığında dolar alıyor. Bolivar kullanan Venezuela zloti kullanan Polonya’dan ithal ettiği makine karşılığında dolar veriyor. Neden mi? Venezuela’da yerleşik olmayan hangi dış ticaret firması elinde Bolivar tutmak ister? Benzer şekilde, Polonya’da yerleşik olmayan hangi banka hesaplarında zloti tutmayı göze alır? Bolivar, Zloti ve benzerleri “işlem” parasıdır. Dolar ve euro ise “rezerv” paradır. Doların küresel arenadaki ağırlığı yadsınamaz. Ancak Türkiye’de dolarizasyon çok daha ileri boyuta ulaşmış durumda. Türkiye’nin ulusal parası, yerli parası, milli parası nedir? Cevabı TL değil mi? Türkiye iki para birimli bir ekonomidir. Bunu ben iddia etmiyorum, veriler böyle olduğunu söylüyor. Türkiye’de geniş para arzında dövizin payı yüzde 40’a ulaştı. Peki, geriye kalan yüzde 60 yani TL ile yapılan işlemler? Onlar da zihindeki hesapta dövize endeksli. AVM’de TL cinsiden ödediğimiz kira dövize endeksli değil mi? Bu dolarizasyon eğilimini kırmakta zorlanıyoruz ve enflasyonun yüksek seyretmesi de işimizi kolaylaştırmıyor.

Euro/Dolar ve Pound/Dolar pariteleri hakkındaki görüşünüz?

Euro/Dolar paritesi için 1/2570 seviyesini dönüş (trend değişimi) bölgesi olarak belirtmiştim. Pound/Dolar için de 1.4100 seviyesini öne çıkarıyorum.

Dış piyasalardaki son toparlanma kalıcı mı?

Finansal piyasalardaki koşulların gelecekte ne yöne evrileceğine işaret eder LIBOR-OIS faiz makası. Bu arada rahmetli Salih Neftçi Hocamı da bu vesileyle anmak isterim. Bu göstergeleri Türkiye’ye öğreten insandı. LIBOR-OIS makası yüzyılın en büyük finansal krizinden sonraki en yüksek düzeyine tırmandı. “Bilmek lanetlenmektir biraz da” derler ya, biraz öyledir bizim durumumuz. Göstere göstere yaklaşıyor global mali kriz. Hazırlıklı olmak lazım… Zaman, bilançoları saat yönünde çevirme zamanı. Borçları olabildiğince uzun vadeye yaymak, varlıkları da olabildiğinde nakde yakın olanlarda değerlendirmek gerekir. Bu konuyu haftaya daha detaylı işleyeceğim.

Kritik dönemeç Fed toplantısı

Fed’infaiz kararı ve ileriye yönelik sunacağı projeksiyonlar doların seyrinde belirleyici olacak. Borsada ise konsolide bölgesinin sınırları olan 118.500 ve 116.500 seviyelerinin ne tarafa kırılacağı gidilecek yönü belirleyecek…

ULUSLARARASI kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in kredi notu indiriminin TCMB’nin Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısının hemen ardından gelmesi ve kararda para politikası etkinliğinin erozyona uğraması görüşüne yer verilmesi Moody’s’in TCMB’den daha sıkı bir para politikası uygulamasını beklediğini gösterdi. Bu kararın ardından Goldman Sachs’tan gelen bir yorumda da Türkiye’nin faiz oranlarının cari açık ve enflasyonu dizginlemek için çok düşük olduğunun belirtilmiş olmasının, Fed’in faiz artışına hazırlandığı bu günlerde TL varlıklara yabancı bakış algısının bozulabileceğini işaret etti. Geçtiğimiz hafta başında açıklanan cari açık ocak ayında 6.9 milyar dolarlık beklentiyi aşarak 7.1 milyar dolar oldu. Böylece son bir yıldaki cari açık 51.6 milyar dolar ile Nisan 2014’ten bu yana görülen en yüksek seviyeye ulaşmış oldu. Moody’s ve Goldman Sachs’tan gelen açıklamalar ve ardından cari açıktaki bu tırmanış, TL ve faizler üzerinde baskı oluşmasına neden oldu.

DOLAR FED ÖNCESİ DEĞERLENİYOR

Dolar geçtiğimiz hafta yeniden güçlenme trendine girerken, TL dolar karşısında emsallerine kıyasla daha zayıf bir seyir izledi. Üstelik TL’deki değer kaybı sadece dolarla da sınırlı kalmadı. TL’deki zayıflamaya neden olan algıdan yukarıda bahsettik. Dolar’m değerlenmesinde ise ECB’den gelen yumuşak tondaki açıklamalarla birlikte ABD’de gelen verilerin pozitif trendini koruması da etkili oldu. Haftanın son günü açıklanan sanayi üretimi ve kapasite kullanımı rakamları ile enflasyon beklentilerinde son yılların en iyi rakamları görüldü. Yüzde 78.1’e yükselen kapasite kullanım oranı son üç yılın en yüksek seviyesi olurken, Michigan Üniversitesi tarafından açıklanan 12 aylık enflasyon beklentisi de yüzde 2.9 ile son üç yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Sanayi üretimi ise şubatta önceki aya kıyasla yüzde 1.1 artarak Ekim 2017’den bu yana en hızlı yükselişini kaydetmiş oldu.

Açıklanan bu veriler Fed’in daha hızlı bir sıkılaşma sürecine girebileceği beklentilerini de artırmaya devam ediyor. Bu beklentinin yansıması olarak Euro/Dolar paritesi 1.23’ün altına sarkarken dolar Endeksi (DXY) 90.35’e kadar yükseldi. Çarşamba günü sonlanacak Fed Açık Piyasa Komitesi toplantısı öncesi gelen bu veriler, en azından bu toplantıdan çıkacak kararlar görülene kadar doları desteklemeye devam edebilir.

Fed toplantı sonuçları ve ardından gerçekleşecek basın toplantısında yapılacak açıklamalar sonrası, Fed’in daha sıkı bir para politikası sürdüreceğine yönelik algı kuvvetlenecek olursa diğer gelişmekte olan ülke para birimleri ile birlikte TL’de de değer kaybı hızlanabilir. Bu nedenle son günlerde gerek gelişmiş gerekse gelişmekte olan ülke para birimlerine karşı oldukça zayıf bir görünüm sergileyen TL için Fed toplantısının son dönemin en önemli dönemeçlerinden biri olacağını düşünüyoruz. Buradan çıkacak kararlara göre her iki yönde de sert hareketler gerçekleşme olasılığı alınacak pozisyonlarda dikkate alınmalı.

PİYASALARIN KADERİ FED’İN ELİNDE

Bu hafta küresel ölçüde izlenen en önemli gelişme Fed’in Çarşamba günü sonlanacak Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısı olacak. Piyasada Fed’in faiz oranlarında 25 baz puanlık artış yapacağına neredeyse kesin gözüyle bakıyor. Bu nedenle yapılacak bir faiz artışının piyasa fiyatlaması açısından çok fazla bir önemi yok. Bununla birlikte Powel’in ilk kez başkanlık yapacağı bu toplantı sonrasında açıklanacak olan 2018’in ilk ekonomik beklentilerini içeren rapor ve gerçekleştirilecek basın toplantısında verilecek cevaplar Fed’in yılın geri kalanı için izleyeceği politikalar hakkında bilgi verecek. Son dönemde açıklanan veriler ve Fed üyelerinden gelen açıklamalar Fed’in geçtiğimiz yıla göre daha şahin bir görünüm sergileyebileceğini işaret ediyordu.

Bu toplantı sonrası Fed’e yönelik algının daha netleşeceğini düşünüyoruz. Başta da ifade ettiğimiz gibi Fed’in daha şahin bir duruşa hazırlandığı sonucu çıkarılacak olursa yılın ilk türbülansı gelişmekte olan ülkeler tarafında görülebilir. Bu nedenle risk iştahının bu hafta Fed görülene kadar düşük tutulmasının faydalı olacağım düşünüyoruz.

Dolar/TL Fed öncesi yukarı yönlü ivmesini koruyor

Trump’ın Dışişleri Bakanı Tillerson’ı görevden aiması, şubat ayı TÜFE verisinin beklentiler ile uyumlu gelerek enflasyonist bir baskıya işaret etmemesi küresel piyasalarda doları bir miktar baskıladı. Ancak ABD ekonomisindeki güçlü görünüme işaret eden verilerin etkisi ve Fed’in 21 Mart’taki toplantısı öncesinde doların kayıplarını geri aldığı ve yeniden değerlenmeye başladığı görüldü. Bununla birlikte yurtiçinde bir önceki hafta açıklanan enflasyon verisinin aylık bazda beklentilerin üzerinde artış kaydetmesi, TCMB’nin karar metninde çekirdek enflasyon göstergelerindeki yüksek seyre vurgu yapması ve Moody’s’in Türkiye’nin kredi notunu düşürerek kırılganlıklara dikkat çekmesi TL’yi baskılayan etkenler olarak ön plana çıkmıştı. Geçen hafta yurtiçinde açıklanan ocak ayı cari işlemler dengesi rakamlarında cari açığın genişlemeye devam etmesi TL tarafındaki baskıyı artıran bir gelişme oldu. Cari açık verisinin de etkisiyle Türk Lirası geçen hafta da diğer para birimlerine göre negatif ayrışarak değer kaybını sürdürdü.

Son iki aylık dönemde kabaca 3.72-3.84 aralığında hareket eden dolar/TL kuru geçen hafta TL’de değer kayıplarının etkisi ile sıkışma alanının üst bandı olan 3.84 TL direncini kırdı. 3.84 TL seviyesinin aşılması ile birlikte dolar/TL’deki yükselişler hız kazandı. Dolar/TL kurunda 3.90 TL üzerinde fiyatlamalar yaşandı ve cuma günü 3,92’nin üzeri test edildi. Fed toplantısı gibi kritik bir gündemin olduğu haftada kısa vadeli destek ve direnç seviyeleri önemini kaybetse de en azından Fed öncesinde 3.9050 TL üzerinde seyrin devam etmesine bağlı olarak 3.95 TL ve tarihi zirvenin bulunduğu 3.9830 TL seviyeleri hedeflenebilir. 21 Mart Çarşamba günü Fed’in faiz kararı ve ileriye yönelik sunacağı projeksiyonlar doların seyri üzerinde belirleyici olacaktır.

Fed kararı ve sunulacak projeksiyonlardaki değişikliklere bağlı olarak piyasalardaki volatilitenin artış kaydettiği görülebilir.

BIST-100’de konsolide bölgesi kırılabilecek mi?

BIST-100 Endeksi’nde haftaya aşağı yönlü volatil hareketler damga vurdu. Endeks haftaya pozitif bir açılışla başlasa da haftanın geri kalanında genel olarak gelen satışlarla hafta içinde 116.829 ve 118.978 seviyeleri arasında aşağı yönlü bir seyir izledi. Haftanın ilk gününde yukarı yönlü açılan endekste yükselişlerin satış fırsatı olarak değerlendirildiğini gördük. Salı ve çarşamba günü yataya yakın satıcılı hareketler görülürken perşembe ve cuma günü satış baskısının artması ile hafta başında açılışta bırakılan boşluğun dolduruldu. Hafta içerisinde yukarı yönlü hareketlerde direnç olarak izlediğimiz 118.500 üzerine zaman zaman çıkılsa da bu seviye üzerinde kapanış gerçekleşmedi. Son bir aylık süreçte yeni bir zirve test edilemezken teknik indikatörlerde görülen momen-tum kaybı destek seviyelerine önem kazandırmaktadır. Aşağı yönlü hareketin devam etmesi ve 116.500 altında kapanışlar satış baskısını artırabilir. Bununla birlikte geçtiğimiz hafta destek bölgesine doğru sarkmanın düşük işlem hacmi ile gerçekleşmiş olması olası bir tepki hareketini de teknik olarak barındırdığını göstermekte. Konsolide bölgesinin sınırları olan 118.500 ve 116.500 seviyelerinin ne tarafa kırılacağı yön konusunda belirleyici olmaya devam etmektedir. Önümüzdeki hafta içinde yukarı yönlü hareketlerde 117.500-118.500 ve 119.300 seviyeleri direnç olarak izlenebilir. Aşağı yönlü hareketlerde destek olarak 116.500-114.600 ve 113.875 seviyeleri önem kazanacaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu