Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Borsanın Çin korkusu

ABD verilerine göre dolarda sert fıyatlamalar görülebilir. Endekste 75 bin üzerinde tutunma olursa 78 bin 800’e kadar alım gelebilir. Aksi durumda yeniden 72 bin seviyesi test edilir.

PİYASALARDA belirsiz likler fiyatlanmaya devam ediyor. 1 Kasım’da erken seçim kararı alındı, ancak Türkiye üzerindeki belirsizlikler henüz bitmiş değil. Hükümetsiz geçen üç ay ve önümüzde yaşayacağımız belirsiz altı aylık bir süre var. Neredeyse kayıp bir yılın faturasını seçim sonuçlarından çıkan hükümet ödeyecek.

borsanin cin korkusu

7 Haziran seçimlerinden çıkan sonuç koalisyon hükümetini getiremedi. Bu ortamda doğal olarak dolarda 3 TL görüldü. Geçen hafta her ne kadar sakin geçse de hafta başında Çin’den gelen haberler borsada sert satışlara neden oldu. Bir günde çıkan para 4.5 milyar doları buldu. Küresel ekonomide ise kayıplar 3 trilyon dolara yaklaştı. Siyasi belirsizlikleri fiyatlayan Türkiye, seçimler sonrası ciddi bir fatura ile karşılaşacak. Özellikle perakende ve inşaat sektöründe durgunluk kendini hissettirmeye başladı.

Dolayısıyla kurun yüksek seyretmesi ihracata katkı yapmadığı gibi risk algısının yüksek seyretmesine de sebep oluyor. Bu ortamda ne ithalatçı, ne de ihracatçı iş yapmak istiyor. Böyle olunca ödemeler gecikiyor. Her şey seçim sonrasına bırakılıyor. Bir yılda iki kez yapılan seçimlerin faturasına, sadece kur üzerinden değil başta Türkiye’ye yatırım yapma algısını değiştiren ve elindeki varlıkları çıkarmak isteyen yatırımcı tarafmdan da bakmak lazım.

Merkez Bankası ise bu ortamda sessizliğini koruyor. Kurun yukarı yönlü hareketinde birçok enstrümanı kullanmakta geç kalan ve faiz silahını hiç dillendirmeyen Merkez Bankası bu süreçte sessiz kalmayı tercih etti. Özellikle dolarda yaşanan hızlı fiyatlamala-ra müdahale etmemeyi tercih ederek piyasanın kendi dengesini bulmasını istedi. Elbette piyasa bir fiyatta dengelenecektir. Ancak iki hafta önce 2.70 kurundan maliyete sahip bir şirketin bugün maliyeti 3 TL’ye çıktı. İki hafta önce yapılmış bir dolar borçlanmasının bugün maliyeti çok daha yüksek. Dolayısıyla 185 milyar dolara yakın net döviz açığı bulunan Türkiye özel sektörünün son bir yılda katlandığı maliyet çok büyük. Merkez Bankasının ise ne sözlü yönlendirmesi ne de ilerleyen dönemde uygulamaya koyacağı faizlerde sadeleştirme işlemleri işe yaramıyor. Çünkü piyasa algısı faiz silahını kullanamayacağı yönünde. Bu ortamda enflasyon ve büyüme hedeflerinin tutması muhtemel görünmüyor.

FAİZ ARTIRIMI ERTELENEBİLİR

İçeride siyasi gündemin yoğunluğu yetmez gibi bir de borsayı Çin korkusu sardı. Çin borsasında yaşanan sert satışlar yüzde 9’a yaklaşınca küresel borsalara da sert satışlar geldi. Dünya ekonomisini besleyen Çin’in hastalanması küresel ekonomiyi krize sokabilecek nitelikte. Nitekim istenilen büyümeyi yakalayamayacak olması küresel ekonominin de ne kadar zor durumda olduğunu gösteriyor. Çin Merkez Bankası her ne kadar hafta içerisinde faiz oranlarını düşürse de piyasaya yeterli desteği vermedi. Yüzde 7’lik hedefine ulaşacağına inanan Çin’den gelecek haberler ilerleyen dönemde borsada yeniden satışları tetikleyebilir.

Tabii bu ortamda FED’in faiz artırımı da Aralık ayma ya da 2016’ya ertelenebilir. Geçen hafta açıklanan büyüme verilerinde yüzde 3.7 rakamına ulaşan ABD, her ne kadar verileri konusunda olumlu ayrışsa da, Çin’den gelen haberler tedirginlik yaratacaktır. Eylül ayı masada olsa da FED’in faiz artırımı ertelenebilir.

Hafta boyunca dolar kanadında ABD verilerine göre sert fiyat-lamalar görülebilir. Özellikle haftanın son günü Cuma günü istihdam verileri olumlu açıklanırsa dolarda yeniden 3 TL görülebilir. Ancak verinin kötü gelmesi durumunda 2.85 seviyesine sarkmalar olabilir. Endekste ise 75 bin seviyesinin üzerinde tutunma olursa 78 bin 800 seviyesine kadar alımlar gelebilir. Aksi durumda yeniden 72 bin seviyesi test edilecektir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu