Kariyer ve İş İlanları

İnsan kaynakları departmanlarında öne çıkan trendler neler?

İnsan kaynakları 2019

YILIN ilk yarısı geride kaldı, inşaat ve otomotiv sektöründeki daralmaya turizm, ihracat ve yazılım sektörlerindeki büyüme yanıt veriyor. Peki, ikinci yarıda bizi neler bekliyor? insan kaynakları departmanlarında öne çıkan trendler neler?

“NİTELİKLİ ADAY ARAYIŞI SÜRECEK”

Türkiye insan Yönetimi Derneği Peryön Yönetim Kurulu Başkanı Berna Öztınaz’ın aktardıklarına göre, Türkiye’nin yaşadığı jeopolitik gerginlikler, ülke içindeki yapısal sorunlar ve seçim gündemi yılın ilk yarısında tüm sektörleri temkinli bir politika izlemeye yöneltti. Yaşanan kur dalgalanmaları, kurumlarm hali hazırda bekleyen pek çok yatırım planını yavaşlattı. Yılın ikinci yarısında ise yine temkini elden bırakmayan ama üretim artırımına, insana ve teknolojiye odaklanmış bir tablo görmemiz muhtemel.

Bu yıl istihdam artışı veya daralmaya giden sektörleri de mercek altına alan Öztınaz, “Dijitalleşme ve yapay zeka kullanımının artması bu alanda yetkin işgücüne olan ihtiyacı artırıyor. Bu nedenle teknoloji tabanlı iş kollarında bir istihdam artışı yaşanıyor ve ikinci yarıda da yaşanacak. Dijitalleşme, ileri veri analitiği ve yapay zeka insan kaynakları departmanlarının gündeminde. Bu alanda nitelikli aday arayışı da sürecek. Öte yandan ekonomik dalgalanmalardan en hızlı etkilenen sektörler inşaat ve otomotivde istihdam artışının ikinci yarıda da yavaşlayacağını öngörüyoruz” diyor.

Yeni dönemde sadece IK departmanlarında değil, tüm birimlerde dijital dönüşüm sürecine odaklanıldığına dikkat çeken Öztmaz’a göre, bu tablo dijital liderleri de beraberinde getiriyor. “Yeni endüstriye uygun sistemleri yönetecek dijital liderlerin iş başı yaptığını gözlemliyoruz. Dijital jargona ve uygulamalara hakim, çoklu yetenekleri olan kişilerin tercih edildiği bu yeni düzen IK’nm önemli gündemlerinden biri” diyen Öztınaz, mo-bil ÎK uygulamaları, online işe alım sistemleri gibi uygulamaların da bu yıl öne çıkan diğer trendler arasında olduğunu belirtiyor.

EĞLENCE VE GIDADA İSTİHDAM ARTIŞI

insan Kaynakları Mesleki işbirliği Derneği (ÎKAM1D) Kurucular Kurulu Üyesi Dr. Gülşahiden Durucan da 2019’un ilk altı ayında dünyada olduğu gibi ülkemizde de belirsizliklerin hüküm sürdüğünü belirtiyor. “Hemen tüm sektörlere lokomotif destek etkisi olan konut ve otomotiv satışlarında durmaya yakın azalış, tüm sektörlere önemli bir durgunluk getirdi. Bunun yanında ülkemizdeki uzayan yerel seçim süreci de, sektörlerdeki belirsizlik kaynaklı durgunluğu artırdı. Seçim sürecinin tamamlanması ile Temmuz ayı itibariyle piyasalarda canlanmanın yaşanacağı beklenmekte” diyen Durucan’a göre, önümüzdeki seçimsiz dört yıllık süreci çok iyi değerlendirip fırsata çevirmemiz gerekiyor. 2018’de iş dünyasının en büyük sıkıntısının finansal kaynaklara erişim olduğunu hatırlatan Durucan, “Şu anki faiz oranları özel sektörün yatırım yapmasını engellemekte. 2019’un ikinci yarısında iş dünyasının finansa erişimi noktasında KGF Ekonomik Değer ve İVME paketleri ile sağlanacak imkanların ve alınacak yeni kararların ekonomiye adil ve kalıcı çözümler sağlaması tüm sektörleri rahatlatacaktır.

Bunun yanında yılsonu enflasyon beklenti anketinin yüzde 15’lere gerilemesi ise umut vericidir” diyor. Bu yıl sektörel bazda öne çıkan istihdam artışı ve daralmaları da analiz eden Durucan şunları aktarıyor: “Üretim odaklı bir yaklaşımla katma değeri yüksek ve bunun yanında ithalata bağımlı olmayan bir üretim modeli ile daha sağlıklı bir büyüme olacağı aşikar. Bunun için daha çok üretime ve ihracata ağırlık verilmeli. Yaz mevsimi olması nedeniyle turizm sektörü başta olmak üzere ulaşım, eğlence vc gıda işletmeciliği gibi turizmin tetiklediği sektörlerde istihdam artışı bekleniyor. Faizlerin de düşmesine bağlı olarak inşaat sektöründe yaşanacak olumlu gelişmelerin istihdamı artıracağını öngörüyoruz. Bunun yanı sıra günümüz dijitalleşme sürecinde yazılım geliştirme alanında nitelikli işgücü her zaman ön planda olacak. Diğer taraftan inşaat sektöründeki daralma ve üretimdeki talep azalışı, demir çelik ve diğer inşaat malzemesi üretim alanlarmda bir daralmaya zemin hazırladı.

înşaat sektörünün canlanması ile bu alanda da canlanma başlayacaktır. Yılın ilk 5 ayında düşen ihracat rakamı ile otomotiv pazarı, ÖTV indiriminin de kaldırılması sonrası iç piyasada daralma yaşamaya devem edecek görünüyor. Bu durumun personel sayısında azalma sonucunu karşımıza çıkarması muhtemel olarak değerlendirilebilir.”

ÖNE ÇIKAN İK TRENDLERİ

Bu yıl İK’da dikkat çeken trendleri de değerlendiren Durucan’ın aktardıklarına göre inovatif düşünce, yaratıcılık ve ilişki yönetimi aranan yetkinliklerin en başında geliyor. înovasyon kültürü, ödüllü proje gibi çalışmalarla kurumsallaştırılıyor. Dijital dönüşümle birlikte liderlik kavramı da yeniden tanımlanıyor. Otomasyonun artışıyla seçme ve yerleştirme süreçlerinden başlamak üzere birçok süreç bir yandan dijitalleşirken, bir yandan da insan kaynağıyla devam edecek işler için sosyal beceriler daha önemli bir hale geliyor. Sosyal becerilerin yararını en çok çalışanlar, müşteriler ve paydaşlar arasında sağlıklı iş birliği arttıkça görüyoruz. Yetenekli çalışanları kazanmak ve elde tutmak için kişiselleştirilmiş, şeffaf ödüllendirme sistemleri kurgulanıyor. İşveren marka iletişimi, çalışan bağlılığı ile ilgili çalışmalar bu yıl da önemini koruyor. Performansla ilgili gelişmelere baktığımızda ise geleneksel, uzak geçmişi değerlendiren performans değerlendirme yöntemlerinin artık terk edildiğini ifade eden Durucan, “Çalışanların güçlü yanlarına odaklanan çalışmalarla, doğru zamanda doğru yöntemlerle verilen geribildirimler sayesinde sürekli öğrenen, iyileşen bir performans ve yetenek yönetimi benimseniyor” diyor.

Modern, dijital ve mobil ÎK teknolojileri ile ilgili her geçen gün yeniliklerle karşılaştığımıza da değinen D ur ucan’a göre iş süreçleri de sadeleşiyor, iş yapış modelleri yenileniyor, yapay zeka devreye giriyor. İnsan kaynakları organizasyon yapısında “İK Teknolojileri” birimlerini daha çok duymaya başladıklarını aktaran Durucan, “Neredeyse tüm İK süreçlerine dijital dönüşüm ile ilgili yatırım yapan kurum sayısı her geçen gün artıyor. Teknolojik dönüşümün sağladığı avantajların başında, doğru ve kolay raporlama ile hızlı analiz yapabilme gibi görevlerde çalışanların daha az zaman ve enerji harcaması. Geri kalan zaman ve enerji ise, strateji ve politika belirleme gibi alanlarda kullanılabiliyor” diyor. Tüm bu değişimin organizasyonlarda yönetimin baktığı penccrenin yönünü de değişime zorladığına işaret eden Durucan sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Özellikle üst yöneticilerle başlayacak bilişsel değişikliklerin kurum kültüründe daha kolay benimseneceği unutulmamalıdır. Bu anlamda kurumlar daha fazla çevik metotlardan yararlanıyor.

Eğitimle ilgili olarak özellikle ‘ uzaktan eğitim materyalleri çalışanları anlık, hızlı çözümlerle buluşturuyor. Bu anlamda en dikkat çeken uygulamalardan bazıları mikro öğrenme ve bireylerin kendine özgü öğrenme gereksinimlerine odaklanan uyarlanabilir (adaptive) öğrenmedir.”

ANALİTİK İK ANLAYIŞI GÜÇLENİYOR

Assessment Systems Kurucusu ve CEO’su Levent Sevinç’e göre de 2019 insan kaynaklarında dijitalleşmenin etkisini ve buna yönelik farkındalığı daha çok hissettiğimiz bir yıl oldu ve olmaya devam ediyor. Geçmiş yıllara göre daha analitik çalışan, iş süreçlerini verimli ve hızlı hale getirmeyi önemseyen bir İK anlayışına geçiş yapıldığını ifade eden Sevinç’e göre bu sevindirici bir gelişme. Yapay zeka ile yapılan mülakatların sayısının gün geçtikçe arttığını da belirten Sevinç, “Yılda bir kez yapılan performans ölçümü yerini gerçek zamanlı perfor-, mans sistemlerine bırakıyor. Oryantasyon sürecinde çalışanların aradıkları bilgiye ulaşmalarım kolaylaştıracak yapay zeka içeren botlar dijital çağın getirdiği bir diğer yenilik. Bunun yanı sıra insan kaynaklarının en önemli gündemi başarılı bir işveren markası yaratabilmek. Bu sebeple 2019, birçok kurum için, başvuru aşamasından çıkış mülakatına kadar adayların ve çalışanların yaşadıkları deneyimleri iyileştirmeyi hedefledikleri bir yıl oluyor. Bu durum özellikle genç ve deneyimsiz adaylara uygulanan değerlendirme araçlarında da eskiye nazaran tercihlerin değişmesi anlamına geliyor. Aday deneyimini olumlu etkileyen oyun bazlı değerlendirme araçları, sanal değerlendirme merkezi, casebot türü dijital, hızlı tamamlanan ve eğlenceli içerikler bu yılın trendleri arasında yer alıyor” diyor..

İkinci altı aya dönük beklentilerini “Bu ay açıklanan enflasyon verilerinin beklentiye paralel gelmesi sebebiyle ekonomideki olumlu sinyallerin danışmanlık sektörüne pozitif yansıyacağını düşünüyorum. İlk yarıya göre ikinci altı ayın daha olumlu geçeceğini söylemek mümkün” sözleriyle açıklıyor.

İnşaat, enerji ve otomotiv sektörlerindeki ekonomik sıkıntıların, bu sektörlerde istihdamın daralmasına sebep olmaya devam ettiğine de işaret eden Sevinç’e göre ihracat, turizm ve bilişim sektörleri ise tam tersine bu yıl istihdam artışıyla öne çıkıyor.

SON ÇEYREKTE YENİ YATIRIMLAR

Mezo Dijital Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Nabat Garakhanova’mn aktardıklarına göre, hizmet sektörü çr- Türkiye’de ekonomik durgunluluk zamanlarında ilk gözden çıkarılan kalemlerin başında geliyor. Reklam, tanıtım, basın ilişkileri ve dijital iletişim de önemini kaybediyor. Oysa tüm dünyada şirketler yatırımlarını dijital iletişimde dillerini yapılandırmak üzerine kurguluyor. Banka, alışveriş, taşıma gibi hayatın her alanının dijitale taşındığı bir dönemde şirketlerin reel dünyada oluşturdukları dili, dijital dünyada da doğru yapılandırmaları gerektiğine işaret eden Garakhanova, “Biz Türkiye’nin her yerinde eğitimler vererek şirketlere dijital iletişim dilleri, zaman yönetimi, e-ihracat gibi birçok alanda sesleniyoruz. İlk yarı, şirketlerin daha temkinli davrandıkları bir zaman dilimi oldu. Seçimlerin geride kalması, yaz rehavetinin de ortadan kalkmasıyla birlikte son çeyrekte şirketlerin yeniden bir yapılanma sürecine girip iç eğitimlerine, yeni yatırımlara ağırlık vereceklerini öngörüyoruz” diyor.

TURİZM VE YAZILIMDA ARTIŞ

Genç işsizliğinin ülkemizde giderek artan bir problem haline geldiğine de değinen Garakhanova’ya göre, gençlerin çalışmadaki isteksizliği ve maaşı beğenmemesi bir etken. Fakat şirketlerin aradıkları pozisyonlardaki kişiler için uygun bir konumlandırma yapamamaları da önemli bir sorun. Genel olarak baktığımız zaman hizmet sektöründe istihdamın daha fazla olduğuna işaret eden Garak-hanova, “En çok turizmde, yazılım sektöründe istihdam artışı söz konusu. İnşaat ve tarım sektörlerinde azalma devam edecek” diyor.

Bu yıl İK’da dikkat çeken trendler hakkında da yorum yapan Garakhanova şunları aktarıyor:

“İşe alım süreçlerinde artık dijital CV’ler daha fazla ön plana çıkmaya başladı. Sadece iş bulma portalları üzerinden değil, Lin-kedln gibi iş dünyası arasında netvvork bağı sağlayan sosyal medya siteleri üzerinden de işe alım süreçleri hızlandı. Bu arada işe başvuran kişilerin sosyal medya paylaşımları işverenler tarafından daha fazla dikkat edilen bir konu haline geldi. İşe alım süreçlerinde akademik başarılardan ziyade, çalışma arkadaşlarıyla ne kadar uyumlu oldukları, karakterleri gibi özelliklerin daha çok dikkate alınmaya başladığını görüyoruz.”

Türkiye 20’nci sırada

Ajans Press’in CIA verilerinden ve medya yansımalarında derlediği bilgilere göre, Türkiye’deki işgücü 31.3 milyon olurken, dünya ülkeleri arasından 20’nci sıraya yerleştiği görüldü. Listenin başına da 1.3 milyar nüfuslu Çin yerleşirken, buradaki iş gücü oranlarının 806.7 milyon olduğu kaydedildi. İkinci sırada yer alan ülke ise 521.9 milyonluk iş gücü ile 1.2 milyar nüfusa sahip Hindistan oldu. Avrupa Birliği ülkelerinde ise işgücünün 238.9 milyon olduğu belirlendi. Araştırmada 233 ülke yer alırken, Pitcairn Adalarının 15 kişilik iş gücüyle listenin son sırasında olduğu gözlendi. Türkiye İstatistik Kurumu’nun yayınladığı son istatistiklere göre de 80 milyon nüfusa sahip ülkemizin yüzde 45.4’ü istihdam, yüzde 52.9’u da iş gücüne katılım oranına sahip iken, işsizlik oranının yüzde 14.1 olduğu saptandı.

Sağlık ve Adalet bakanlıkları ilk sırada

Hükümetin bu yıl için hedeflediği 2.5 milyonluk istihdam atağında yılın ikinci yarısında hareketli günler yaşanacak.

İlk olarak Sağlık ve Adalet Bakanlığı personel atımıyla ilgili art arda açıklama yaparken, diğer önemli kurumlar da Devlet Personel Başkanlığı aracılığıyla personel alımlarım duyuruyor. Bu doğrultuda ilk etapta 43 bin civarında kişinin kamuya katılması bekleniyor. Kamu kurumlarında en fazla istihdam Sağlık Bakanlığı’nda olacak. Yıl içerisinde yapılacak atamalarla toplamda 29 bin 689 sağlık çalışanı işe alınacak. İlk etapta 6 bin 835’i hemşire, bini ebe ve üç bini sağlık memuru olmak üzere psikolog, sosyal çalışmacı, biyolog, odyolog, çocuk gelişimcisi, diyetisyen, fizyoterapist, iş ve uğraşı terapisti, dil ve konuşma terapisti, perfüzyonist ve sağlık fizikçisi kadrolarına toplam 12 bin personel alımı gerçekleştirilecek. Adalet Bakanlığı, en çok tayin yapılacak diğer alan olacak. Merkez ve taşra teşkilatlarında görevlendirilmek üzere 12 bin 713 personelin 6 bin 126’sı infaz koruma memurluğu kadrosunda olacak. İnfaz ve koruma memurluğunu 3 bin 71 personelle zabıt katipliği, bin 169 personelle mübaşirlik, bin 99 ile sözleşmeli icra katibi takip edecek. Sağlık Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı’nın yanı sıra Türkiye’nin önemli kurumlan da personel alımı için ilanlarını yayınladı. Bunlardan biri de Sosyal Güvenlik Kurumu [SGK]. SGK bu sene 400 personel alımı gerçekleştirecek. Ayrıca TCDD, bünyesine 25 engelli personel katacak.

“En önemli yenilik mülakat tekniklerinde”

Genel anlamda tüm sektörlerde olan durgunluk 2019’un ilk yarısında teknoloji girişimcilerini de olumsuz etkiledi. Ancak özellikle fınansal teknolojiler alanında son iki aydır gelen yatırım ve exit haberleri yılın ikinci yarısının başlangıcında biz girişimciler için moral oldu diyebilirim. TÜİK’in açıkladığı işgücü istatistiklerine baktığımızda, işsizlik rakamının yüzde 15’e geldiğini görüyoruz. Genç nüfusta ise bu oran yüzde 27 civarında. Böyle bir tabloda istihdamı artıracak çözüm ve teşviklerin sunulması çok önemli. Çünkü ekonominin en önemli göstergelerinden biri istihdam.

Kendi sektörümüzde özellikle yazılım tarafında, bir önceki yıla göre istihdamda artış umuyorum. İK sektörünün kendisini artık teknolojiden soyutlaması mümkün değil. Dünyadan da birçok örneğe baktığımızda artık mülakatların online yapıldığını görüyoruz. Özellikle bankaların bunda öncü olması gerektiğine inanıyorum.

Buradaki amaç her iki tarafı da zahmete girmeden, kolay ve daha ekonomik yöntemle bir araya getirmek. Bilgi teknolojileri ve İK alanında kısa vadede en önemli yeniliğin mülakat yöntemlerinde olacağını öngörüyorum.

“Kişiselleştirme ve insani liderlik öne çıkıyor”

Yeni neslin iş yaşamına katılmasıyla beraber insan kaynakları üzerindeki sorumluluk ve insan kaynaklarının önemi daha da arttı. Yeni nesli sadece maaş ve ikramiyelerle elde tutmak ve onlardan performans beklemek mümkün değil. Beklentiler alışılmışın çok dışında artık. Anlam bulma, mutluluk, fark edilme ve gelişim her şeyin ötesinde öneme sahip.

Bu yıl insan kaynakları alanında en çok konuşulan konular arasında gelişim faaliyetlerini kişiselleştirme, güven ortamını sağlama ve insani liderlik yer alıyor. Kişiselleştirme, gruplandırma yapılmaksızın her bireyi, her çalışanı, her yöneticiyi kendi dinamiklerinde ele almak demek. Teknoloji bize bu alanda birçok kolaylık sağlıyor. Verilerin analizleri sayesinde herkesin kendi tercihleri ortaya konulabiliyor ve kurumlar da bunların ışığında kişiselleştirilmiş gelişim çalışmaları hazırlayabiliyor. Güven ortamı ise gün geçtikçe önem taşıyor, çünkü gelen yeni nesil artık otantik olmak, kendi özgün halleriyle iş yaşamında var olmak istiyorlar. Belirli kalıplara itilmek ve mış gibi davranmak onları olumsuz yönde etkiliyor. Bununla beraber sürdürülebilirliğin tek yolu zamana yayılmış ve kazanılan yetkinliklerin davranışa dönüşmesini sağlayabilecek gelişim programları. Kurumların çalışmalarında kesinlikle duygu bilimine ve duygusal zekaya yer vermeleri gerekiyor.

Çünkü duygusal zeka yapıcı ilişkiler, ilham verme, güven ortamı oluşturma, gelişim ve dönüşüm için gereken yetkinlikleri içeriyor.

ÜRÜN DİRİER

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu