Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Ekonomiye seçim dopingi

24 Haziran seçimleri ekonomiye canlılık kazandıracak. Partilerin ve adayların en az 2 milyar TL’yi bulması beklenen harcamaları birçok sektöre doping olacak. Emlaktan ulaşıma, cateringden hazır giyime onlarca sektör seçim pastasından pay alacak…

SEÇİME iki aydan daha az bir süre var. 24 Haziran’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve 27. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri’ne sayılı günler kala, piyasalar da seçim hareketliliğinden yararlanmaya başladı. Erken seçim nedeniyle takvim biraz sıkışsa da iki ayda piyasalara en az 2 milyar TL’nin akması bekleniyor. Partilerin ve milletvekili adaylarının harcamalarıyla mayıs ve haziran aylarında canlılığın artması bekleniyor. Yapılan harcamalar; reklamdan hazır giyime, emlaktan ulaşıma birçok sektöre can suyu olacak.

Her seçimin oluşturduğu doğal bir ekonomi vardır. Ancak bundan 20 yıl önce iktidarlar, özel bir seçim ekonomisi uygulardı. Bol keseden savrulan vaatlerle seçmenin gönlünü almaya çalışan siyasetçiler, zaten iki yakası bir araya gelmeyen bütçenin disiplinine büyük zarar verirdi. Son yıllarda seçim öncesinde bazı destekler sağlansa da hükümetler bütçe disiplininden taviz vermemeye azami önem gösteriyor. Böyle olunca seçimin piyasalara etkisi sınırlı kalsa da yine de birçok sektör erken seçim dopinginden yararlanacak. Cateringden promosyona, reklamdan hazır giyime onlarca sektörde mayıs ve haziran aylarında seçimin etkisiyle ciroların yüzde 10 ila 20 arasında artması bekleniyor.

6 BİN ADAY, 11 PARTİ

Seçimin ekonomide oluşturduğu canlılık, özellikle seçime son bir ay kala daha net hissedilecek. Zira milletvekili aday listeleri 21 Mayıs’ta Yüksek Seçim Kurulu’na bildirilecek.Böylece 20 bine yakın aday adayı arasından seçilen yaklaşık 5 bin aday arasında büyük bir yarış başlayacak. Milletvekili adayları son bir ayda kesenin ağzını iyice açacak. 27. Dönem milletvekilleri arasına isimlerini yazdırmak isteyen adaylar harcamadan kaçınmayacak.

24 Haziran seçimlerinden altı ay önce teşkilatını kuran ve kongrelerini yapan 11 parti seçim yarışına katılacak. Milletvekili genel seçimlerinde toplam geçerli oyların yüzde 3’ünden fazlasını alan partilere devlet yardımı yapılıyor. Bu yardımdan faydalanabilecek siyasi partilere, milletvekili genel seçiminin yapılacağı yıl üç katı, mahalli idareler genel seçim yılı için iki katı olarak ödeme yapılıyor. Bu nedenle 2018 bütçesinden ocak ayında siyasi partilere 273.7 milyon TL verildi. AK Parti 139, CHP 71.1, MHP 33.4, HDP ise 30.2 milyon TL yardım aldı. Erken seçim nedeniyle partilere 547.4 milyon TL daha ek ödeme yapıldı. AK Parti 270.9, CHP 138.5, MHP 65.1, HDP ise 58.8 milyon TL Hazine yardımı aldı. Böylece şu ana kadar dört parti, 821 milyon TL’yi kasalarına koydular. Bu arada seçimler için cumhurbaşkanı adaylarına Hazine yardımı yapılmayacak ama adaylar bağış kabul edebilecekler. Cumhurbaşkanı adaylarının alacağı bağışlarla partilerin en az 1 milyar TL’lik seçim bütçesine ulaşacakları tahmin ediliyor.

UCU AÇIK BÜTÇE

Seçimlerin güvenilir ve sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi için anayasayla yetkilendirilmiş Yüksek Seçim Kurulu’nun da ciddi harcamaları oluyor. Seçim yıllarında sandık görevlilerinden mühre, oy pusulasından ulaşıma kadar birçok tedarikle bulunması gereken Yüksek Seçim Kurulu’nun seçimlerin olduğu 2014 seçimlerinde bütçenin yaklaşık 10 katı harcama yaptığı ve 800 milyon TL’lik bir kaynağa hükmettiği düşünüldüğünde, YSK kananıyla da piyasalara kaynak gireceği aşikar.

Partilerin ve cumhurbaşkanı adaylarının harcamalarından daha fazlasını adayların harcaması bekleniyor. Nihayetinde 600 milletvekili seçim yarışında ipi göğüsleyecek ama daha aday adaylığı aşamasında seçim harcaması başlıyor. Son iki haftadır Ankara’da trafik yoğunlaşmış durumda. AK Parti’ye 7 bin 392 aday adayı başvururken, İYİ Parti’ye 2 bin 800 başvurunun olduğu belirtildi. Ana muhalefet partisi CHP’ye başvurular 1.592’yi bulurken, MHP’ye ise 1.815’ kişinin milletvekili adaylığı için başvurduğu öğrenildi. AK Parti erkek aday adaylardan 6 bin TL, kadın ve 18-25 yaş genç aday adaylarından 3 bin TL, engelli adaylardan da bin TL başvuru ücreti aldı. CHP ise kadın ve engelli adaylardan 5 bin TL alırken, erkek adaylardan ise 10 bin TL başvuru ücreti aldı. Partilerin sırf aday adaylarından yaklaşık 70 milyon TL aldıkları hesaplanıyor. Aday adayların parti merkezlerini etkilemek için fotoğraf çekiminden kıyafete, billboardlar ve sosyal medyaya verdikleri reklamlar düşünüldüğünde en az 100 milyon TL’nin daha aday adaylar kanalıyla piyasaya enjekte olduğu tahmin ediliyor.

MİNİMUM 200 BİN TL

Seçime katılacak 11 partinin tümü milletvekili adayı gösterirse 24 Haziran seçimleri için 6 bin 600 adayın yarışması bekleniyor. Tüm partilerin tüm bölgelerde aday göstermesinin olası olmadığı düşünüldüğünde en az 5 bin adayın seçimlere katılacağı tahmin ediliyor. Yaptığımız araştırmaya göre, bir milletvekili adayının en azından 200 bin TL harcama yapması bekleniyor. 5 bin aday, alt limitten harcama yapsa bile minimum 1 milyar TLTik bir ekonomik hareketin oluşması bekleniyor.

Geçen seçimlerde İstanbul 3. Bölge’den AK Parti’den milletvekili aday adayı olan işadamı Hüseyin Bozdağ’ın eşi Hatice Boz-dağ da bu seçimlerde AK Parti’den aday adayı oldu. Bozdağ’m eşi Hatice Bozdağ, en son AK Parti İstanbul 11 Başkanlığı Kadın Kolları Başkan Yardımcısı görevini yürütüyordu. Kimi milletvekili adayları için seçim propaganda çalışmalarının gönüllülük esasına göre yürütüldüğünü hatırlatan Bozdağ, “Bir araba giydirip, broşür bastırarak seçim kampanyası yürüten adaylar var. Bunlar az bir bütçe ile dönemi geçirebilirler. Öte yandan, seçimler için hiçbir harcamadan kaçırmayan adaylar da var. Aday 100 bin ila 1 milyon TL arasında harcama yapabilir” şeklinde konuşuyor.

SOSYAL MEDYADAN SESLENİŞ

Seçime çok kısa bir süre kaldığı için bu süreçte geniş katılımlı mitinglerin düzenlenmesi oldukça zor görünüyor. Buna ilaveten, sıcak ve uzun günlerde Ramazan ayı sebebiyle uzun ve yorucu miting programları da çok olası görünmüyor. Bu şartlar altında geniş kitlelere ulaşmanın en verimli ve en etkin yolu ise sosyal medyadan geçiyor. Seçilme yaşının 18’e düştüğü ilk seçim olan 24 Haziran seçimlerinde gençlere ulaşmayı başaran parti ve adayların ipi göğüslemesi daha kolay olacak. Geleneksel medya kadar yeni nesil sosyal medyayı etkili kullanan adaylar, gençlere daha rahat ulaşabilecek. Elindeki telefon dışında çevresine çok fazla bakmayan bir toplum haline geldiğimiz herkesin malumu. Böylesi bir seçmen kitlesini etkilemek için adayların da dijital pazarlamaya önem vermesi şart.

Sosyal medya kullanımı ve reklamları artık afiş asmaktan, billboardlara reklam vermekten daha da önemli hale geldi. Bu noktada adayların iletişim ekipleri içine mutlaka bir sosyal medya uzmanını dahil etmesi gerekiyor. Türkiye’de sosyal medya hizmeti verebilecek danışman sayısı 500’ü ancak buluyor. Bu uzmanlar online dünyayı bilip takipçi sayısını artırmakta oldukça hünerliler . Ancak yeni nesil uzmanlar siyaset iletişimini bilmedikleri için onlara tek başına inisiyatif vermek yerine bir iletişim ve tanıtım ekibinin parçası görev vermek gerekiyor.

İletişim Uzmanı ve Sosyal Medya Danışmanı Nurhan Demirel, sosyal medya dilini bilen uzmanlarla çalışmanın önemine dikkat çekiyor. Demirel, “Sosyal medyayı kullanan çok ciddi oranda genç bir nüfus var. Bu neslin dili ve yaşayış şekli, geçmiş jenerasyonlara göre oldukça değişik ve değişken özelliklere sahip. Esprilerden tutun gündelik olayları yorumlama şekillerine değin çok geniş bir yelpazede değişkenlik gösteren bu davranış modellerine hakim uzmanlarla çalışmak çok önemli. Bu dilden anlayan ve bu dile göre cevaplar vermenizi sağlayacak olan kişileri yanınızda bulundurmakta fayda var” diye konuşuyor. Demirel şu uyarıyı da yapıyor:

“Sosyal medya danışmanı tek başına çalıştığında hatalara neden olabilir. Mesele görsel paylaşmak ve takipçi sayısını artırmaktan ibaret değil. Toplum psikolojisinin bilinmesi, en iyi iletişim dilinin yakalanması, vekili neden seçmeleri gerektiğinin anlatılması gerekiyor. Adayın bölgesini iyi bilen, tanıyan, oradaki hedef kitlenin ihtiyaçlarını analiz eden iletişim danışmanlarına ihtiyaç var.”

Bu arada Twitter fenomenlerinin bile milletvekilliği aday adayı olduğunu belirtelim. Örneğin 1 milyon 100 bin takipçisi bulunan Mehmet Sercan Öğe AK Parti Diyarbakır milletvekili aday adayı oldu.

WEB SİTESİ YAPTIRIN

Sosyal medyayı kullanmak isteyen adayların öncelikle kendilerini tanıtacakları kendilerine özel bir web sitesine sahip olmaları şart. Geçmişte yaptıkları işleri seçmene rahatça anlatabilecekleri bu mecradan, farklı sosyal medya hesaplarına link vermeleri tavsiye ediliyor. Böylece adayların adı kullanılarak açılacak fake (sahte) hesapların da önüne geçilebilir. Ayrıca sosyal medyadaki bir hesap çalmabilir, saldırıya uğrayabilir ve adayın elinden gidebilir. Bir adayın hesabı Facebook kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle kapatılabilir.

Web sitesi kurmak ve ya kurdurmak çok da maliyetli değil. Hazır şablonlarla bile şık bir web sitesi hazırlamak mümkün. Daha profesyonelce yönetilecek ve iyi bir hosting hizmeti alınacak bir site kurmak için 2 ila 3 bin TL arasında bir ücreti gözden çıkarmak gerekiyor. Çok popüler bir adayın, trafiği yüksek bir web sitesine sahip olmasının maliyeti ise 5-10 bin TL’ye kadar çıkabilir. Bu maliyetleri göze almak gerekiyor çünkü trafiği yüksek bir site iyi yönetilmezse sahibini yarı yolda bırakabilir.

SİYASETİ BİLEN DANIŞMAN

isteyen adaylar iletişim kampanyalarını bir ajansa emanet edebilecekleri gibi kendileri bir iletişim ekibi de kurabilir. Bu ekibin başında siyaset iletişimini ve jargonunu bilen bir iletişim danışmanının olması gerekiyor. Türkiye’de siyaset iletişimini bilen iletişim uzmanı sayısının çok fazla olmadığım da belirtelim.

Bu danışmana bağlı olarak çalışacak bir fotoğrafçının, adayın tasarım işlerini ve basit reklamlarını yapacak bir grafikerin ve sosyal medya hesaplarını yönetecek bir sosyal medya uzmanının olması tavsiye ediliyor. Ekip, öncelikle adayın partisinin genel mesajlarını ve iletişim kurallarını da dikkate alarak bir iletişim planı hazırlamalı. Adayın seçim bölgesindeki insanların ihtiyaç ve beklentilerini karşılayacak doğru mesajların belirlenmesi de bu aşamada çok önemli.

İletişim Uzmanı ve Sosyal Medya Danışmanı Nurhan Demirel, “Milletvekili adayını bir marka gibi görüp iletişim planı hazırlanmalı. Hedef kitle için vaatleri ortaya konmalı. Yol haritasını çıkarmadan yola çıkarsanız yolda kaybolursunuz. Yol haritasının çıkarılmaması iletişim karmaşasına da neden olabilir. Sosyal medyada herkes bağırıyor ama önemli olan doğru mesajlarınızı, en doğru şekilde ulaştırılması gerekiyor. Ayrıca sosyal medya araştırma ve analizleri yapan Somera, Boom Social gibi şirketlerden hizmet de alınarak sosyal medyada daha iyi bir yol haritası çıkarılabilir.” Demirel, adayların propaganda diline de dikkat etmeleri gerektiğini vurguluyor. “Siyasal iletişim gibi propagandist bir alanda, uzun yazılardan ve sıkıcı konuşmalardan ziyade, kısa ve net videolarla mesajların iletilmesi çok daha büyük etkiler yaratabiliyor” diyen Demirel, Youtube’un da kullanılmasını şu sözlerle tavsiye ediyor:

“Aday gezi ve toplantılarında görüntülerini çeken bir kameraman veya asistan bulundurmalı. Artık ulaşılması ve kullanması çok kolay olan montaj programlan ile bu görüntülerden güzel video küpler hazırlanabilir ve YouTube kanalınızda paylaşılabilir. Ayrıca, kitlenize yönelik önemli bir mesajı da yine bu kanalınızda vererek adeta kendi ulusa seslenişinizi yaratabilirsiniz.”

GÜZEL KONUŞ, GÜZEL GİYİN

Peki, etkin bir iletişim ve tanıtım ekibi kurmanın maliyeti nedir? İşinde mahir 4-5 kişilik bir ekip kurmanın maliyeti 60 ila 100 bin TL’den başlıyor ve 200-300 bin TL’ye kadar çıkabiliyor. Tanınan bir aday ile tanınmayan bir adaya hizmet vermenin maliyeti de değişiyor. Dijital pazarlamaya ayrılan bütçenin ucu ise açık. Video prodüksiyonları, sosyal medya reklamlarıyla iletişim bütçesi kabarabilir.

Toplum karşısına çıkacak adayın ve ekibinin görüntüsü ve prezentabıl olması da önemli. Yalnızca adaylar değil parti ve teşkilatlarında çalışanların da bu dönemde ciddi bir giyim harcaması olacak. Kiğılı Giyim CEO’su Hilal Suerdem, “Seçimler hazır giyim sektörünü de olumlu etkiler. Özellikle takım elbise satışlarında artış olur. Yaptığımız hesaplamaya göre köy, belde, ilçe, il gibi partilerin tüm teşkilatlarında 250 bin kişilik bir siyasi ordu seçimlerde partisinin başarısı için çalışacak. Bunların da kıyafet harcamalarından sektör yararlanacak” değerlendirmesinde bulunuyor.

GELENEKSELDEN VAZGEÇİLMEZ

Propaganda çalışmalarında sosyal medya kullanımı artarken, adaylar kendilerini tanıtmak için elbette geleneksel medyayı da kullanacak. Her seçimde olduğu gibi partilerin seçim bütçelerinin yüzde 50’sinden fazlası yine reklam ve tanıtım harcamalarına gidecek. Özellikle cumhurbaşkanları adayları ulusal kanallar ve gazeteler yoluyla seçmene ulaşmayı tercih edecek. Ulusal bir kanalda en çok izlenen “prime time” diye tabir edilen saat diliminde reklam vermenin saniye fiyatı en az bin 500-5 bin TL iken, prime time dışındaki zamanlarda reklam saniye fiyatları 250 ila bin 500 TL arasında değişiyor. Yerel televizyon kanallarında reklamın saniye fiyatı ise 2 ila 30 TL arasında değişiyor.

Partiler ulusal medyayı etkin kullanırken milletvekili adaylarının ise yerel medyayı etkin kullanması tavsiye ediliyor. Bu haberlerin bir kısmı ücret karşılığında yapılırken, yerel medyanın da son bir ayda reklamlarının artması bekleniyor.

Açıkhavadaki reklam mecralarında da seçim reklamlarını önümüzdeki günlerde görmeye başlayacağız. Bilboard, mega-light, raket gibi mecraları kullanarak yapılan outdoor yani açıkhava reklamlarının seçim bütçelerinin yüzde 8-10’unu alacağı tahmini yapılıyor. Türkiye’deki açıkhava reklam panolarının yüzde 85:i kamunun (belediye, valilik, kamu kuruluşları) elinde. Partiler, açık havada kullanmak istedikleri reklam yerlerini Yüksek Seçim Kurulu’na bildirerek talepte bulunuyorlar. YSK genel bir reklam alanı paylaşımı yaptıktan sonra partiler ile reklam şirketleri buluşup çalışmaya başlıyorlar. Genellikle peşin ödeme üzerinden çalışılıyor. Duraklar dışındaki açık hava alanları seçim döneminde kiralanabiliyor.

BÜTÜNLEŞİK PAZARLAMA ŞART

Era Outdoor Satış ve Pazarlama Direktörü Mystafa Kütüklüoğlu, “Seçim zamanlarında siyasi partilerin propaganda yapmak için açıkhava reklamına çok talepleri oluyor. Partiler bayrak ve afişin yanı sıra açıkhava reklam ünitelerini kullanarak daha fazla farkındalık sağlıyorlar” diye konuşuyor. Kütüklüoğlu açıkhava reklamlarının seçmen gözündeki etkisiyle ilgili şu değerlendirmelerde bulunuyor:

“İnsanlar, sosyal medyada gördüklerini sokakta gördükleri zaman etki iki katma çıkıyor. Televizyonda reklam çıktığı zaman zap yapabilirsiniz, sosyal medyada okumadan geçebilirsiniz ama açıkhavada her şey göze görünüyor. Partiler ve adaylar bütünleşik pazarlama yapmak zorunda. Sadece sosyal medya ile tanıtım olmaz. Açık hava mecralarını geçmiş seçimlerde aday adayları çok fazla kullandı ama bu seçimlerde zaman kısıtlı olduğu için kullanamadılar. Seçime hazırlık döneminde açık hava mecralarını daha çok partiler kullanıyor. ”

Gelelim açıkhava reklamlarının maliyetlerine… Bilboard’ların (3.5 metreye 2 metre) günlük kirası 600-700 TL iken, 3.5 metreye 2.5 metre ölçülerindeki mega-light’ların kiraları 1.5 ila 2 bin TL arasında değişiyor. Duraklara paralel kurulan raketlerin (118.5 santime 115 santim) kira bedelleri ise 200 ila 250 TL arasında. Mecralar genellikle onlu paketler halinde, en az da bir hafta kiralanıyor. Bir haftalık bir bilboord reklamı için en az 50 bin TL’yi gözden çıkarmak gerekiyor. Açık hava reklamcıları için propaganda çalışmaları 23 Mayıs’ta başlayacak ve 23 Haziran’da seçim yasakları nedeniyle reklam panoları temizlenecek.

BAYRAKLAR YARIYA İNDİ

Seçim propagandası denilince akla ilk gelen tanıtım materyali bayrak ve posterler. Ancak bu yıl seçim takvimi kısa olduğu için bayrak siparişleri yüzde 50 azalmış durumda. Zira büyük bayrak üreten firmalar, seçim takvimi kısa olduğu için kumaş üretimi, boya, dikim gibi aşamaları yetiştiremeyeceklerini partilere bildirdiler. Böyle olunca da AK Parti 2014 yılı seçimlerinde bayrağa 12 milyon TL harcarken bu kez 5 milyon TL ile yetinecek. Diğer bir deyişle AK Parti bu bütçe ile 12 milyon adet bayrak yaptıracak. CHP ve İYİ Parti 3’er milyon TL’lik bayrak dalgalandırmaya hazırlanırken, MHP ise 2 milyon TL’lik bayrak siparişini verdi bile. Genel merkezin belirlediği standart ve formatlarda yapılacak bayraklarda daha çok, bir metreye bir buçuk metreye yapılan fotoğraflı olanlar tercih ediliyor. Bunlar balkondan arabaya kadar birçok yere asılmak için uygun görüldüğünden tercih ediliyor.

Adaylara bayrakları genellikle parti veriyor. Adaylar da seçim sürecinde kendilerini tanıtmak için poster yaptırıyorlar. Kumaş üzerine dijital baskılı bir posterin metrekare fiyatı 13 TL civarında. İstanbul’daki bir adayın etkin bir kampanya yapması için en az 50 bin TL’lik sipariş vermesi gerekiyor.

KİRALAMA SURESİ UÇ AY

Erken seçimlerin yarattığı ekonomiden ilk payı alanlar emlakçılar oldular. Zira seçim tarihinin açıklandığı andan itibaren aday adaylarının çoğu kendilere ‘seçim bürosu’ tutma yoluna gittiler. Genellikle üç aylık bir kiralama yapıldı. Kısa dönemli bu kiralamalarda emlak kiraları normalin iki katına yükseliyor. 80 ila 130 metrekare arası bürolar tutan aday adayları İstanbul’un Beşiktaş, Kadıköy, Bakırköy gibi gelişmiş ilçelerinde aylık 3 bin ila 5 bin TL arası kirayı gözden çıkardılar. Şehrin daha çeperlerindeki ilçelerde ise aylık seçim bürosu kiraları bin 500 ila 3 bin TL arasında değişiyor.

Marmara Emlak Müşavirleri Derneği Başkanı Adnan Yeşiltaş, “Bir milletvekili için seçim bürosu olmazsa olmaz… Aday adaylığı döneminde kiralamalar başlıyor. Üç aylık kiralama olunca da kiralar normalden iki katı fazla oluyor” diyor. Bir seçim bürosunun nasıl kullanıldığına ilişkinse Yeşiltaş şu bilgileri veriyor:

“Adayın mutlaka bir sekreteri oluyor. Bir propaganda uzmanı, sosyal medya iletişimini yapacak bir uzman mutlaka bulunuyor. Büroda bir ofis boy da görev alıyor. Adayın bir şoförü de bulunuyor. Adayların ofisine gelen giden çok oluyor. Bunlara ikramda bulunulması gerek. Adeta bir düğün evi gibi büro boş kalmıyor. Bizim yaptığımız araştırmalara göre günlük bin TL civarında bir ofis harcaması yapıyorlar: çalışanların aylıkları hariç. Ben dört ay önce İstanbul Emlak Odası’nın başkanlığına aday olup, yarışmıştım. Emlak odası seçimleri için bile 39 ilçede yemek verdik, toplantılara katıldım. 250 bin TL civarında bir harcamam oldu. Bir milletvekili adayının harcamasını siz düşünün. Parası olmayan bu yola çıkmıyor zaten.”

SEÇİM YEMEKLERİ HAZIRLANIYOR

Propaganda çalışmaları nedeniyle konaklamadan yeme içme sektörüne birçok alana kaynak akacak. Seçimlerin Ramazan ayında olması nedeniyle iftar ve sahur yemeği organizasyonları artacak. Türkiye’de günde 6.5-7 milyon insana hizmet veren hazır yemek sektörü her seçimde olduğu gibi 24 Haziran’da da büyük ekmek yiyecek. Türkiye’de 6 binin üzerinde yemek firması var; bunların bin 600’ü İstanbul’da hizmet veriyor.

Yemek İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Bozdağ, “Bu yıl seçimler nedeniyle vereceğimiz hizmet iftar ve sahur programlarına kayacak. Partiler ve adaylar kumanya vermek yerine daha anlamlı yemekleri tercih edecek” diye konuşuyor. Genellikle Ramazan aylarında catering sektörünün işlerinde yüzde 35 gerileme olduğun hatırlatan Bozdağ, değerlendirmesini şöyle sürdürüyor: “Bu Ramazan, seçimler nedeniyle bu kaybın yüzde 15’ini geri alırız. Ramazan’da-ki iş kaybı yüzde 20’de kalır. Seçimlerin sektöre 80 ila 100 milyon TL arasında desteği olur. Adaylara Gıda ve Tarım Bakanlığı’nın yetkilendirdiği firmalardan hizmet almalarını özellikle tavsiye ediyorum.”

DOLULUK ORANI YÜKSELECEK

Yeme içme sektörü kadar oteller de seçim bereketinden yararlanıyor. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde yapılan aday adayı seçimi ve ön seçimler nedeniyle oteller doldu. Mayıs ayının son haftasından itibaren de Anadolu’daki otellerin de hareketlenmesi bekleniyor. Adaylar ve ekiplerinin bir kısmı otellerde kalacak.

Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği Başkanı Seçim Aydın, “Seçimlere hazırlık döneminde, özellikle son bir ayda Anadolu’daki otellerin doluluk oranı yüzde 40-50 artar. Seçimlerin Ramazan ayma denk gelmesi iftar ve sahur programlarını artıracaktır. Bu da otellere ekstra bir iş demek. Bir aday kimi zaman 3-5 iftara aynı gün katılacaktır” diyor. Adaylar ve ekiplerinin en az 3-4 yıldızlı otellerde kalacağı varsayılıyor. Anadolu’da dört yıldızlı bir otelin gecelik konaklama ücreti 100 TL’den başlıyor, 200-250 TL’ye çıkıyor.

YOLLAR ŞENLENECEK

Seçimin adıyla bile yollar hareketlendi ve neşelendi. Ancak seçim tarihi yaklaştıkça daha çok araç seçmenin gönlünü çelmek için hareket edecek. Bu da akaryakıt sektöründen araç kiralamaya kadar birçok alana katkı sağlayacak.

Türkiye’de seçimlerin en önemli sembolleri şüphesiz seçim otobüsleridir. Bu yıl seçimler turizm sezonunun başlangıcına denk geldiği için adaylar kiralık otobüs bulmakta zorlanacak. Özellikle yeni model otobüslerin tümü yüksek turizm sezonu beklentisi öncesi turlar için kapatılmış durumda. Bu da geçmiş seçimlere göre seçim otobüsü kiralama fiyatlarını iki katma çıkardı. Paraya kıyan adaylar ve partiler otobüsten minibüse kadar birçok giydirilmiş araca sahip olabilirler. En iyi ses sistemiyle donatılmış, üstünde konuşma yapmaya müsait yürüyüş bandının olduğu bir otobüs bir ay boyunca 100 bin ila 400 bin TL arasında bir fiyatla kiralanabilir.

Seçim otobüsü kiralamaları henüz başlamadı. Adayların açıklanmasından sonra siparişlerin netleşmesi bekleniyor. Bu alanda 35 yıldır hizmet veren Ankara merkezli Darıcı Turizm’in Yönetim Kurulu Başkanı Erdin Darıcı, “Şu ana kadar 100’e yakın aday adayına teklif verdik. Haftaya siparişlerin gelmesini bekliyoruz” diyor. Bu yıl turizm sezonu ile çakışması nedeniyle kiralık araç bulmakta zorlandıklarını ve bu nedenle de fiyatların arttığını söyleyen Darıcı. “Türkiye’de seçmen seçim araçlarını çok seviyor. Bu nedenle iddialı adayların çoğu araç kiralayacaktır. Üstelik bir otobüs ile yetinmeyecek, birkaç minibüs ve midibüs de kiralayarak tüm ilçelerde bir ay boyunca seçmene seslerini duyurmaya çalışacaklardır” diye konuşuyor.

İnternette Secimaraclari.com adresinden de hizmet veren Darıcı Turizm, piyasadan kiraladıkları araçların üzerine platform ve seslendirme sistemlerini kuruyor. Adayın isteği doğrultusunda tasarım yapılıp aracın giydirmesini yapılıyor. Şirket, seçim otobüsü olarak daha çok 403 Merce-des’leri kullanıyor. Böyle bir seçim otobüsünü bir ay kiralamanın bedeli 50 bin TL’den başlıyor. Buna şoför ücreti dahil. Ancak aracın kullandığı mazot ve şoförün bir aylık konaklamasını aday karşılıyor. Sultan, Iveco gibi 27 kişilik midibüs kiralamak isteyen milletvekili adaylarının aylık 30-35 bin TL’yi gözden çıkarması gerekiyor. Mercedes Sprinter marka 17 kişilik bir minibüsün aylık kirası 20 bin TL iken Doblo tipi araçların aylık kirası ise 10 bin TL’yi buluyor.

Partiler, il ve ilçe teşkilatları da seçim döneminde yoğun bir şekilde seçim otobüsü ve araçları kiralamaya gidiyorlar. Partilerin zaten kendi mülkü olan araçları varken yarış döneminde bunların sayısı seçimdeki rekabetin şiddetine bağlı olarak artıyor.

RAMAZANDA PROPAGANDA

Bu kez Ramazan’a denk gelen seçimlerde kalabalık miting ve konserlerin daha az tercih edilmesi bekleniyor. Bunun yerine partilerin, belediyelerin yapacağı iftar ve sahur programlarını efektif kullanmayı tercih edileceği tahmin ediliyor. Adayları kimi zaman bir iftar çadırında 5-10 dakika konuşurken, kimi zaman da bir sahur programının içinde seçmenlerini selamlarken görmek olası. Seçime hazırlık sürecinin Ramazan ayı ile çakışması belediyeleri özel Ramazan program ve projeleri arayışına itti. Bir organizasyon şirketi yetkilisi “Bu Ramazan ayında belediyelerle partiler ve milletvekili adayları birlikte çalışıp ciddi sinerji oluşturacaklar. İftar çadırlarının maliyetlerinin önemli bir bölümünü adaylar karşılayacak. Bunun karşılığında da adaylar ve parti teşkilatları halkla birebir iletişim kurma olanağı bulacak” diyor.

Belediyelerin Ramazan programlarına ayırdığı bütçeler 1 ila 2 milyon TL arasında değişiyor. Çoğu ihaleleri yapıp, kendilerine hizmet verecek şirketleri belirlemiş durumda. Adayların kesinleşmesinden sonra adayların belediyelere başvurup bu Ramazan programları içinde kendilerine yer bulmaya çalışacağı, programların bütçesinin bir bölümünü de böyle karşılaması bekleniyor. Adaylar iftar ve sahur programlarında tanıtım filmleri de kullanmayı tercih edecek. Bir tanıtım filmi bir hafta ile 15 gün arasında 4-5 kişilik ekiple çekilebiliyor. Adayların kendisini ve projelerini anlatan 5-10 dakikalık bir tanıtım filmi yeterli olarak görülüyor. Tanıtım filmi yaptırmanın maliyeti 20 binden başlayıp 50 bin TL’ye kadar çıkıyor.

Bu arada, adayların parti teşkilatlarıyla birlikte yoğun sokak iftarları vermesi de bekleniyor. Bir sokak iftarı en az 3 bin kişilik oluyor. İftar ve sahur programlarında adayların bol miktarda hurma dağıtacakları da söyleniyor.

PROMOSYONCULARAGÜN DOĞDU

Seçimler promosyon sektörü için de doping olur. Partiler ve adaylar, miting ve toplantılarda bir araya geldikleri seçmenlere hediye verirken, kapısını çaldıkları seçmeni de unutmazlar. Promosyon sektörüne ilk siparişler aday adaylarından geldi. Aday adayları povverbank, USB bellek gibi teknolojik promosyon malzemelerini bu seçimlerde daha çok tercih ettiler. İlk aşamada daha kısıtlı bir hedef kitleyi etkilemeye çalışan aday adayları, aday oldukları takdirde geniş kitlelere dağıtabilecekleri daha uygun fiyatlı promosyon malzemelerine yönelecekler.

EN Promosyon Yönetim Kurulu Başkanı Nafiz Özveren, “Seçimler sektörümüzde işleri yüzde 20-25 civarında artırır. Süre uzun olsaydı etki daha da artabilirdi” diyor. Özveren, adayların tişört, şapka, kalem gibi promosyon malzemelerini daha çok tercih etmesini bekliyor.

Baskılı tişörtlerin birim maliyeti 11 ila 30 TL arasında değişirken, şapkalar ise 2.5 ila 5 TL arasında… Bir aday en az 4-5 bin adet sipariş veriyor. Daha teknolojik hediye tercih edenlerin ise bütçeyi artırmaları gerekiyor. Zira bir povverbank 16 TL’den başlayıp 700 TL’ye kadar çıkabiliyor. Partiler ve adaylar balonları etkin bir promosyon ve propaganda aracı olarak kullanıyor.

Baloncuların satışları da seçimlerde genelde yüzde 20-30 artıyor. Üzerinde amblem, slogan ve fotoğraf bulunan balonlar tercih ediliyor. Öte yandan, halka seslenişlerde, mitinglerde, parti toplantılarında “yer balonları” da kullanılıyor. Altı metrelik bir reklam balonunun fiyatı KDV hariç bin 850 TL…

DRONE’LAR DA KULLANILACAK

Seçim kampanyalarına ve güvenlik tedbirlerine bu yıl dijital teknolojiler de eşlik edecek. Bu kapsamda Emniyet Genel Müdürlüğü’nün ve siyasi partilerin çok sayıda drone siparişi verdiği öğrenildi. Drone’lar bazı mitinglerde kendini göstermeye başladı. Adayların bayraklarını taşımasının yanı sıra ışık, müzik ve görüntü kaydı da yapabilen drone’lar gücüne göre 2 saate kadar havada kalabiliyor.

Seçimler için güvenlik güçleri de hazırlıklarına hız verdi. Alınacak güvenlik tedbirleri çerçevesinde polis ve jandarma ekipleri belirlenen bölgelerde önlemleri kırmızı seviyede tutacak. Özellikle sandık kurulan okul ve çevresinde asayişi sağlamak için drone’lar gün boyu havada kalacak. Drone üretimi ve ithalatı yapan şirketler de gelişmelerden memnun. Şirket temsilcileri, seçim çalışmalarında en fazla tercih edilen modelin endüstriyel amaçlı kullanılan drone’lar olduğunu belirtiyorlar.

Nurhan DEMİREL / İletişim uzmanı ve sosyal medya danışmanı
Adaylara sosyal medya iletişim tüyoları

ABD Başkanı’nın adeta Twitter’ı bir basın sözcüsü gibi kullanmaya başlamasıyla, Twitter, siyasal iletişimin neredeyse bir numaralı mecrası haline geldi. 140 karakterden 280 karaktere geçişin de bunda etkisi büyük oldu. Artık uzun tweet zincirlerinden ziyade, tek tvvitt ile istenilen mesajlar verilmeye başlandı. Bu da Twitter’ın başka sosyal mecralarda da ekran görüntüsü alınarak paylaşılmasına ve yayılmasına neden oldu. İşte tüm bu nedenlerle aday adaylarının Twitter’ı çok dikkatle ele alması gerekiyor.

Son dönemde yapılan araştırmalarda da görüldüğü üzere, Twitter’da çok fazla bot, troll ve sahte hesaplar bulunurken, bunların vesilesiyle oluşturulan manipülatif hareketler de kriz yaratabiliyor. Şu an imaj çalışması için çok titiz davranması gereken adayların, özellikle bu gibi sahte hesaplar kullanmaktan kaçınmaları ve bu hesapların attıkları mesajlara cevap vermemeleri gerekiyor.

Diğer yandan, Twitter’ın canlı yayın özelliğinin kullanılması adaylara artı puan kazandırabilir. Sıcak ve uzun günlerde, Ramazan’ın da etkisiyle uzun ve yorucu miting programlarının az olacağı aşikar. Bundan dolayı, canlı yayın enstrümanlarını kullanarak kitlelere daha hızlı kolay ve ucuz yöntemler değerlendirilebilir. Fotoğraf ve video ağırlıklı paylaşımlar söz konusu olduğunda Facebook ve Instagram daha fazla tercih ediliyor. Paylaşılan fotoğraf ve videolardaki içerik sîzleri bir anda fenomen haline getirebilirken, diğer yandan tüm imajınızı yerle bir edebilir de.

Facebook, “sayfa” (page) özelliği sayesinde, siyasal iletişimde, Instagram’ın bir adım önünde yer alıyor. Son dönemde, özellikle Amerika’da başlayan Facebook karşıtlığı sebebiyle Instagram’a daha yoğun bir yöneliş olsa da Facebook’un propaganda gücü hala daha büyük. Bundan dolayı, siyasilerimizin ve adayların, sayfa özelliğini çok iyi kullanmaları ve bu alanı uzman bir kişi ile görsel süslemeler yaparak değerlendirmeleri gerekiyor. Kişilerin kendi markalaşmalarının önünü açacak bu hamlelerle, adaylık vizyonları da açık bir şekilde ortaya konabilir.

Nihat BAHÇIVAN / ARZ Ajans Yönetim Kurulu Başkanı
“Bir tek AK Parti dönüşümlü kumaş kullanıyor”

Bu seçimlerde bayrak talebi yarı yarıya azaldı. Zaman kısa olduğu için kumaş, boya, dikiş gibi aşamalar yetişmiyor. Partiler bayrak siparişlerini verdiler. Milletvekili adaylıklarının kesinleşmesinden sonra 22 Mayıs’ta da adaylar siparişlerini kesinleştirir. Partiler içinde bir tek AK Parti dönüşümlü kumaş kullanıyor. Diğer partiler polyester kumaştan bayrak diktiriyor. Ak Parti bu seçimlerde bayrağa 5 milyon TL harcar. 2014 seçimlerinde AK Parti’ye bayrak üretiminden 12 milyon TL fatura kesmiştim. Bu seçimlerde yarıdan fazla azaldığını görüyorum. Muhalefet partileri de bayrağa para harcıyor. Bu seçimlerde, CHP 3 milyon TL, MHP ise 2 milyon TL harcar. İYİ Parti’nin ise 3-4 milyon TL harcayarak yarışa katıldığını görüyorum. Diğer partileri de katarsanız, 24 Haziran seçimlerinde bayrağa 15 milyon TL harcanacağını tahmin ediyorum. Son iki seçimde 2 milyon adet Türk bayrağı kullanılmıştı.

Bu seçimlerde de yoğun bir Türk bayrağı kullanımı olacağını düşünüyorum.

Osman ARAR / Orka Holding Yönetim Kurulu Üyesi
“Takım elbise satışları yüzde 10-15 artar”

Seçimler genel olarak piyasaları canlandırır. Hazır giyim de bu canlılıktan olumlu etkilenir. Bunun
tersi olarak perakende de genellikle Ramazan ayının ilk iki haftası durgun geçer. Geçen hafta perakende direktörlerimizle toplantı yaptım ve onlara dedim ki, “Bu Ramazan rehavet içinde geçmeyecek.

Perakende sektöründe özellikle hazır giyim ürünü satanlar seçim hazırlıkları döneminden satışlarını artıracaktır. Takım elbise satışlarında yüzde 10-15 artış bekliyorum. Adaylar ve ekipleri bir tek takım elbise ile yetirmez. Çok seyahat edildiği için her adayın 2-3 takım elbise alması gerekir. Halen piyasada takım elbise fiyatları 500 TL civarındayken, kaliteli bir gömlek fiyatı 100-150 TL arasında değişiyor. Gömlekten ayakkabıya kadar birçok üründe seçime özel artışlar olacaktır.

Ömer ATAKOĞLU / Bidolubaski.com CEO’su
“Adaylar ortalama 50 bin TL harcayacak”

Siyasilerin basılı ürünlere olan talepleri, bayrak, çakmak ve kalemde kümeleniyor. Önceki aylara oranlara aldığımız bayrak ve promosyon ürünleri siparişleri yüzde 300 arttı. Bu dönemin sonuna kadar 10 ton bayrak üretimine imza atacağımızı düşünüyoruz. Geçmiş dönem seçimlerinden edindiğimiz tecrübelere göre milletvekili adayları ortalama 50 bin TL harcıyor. Bu seçimde toplamda yaklaşık 30 milyon TL’lik matbaa harcaması bekliyoruz. Çalıştığımız 27 üretim merkezi ve 10Q’ü aşkın makineyle alanımızda en güçlü üretim kapasitesine sahip online matbaayız, dolayısıyla siparişlerin yoğunluğu bizi korkutmuyor.

Rahime Baş Uçar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu