Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Havacılık ve perakende bilançolarda öne çıkacak

Borsadaki şirketler yakında üçüncü çeyrek bilançolarını açıklamaya başlayacak. Döviz açığı bulunmayan ve düşük petrol fiyatım lehine çeviren şirkederin güçlü bilançolar açıklaması bekleniyor. Havacılık, perakende ve otomotivde nispeten güçlü sonuçlar gelebilir. Bu dönemde uzmanların dikkat çektiği hisseler ise THY, Pegasus, Enka inşaat, Tofaş, Tat Gıda ve BIM olarak sıralanıyor.

Havacılık ve perakende

Geçen hafta yılın üçüncü çeyreğini arkada bıraktık. Türlü belirsizliklerin eşiğinde geçen bir ikinci çeyrek sonrasında üçüncü çeyrek de aslında çok farklı senaryolara sahne olmadı. Bu bağlamda 7 Haziran seçimlerinin ardındaki belirsizlik 1 Kasım seçimleriyle yer değiştirirken, hükümetin kurulamaması ve özellikle kurların yüksek seyretmesi de üçüncü çeyreğin en bariz özellikleriydi. Bu durum da haliyle şirketlerin bilançolarına yansıyacak.

Bu noktada ikinci çeyrek paralelinde döviz borcu olmayan şirketlerin ön plana çıkması beklenirken, düşük petrol fiyatından olumlu etkilenecek şirketlerin de bilançolannda nispeten daha olumlu bir tablo olması bekleniyor. Bankacılık tarafında ise durum pek iç açıcı değil. Uzmanlar, özellikle havacılık, perakende, otomotiv şirketlerinin daha kuvvetli bilanço açıklamasını bekliyor.

ÜÇÜNCÜ ÇEYREKTE DE ‘KUR’

Son birkaç çeyrektir şirketlerin bilançoları üzerindeki en baskın belirleyici hiç şüphesiz yüksek kur. 2015 üçüncü çeyrekte de döviz açık pozisyon fazlası taşıyan finans dışı şirketlerin kur farkı giderinden dolayı kârlılıklarının olumsuz etkilenmesi söz konusu.

Halk Yatırım Başekonomisti Banu Kıvcı Tokalı, genel görünüm itibariyle, zayıf ciro artışlarına karşın, maliyet/gider optimizasyonu ile operas-yonel tarafta kârlılıklarını artırabilen ve kâr marjlannda iyileşme sağlayabilen sanayi şirketlerine dikkat çekiyor. Tokalı, “Kur riski taşımasına karşın, bu riski hedge etmekte başansız olan şirketlerin de olumsuz ayrıştığı bir tablo gözlemleyeceğiz” diyor.

Destek Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Adnan Çekçen ise bunun yanında faaliyet kârlılığı ile aktif kârlılıkların artmasının, bilançolarda dikkat çekecek bir diğer özellik olduğunu belirtiyor. Çekçen, “Küresel çalkantılara rağmen satış gelirlerinin artış göstermesi de önemli bir detay olarak bilançolarda yatırımcılar tarafından izlenmeli” diyor. Adnan Çekçen, güçlü bir öz sermayenin de bilançolarda en fazla dikkat çekecek detayların başında geleceğini hatırlatıyor.

ÖNE ÇIKACAK SEKTÖRLER

2015’in ilk yanyılında genel seçim ve FED’in faiz artırımına yönelik beklentilerin yön verdiği Türkiye ekonomisinde, yılın ikinci yarısında da benzer konular etkili olmaya devam ediyor. Ancak Gedik Yatırım Araştırma Uzmanı Yılmaz Altun, hem hükümetin kurulamaması hem de FED beklentilerin devam ediyor olması nedeniyle yılın ikinci çeyreğinde oluşan geçici olumlu havanın üçüncü çeyrekte biraz yavaşladığını görebileceğimizi aktanyor. Altun, “Özellikle ikinci çeyrekte öne çıkan sektörlerden olan otomotiv, gıda, havayolu ve beyaz eşya sektörlerinin üçüncü çeyrekte de iyi bilanço açıklayacağını öngörüyoruz” şeklinde konuşuyor.

Döviz kurlarındaki yükselişin olası bir zammı tetikleyeceği düşüncesiyle otomotiv sektörüne talebin artığı bir çeyreği geride bıraktığımızı anlatan Venbey Yatınm Portföy Aracılığı Birim Müdürü Tonguç Erbaş da hem üretim hem de tedarikçi şirketlerin bu talepten olumlu etkilendiğini söylüyor. Erbaş, “Ayrıca her iki dini bayramın da üçüncü çeyreğe denk gelmesiyle havayolu taşımacılığı sektörünün bilançolarla öne çıkacağını düşünüyoruz” diyor.

DÜŞÜK PETROL ETKİLEYECEK

Bilançolar üzerinde yüksek kur dışında düşük petrol fiyatının da etkisini göreceğiz. Türkiye şu anda yüksek kur paralelinde düşük petrolün etkilerini pek hissedemese de, Adnan Çekçen, kârlılığın olumlu etkilenmesi beklenen havacılık sektörü şirkederi-ne dikkat çekiyor.

Çekçen, “THY ve Pegasus’un giderlerinin yaklaşık yüzde 40’ı akaryakıt. Son aylarda gözlenen petrol fiyatlarındaki düşüşün, bu sektördeki şirketler üzerinde operasyonel anlamda olumlu etkilerinin devam etmesi beklenebilir” diyor. Adnan Çekçen, bunun yanında perakende sektörünün de büyüme potansiyeli banndırdığım aktarıyor.

Faaliyet kârlılığında artış olan enerji şirketlerinin üçüncü çeyrekte de buna devam ettiğini belirten Yılmaz Altun ise bu şirketlerde ciroların artacağını ama net kârlarının yüksek döviz borcundan olumsuz etkileneceğini ifade ediyor. Altun’a göre üçüncü çeyrek bilançolarında Tofaş, THY, Tat Gıda ve Arçelik iyi bilanço açıklayacak şirketlerin başında geliyor.

DEFANSİF HİSSELERE YÖNELİN!

Yılın son çeyreğinde stratejiler belirlenirken, en önemli nokta hiç şüphesiz ki 1 Kasım seçim sonuçları olacak. Tonguç Erbaş, son çeyrekte de düşük petrol fiyatlarının havayolu taşımacılığına olumlu etkilerinin devam edeceğini ve perakende sektörünün iç talep kaynaklı olumlu etkilenme ihtimaline göre ön plana çıkabileceğini söylüyor. Erbaş, kamu harcamalarının ve devam eden inşaat projelerinin yıl sonuna kadar çimento şirketleri için olumlu seyrin devamında etkili olacağını da kaydediyor. Erbaş’a göre, döviz kurlarındaki artışın devam etmesi durumunda dahi, bu sektörler daha defansif özellikleriyle ön plana çıkabilir.

Banu Kıvcı Tokalı da ihracat ve döviz cinsi fiyatlama nedeniyle döviz geliri elde eden şirketlerin son çeyrekte net kâr büyümesinde üst sıralarda yer alacağını düşündüklerini dile getiriyor. Halk Yatmm’a göre, bu bağlamda, TAV Havalimanları, Tüpraş, Ülker Bisküvi, T. Şişecam, Soda Sanayii ve Enka İnşaat gibi şirketler son çeyrekte de ön planda olacak.

PEKİ YA BANKALAR?

BDDKnm geçen hafta yayımladığı bültende ağustos ayı sonuçlarının, bankalar açısından olumlu geçmediğini gözlemledik. Bu noktada arz ve talepte yavaşlama ön plana çıkarken, bunun hem komisyon hem de faiz gelirlerine olumsuz yansıması sonrası üçüncü çeyreğin bankalar açısından yavaş geçtiğini belirtebiliriz.

Şeker Yatırım Bankacılık Analisti Övünç Gürsoy, yılın üçüncü çeyrek döneminin bankacılık açısından normalde en düşük dönemlerden biri olduğunu belirtse de 2015 yılının üçüncü döneminin ayn bir negatif hava taşıdığını aynca belirtiyor. Gürsoy, “Düşük TL, swap maliyetlerinin yükselmesi ve bankaların faaliyet giderlerinin artmaya devam etmesi… Bu üç ana nedenin yanında TÜFE’ye endeksli menkul kıymetlerin de bu dönemde düşmesi sonucunda bankaların daha da negatif bir üçüncü çeyrek geçirdiğini söyleyebiliriz” diye konuşuyor.

Övünç Gürsoy, temettü gelirlerinin ise ilk yanyıl sonrası karlılığa olan desteğinin kesilmiş olduğunu belirtiyor. Şeker Yatırım, bu noktada, sermaye yeterlilik oranlan yüksek olan, fonlama maliyetlerini daha iyi kontrol edebilen, ticari kredilerde aktif rol oynayan bankaları tercih ettiğini belirtiyor. Kurum, bu bankaları da İş Bankası, Halkbank ve Akbank olarak sıralıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu