Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Bankaların bilançosunda kârlılıkta düşüş çıkacak

Bu hafta açıklanmaya başlayacak olan bankaların üçüncü çeyrek bilançolarındı, kârlılıklarda azalma bekleniyor. Yılın son çeyreğinin ise hem kârlılıklarda hem de hisse performansında çok daha iyi bir dönem olacağı beklentisi var. Bankacılık analistleri, mevcut risklerin azalmasıyla birlikte yıl boyunca cazip kalan bankacılık sektörü hisselerinde, önümüzdeki dönemde toparlanma öngörüyor.

Bankaların bilançosu

Bankalarda üçüncü çeyrek bilanço dönemi 26 Ekim’de Akbank ile başlıyor. Üçüncü çeyrek için en önemli beklenti ise kârlılıkların hem çeyrek hem de yıllık bazda gerilemesi. Yılbaşından bu yana hem Bileşik Endeks hem de BIST Sanayi Endeksi’ne göre negatif bir performans gösteren bankalarda, değerlemeler açısından da gerilemeler söz konusu.

Uzmanlara göre bu negatif ayrılma sonucu en kötünün geride bırakıldığı söylenebilir. Dolayısıyla üçüncü çeyrekte zayıf kârlılıklar gerçekleşecek olsa da yılın son çeyreğinde bankacılık hisselerinde tepki yükselişlerinin başlayacağı belirtiliyor. Mevcut konjonktürde öne çıkan bankacılık hisselerinde ise Akbank, İş Bankası (C) ve Garanti Bankası başı çekiyor.

GELİR KALİTESİ DÜŞÜYOR

Şeker Yatırım Bankacılık Analisti Övünç Gürsoy, üçüncü çeyreğin gelir kalitesi açısından zayıf olduğunu belirtiyor. Gürsoy, “Çekirdek gelirlerde çeyreksel yatay seyreden kredi getirisi/mevduat maliyeti makası ve korunan komisyon gelirleri sayesinde sadece yüzde 2 azalma öngörüyoruz. Bununla beraber TÜFE’ye endeksli menkullerin getirileri üçüncü çeyrekte azalarak banka kârlarını olumsuz etkileyecektir. Bu nedenle, net faiz marjında çeyreksel 32 baz puan daralma olacağını düşünüyoruz” diyor. Övünç Gürsoy, swap kaynaklı artan sermaye piyasası zararlarının üçüncü çeyreği baskı altına alacağını söylüyor. Gürsoy’a göre devam eden komisyon geri ödemeleri ve TL’deki değer kaybının neticesinde şişen faaliyet giderleri de, ikinci çeyrek sonrası azalan özel karşılık giderlerine rağmen banka kârlarını baskılayacak.

Bu beklentiler, halka açık tüm bankalar için geçerli mi? Tabloda da görüldüğü üzere, çeyreksel ve yıllık bazda yalnızca Vakıfbank’m kârlılığını yükseltmesi bekleniyor. Vakıfbank’ın çeyreksel bazda güçlü kâr artışı ile öne çıktığını ifade eden Yatırım Finansman araştırma birimi, bankanın karşılık politikasında değişikliğe gitmesi nedeniyle, donuk kredi portföyü için ayırdığı karşılıklann düşürülmesiyle tek seferlik gelir kaydetmesini bekliyor. “Akbank’m TÜFE’ye endeksli bonolar için yaptığı muhasebe yöntemi, bu çeyrek göreceli olarak daha güçlü net faiz geliri kaydetmesine neden olabilir” diyen kurum yetkilileri, Akbank’m net kârının çeyreksel olarak benzer gerçekleşmesini öngörüyor.

Global Menkul Değerler’in kıdemli bankacılık analisti Sevgi Onur ise mevduat bankaları arasında Vakıfbank’ın en kuvvetli sonuçlarını açıklamasını beklediklerini dile getiriyor. Onur, “Öte yandan İş Banka-sı’nın (çeyreksel bazda yüzde -46) ve Garanti Bankası’nın (çeyreksel bazda yüzde -42) ise en zayıf sonuçları açıklamasını bekliyoruz” diyor.

SON ÇEYREK BEKLENTİLERİ

Üçüncü çeyrekte bankaların kârlılıklarının istenen seviyede olmayacağı herkesin malumu. Yılın son çeyreğinde ise kârlılığın daha güçlü bir görünüm sergilemesi bekleniyor. Kredilerdeki yeniden fiyatlamalarm etkisinin daha net görülecek olmasının olumlu olduğunu söyleyen Gedik Yatırım Araştırma Uzmanı Erol Gürcan, iç ve dış dinamiklerdeki düzelmenin TL’deki oynaklığı azaltıcı etkisinin swap maliyetlerinde sağlayacağı rahatlamayı pozitif taraf olarak görüyor. Gürcan, “Kredi büyümesindeki mevcut seyrin devam edeceğini düşünüyoruz. Bankacılık sektörü açısından son çeyreğe ilişkin en temel belirleyiciler, içeride bir hükümetin kurulup kurulmaması ve TCMB’nin para politikasında normalleşme olarak ifade ettiği süreç doğrultusunda izleyeceği adımlar olacak” diyor. Erol Gürcan, dışarıda ise FED’in faiz artırımlarına başlayıp başlamamasının ve Çin kaynaklı endişelerin gelişmekte olan ülkeler açısından oluşturduğu riskin seyrinin izleneceğini belirtiyor.

DEĞERLEME YÜKSELEBİLİR

Bankacılık sektörünün 2015 Ocak sonundan itibaren yılın önemli bölümünde BlST-lOO’e ve sanayi sektörüne göre oldukça negatif ayrıştığı biliniyor. İç ve dış dinamiklerde meydana gelen bozulmaların ortaya çıkardığı risk, bankacılık sektöründeki hisselerin değerlemeler açısından oldukça cazip olarak nitelenebilecek seviyelere gerilemesine neden oldu. Gedik Yatırım’a göre, mevcut risklerin azalmasıyla birlikte değerlemeler açısından yıl boyunca cazip kalan bankacılık sektörü hisselerinde, son dönemlerde meydana gelen toparlanma eğiliminin sürmesi beklenebilir.

Burgan Yatınm’ın kıdemli bankacılık analisti Duygun Kutucu ise bankaların PD/DD’lerinin öz kaynak kârlılıklarının düşmesi nedeniyle gerilediğini düşündüklerini belirtiyor. Kutucu, “Önümüzdeki dönemde banka kârlılıklarında bir iyileşme öngörüyoruz” derken, bu durumun da banka çarpanlarına olumlu yansımasını beklediklerini sözlerine ekliyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu