Genç girişimcilerden gezen tavuk çiftliği

Aydın Germencik’te gezen tavuk çiftliği kuran üç genç girişimci, 2 bin 200 tavuklu çiftlikten çıkan ürünleri Ege’den Türkiye geneline yaymak üzere harekete geçti. 150 bin TL sermaye ile 10 dönüm bir alanda kurulan çiftlikten çıkan yumurtalar ve tavuk eti, sipariş edilen her noktaya gönderilmeye başladı. Gümüş Yumurta’nın kurucu ortaklarından Kutluay Berber, çiftlikte sundukları ürünleri çeşitlendirmeye devam edeceklerini söylüyor.

Son yıllarda en değerli protein olarak pazarda yerini alan yumurta alanında markalı ürünlerin sayısı da artmaya başladı. Yaklaşık 4 milyar TL ciroya sahip sektör, 100 bin kişiye doğrudan ve dolaylı olarak istihdam sağlıyor. Yumurta sektörü 2015 yılı itibariyle 1046 ticari işletme, 3141 kümes, 17,2 milyar adet olan üretim ve 275 milyon dolara ulaşan ihracat rakamlarına sahip.

2006-2014 yılları arasında yüzde 109 büyüyen yumurta sektörü 2015 yılının ikinci yarısında yaşanan kuş gribi nedeniyle yüzde 2,2 küçüldü. 2016 yılının ilk üç ayında devam eden düşüşün uzun sürmesi beklenmezken, sektörde yeni yatırımların yerini alması bekleniyor.

Gümüş Yumurta bu rakamlardan güç alarak kurulan bir girişim oldu. Gümüş Yumurta’nın hikayesi, Aydın Germencik’te yaşayan üç genç girişimcinin kısa bir süre önce gezen tavuk çiftliği kurmasıyla başladı. 2 bin 200 tavuklu çiftlik için ilk etapta Ege Bölgesi’ni hedefleyen genç girişimciler, Türkiye genelinde de ürünleri yaygınlaştırmak istiyor. Çiftlik, 10 dönüm bir alanda, 150 bin TL bütçe ile kuruldu.

Serbest gezen tavuklar

Kazım Alper Özçelik, Kutluay Berber ve Can-sever Kurnaz ortaklığında Gümüş Yumurta şirketi bünyesinde kurulan çiftlik, ilk ürünleri’vermeye başladı. İlk etapta yumurta ile işe başlayan genç girişimciler, ürün grubuna horoz ve tavuk etini de ekledi.

Doğal yumurta ve tavuk etinin kalmadığı eleştirilerinden yola çıkarak bu yatırıma giriştiklerini kaydeden Gümüş Yumurta’nın kurucu ortaklarından Kutluay Berber, kurdukları çiftlikte tamamen gezen tavukların yumurta ve etini satışa sunduklarını söylüyor. Tavukları kapalı ortamda tutmayarak çiftlikte serbest bırakan bu yatırımın planladıklarından daha pahalıya geldiğini söyleyen Kutluay, “Çiftlik kurmanın maliyeti beklediğimizden planladığımızdan fazla oldu. Sebebi tamamen doğal olmayı, şehirden, arabalardan, insanlardan uzak olmayı tercih etme-mizdi. içinde prefabrik evi olan 10 dönüm alanda kurulu bir çiftliğimiz var. Her şey sıfırdan yapıldığı için 150 bin TL’yi geçmiş durumda söz konusu maliyet. Bunun da hepsini krediyle yaptık” diyor.

‘Yumurta kapıya dayandı’

Beden eğitimi öğretmenliğinin ardından böyle bir girişime karar verdiğini dile getiren Kutluay Berber, işi kurarken öncelikli hedeflerinin çok para kazanmak olmadığını anlatıyor. Her girişimin başarılı olmayı ve bu başarıyı parayla öl-çebilmeyi hayal ettiğini ifade eden Berber, ilk adımda çok zorlandıklarını söylüyor. Öngörülemeyen maliyetler nedeniyle sıkıntılı bir başlangıç yaşadıklarını ifade eden Berber, işin bu boyutlara geleceğinden haberleri olmadığını sadece bulundukları bölgedeki insanlara sağlıklı ve doğal yumurta yedirmeyi hedeflediklerini anlatıyor. Ürünlerin gördüğü ilgiyle Ege Bölgesi’ni aştığını anlatan Berber, ürettikleri yumurtaları özel bir ambalajla internet üzerinde satışına da başladıklarını kaydediyor.

Ürünlerini ‘Yumurta Kapıya Dayandı’ sloganıyla adreslere yollamaya başladıklarını kaydeden Berber, yumurtanın kırılmasını önleyen özel viyollerle yumurtaları gönderimi yaptıklarını anlatıyor. Berber, “En önemli hedefimiz dağıtım ağımızı hacim anlamında genişletmek. Şu anda Gümüş Yumurta olarak Türkiye’ye gönderimi başlattık. Ancak buna derinlik katmak istiyoruz” diye konuşuyor.

Sağlıklı yaşam bilincinin artmasıyla doğal ürünlere ilginin giderek arttığını ve kendilerinin de buradan hareketle çiftliği kurduklarını anlatan Berber, çiftlikte tamamen organik ürünlerle beslenen ve gezen tavuklarının yumurtasının kapalı ortamda güneş görmeksizin yetiştirilen tavuk yumurtasından daha besleyici olduğunu dile getiriyor. Tüketicilerin de bu bilinçle sipariş verdiklerini dile getiren Berber, şunları söylüyor: “Artık hiç kimse ömrünü kafeste geçirerek tamamen kapalı alanda ve güneş görmeden yumurtlayan tavukların yumurtalarına mahkum değil. Üniversite öğrencileri olarak imza attığımız girişimimizde geldiğimiz noktada, müşterilerimiz bizlere telefon ve mail yoluyla da ulaşabiliyorlar. Dolayısıyla artık ‘yumurta kapıya dayandı’ diyoruz.”

“Kötü senaryoya daha çok kafa yorun”

Kısa bir süre önce planladığı girişimi hayata geçirerek çok önemli deneyimler edindiğini söyleyen Kutluay Berber, bu süreçte yaşadığı zorlukları şöyle anlatıyor: “En büyük zorluklardan biri işletmeyi yeni kurduğumuz zamanlarda yumurtaların olması gerekenden küçük çıkıp nereye satacağımızı bilemememizdi. Çünkü bu olası bir durum…

Fakat bizim bu ihtimali hesaba katmamamız sıkıntı yaşatmıştı.

O nedenle kendi işini kuracak girişimcilere tavsiyem kesinlikle iyi senaryodan çok kötüsüne kafa yormalarıdır. Çünkü iyi senaryo bir şekilde yatağım buluyor ve gerçekleşiyor. Öte yanda olumsuz ve planlanmayan durumlara, kriz anlarına, hazır olunmazsa büyük sorunlarla karşılaşmak muhtemel.”