Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Ekonomiye güven sürüyor

Global piyasalardaki yüksek tansiyona rağmen eylülde hem tüketici, hem reel kesim güveninde artış var. Ekonomistlere göre, ağustos sonrası siyasi belirsizliğin kalkmasıyla algı pozitife döndü. Ancak bölgedeki sıcak savaş ekim sonrasına dikkat dedirtiyor.

DÜNYA ekonomisinde dolar rallisi yaşanıyor. ABD’de faizlerin artacağı beklentisi nedeniyle dolar, başta euro olmak üzere tüm para birimleri karşısında yükselişini sürdürüyor, içeride ise TL değer kaybetmeye devam ederken, tahvil faizi iki haneye yaklaşmış durumda.

Piyasalardaki tansiyonu artıran bir etken de kuşkusuz jeopolitik riskler.

Bütün bu gelişmelere karşın eylül ayında tüketici ve reel kesim güveninde toparlanma dikkat çekiyor. Merkez Bankası’nın, iktisadi Yönelim Anke-ti’ne göre, eylül ayında Redl Kesim Güven Endeksi (RKGE) bir önceki aya göre 0.8 puan artarak 107.6 puan oldu. Endeksi oluşturan anket soruları içinde, gelecek üç aydaki sipariş, üretim, yatırım ve toplam istihdam miktarları endeksi artış yönünde etkilerken, buna karşın, son üç aydaki toplam sipariş miktarı, genel gidişat, mevcut mamul mal stoku miktarı ve mevcut toplam sipariş miktarına ilişkin değerlendirmeler endeksi azalış yönünde etkiledi.

Ekonomiye güven

GENEL İYİMSERLİK ARTTI

Mevsimsellikten Arındırılmış Reel Kesim Güven Endeksi de bir önceki aya göre 1.4 puan artarak 107.6 puan seviyesinde gerçekleşti. İçinde bulunduğu sanayi dalındaki genel gidişat konusunda “bir ay öncesine kıyasla daha iyimser” olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 12.1’e, “daha kötümser olduğunu” belirtenlerin oranı yüzde 11.3’e yükselirken, “aynı kaldığını” belirtenlerin oranı yüzde 76.6’ya geriledi.

Eylülde sektörel güven endekslerinde de artış eğilimi yaşandı. Mevsim Etkilerinden Arındırılmış Hizmet Sektör Endeksi yüzde 0.2 artarak 99.6’ya çıktı. Aynı şekilde Arındırılmış inşaat Sektörü Güven Endeksi yüzde 1.8 artarak 83.6’ya çıktı. Buna karşın Perakende Ticaret Sektörü Güven Endeksi yüzde 0.9 azalarak 103.9’a düştü.

“EKİM SONRASI ÖNEMLİ”

Diğer yandan eylül ayında tüketici güvenindeki hafif toparlanma eğilimi dikkat çekiyor. TÜIKve Merkez Bankasının iş-birliğiyle yürütülen Tüketici Eğilim Anketi sonuçlarına göre, Tüketici Güven Endeksi eylülde bir önceki aya göre yüzde 1 artarak 74 değerine yükseldi. Endeksin alt kalemlerine bakıldığında da genel ekonomik durum beklentisi yüzde 2.3 artarak 102.1’e yükseldi. Buna karşın gelecek 12 aylık dönemde işsiz sayısı beklentisi yüzde 1.3 artarak 78.7 değerine yükseldi. Hanenin maddi durum beklentisi ise yüzde 0.6 azalarak 91.2’ye geriledi. Tasarruf etme ihtimali yüzde 0.9 artarak, 23.9 değerine çıktı. Ekonomistler, eylül ayında reel kesim ve tüketici güveninin hafif de olsa toparlanmasını ağustos ayında yeni hükümet kurulması ve ekonomi yönetiminin belirlenmesine bağlıyor. Ekonomistlere göre, ayrıca temmuz ve ağustos aylarında ekonomide zaten bir yavaşlama olduğu için eylülden itibaren canlanma beklentisi vardı. İkinci çeyrek büyüme verisinin kötü gelmesinden sonra üçüncü çeyrekten itibaren artış olacağı bekleniyordu. Son günlerdeki kur ve faiz artışı henüz güven endekslerine yansımış değil. Bölgedeki sıcak çatışmalara da etkisiyle ekim ayından sonraki dönemde endekslerde bunun olum suz etkisi ortaya çıkabilir. Buna karşın uzmanlar kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in olası bir görünüm değişikliğinin büyük bir etkisinin olmayacağını bunun zaten piyasada fiyatlandığmı savunuyor.

“EYLÜL TOPAL ÖRDEK OLDU”

Piri Reis Üniversitesi 11BF Öğ retim Üyesi Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, güven anketlerinin her ayın 25’i ile bir sonraki ayın 25’i arasındaki durumu yansıttığına dikkat çekiyor. Tüketici güvenini bozacak gelişmelerin son 15 günde ortaya çıktığına işaret ediyor. Bu endişeler arasında IŞID’e karşı koalisyon, FED’in faiz artırma beklentisi gibi konuları sayıyor. Ağustos ayında Cumhurbaşkanlığı seçimi, hükümetin kurulması ve ekonomi yönetiminin görevde kalması gibi konuların algıyı etkilediğini savunuyor. Bu konuların netliğe kavuşmasıyla eylülde algının pozitif etkilendiğini söylüyor. Aslanoğlu’na göre, reel kesim güvenindeki artış ise firmaların eylülden itibaren artan siparişlere bağlı olarak üretimi artırma planını yansıtıyor. Mevsimsel olarak zaten eylül ayı temmuz ve ağustosa göre iyi. Ekonominin mevsimsel hareketlenmesi etkili oluyor. Ekim ayından sonra RKGE yine negatif çıkabilir. Çünkü artan kurların etkileri görülebilir. Erhan Aslanoğlu, bu açıdan eylül ayının ‘topal ördek’ misali tabloyu tam yansıtmadığını savunuyor.

“DÜZELME KALICI OLMAYABİLİR”

Deniz Yatırım Başekonomisti Özlem Derici ise, eylülde güven endekslerindeki artışı Merkez Bankası’mn faiz indirimlerinin gecikmeli etkisiyle açıklıyor. Bu artışın kalıcı olmayacağını düşünüyor. Derici’ye göre, zaten ikinci yanda ekonomide biraz toparlanma bekleniyordu, çünkü ikinci çeyrek büyüme kötü gelmişti. Üçüncü ve son çeyrek dönemlerde yatırımdan ziyade tüketim tarafında bir parça da olsa düzelme olacağı belli. Buna karşın ekimden itibaren biraz bozulma olabilir.

ALGI POZİTİFE DÖNDÜ

HSBC Portföy Yönetim Stratejisti Ali Çakıroğlu ise, güven endekslerindeki toparlanmayı siyasi belirsizliğin ağustos sonrası ortadan kalkmasıyla, algılamaların daha olumluya dönmesiyle açıklanabileceğini söylüyor. Buna karşın Çakıroğlu, endeksi önceki aya göre değil, geçen yıla göre ve çeyrek dönem bazında karşılaştırmayı daha gerçekçi buluyor. Çakı-roğlu’nun hesabına göre, 2014 yılı üçüncü çeyrekte tüketici güveni ortalama 73.7. Oysa bu oran 2013 yılının aynı döneminde 75.9 olmuştu. Aslında geçen yıla göre bir bozulma var. Halen geçen yılın seviyelerine ulaşabilmiş değiliz. Bu da tüketimin halen çok güçlü olmadığını gösteriyor. Çakıroğlu, reel kesim güven artışını ise kur artışı sonrası ihracatın artacağı beklentilerine bağlıyor.

Prof. Dr. Burak SALTOĞLU Boğaziçi Ün. Öğretim Üyesi
Kur artışı bu güveni bozmasın

Reel kesim ve tüketici güven endekslerinde temel nokta seçim belirsizliğinin sona ermesi nedeni ile artan bir eğilim olabilir.

Bu gelecek dönem tüketim ve yatırım kararlarında olumlu bir etki olacakmış beklentisini taşıyor.

Ancak, bu veriler muhtemelen aylık veriler olduğu için son dönem kur ve faiz hareketini yansıtmıyor olabilir. Bildiğimiz bir unsur, kurun özellikle tüketici güveni ile ters orantılı olduğu. Dolayısı ile eğer kur buralarda kalırsa güven endekslerinden tüketime ilişkin olanının azalmasını bekleyebiliriz.

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu