Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

İk çeyrek bilanço beklentisi kuvvetli 35 şirket

2019'un ilk çeyrek bilançoları

BORSA İstanbul’da şirketlerin birinci çeyrek konsolide olmayan bilançoları için son tarih 30 Nisan Salı, konsolide bilançolar içinse 10 Mayıs Cuma olarak belirlenirken; bankalar konsolide ve konsolide olmayan bilançolarını 20 Mayıs Pazartesi gününe kadar gönderebilecek. Her bilanço döneminde olduğu gibi yatırımcılar yeni bilanço beklentilerini satın almaya başladı. Yılın ilk çeyreğine ilişkin finansal raporları bu hafta itibariyle almaya başlayacağımızı hatırlatan analistler, finansal rapor sonuçlarının geçtiğimiz yılın ilk çeyreğine göre bir miktar daralmasını bekliyor. Bu yıl ilk çeyrekte negatif büyüme trendinin devam edeceğini ama 2018’in son çeyreğine göre bir miktar toparlanma yaşanacağını düşünüyorlar. ABD ile yaşanan F-35 ve S400 konulu gerginliklerin fiyatlamaları bozmaya devam ettiğini belirten uzmanlar, bu genel duruma rağmen hisse bazlı sürprizler de bekliyor. Özellikle de siyasi riskler azaldıkça yılın yeni yükseklerine ilerlememizin kolay olacağını ve yılın ikinci yarısında beklenen ekonomik toparlanma ile endekste bu yıl yeni rekorlar görmemizin de mümkün olduğunu hatırlatıyorlar. Uzmanlar, bu kapsamda uzun vadeli dönem için bilanço beklentisi kuvvetli 35 hisseye dikkat çekiyor.

“BANKA BİLANÇOLARI ETKİLİ OLUR”

Bilançoların her zaman olduğu gibi kur ve faiz değişkenlerinden, iç piyasa koşullarından ve ekonomideki güncel faktörlerden etkilenmesini bekleyen GCM Yatırım Ekonomisti Enver Erkan, bu nedenle sektörel olarak veya şirket bazında belli ayrışımlar görebileceğimizi düşünüyor.

Operasyonel olarak beğendiği sektör ve şirketler olduğunu, onların belli bir istikrarı korumasını beklediğini ifade eden Erkan, “İlk çeyrekte TL, dolar ve euro gibi majör para birimlerine karşı değer kaybetti. Bu nedenle döviz pozisyon açığı olan firmaların bilançoları bir miktar olumsuz etkilenebilir.

Öte yandan gelişen ülke piyasalarına girişlerin arttığı bir ortamda piyasa ağırlığı yüksek sınai şirketleri ön planda yer alabilir. Bankalar açısından ucuzluk konsepti uzun vadeli yatırımcı açısından cazip olabilir. Bilanço yapılarına ilişkin olumsuzluklar piyasa üzerinde fiyatlandığı için piyasanın seyrini fazla etkilemez diye düşünüyoruz” yorumunu yapıyor.

Borsada aşağı kırılmaların gerçekleşmesi için daha majör ve muhtemelen ekonomi dışı faktörlerin etkili olduğu olumsuzluklar gerektiğini öngören Erkan, kredilerde dipten dönüş sinyali banka bilançolarında net bir şekilde görülebilirse banka bilançolarının piyasayı etkileyebileceğini söylüyor. Bu nedenle banka bilançolarında olumlu sürprizlerin piyasanın seyrine daha pozitif yansıyabileceğinin altını çiziyor.

PETROKİMYA VE DEMİR ÇELİK

Bilanço beklentilerine paralel olarak orta ve uzun vadede endeks için aşağıda 91 bin, yukarıda 100 bin referans seviyesi, daha sonrasında ise bir önceki zirve olan 106-106 bin 500 bölgesini öngörüyor. Sanayi tarafına daha olumlu bakan, petrokimya ve demir çelik sektörünü ise operasyonel anlamda beğendiğini belirten Erkan, savunma sanayimdeki yerli ve millileşme projeleri ile havacılık tarafında olumlu görüşünün devam ettiğini söylüyor. Otomotivi iç pazarda zayıf görmeye devam etse de, ihracat yapan şirketlerin olumlu ayrışabileceğim belirten Erkan, ilk çeyrek bilançolarına yönelik sektörel anlamda şu değerlendirmeyi yapıyor:

“Otomotiv sektöründe şirket bazında ayrışmalar olacaktır. Telekomünikasyonu da beğenmeye devam ediyoruz. Gıda, perakende tarafında değişen tüketici tercihleri ve maliyet faktörü ile rekabetçi avantaj elde etmesini beklediğimiz konsept markalar (BİM gibi) olumlu bilanço açıklayacaktır. Finansal yapı olarak güvenli bulduğumuz cam sektörü ve Şişecam grup şirketlerini de TL’nin değer kaybettiği bir çeyrekte ön plana çıkartabiliriz.”

DİPTEN DÖNÜŞ SİNYALLERİ

Ekonomide dipten dönüş sinyalleri geldiğini ancak, halen pozitif bölgeye geçmediğimizi hatırlatan Erkan, bu dönemde olumsuz bilanço açıklayacak belli başlı sektöre yönelikte şu. değerlendirmeyi yapıyor “Öncü göstergeler, birinci çeyrek döneminde de daralmanın devam edeceğini gösteriyor. Ancak bu sefer daralma ivmesinin 2018 dördüncü çeyrek döneminden daha olumlu olmasını bekliyoruz. Ekonomide iç talepteki zayıflık devam ettiği için iç pazar koşullarından etkilenen otomotiv, konut gibi sektörleri arka planda tutuyoruz. Bankalar konusunda, kredilerde dipten dönüş sinyallerini daha net almamız gerektiğini düşünüyoruz. Kamu bankalarının yeniden sermayelendirilmesi ve sorunlu kredilerin banka bilanço yapılarından ayrıştırıl-masına ilişkin Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıkladığı yapısal dönüşüm programı adımlarının etkilerini de ilerleyen çeyreklerde göreceğiz. Banka bilançoları ilk çeyrekte yine olumsuz faktörleri devam ettirse de sonraki çeyreklere yönelik daha iyimseriz. Döviz açığı olan sektörleri de bu çeyrekte fazla tercih etmiyoruz, bu yüzden enerji sektörünü arka planda tutuyoruz.”

Erkan, bu kapsamda uzun vadeli dönem için bilanço beklentisi kuvvetli Garanti Bankası, Tüpraş, BİM Mağazalar, Aselsan, Soda Sanayi, Emlak Konut GYO, Koza Altın, Pegasus, Koza Madencilik, Şok Marketler, Coca-Cola İçecek. Trakya Cam, Migros, Aksa Enerji, Odaş Elektrik, Mavi Giyim. Medical Park, Otokar, Kordsa ve Türk Traktör hisselerine dikkat çekiyor.

“TOPARLANMA BAŞLADI”

Yılın ilk çeyreğine ilişkin finansal raporları bu hafta itibariyle almaya başlayacağımızı hatırlatan Al Capital Yatırım Menkul Değerler Analisti Yunus Şahin, yılın ilk çeyreğinde finansal raporların geçtiğimiz yılın ilk çeyreğine göre bir miktar daralmasını bekliyor. İlk çeyrekte negatif büyüme trendinin devam cdcccğini ve bunun finansal tablolara yansıyacağını düşünen Şahin, “Ancak 2018’in son çeyreğine göre bir miktar toparlanma bekliyoruz. Sanayi üretim rakamları da bize bunu gösteriyor. Hem Ocak hem de Şubat ayma ilişkin rakamlar negatif olmasına rağmen bir önceki aylara göre toparlanma yavaş da olsa başladı. Bankacılık tarafında da faizlerin ilk çeyreğin başında gerileme göstermesiyle birlikte kredi hacimlerinde bir toparlanma seyrettik” diyor.

“YENİ REKORLAR GÖREBİLİRİZ”

Finansal raporların piyasa üzerinde çok etkili olmasını beklemeyen Şahin, fiyatlama-larda özellikle bu dönemde daha çok siyasi belirsizliklerin etkili olduğunu hatırlatıyor. ABD ile yaşanan F-35 ve S400 konulu gerginliklerin fiyatlamaları bozmaya devam ettiğini, genel durum böyle olsa da hisse bazlı sürprizler olacağını düşünüyor. Beklentileri aşan finansalların, siyasi belirsizliklere rağmen olumlu fiyatlanacağım öngörüyor. Endeks tarafında orta vade için belirsizlik durumu dolayısıyla sıkışmanın devam edebileceğini ancak uzun vadeli olarak düşük çarpanlar ve ucuz fiyatlamalar dolayısıyla olumlu kalmaya devam ettiğini dile getiren Şahin, “Mart ortasından itibaren gelişmekte olan ülkelerde bir ralli yaşanıyor ve biz siyasi belirsizlikler dolayısıyla bu ralliyi kaçırmış durumdayız. Ancak siyasi riskler azaldıkça yılın yeni en yükseklerine ilerlememiz kolay olacaktır. Yılın ikinci yarısında beklenen ekonomik toparlanma ile birlikte endekste bu yıl yeni rekorlar görmemiz mümkün” yorumunu yapıyor.

Kur tarafına bakıldığında dolar/ TL’nin ilk çeyrekte yüzde 6.58, euro/ TL’nin ise yüzde 4.58 değer kazandığını da hatırlatan Şahin, bu nedenle yine döviz pozisyonu pozitif olan şirketler için daha olumlu sonuçlar bekliyor. İhracat oram yüksek ya da döviz ile gelir elde eden şirketlerde de pozitif ayrışmanın finansal rapor tarafında süreceğinin altını çiziyor. Bu kapsamda ilk göze çarpan sektörlerin teknoloji, ulaştırma ve kimya olduğunu belirterek, sanayi üretim rakamlarında da özellikle yüksek teknoloji ürünlerinin üretiminde hızlanma olduğunu söylüyor.

Olumsuz taraftan bakıldığında ise döviz borçlu şirketlerin yine bu çeyrekte negatif etkilenmeye devam ettiğini kaydederek “Özellikle daralmanın sert olduğu otomotiv sektöründen olumsuz rakamlar görebiliriz, inşaat tarafında da daralma devam ediyor. Hem çimento, hem GYO şirketleri için de ilk çeyrek pek olumlu geçmedi” diyor. Şahin, bu kapsamda uzun vadeli dönem için bilanço beklentisi kuvvetli Aselsan, Karel Elektronik, Turkcell, Sasa Polyester, Petkim, Tüpraş, Deva Holding, Çemtaş, Kordsa, Demisaş, Hektaş, Soda Sanayi, Şişecam, Ereğli Demir Çelik, Ege Endüstri, Tekfen Holding, TAV Havalimanları, Vestel Beyaz Eşya ve Aksa Akrilik hisselerine dikkat çekiyor.

Enver ERKAN / GCM Yatırım Ekonomisti
“Tüpraş’ta 630 milyon TL kar bekliyoruz”

TÜPRAŞ: Performansının, faaliyet bazında dördüncü çeyrekte beklentilerin üzerinde gerçekleştiği görülmekte. Rafineri marjlarıjet ve dizel yakıt marjlarındaki iyileşmeye rağmen petrol fiyatlarında meydana gelen düşüşün etkisiyle elde edilen stok zararı nedeniyle gerilemiş ve net rafineri marjı 20184Ç’de 5.01 dolar/varil olarak gerçekleşmiş ve 20183Ç döneminde 13.5 dolar /varil oranına göre sert gerilemiştir. Tüpraş’ın beklentilerin altında gerçekleşen stok zararı, beklenenden iyi gelen faaliyet gelirleri ve 183 milyon TL’lik ertelenmiş vergi gelirinin etkisiyle 20184Ç karı 1 milyar 766 milyon TL ile piyasa beklentisi olan 1 milyar 540 milyon TL’nin ve bizim beklentimiz olan 1 milyar 510 milyon TL’nin üzerinde gerçekleşmiştir.

İlk çeyrekte ise petrol fiyatlarında meydana gelen artışı şirket açısından pozitif olarak görmekteyiz. Tüpraş 2019 yılına ilişkin Akdeniz net rafineri marjını 3.75-4.25 dolar/varil, net rafineri marjını ise 6-7 dolar/varil olarak öngörmektedir. Şirket 2019 yılında kapasite kullanım oranını yine tam kapasiteye yakın tutmayı hedeflemekte ve 250 milyon dolar yatırım harcaması planlamaktadır. İstanbul Havalimanı’nın jet yakıtı ihalesini kazanan Tüpraş, İstanbul Havalimanı’na beş yıl süreyle yıllık 1.8 milyon ton jet yakıtı satışı yapmaya hak kazanmıştır. Söz konusu gelişmeyi de önümüzdeki vadede şirketin gelirleri açısından oldukça pozitif olarak yorumluyoruz. Ekonominin yapısal dönüşüm süreci içerisinde de petrokimya sektörü katma değer ve döviz geliri yaratma potansiyeli olan yedi stratejik sektörden … birisi olarak değerlendiriliyor. Tüpraş’ın ilk çeyrekte 630 milyon TL dönemsel kar açıklamasını bekliyoruz. Şirket hisselerinde yüzde 29 yükseliş potansiyeli ile 165 TL hedef fiyat öngörüyoruz.

BİM MAĞAZALARI: Türkiye’de artan gıda enflasyonu, sektörün ciro bakımından olumlu etkilenmesini sağlamıştır, BİM tarafında da bunun avantajları görülmekte. Şirketin bu sayede düşük stok maliyetleri ile de rekabetçi avantaj elde ettiğini düşünüyoruz. Bazı büyük süpermarketlerde raf maliyetleri, ürünlerin pazarlama giderleri toptan fiyatlara fahiş olarak yansıtılmasının aksine, BİM gibi raf düzenini ön plana çıkarmayan marketler maliyetleri aşağı çekiyor ve tüketiciye daha ucuz maliyetli ürün sunabiliyor. Bu maliyet yönetimi konusunda markaların raf parası, ürünün göz hizasında olması gibi unsurların devreden çıkarılarak maliyetlerin azaltılması şirketin kar marjına olumlu yansıyor. Ekonominin içinde bulunduğu döngüde de, hane halkı ve tüketiciler değişen ekonomik koşullara bağlı olarak ürünler arasında gelirinin imkan verdiği oranda ikame yapmakta, alım kararlarında maliyet unsurunu ön plana çıkarmaktadır. Mevcut durumu bu açıdan BİM açısından avantajlı görmekteyiz. Şirketin net nakdi vardır, yani borçluluk sorunu yoktur. Finansal kompozisyonun oldukça sağlıklı olmasının yanı sıra, mağaza trafiğinin de yıldan yıla artması bakımından olumlu bir görüntü çiziyor. Şirket operasyonlarının büyük çoğunluğunu TL üzerinden gerçekleştiriyor, bu bakımdan döviz kaynaklı önemli bir riske maruz kalmamakta. Şirketin devam eden istikrarlı büyümesi ve talep inelastikiyeti kapsamında güçlü ciro büyümesi kaydetmeye devam etmesini bekliyoruz. BİM’in 2019 beklentisi de yüzde 25 ciro artışı olması yönündedir. Bunun yanı sıra, FAVÖK marjı için yüzde 5, yatırım harcamaları için de 1 milyar 100 milyon TL hedeflemekte. 2018’de tüm operasyonları dahilinde 713 mağaza açılışı gerçekleştiren şirket, 2019 yılında BİM Türkiye, Fas, Mısır ve File toplamında 820 mağaza açılışı planlamakta. BİM’in ilk çeyrekte 270 milyon TL dönemsel kar açıklamasını bekliyoruz. Şirket hisselerinde yüzde 24 yükseliş potansiyel ile 100 TL hedef fiyat öngörüyoruz.

ASELSAN: Şirketin uzun vadeli siparişleri ve 9.1 milyar dolar tutarında bakiye siparişleri 2023 sonrası döneme kadar olan bir zaman dilimini kapsıyor. Bu projeler her sene istikrarlı ciro yaratacak. NATO’nun en büyük ikinci ordusuna sahip olan Türkiye’nin savunma bütçesi sağlıklı bir büyüme hızına sahip. Savunma harcamalarının 2019 yılında 21 milyar dolara ulaşması beklenmekte. Türkiye’nin savunma alımları stratejisi dışa bağımlılığı azaltmaya ve yerli/milli üretimi desteklemeye yönelik. Yerli tank, hava savunma sistemi, firkateyn, uçak gibi projelerde Aselsan önemli tutarda iş alacaktır. Son dönemde jeopolitik risklerin öne çıkması ve Suriye’deki karışıklıklar, savunma sanayisini ön planda tutmaya devam edecektir. Şirketin yeni alınan sözleşmelerinin tutarı 4.1 milyar dolar, bakiye siparişleri ise 9.1 milyar dolar tutarında. Firma 2019 yılına dair beklentilerini de açıkladı. Buna göre şirket 2019 yılında TL bazlı konsolide gelirlerde yüzde 40-50 bandında artış beklemekte. Konsolide kur farkından arındırılmış FAVÖK marjı ise yüzde 19-21 bandında öngörülmekte. Şirket 650 milyon TL tutarında maddi duran varlık, 350 milyon TL tutarında da maddi olmayan duran varlık kapsamında yatırım harcaması gerçekleştirmeyi planlıyor. Aselsan, Ar-Ge teşvikleri sayesinde 2023 yılına kadar kurumlar vergisi ödemeyecek. Dolar pozisyon fazlası olan şirket, ilk çeyrekte kur farkı geliri de yazacak. Aselsan’ın ilk çeyrekte 440 milyon TL dönemsel kar açıklamasını bekliyoruz. Şirket hisselerinde yüzde 28 yükseliş potansiyel ile 27.20 TL hedef fiyat öngörüyoruz.

Yunus ŞAHİN / Al Capital Yatırım Menkul Değerler Analisti
“Çemtaş’tan yine iyi bir performans bekliyoruz”

ÇEMTAŞ: Vasıflı çelik üreticisi Çemtaş 2018 yılını oldukça iyi bir performans ile kapattı. 2019 yılında da şirketin benzer bir performans sergilemesini bekliyoruz. Şirketin en büyük ihracat partneri Almanya’da sanayi üretimi ve PMI rakamları negatif tarafa dönmüş olsa da, özellikle euro kurunun yüksek seyretmesi şirketin büyümesini destekliyor.

Bina, arsa ve arazilerinin yeniden değerlenmesinden oluşan 147 milyonluk farkı da ilk defa bu finansal raporda öz sermaye içerisinde göreceğiz. Şirket yöneticilerinin ilk çeyrekte yaptığı geri alımlar da şirkete olan güvenimizi artıran faktörlerden biri oldu. Kur tarafından olumlu etkilenen şirket hisselerinde 12 aylık vade de yüzde 45 yükseliş potansiyel ile 8.40 TL hedef fiyat öngörüyoruz.

DEMİSAŞ DÖKÜM: 2018 yılının gözde şirketlerinden biri de Demisaş Döküm oldu. Özellikle kârlılık tarafında verimliliğini yükselten şirket 2018 yılı içerisinde bir bedelli sermaye artırımı da yaptı. Sermaye artırımından gelen fonu modernizasyon ve otomasyon çalışmaları için kullanan şirketin 2019 yılında daha yüksek kârlılık rakamlarına ulaşmasını bekliyoruz. Beş çeyrektir borçluluk oranını azaltan Demisaş negatif döviz pozisyonlarının tamamını hedge ederek kur tarafındaki riskini sigortalıyor. Şirket bu yıl hisse başına 20 kuruş net temettü ödeyecek. Çarpanlar tarafında da FD/ FAVÖK 3.5 iken F/K oranı ise 4.08. Mevcut çarpanları ile çok ucuz gördüğümüz şirket hisseleri için 12 ay vadeli hedef fiyatımız 4.30 TL ve yüzde 53 yükseliş potansiyeli öngörüyoruz.

HEKTAŞ: Mevsimsellik etkisinin en sert hissedildiği SKr şirketlerden Hektaş, yaptığı yatırımlarla dört mevsimlik işleri de portföyüne dahil etmiş olsa da hala ilk çeyrek şirketin en iyi çeyreği olmaya devam ediyor. Ayrıca ilk çeyrekteki büyüme rakamı da yılın geri kalanı için bizlere öncü gösterge oluyor. Geçtiğimiz günlerde şirket, Aralık ayında dağıtılmak üzere hisse başına net 42.5 kuruş temettü kararı açıkladı. Şirketin Adana’da yaptığı gübre yatırımı bizim hisseyi beğenmemizdeki en önemli faktörlerden. Organomineral adı verilen yeni nesil gübre yatırımının pozitif etkisini 2019 yılında da görmeye devam edeceğiz. Toz ve sıvı üretim tesislerinde yapılan modernizasyon çalışmalarının sona ermesiyle kapasite kullanım oranı da yüzde 59 seviyesinden yüzde 72’lere kadar yükseldi.

Ürün gamı genişleyen ve Ar-Ge yatırımlarına devam eden şirket hisseleri için 12 ay vadede 16.27 TL hedef fiyat ile yüzde 35 yükseliş potansiyeli öngörüyoruz.

İDİL TARAKLI

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu