Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Koronavirüs Sebebiyle 100 Milyar TL’lik İstikrar Paketi

Covid-19 salgını

KORONAVİRÜS (Covid-19) salgınının Türkiye ekonomisi üzerindeki olası olumsuz etkilerini önlemek amacıyla harekete geçen hükümet, finansal ve ekonomik tedbirleri art arda açıkladı. Hükümet, emekli, esnaf, işveren milyonlarca kişiyi ilgilendiren 100 milyar TL’lik “Ekonomik İstikrar Kalkanı” paketini devreye aldı. Koronavirüs salgınından olumsuz etkilenen sektörlerin destekleneceği 19 maddelik paket ile perakende, demir-çelik, otomotiv, lojistik-ulaşımm da aralarında bulunduğu 10 sektörde muhtasar ve KDV beyannameleri ile SGK prim hizmet belgelerine ait Nisan, Mayıs, Haziran ödemeleri altışar ay ertelenecek. Paketle birlikte önümüzdeki üç ayda 50-60 milyar TL’lik bir likidite piyasayı rahatlatacak. Covid-19 salgınıyla ilgili tedbirlerden etkilendiği için nakit akışı bozulan şirketler korunacak. Bu şirketlerin bankalara olan kredi anapara ve faiz ödemeleri asgari üç ay ötelenecek ve gerektiğinde ilave finansman desteği sağlanacak. Kredi mekanizmaları canlı tutulacak. Likiditeye erişim kolaylığı sağlanacak. Paketten yararlanmak için işverene istihdamı koruma şartı getiren paketle, istihdamı korumaya yönelik tedbirler hayata geçirilecek. Emeklilere müjdeler içeren paketle esnaf ve sanatkarın Halkbank’a kredi borçları faizsiz üç ay ertelenecek. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) koronavirüsün ekonomiye olası olumsuz etkilerini sınırlamak üzere uygulamaya koyduğu yedi maddelik tedbirler setiyle bankalara ihtiyaç duydukları tüm likidite sağlanacak. Rcel sektöre kredi akışının kesintisiz devamını terainen bankalara hedcfli ilave likidite imkanı tanınacak.

Açıklanan destek paketlerini doğru ve yerinde kararlar olarak değerlendiren iş dünyası, paketteki kısa çalışma ödeneği gibi işçi ve işletme lehine yapılacak mevzuattaki değişikliklerin bir an önce yürürlüğe girmesini istiyor. Bankaların da ellerini taşın altına koyarak iş dünyasını ve ekonomik faaliyetleri desteklemesi gerektiğini dile getiren iş dünyası, ekonomik önlemlerin artırılmasını, kapsamının genişletilmesini bekliyor. Geçen hafta koronavirüs salgınını Türkiye’ye yönelik “riskleri ve fırsatları” makro açıdan işleyen Para Dergisi olarak, bu hafta da devletin koronavirüse karşı ekonomiye kalkan olmak üzere aldığı ekonomik önlemlerin detaylarını paylaştık. Dergimizin diğer sayfalarında salgının sosyal ve insani boyutlarını da bulabilirsiniz.

EKONOMİYE KORUMA KALKANI

Koronavirüs küresel ekonominin ana gündem maddesi oldu. Hükümetler ekonomide çarkların durmaması için önlem üstüne önlem aldı. Türkiye dahil 10’dan fazla ülke faiz indirimine giderken mali destek paketleri açıklandı. Türkiye’de de milyonları ilgilendiren 100 milyar TL’lik ekonomik paket devreye sokuldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bakanlar, kamu kurumlan ve özel sektör temsilcileri, sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle 18 Mart’ta Çankaya Köşkü’nde gerçekleştirilen “Koronavirüsle Mücadele Eş Güdüm Toplantısı” sonrasında STK’lar ve iş dünyası başta olmak üzere tüm paydaşların görüşü alınarak hazırlanan koronavirüs önlemlerini açıkladı. Ekonomi için koruma kalkanı olacak paketteki imkanlardan istifade edecek firmalar için ön şartlarının istihdam kaybına yol açmamaları olduğunun altını çizen Erdoğan şunları kaydetti:

“Finansal kurum ve kuruluşlarda kredi limiti olan firmaların, likidite ve nakit ihtiyacına yönelik taleplerinin hızlıca karşılanması, ayrıca kredi limitlerinin kullandınlmasmda kısıtlamaya gidilmemesi önemli. Finans kuruluşlarından, bu ortamda istihdamın muhafazası ve ekonomik büyümenin sürdürülmesi için kredi şartlarının esnetil-mesine yönelik adımlar bekliyoruz. Tüm finans kuruluşların; kredi geri çağırma, mevcut kredi limitini kullandırmama, fiyat artırma, teminat şartlarını zorlaştırma uygulamalarından özenle kaçınmasını istiyoruz. Bunun yanında, kurumsal firmaların, KOBÎ’lerin, bireysel kesimin, geçici iş ve ciro kaybı veya benzeri nedenlerle gelir kaybı yaşayanların, kredi borçlarıyla ilgili taksit, öteleme, yapılandırma, düzenleme taleplerine süratle ve olumlu cevap verilmelidir. Türkiye Bankalar Birliği’nin bu konuda aldığı tavsiye kararma, tüm finans kuruluşlarının uyacağına inanıyoruz. Biz de bu süreci yakından takip edeceğiz.”

“ÜÇ HAFTA İLE SINIRLI OLABİLİR”

Dünyadaki diğer ülkeler gibi Türkiye’deki tedbirlerin de salgın riski ortadan kalkana kadar geçici olarak uygulanacağım dile getiren Erdoğan, açıklanan tedbirlere hep birlikte hassasiyetle riayet edilirse evde kalma süresinin üç haftayla sınırlı tutulabileceğini vurguladı. Erdoğan, “Milletimin her bir ferdinden ricam, Covid-19 tehdidi geçene kadar mümkün olduğu kadar evlerinden çıkmamalarıdır” dedi.

Bilim Kurulu’nun önerisiyle, önce İstanbul ve Ankara’da başlatılacak bir çalışmayla, yalnız yaşayan 65 yaş üzerindeki tüm yaşlılara koruyucu maske ve kolonya dağıtüaca-ğını belirten Erdoğan, huzurevlerindeki doktor sayısını da artırarak, yaşlıların sağlığını daha yakından takip edeceklerini kaydetti.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk 27 bin 239 yaşlının kaldığı huzurevlerinde alınan yeni tip koranavi-rüs tedbirlerinin bir kademe daha yükseltildiğini açıkladı. Selçuk, çocuk evlerinde de üst düzey koruma önlemlerinin alındığını kaydetti. Bilindiği üzere koronavirüsün yayılmasını önlemek amacıyla geçtiğimiz günlerde kamuda çalışan hamilelere, süt izninde olanlara, engellilere ve 60 yaş üzeri personele 12 gün idari izin verilmişti. Özel kreşler, gündüz bakımevleri, özel çocuk kulüpleri tatil edilmişti. İlaçları rapora bağlı yaşlıların ve kronik hastalığı olanların, rapor süresi bitiminde hastaneye gitmeden ilaçlarını almaya devam edebilmelerine imkan tanındı.

AŞI VE İLAÇ GELİŞTİRME ÇALIŞMALARI

Başkan Erdoğan yaptığı açıklamada yaşanılan bu kritik süreçte, gıda, temizlik, su, iletişim ve diğer temel ihtiyaçların kesintisiz devam ettirilebilmesi için üretimden lojistiğe kadar her türlü tedbiri aldıklarına dikkat çekerek, Covid-19 hastalığına karşı aşı ve ilaç geliştirme çalışmalarının tüm hızıyla devam ettiğini belirtti. “Ar-Ge çalışmalarını yürüten Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın, bu konudaki tüm önemli araştırmacıları ve kurumlan bir araya getirdiğini dile getiren Erdoğan, tanı kiti konusunda çok iyi bir üretim potansiyeli olduğunun altını çizdi.

Türkiye’nin bayrak taşıyıcı kurumu olan Türk Hava Yolları’nın, hem dünyanın çeşitli yerlerindeki vatandaşların ailelerine kavuşturulması hem de kargo taşımacılığını kesintisiz sürdürerek temel ihtiyaçların karşılanması konusunda çok büyük gayret gösterdiğini belirten Erdoğan, krizden en çok etkilenen kuruluşların başında gelen Türk Hava Yolları’na gereken desteği vereceklerini söyledi.

FİRMALARA DESTEK

Erdoğan’ın açıkladığı pakete göre perakende, AVM, demir-çelik, otomotiv, lojistik-ulaşım, sinema-tiyatro. konaklama, yiyecek-içecek, tekstil-konfeksiyon ve etkinlik-organizasyon sektörleri için muhtasar, KDV tevkifatı ile SGK primlerinin Nisan, Mayıs ve Haziran ödemelerini altışar ay ertelenecek. Konaklama vergisi Kasım ayına kadar uygulanmayacak. Otel kiralamalarına ilişkin irtifak hakkı bedelleri ve hasılat payı ödemeleri Nisan, Mayıs ve Haziran ayları için altı ay süreyle ertelenecek. Iç havayolu taşımacılığında üç ay süreyle KDV oranı yüzde 18’den yüzde bire indirilecek. Covid-19 salgınıyla ilgili tedbirlerden etkilendiği için nakit akışı bozulan firmaların bankalara olan kredi anapara ve faiz ödemeleri asgari üç ay ötelenecek ve gerektiğinde bunlara ilave finansman desteği sağlanacak.

STOK FİNANSMANI DESTEĞİ

İhracattaki geçici yavaşlama sürecinde kapasite kullanım oranlarının korunması amacıyla ihracatçıya stok finansmanı desteği verilecek. Türkiye Genç İş Adamları Derneği (TÜGİAD) Genel Başkanı Anıl Alirıza Şohoğlu, ihracatçıya verilecek stok finansmanı desteği kapsamının kısa süre zarfında belirlenmesi, kısa çalışma ödeneğinde kolaylaştırıcı düzenlemelerin neler olacağı ve esnek ve uzaktan çalışma modellerinin nasıl daha etkili hale getirileceğinin hızlı bir şekilde ortaya konulmasının açıklanan paketi daha işlevsel kılacağı görüşünde. Şohoğlu, “Belirli sektörlerle sınırlı olarak SGK prim ödemelerinin altı aylık ötelenmesi gayet doğru, ancak kapsam dışında kalan sektörlerin durumlarına bakarak, ilerleyen süreçte bu konu yeniden ele alınması gereken bir uygulamadır” dedi.

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, ihracattaki geçici yavaşlama sürecinde kapasite kullanım oranlarının korunması amacıyla ihracatçıya stok finansmanı desteği verilmesinin yerinde bir karar olduğunu vurgulayarak, ancak sınır kapılarındaki sorunlar nedeniyle ihracat yapamayan ihracatçılara da destek olunması gerektiğinin altını çizdi. Kızıltan, “Özellikle Irak ve İran ile çalışan tüm sektörler, ürünleri teslim etmekte sıkıntı yaşıyor. Et, beyaz et, yumurta ve gıda ürünleri gibi hassas ürünlerin bekleme şansı yok. Sağlık sektöründeki kısıtlamalardan dolayı sürekli yapılan ihracatın bu engellere takılması, firmaların müşterileri nezdinde itibar kayıplarına neden olmaktadır ve ihracat kaybı yaşanıyor” değerlendirmesinde bulundu.

ESNAFIN KREDİ BORCU ERTELENİYOR

Yeniden paketin detaylarına dönüyoruz. Bu dönemde işlerinin olumsuz etkilendiğini beyan ederek talepte bulunan esnaf ve sanatkârların Halkbank’a olan kredi borçları, Nisan, Mayıs ve Haziran anapara ve faiz ödemeleri üç ay süreyle ve faizsiz olarak ertelenecek. Kredi Garanti Fonu (KGF) limiti 25 milyar TL’den 50 milyar TL’ye çıkarılacak. Kredilerde öncelik gelişmelerden olumsuz etkilendiği için likidite ihtiyacı oluşan ve teminat açığı bulunan firmalar ile KOBl’lere verilecek. Virüsün yayılmasına karşı alınan tedbirlerin etkisiyle Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında temerrüde düşen firmaların kredi siciline “mücbir sebep” notu düşülmesi sağlanacak. Vatandaşlar için uygun ve avantajlı şartlarda sosyal amaçlı kredi paketleri devreye alınması teşvik edilecek. 500 bin TL’nin altındaki konutlarda kredilendirilebilir miktar yüzde 80’den yüzde 90’a çıkartılacak, asgari peşinat yüzde 10’a düşürülecek.

MTSO Başkanı Kızıltan, bu dönemde işleri olumsuz etkilenen ve bu olumsuzluğun artacağı aşikar olan esnaf ve sanatkarların Halkbank’a olan kredi borçlarının üç ay süreyle ve faizsiz olarak ertelenmesini yerinde bir karar olarak gördüklerini belirterek, “Bunun uygun kredilerle desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Halkbank’m yanı sıra, bu maddeyi Ziraat Bankası, Vakıfbank gibi diğer devlet bankaları da uygulaması gerekir. KGF limitinin 25 milyar TL’den 50 milyar TL’ye çıkartılacak olması, kredilerde önceliği gelişmelerden olumsuz etkilendiği için likidite ihtiyacı oluşan ve teminat açığı bulunan firmalar ile KOBİ’lere verilecek olması yerinde ama bu sorunun ekonominin tüm paydaşlarını etkileyeceği aşikar.

2 MİLYAR TL’LİK KAYNAK

Mevzuattaki esnek ve uzaktan çalışma modelleri daha etkin hale getirilecek. Kısa çalışma ödeneği devreye alınacak, bundan faydalanmak için gereken süreçler kolaylaştırılacak ve hızlandırılacak. Böylece faaliyetine ara veren işyerlerindeki işçilere geçici bir gelir desteği verilirken, işverenlerin de maliyeti azaltılmış-olacak. İşletmelerin kapanmasından dolayı çalışan mağduriyetinin önlenmesi adına kısa çalışma ödeneği şartlarının kolaylaştırılması gerektiğini vurgulayan Kızıltan, bunun hem işletmeler hem de çalışan mağduriyeti için çok önemli olduğunu, böylece faaliyetine ara veren işyerlerindeki işçilere geçici bir gelir desteği verirken, işverenlerin de maliyetini azaltmış olacağını kaydetti.

Pakete göre asgari ücret desteği devam edecek. istihdamdaki sürekliliği temin etmek amacıyla iki aylık telafi çalışma süresi dört aya çıkartılacak. Pakette istihdamın devamlılığına yönelik tedbirler olduğuna dikkat çeken îstinye Üniversitesi İISBF Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Resul Kurt, kısa çalışma ödeneği gibi bazı tedbirlerin hayata geçirilmesi için mevzuat değişikliği gerektiğim kaydetti. Telafi çalışmasının, işçinin ücretini aldığı ancak çeşitli sebeplerden dolayı çalışmadığı bir süreyi sonradan çalışarak yerine getirmesi olduğunu belirten Kurt, zorunlu nedenlerle işin durması, ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi veya benzer nedenlerle işyerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi ya da işçinin talebi ile kendisine izin verilmesi hallerinde telafi çalışması yaptırabildiğini kaydetti.

EMEKLİLERE MÜJDE

Iç talep canlı tutulacak. Emekli maaşlarındaki bin TL’lik alt limit bin 500 TL’ye çıkarılacak. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’m yaptığı açıklamalara göre, bu düzenlemeden 650 bin emekli yararlanacak. Yaklaşık 12 milyon emeklinin Mayıs ayı sonuna doğru ödenmesi beklenen bayram ikramiyesi Nisan ayı başında hesaplara yatırılacak. Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığının belirlediği kriterlere göre ihtiyaç sahibi ailelere yapılacak nakdi yardımlar için ilave 2 milyar TL’lik bir kaynak ayrılacak. Yaklaşık 2 milyon aileye bin TL nakdi destek verilecek. Söz konusu destek Nisan ayında devreye alınacak.

Kamu bankaları 76 yaş üzeri emeklilerin maaş ödemelerini isterlerse evlerinde yapacak. Yine emeklilerin maaş promosyon ödemeleri de, şubelere gitmelerine gerek kalmaksızın, doğrudan hesaplarına yatırılacak. Bu arada Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yeni koranovirüs tedbirleri kapsamında emekli promosyonunda taahhüt şartını geçici olarak kaldırdı. Tek başına yaşayan 80 yaş üstü yaşlılar için, sosyal hizmet ve evde sağlık hizmetlerinden oluşan periyodik takip programı devreye alınacak.

“HİÇ KİMSEYİ MAĞDUR ETMEYECEĞİZ”

Paketinin detaylarına ilişkin açıklamalarda bulunan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, tüm resme bütünleşik olarak bakıldığında tüm paydaşları kapsayacak derinlikte, hacimde, likidite sorunu oluşturmayacak güçte bir paket açıklandığını vurguladı. Paketin tutarının çarpan etkisi de düşünüldüğünde 100 milyar TL’nin üzerinde olduğunu ifade eden Albayrak, paketin Türkiye’nin 2020 için ortaya koyduğu mevcut bütçe performansı açısından bir risk teşkil etmediğinin altını çizdi. Albayrak, önümüzdeki süreçte gerek bütçe gerek siibvanse olarak farklı adımlar atılması gerekirse atacaklarının altım çizdi.

Muhtasar, stopaj, SGK primleri, KDV ödemeleri noktasında Nisan, Mayıs, Haziran ödemelerinin ertelenmesinin piyasaya ciddi bir likidite rahatlaması oluşturacağını belirten Albayrak, üç aylık yaklaşık 50-60 milyar TL’lik bir likiditenin piyasada bu manada ilişkili sektörlere, etkilenen sektörlere bir rahatlama sunacağını kaydetti. Halkbank özelinde esnaf ve sanatkarın kredi borcunun üç ay boyunca faizsiz şekilde ötelendiğini dile getiren Albayrak, başvuran herkesin bundan yararlanacağını belirtti. Albayrak. birçok sektörün kısa çalışma ödeneğinden yararlanması için bir çalışma olduğunu vurguladı.

Türkiye’nin bu zor günleri atlatacağını ifade eden Albayrak, vatandaşların ve yatırımcıların paniğe kapıl maması gerektiğini söyledi ve “Reel sektörde bu süreçte hakiki manada etkilenen hiç kimseyi mağdur etmeyeceğiz.” dedi. Pakette yer alan “mücbir sebep” ifadesinin vatandaşı korumak için genel çerçevede ele alındığını ifade eden Albayrak, bunun sektör, talep, süre bazında, gelişmelere dayalı artırılabileceğini kaydetti. Bakan Albayrak, mücbir sebep tanımının tüketici kredilerine de getirilebileceğini dile getiren Albayrak, “İlgili kurumlar çerçevesi içinde de bunu takip edebiliriz. Özellikle etkilendiğini beyan eden, tüm bu manadaki altyapıyı buna göre kurgulayabiliriz. Amacımız bu sürecin etkisini vatandaşlarımız ve kumrularımız açısından minimuma indirecek her türlü desteği sağlamak” diye konuştu.

HİJYEN KOŞULLARINA AZAMİ DİKKAT

Ticaret Bakanlığı yeni tip koronavirüsün yayılmasının engellenmesi amacıyla yaş sebze ve meyvelerin toptan ve perakende satışına yönelik tedbirler aldı. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan tedbirleri şöyle sıraladı: “Market, manav ve pazar yerlerinde ambalajsız şekilde satılan yaş sebze ve meyveler tüketicilerce seçilmeden, satıcılarca gerekli hijyen koşullarına dikkat edilerek satışa sunulacak. Belediyelerce pazar yerleri ile toptancı hallerinde dezenfeksiyon çalışmaları ihmal edilmeyecek. Buralarda çalışan ve görev yapan herkes hijyen konusunda bilgilendirilecek ve hijyen kurallarına uygun davranacak. Pazar yerlerinde tezgah aralıkları mümkün olduğunca ^ geniş tutulacak.”

LİKİDİTE SAĞLANACAK

TCMB de, koronavirüs salgınının küresel çapta yarattığı belirsizliğin Türkiye ekonomisi üzerindeki olası olumsuz etkilerinin sınırlandırılması amacıyla, bankaların Türk lirası ve yabancı para likidite yönetiminde esneklik sağlanarak öngörülebilirliğin artırılmasına, reel sektöre kredi akışının kesintisiz devamını teminen bankalara hedefli ilave likidite imkânları tanınmasına, reeskont kredi düzenlemeleriyle ihracatçı firmaların nakit akışının desteklenmesine yönelik yedi maddelik tedbir seti açıkladı. Buna göre TCMB gün içi ve gecelik vadedeki hazır imkânlar çerçevesinde bankalara ihtiyaç duydukları tüm likiditeyi sağlayacak. Bir hafta vadeli repo ihalelerine ilave olarak ihtiyaç duyulan günlerde TCMB piyasaya 91 gün vadeye kadar repo ihaleleriyle likidite sağlayabilecek. TCMB, piyasa yapıcı bankalara açık piyasa işlemleri çerçevesinde tanınan likidite imkânına ilişkin limitleri artırdı. Halihazırda ABD doları karşılığı swap ihalelerine devam edilecek olup söz konusu ihaleler euro ve altın karşılığı da düzenlenebilecek.

Zorunlu karşılıklar uygulamasında reel kredi büyüme koşullarını sağlayan bankalar için yabancı para zorunlu karşılık oranları tüm yükümlülük türlerinde ve tüm vade dilimlerinde 500 baz puan indirildi. Alman bu kararla, reel kredi büyüme koşullarım sağlayan bankalara yaklaşık 5.1 milyar dolar karşılığı döviz ve altın cinsi likidite verilmesi bekleniyor.

Reel sektöre kredi akışının kesintisiz devamını teminen bankalara hedefli ilave likidite imkânları tanındı. Bankaların yeni likidite imkânlanndan alabilecekleri azami fon tutarı reel sektöre sağladıkları ve sağlayacakları kredi tutarları ile ilişkilendirilecek. Bu imkânların toplam tutarı, sistemin fonlama ihtiyacının yüzde 25’i ile sınırlı kalacak. Bu kapsamda, 91 gün vadeye kadar repo ihaleleri yoluyla TCMB politika faiz oranı olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının 150 baz puan altında faiz oranı üzerinden miktar ihalesi yöntemiyle Türk Lirası likidite sağlanacak. Miktar ihalesi yöntemiyle bir yıl vadeli döviz karşılığı Türk lirası swap ihaleleri düzenlenecek.

KREDİ ÖDEMELERİNE ERTELEME

Küresel ekonomik belirsizlikler ile uluslararası ticarette yaşanan güçlüklerin reel sektör firmaları üzerindeki olası etkilerinin hafifletilmesi amacıyla ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetler reeskont kredilerine yönelik tedbirler alındı. 18 Mart’tan 30 Haziran’a kadar vadesi gelecek reeskont kredisi geri ödemelerine 90 güne kadar vade uzatım imkânı tanındı. Firmalar kredi kullanımına aracılık eden bankalara başvurarak, herhangi bir geri ödemede bulunmaksızın mevcut senetlerini 90 güne kadar daha uzun vadede bir senet ile değiştirerek bu imkândan yararlanabilecekler. Bu suretle toplam 7.6 milyar dolar karşılığı kadar reeskont kredisi geri ödemesi ertelenebilecek. Hâlihazırda kredi taahhüdü açık olan reeskont kredileri ile 18 Mart’tan 30 Hazirana kadar kullanılacak reeskont kredilerine 12 ay ek taahhüt kapama süresi verildi; kredilerin taahhüt kapatma süresi 24 aydan 36 aya çıkartıldı. Mevcut reeskont kredisi azami vadeleri, 20 Mart’tan itibaren geçerli olmak üzere, kısa vadeli kullanımlar için 120 günden 240 güne, daha uzun vadeli kullanımlar için ise 720 güne çıkartıldı.

BDDK’TAN VİRÜS TEDBİRLERİ

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) koronavirüs salgınının ekonomik etkisine karşı esnafa ve vatandaşa yönelik tedbirler aldı. Buna göre krediler takip hesaplarına aktarılmadan önce 90 gün yerine 180 gün beklenecek. Yeniden yapılandırılmış kredilerin geri ödeme koşulları kolaylaştırıldı. Anapara/faiz ödemesi gecikenler için sınıflandırma şartı kalktı. Uygulama ihtiyaç kredilerinin yanında taşıt, konut ve tüketici kredileri ile tüm ticari kredi türlerini kapsayacak. Uygulamalar, 31 Aralık 2020’ye kadar geçerli olacak.

Bu arada Hazine ve Maliye Bakanlığı ise 31 Mart’ta dolacak yıllık gelir vergisi beyannamelerinin verilme ve ödeme sürelerini 30 Nisan günü sonuna kadar uzattı.

” KREDİ KANALLARINI AÇIK TUTUN”

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) yaşanmakta olan küresel salgının getirdiği riskler ve etkileri 18 Mart’taki toplantısında değerlendirerek kredi kanallarının açık tutulmasına ilişkin tavsiye niteliğinde kararlar aldı. TBB üyelerine, kaynak imkanları ve kredi limiti dikkate alınarak, kurumsal firmaların, KOBÎ’lerin ve bireysel kesimin kredi taleplerinin hızlıca değerlendirilmesi ve karşılanması, krediye erişim imkanlarının ve kredi koşullarının iyileştirilmesi, kredi kanallarının açık tutulması, vade, ödeme, taksit ödeme ve teminat koşullarında esneklik sağlanması, yapılandırma taleplerinin kısa sürede sonuçlandırılmasını tavsiye etti. Koronavirüs salgınına maruz kalan gerçek kişiler ile salgının etkilerinin sınırlandırılması amacıyla alınan önlemlerden dolayı faaliyetlerini yerine getiremeyen tüzel kişilerin kredi, çek, senet gibi ödemelerinde gecikmeler yaşanmasının muhtemel olduğuna dikkat çeken TBB, bu nedenle bankalara salgından olumsuz şekilde etkilenen müşterilerin, ekonomik faaliyetlerinden değil, koronavirüsü salgınından etkilendikleri şeklinde Risk Merkezi’ne bildirilmesinin, bu müşteriler hakkında daha sağlıklı değerlendirme yapılması açısından faydalı olacağını belirtti.

Muhtasar ve KDV ertelemesinden kimler yararlanacak?

Gelir İdaresi Başkanlığı, koronavirüs salgım nedeniyle muhtasar ve KDV ödemelerinin altı ay erteleneceği mükellef gruplarını şöyle belirledi:

Perakende ticaret ve alışveriş merkezleri: Market, büfe, bakkal, şarküteri, manav, dondurmacı, tuhafiye, kasap, inşaat malzemeleri satışı, küçük ev eşyaları ile beyaz eşya satışı, mobilya satışı, ev tekstili, kitap ve kırtasiye, gazete ve dergi, ayakkabı ve giyim eşyası perakende satışı, oyuncakçı, tıbbi ve ortopedik ürünler, eczane, kuyumcu, çiçekçi, pazarcılar, balıkçılar, pastane ve fırınlar, kişisel bakım ve kozmetik ürünlerinin satışı vb. her türlü ürünün perakende olarak satışına yönelik faaliyetler ile AVM’ler ve buralarda perakende satış faaliyetinde bulunanlar.

Demir çelik ve metal sanayisi: Demir, çelik, alüminyum, bakır, kurşun, çinko, kalay imalatı ile bunların imalatçılar tarafından satışı.

Otomotiv: Otomobil, kamyon, kamyonet, otobüs gibi tüm motorlu kara taşıtlarının imalatı ile toptan ve perakende satışı.

Lojistik-ulaşım: Her türlü şehir içi ve şehirler arası yük ve yolcu taşımacılığı, otoyol, tünel ve köprü işletmeciliği, depolama ve antrepoculuk faaliyetleri, havaalanı yer hizmetleri gibi her türlü lojistik ve ulaşım hizmetleri.

Sinema ve tiyatro faaliyetleri: Tiyatro, opera, bale, sinema, konser gibi her türlü sanatsal faaliyetler.

Konaklama: Konaklama, tur operatörü ve seyahat acenteliği faaliyetleri, rezervasyon hizmetleri gibi her türlü konaklama ve buna ilişkin faaliyetler.

Yiyecek ve içecek hizmetleri: Lokanta, kafe, kıraathane, kahvehane, çay ocakları, kantinler, ulaşım araçlarında bulunan büfeler gibi her türlü yiyecek ve içeceklerin sunumuna yönelik hizmetler.

Tekstil ve konfeksiyon faaliyetleri: Kumaş ve iplik imalatı, her türlü pamuktan, yünden, tiftikten, elyaftan ve kumaştan mamul ürünlerin imalatı ile giyim ve ev tekstili ürünlerinin imalatı ile satışı gibi her türlü tekstil ve konfeksiyon imalat ve satışı.

Etkinlik ve organizasyon: Gösteri, kongre, konferans, ticari fuar ve etkinliklerin organizasyonu ile internet kafe, oyun, düğün ve nikah salonu, spor merkezleri gibi yerlerde gerçekleştirilen her türlü etkinlik ve organizasyon faaliyetleri.

İş dünyasından pakete tam destek

Berat ALBAYRAK / Hazine ve Maliye Bakanı
“2020 hedeflerini tutturma endişesi yaşamıyoruz”

2020 yılında konulan hedeflere göre ilk 2 ay gelişmelerine bakıldığında Ocak ve Şubat çok iyi, Mart ayının başlangıcı da iyi gitti. İlk çeyrek büyümesi açıklandığında göreceğiz. Küresel süreçlerin etkisiyle mart ayında hafif yavaşlamayla birlikte her ne koşulda olursa olsun ilk çeyreği beklentilerin üzerinde bir büyüme ile kapatacağız. Bu ivme ile gitseydik zaten hedeflerin tamamıyla ilgili, bütçe, enflasyon ve büyümeyi beklentilerin üzerinde tutturacaktık. Bugün geldiğimiz noktada birçok belirsizlik olmasına rağmen, bugünkü gerçekleşmeler ışığında bakıyorum, gerek büyümede, gerek enflasyonda 2020 hedeflerini tutturma konusunda bir endişe yaşamıyoruz. Özellikle petrol fiyatları, maliyetler, küresel süreçteki yavaşlamadan kaynaklı, tam tersine enflasyonda aşağı yönlü bir baskı oluşturuyor. Bu da Türkiye’nin zaten halihazırda yaşadığımız şu sürece olumlu etki edecek.

Zehra Zümrüt SELÇUK / Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı
“Amaç işçiye, işverene direnç kazandırmak”

Hem işverene hem de çalışana destek olmak için kısa çalışma ödeneğini ve telafi çalışmasını devreye soktuk. Kısa çalışma ödeneği, işin belli periyotlarda durdurulması veya yavaşlatılması durumunda devreye giren bir ödeneğimiz ve biz bunun bütün sektörlere daha fazla fayda sağlaması için belirli koşullarda esneklikler sağlayacağız. Tabii ki birkaç değişim olacak. Süre de bunlardan biri. Onun düzenlemesi de umarım ki hemen yakın zamanda Meclis’ten geçerek, bu süreçte işçimize işverenimize direnç kazandırmak için en önemli noktalardan birisi olacak. Alınan ekonomik tedbirler kapsamında istenen şartları taşıyan özel kreş ve gündüz bakım evleri kısa çalışma ödeneğinden yararlanabilecek.

Prof. Dr. M. Necat COŞKUN / Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi
“Paketin kapsamı genişletilmeli”

Koronavirüs salgınına karşı alınan ekonomik önlemler paketinde üretim ve istihdam kayıplarını önleyecek mali ve parasal destekler yer alıyor. Bu ekonomik koşullarda sağlanan likidite ve kredi kolaylıklarının yanında önemli giderlerin karşılanması ve uzun vadeli ertelenmesi krizin etkisini ve tahribatını azaltacaktır. Özellikle asgari ücret düzeyinde tamamının, daha yüksek ücretlerde belirli oranının devlet tarafından karşılanacağı taahhüdünde bulunulması krize karşı etkili olacak. Özellikle tarım başta olmak üzere diğer sektörlere de destek verilmeli.

Prof. Dr. Abuzer PINAR / İstanbul Gedik Üniversitesi Rektör Yardımcısı
“Ekonomik faaliyetler canlı tutulabilecek”

Virüsün ortaya çıkmasıyla ekonomik faaliyetlerde ciddi sıkıntılar baş gösterdi. Tedarik zincirlerindeki aksamalardan tutun bazı hizmetlerin verilememesi ve üretimin durdurulması gibi küresel çapta bazı sorunlar büyümeye başladı. Buna yönelik olarak başta ABD, Almanya gibi büyük ekonomiler olmak üzere birçok ülkede tedbirler alınmaya başlandı. Ülkemizde de 100 milyar TL civarında bir paket açıklandı. Bu paket içerisinde ekonominin arz ve talep tarafında ortaya çıkabilecek aksaklıkları gidermek ya da hafifletmek amaçlanıyor. Bu tedbirlerle ekonomik faaliyetler bir ölçüde canlı tutulabilecektir. Ancak ek tedbirlere ihtiyaç olup olmayacağını virüsle mücadelede alınacak yola bakarak değerlendirilmeli.

Prof. Dr. Ege YAZGAN / Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi
“Ülkeler deneyim, bilgi ve kaynaklarını paylaşmalı”

TCMB’nin aldığı önlemler doğru ve yerinde. Burada önemli olan piyasaları likidite sıkışıklığına düşürmemek. Gerekirse likiditeyi sağlamak için önümüzdeki dönemde ilave tedbirler alınır. Böyle bir ortamda dövizin seviyesi ile faiz arasındaki ilişki kopuyor. Para politikalarıyla yapılabilecekler sınırlı. Gelir kayıpları işletme ve hanehalkı düzeyinde desteklenmeli. İşletmelerin işçi çıkarmamaları için devlet desteği gerekiyor. Sağlık sektörüne yönelik devlet harcamalarına gerek var. Virüsün yayılmasını, sağlık sisteminin baş edemeyeceği bir düzeye gelmesini engellemek için izolasyon politikaları sıkı uygulanmalı. Tedavi konusunda olumlu bir gelişme olana kadar, para ve maliye politikası çerçevesinde alınacak tedbirler sürdürülmeye devam edecek.

Prof. Dr. Murat ŞEKER / İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi
“Reelsektörü hedefleyen bir paket”

Açıklanan ekonomik paket, reel sektörü doğrudan, işgücü piyasasını ise dolaylı olarak etkilemeyi hedefleyen bir paket görünümü sergiliyor. Ancak bazı önlemlerin içeriği ve uygulama süreci net iken, kısa çalışma ödeneği ya da ihtiyaç sahiplerine yapılacak yardım gibi önlemlerin kapsamı ve süresine ilişkin bilgiye sahip değiliz. Öte yandan bu paketin kaynağının nereden karşılanacağına yönelik bazı soru işaretleri söz konusu. Vergilerin ertelenmesi ile harcamaların artırılması bütçe açığıyla sonuçlanacak ve bu da borçlanma gereğini artıracak bir süreçle karşılaşmamıza neden olacak. Ancak elbette, böyle bir kriz döneminde genişletici politikaların benimsenmesi gereklidir.

Ayşe ÖZDEN / A8T Bank Ekonomik Araştırmalar Müdürü
“Ekonomik aktivitede ivmeyi destekleyecek”

Merkez Bankası koronavirüs salgınının küresel ölçekte yarattığı endişelerin Türkiye ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak, reel sektörün olası nakit akışını riske sokabilecek problemleri önlemek, bankaların likidite ihtiyaçlarını karşılamak ve hem daha ucuz hem de daha uzun vadeli likidite sağlamak amacıyla aldığı tedbirlerin faiz kararından daha önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu tedbirlere ek olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın koronavirüsüne karşı açıkladığı destek paketinin 100 milyar TL büyüklüğünde olması planlanıyor. Paket kapsamında, sektörel ve istihdama yönelik destekler ve finansman sorunu yaşayan firmaları rahatlatıcı önlemlerin yanında kredi garanti fonunun 50 milyar TL’ye yükseltilmesinin ekonomik aktivitedeki ivmeyi destekleyeceğini düşünüyoruz.

Rifat HİSARCIKLIOĞLU / Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı
“Reel sektöre can suyu olacak”

Ekonomik İstikrar Kalkanı paketinde ekonomik aktivitenin korunmasının yanı sıra istihdama ve sosyal yapıya ilişkin adımlar bulunuyor. Reel sektöre önemli bir can suyu sunuyor. Paketteki kısa çalışma ödeneği gibi işçi ve işletme lehine yapılacak mevzuattaki değişikliklerin bir an önce yürürlüğe girmesini bekliyoruz. Bankalar da ellerini taşın altına koyarak iş dünyasını ve ekonomik faaliyetleri desteklemeli. Hazine destekli KGF limitlerinin açılmasıyla piyasada önemli bir likidite rahatlaması oluşmasını öngörüyoruz.

İsmail GÜLLE / Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı
“İhracatçıları rahatlatacaktır”

Türk ekonomisine önemli katkı sağlayacak önlemler paketini, Türk ihracatçısını rahatlatacak önemli bir hamle olarak görmekteyiz. 100 milyar TL civarındaki bu destek paketinin ekonomik etkisinin 300 ila 350 milyar TL civarında olacağını düşünüyorum. Yeter ki bankalar ve finans kurumlan likidite konusunda hassas davransınlar.

Nail OLPAK / Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu [DEİK] Başkanı
“Hem arz hem de talebe yönelik”

Bütüncül bir yaklaşımla ele alınan, hem arzı hem de talebi desteklemeye yönelik bir paket. Desteklerden yararlanmanın ön şartı olarak istihdamın korunması, bizim için de çok önemli. Hepimiz için aslolan önce insan sağlığı sonrasında da işletmelerimizin sağlığı. El ele vererek bu zor süreci daha az hasarla atlatacağımıza inancımız tam.

Abdurrahman KAAN / Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği [MÜSİAD] Genel Başkanı
“Yavaşlamanın önüne geçer”

Para politikasına yönelik alınan kararlar, ilave önlem ve tedbirlerle, mali bir paketle desteklenmiş oldu. Üretim, büyüme ve istihdamın korunmasını kapsayan bu tedbir ve teşvikler sayesinde ekonomik aktivitede gözlenebilecek ilave bir yavaşlamanın önüne geçilecek ve Türkiye ekonomisi pozitif büyüme patikasında yoluna devam edecektir.

Özgür Burak AKKOL / Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK] Yönetim Kurulu Başkanı
“Yerinde tedbirler”

Üretimin ve ihracatın devamı, istihdamın korunması ve işletmelerimizin uluslararası rekabette geri kalmaması açısından paketi önemli ve yerinde buluyoruz. Koronavirüs kaynaklı krizin etkileri daha da derinleşmeden paketin açıklanması bu aşamada oldukça önemli. Ekonomik tedbir ve desteklerin, ülke olarak bu küresel krizi atlatmamızın yanında, krizin ardından küresel rekabette de elimizi güçlendireceğine inanıyoruz.

Nurettin ÖZDEBİR / Ankara Sanayi Odası (ASO) Yönetim Kurulu Başkanı
“Zamanında atılmış bir adım”

Paket, yerinde ve zamanında atılmış bir adım. Kısa çalışma ödeneği süreçlerinin hızlı bir şekilde işletilebilmesi, hem istihdamın korunması hem de firmalar açısından oldukça önemli. Reel sektör tarafında ilave adımlar atılmalı. SGK primi ve vergi ile ilgili kararlar, imalat sanayinin tümünü kapsayacak şekilde genişletilmeli ve ihracat işlemlerinde navlun ücret artışı kontrol edilmeli ya da sübvanse edilmeli.

Şekib AVDAGİÇ / İstanbul Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı
“Ekonominin koruyucu maskesi”

Alınan tedbirler, koronavirüsün etkilerine karşı ekonominin koruyucu maskesi olacak. Tedbirlerin istihdamı, üretimi ve en önemlisi de insanı öncelemesi, salgın sonrası Türkiye’nin pozitif ayrışma hedefini de güçlendirecek. İnanıyoruz ki bu tedbirlerle nakit akışı bozulan firmalar üzerindeki koronavirüs etkisi inecektir.

HÜLYA GENÇ SERTKAYA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu