Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

3 soru-yanıtla piyasa beklentileri…

Bu ya da önümüzdeki haftasonu Yunanistan’ın şubat ayından beri askıda tutulan kredi dilimi bence serbest bırakılacak. Öte yandan içeride kurdaki anlamlı düşüşler alım fırsatı yaratmaya devam ediyor…

Yunanistan meselesi çözülecek mi?

Elbette çözülecek. Bu konuda en ufak bir tereddüdüm bile yok. Avrupa’daki politika yapıcılar Yunanistan’ın önce temerrüde düşmesi ve sonra da parasal birlikten çıkmasına göz yumamaz. Evet, Avrupa bankalarının taşıdıkları Yunanistan riskinin çok büyük olmadığı doğru. Yunanistan’ın dünya ticaretindeki payının çok düşük olduğu da doğru. Lâkin, etkileşimler sadece finansal ve ticari kanallarla sınırlı değil. Lehman Brothers’m çöküşü ‘güven kanalı’nın da en az ticaret ve finansal kanallar kadar önemli olduğunu gösterdi. “O dönem bir yatırım bankası batsa ne olur” diye düşünenler aynı yatırım bankasının yarattığı zincir reaksiyonlar nedeniyle kapitalizmin çökme noktasına geldiğini gördüler. Aynı hatayı tekrarlamayacaklardır.

piyasa beklentileri

Avrupa’nın toparlanması için altı yıldır herkes seferber oldu. Yeşil filizlerin nihayet belirmeye başladığı şu günlerde kör topal giden parasal birlik projesinin fişini çekmeye kimse cesaret

edemez. Öyle ya da böyle, bu hafta sonu ya da önümüzdeki hafta sonu Yunanistan’ın şubat ayından beri askıda tutulan kredi dilimi serbest bırakılacak ve piyasalar derin bir nefes alacak.

Kurda alım fırsatı oluştu mu?

Iç piyasalarda üç olumlu faktör bir arada fiyatlandı. Birincisi; FED’in eylül toplantısından önce faiz artırımı yapamayacağı beklemişiydi. “Daha zaman var” düşüncesi; kur, gösterge faiz ve borsa üzerinde olumlu etkiler yarattı.

İkincisi, her ne kadar belirsizlikler yüksek olsa da iç piyasalarda Yunanistan’a kredi diliminin serbest bırakılacağı düşüncesinin hakim olmasıydı. Üçüncüsüyse, piyasa katılımcılarının “makul” bir koalisyon kurulması ihtimalini “erken seçim” ihtimalinden daha yüksek görmeye başlamış olması.

Üç olumlu faktör bir araya gelince dolar-TL’de 2.65 bölgesine kadar geri çekilme ve BIST-lOO’de 85.000’li düzeylere kadar yükseliş yasandı. Kur cephesinden bakalım. Grafikte yurtiçi yerleşiklerin döviz tevdiat büyüklüğü görülüyor. 150 milyar doların üzerine tırmanmış durumda.

Yurtiçi yerleşikler ara vermeden döviz toplamaya devam ediyor. Neden? Çünkü kurun daha yukarı gideceği beklentisi hakim. Bu algı değişmediği sürece kurda kalıcı bir düşüş beklenemez. Daha da önemlisi kısmi dolarizasyonun başlamış olması. Aynı grafikte döviz tevdiatlarının en geniş tanımlı para arzı M2’ye oranı görülüyor. Bu orandaki yükseliş çarpıcı.

Dolarizasyonun yavaş yavaş hortladığına işaret ediyor. Bu da kurdaki anlamlı düşüşlerin alım fırsatı yarattığı anlamına geliyor. Lâkin iki kademeli düşünmek lazım. 2.65 ilk kademe alım için uygun bir düzey. İkinci kademe için 2.58’i beklemek uygun olabilir.

Koalisyon konusunda somut gelişmeler sağlanırsa kur 2.58’e kadar geriler. Koalisyon tarafında olumlu bir gelişmeme yaşanmaması ihtimali içinse ilk kademe alımı 2.65’ten yapmak uygun bir strateji olabilir. Kaldı ki, Yunanistan meselesinin çözülmesi başka riski öne çekecek. Yunanistan belirsizliğinin azalması FED’in önünü açarak eylül toplantısında ilk faiz artırımım yapabilmesine zemin hazırlayacak. FED hamlesi yaklaştıkça ABD 10 yıllık Hazine faizleri yükselerek doların dünya genelinde yeniden güç kazanmasını kolaylaştırır. Bu da içeride dolar-TL üzerinde ciddi bir baskı yaşanmasına neden olur. Özetle kurdaki geri çekilmeler alım fırsatı yaratmakta. Lâkin iki kademeli düşünmekte yarar var.

FED riski fiyatlanıyor mu?

Bunu takip etmek için iki gösterge öneriyorum. FED riskinin fiyatlanıp fiyatlanmadığım hiçbir uzman görüşüne ihtiyaç duymadan kendiniz takip edebilirsiniz. Birincisi, piyasaların korku endeksi olarak bilinen VIX’tir.

VIX, eş zamanlı bir göstergedir. Yaşananı teyit etmek için kullanılmalı. Yol gösterici değildir. VIX’te 20’nin üzeri gerilimin artmaya başladığına işaret eder. VIX, 20’nin altında ABD 10 yıllık Hazine faizleriyle Almanya 10 yıllık Hazine faizleri arasındaki makas kaldığı sürece piyasalardaki bozulma genelde geçici olarak yorumlanabilir.

İkinci göstergeyse doların piyasa faizidir. Piyasa faizi olarak ABD 10 yıllık Hazine faizleri baz alınmalı. 10 yıllıklar öncü göstergedir, yol göstericidir. 10 yıllıkların yüzde 2.50’nin üzerine yerleşmeye başlaması (bu seviyeler statik değildir, konjonktüre göre değişir, dinamiktir, içinde bulunduğumuz süreçte 2.50 önemlidir) gerilim başlamasına neden olur. Yüzde 3.0’e yaklaşması halinde piyasalarda oldukça sert bir bozulma beklenir. Yüzde 2.50’nin aşılması halinde riskli enstrümanlardaki pozisyonlarınızı minimize etmenizi, tasarruflarınızın bir kısmını da dövizde tutmanızı önerebilirim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu