Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Yurtiçi ve yurtdışı belirsizliklerde artış var

Fed’in faiz indirimine gideceğine dair beklentiler

ÖNCEKİ haftaki konuşmasında Powell, politika yapıcıların büyümeyi sürdürmek için uygun şekilde hareket edeceğini ve enflasyonun gelecek aylarda aşağı yönlü sürpriz yapmayı sürdürmesi durumunda Fed’in bu duruma yanıt vereceği, enflasyonda aşağı yönlü bir sürpriz kalıcı olursa, Fed’in büyümeyi desteklemek için kısa vadeli faizleri yeniden sıfıra çekmek durumunda kalabileceği bir senaryoya yakınlaştırır açıklamasının ardından Fed’in faiz indirimine gideceğine dair beklentiler güç kazandı. Piyasalar mevcut durumda 2019’da Fed’in iki kez faiz indirimine gideceğini fiyatlarken, bu beklentiyi üç faiz indirimine tâşıyan kurumlar da oldu. Fed’e yönelik faiz indirim beklentilerinin fiyatlamalar üzerinde de etkili olduğu gözleniyor. Dolar küresel piyasalarda zayıflama kaydederken altının ons fiyatları yukarı yönlü bir seyir izledi. ABD 10 yıllık tahvil faizleri yüzde 2.05’li seviyelere kadar düşüş gösterirken küresel hisse piyasalarının toparlanma kaydettiği gözlendi. Aynı zamanda önceki hafta cuma günü ABD’de beklentilerin oldukça altında açıklanan tarım dışı istihdam verisi Fed’e ilişkin faiz indirim beklentilerini ve buna yönelik fiyatlamaları desteklemeye devam etti.

Geçen hafta ABD’de açıklanan enflasyon rakamları ön plandaydı. Sah günü ABD’de açıklanan ÜFE verisi mayıs ayında beklentilere paralel olarak yüzde 0.1 artarken, yıllık bazda ise yüzde 1.8 arttı. Çarşamba günü açıklanan tüketici fiyat endeksi (TÜFE) mayıs ayında yüzde 0.1 artış gösterdi. Bu artış ocak ayından beri en düşük artış olarak kayda geçti. Yıllık bazda ise artış yüzde 2’den yüzde 1.8 seviyesine geriledi. Zayıf gelen enflasyon verileri, ABD Merkez Bankası’nın ticaret ve küresel büyüme risklerini de değerlendirerek yılın içerisinde faiz oranlarını düşürme ihtimalini güçlendirdi. TÜFE verisi sonrasında dolardaki değer kayıpları dikkat çekti.

Bu hafta gerçekleşecek Fed toplantısı sonrası verilecek mesajlar tüm piyasalarda yeni bir dalga getirebilir. Piyasa genelinde faiz indirimi beklenmese de Fed’in karar metninde vereceği mesajlarda önümüzdeki toplantılarda faiz indirimi yapabileceğini sinyalini daha net vermesi bekleniyor. Ortaya çıkacak zamanlamaya ve yıl içinde ne kadarlık faiz indirimi olabileceğine dair mesajlar toplantı sonrası gerek hisse senetlerinde gerekse doların taraf olduğu parkelerde ve dolarla fiyatlanan emtialarda sert hareketler getirebilir.

ARTAN JEOPOLİTİK RİSKLER

Her ne kadar iki haftalık süreçte Fed fiyatlaması ön planda olsa da ticaret savaşlarına dair endişeler gündemdeki yerini korumaya devam ediyor. Geçen hafta başında ABD Başkanı Trump’m ticaret anlaşmasına ilişkin söylemleri takip edildi. Çin ile gidilebilecek olası bir ticaret anlaşması konusunda, “Çin anlaşma yapacaktır, çünkü yapmak durumunda kalacaklar” diyen Trump, olası bir anlaşmanın başarılı olacağını söyledi. Çin’in yıllardır yerel parasını devalüe ettiğini ifade eden Trump, Fed hamlesinin gerekli olduğunu belirtti. ABD Başkanı, Japonya’da bu ay sonunda gerçekleştirilecek G20 zirvesinde Çinli mevkidaşı ile görüşmeyi umduğunu, Çin Devlet Başkanı’nın G20’ye katılmaması halinde gümrük vergileri uygulanacak ürün yüzdesini yüzde 60 seviyelerine çıkarmakla tehdit etti. Yine geçen hafta içerisinde ABD Başkanı Trump, Merkel hükümetine Rusya’nın boru hattı projesinin desteklenmesi sebebiyle yaptırım uyarısında bulundu. Angcla Merkel’in Rusya’nın boru hattını desteklemeye devam etmesi üzerine Almanya’ya karşı eleştirilerini artırdı ve askeri harcamaları üzerinden NATO’dan birliklerini uzaklaştırabileceğini belirtti. Almanya’nın Kuzey Akımı 2 projesine desteğinden dolayı tehdidini yineleyen Trump, projeyi bloke edecek yaptırımlar düşündüğünü söyledi ve Berlin’i Moskova’ya bağımlı olmaması konusunda uyardı. Ticaret savaşlarına dair endişeler risk iştahı üzerinde belirli ölçüde baskı oluşturmaya ve endişe yaratmaya devam ediyor. Tüm bunlarla birlikte geçtiğimiz hafta Hürmüz Boğazı’nın güneyinde bulunan Umman Körfezi’nde iki tankerde meydana gelen patlamalar ve bunların bir saldırı sonucunda okluğunun iddia edilmesi bölgede tansiyonu yükseltti.

YURTİÇİNDE ANA GÜNDEM S-400

Geçen hafta yurtiçinde çarşamba günü TCMB haziran ayı PPK toplantısı ve cuma günü cari denge ile TCMB beklenti anketi takip edildi. TCMB Çarşamba günü beklentilerle uyumlu olarak faizlerde değişikliğe gitmedi. Karar metnindeki değişiklikler ise önümüzdeki aylarda olası faiz indirimlerine işaret etti. TCMB kararı sonrası ilk fiyatlamalar TL varlıklarda değer kazanımları gözlense de bu taraftaki kazançlar korunamadı. Cari işlemler dengesi, nisan ayında 1.3 milyar dolar açık verdi. Piyasada beklenti 1.5 milyar dolardı. Ocak-Nisan döneminde cari açık 3.3 milyar dolar olurken, 12 aylık açık 8.63 milyar dolar olarak gerçekleşti. Net hata noksan nisanda 3.75 milyar dolar oldu. Merkez Bankası’nın Haziran 2019 beklenti anketi istatistikleri yayınlandı. Anket sonuçlarına göre yılsonu dolar/TL beklentisi 6.3015 oldu. Enflasyonda 2019 yılsonu beklentisi yüzde 16.68’den yüzde 15.85’e geriledi. Geçen haftanın ilk yarısında TL varlıklarda yurtdışı piyasalardaki görünüme paralel değer kazanımları etkili oldu. Son dönemde TL varlıklardaki toparlanma çabası dikkat çekmekteydi. Ancak bir süredir S-400 konusunda ve ABD-Türkiye ilişkilerine dair haber akışları konu ile ilgili gelişmeleri gündemde tutmaktaydı. Geçen hafta da bu konudaki haber akışları ön planda kalmaya devam etti. ABD’de eğitim gören Türk F35 pilotlarının uçuşlarını güvenlik gerekçesiyle durdurduğu bildirildi. Yine geçen hafta perşembe günü Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun açıklamaları yakından takip edildi. S-400 sürecinin bitmiş bir süreç olduğuna ve S-400’lerin aliminin tamamlandığına ilişkin yapılan vurgular ön plana çıkarken ABD-Türkiye ilişkilerine dair tekrar artış kaydeden endişeler TL varlıklarda satış baskısını artırdı. Haftanın ikinci yarısında tekrar gündeme taşman endişelerle TL varlıklar negatif ayrışma gösterdi. Önümüzdeki süreçte S-400 ile ilgili gelişmeler ve ABD-Türkiye ilişkileri gündemdeki yerini korumaya ve fiyatlamalar üzerinde belirleyici olmaya devam ediyor.

23 Haziran’da gerçekleşecek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinde son haftaya girdik. Şu ana kadar açıklanan anketlerde her iki aday arasındaki farkın oldukça sınırlı olduğunu gördük. Bu nedenle tansiyonun son hafta da yükselmeye devam etmesi oldukça olası. Seçim öncesi ve sonrası ortaya çıkacak tablonun net olmaması piyasalardaki risk iştahını sınırlamaya devam edebilir. Yurtdışında Fed, ticaret savaşları ve Hürmüz Boğazı’ndaki yükselen tansiyonun yanında İstanbul’daki seçim, ardından ay sonundaki G20 Zirvesi ve devamında ABD ile devam eden S400 gerilimi önümüzdeki haftalarda volatilitenin yüksek seyretmesine neden olabilir. Bu nedenle bu dönemde riskleri dengede tutmanın faydalı olacağı kanaatindeyiz.

BIST-100’de satışlar devam eder mi?

Mayıs ayının son haftasında tepki hareketleri gördüğümüz BIST-100 endeksinde bayram sonrası devam eden alımlar geçtiğimiz hafta yerini satışlara bıraktı. Hafta başında 94.589’u gören BIST-100 hafta içinde en düşük 90.024’ü gördükten sonra haftayı 90.787’den tamamladı. Endekste yaşanan bu düzeltmeye karşın hafta kapanışının 90.500’ün üzerinde gerçekleşmesi ve bu seviyenin altından geien tepkiler teknik açıdan negatif görünümü sınırladı. Bu seviyenin üzerinde kalındığı sürece yukarı yönlü potansiyel devam etse de geçtiğimiz hafta görülen zirvelerin geçilebilmesi için oldukça güçlü haber akışlarına ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Endekste 92.000 ve devamında 94.750 oldukça güçlü dirençler konumunda. Bu seviyelere doğru olacak hareketler önümüzdeki yoğun gündemi göz önünde bulundurarak risklerini sınırlamak isteyenler için yeni satış fırsatları oluşturabilir. Bu nedenle dirençlerin geçilmesi biraz daha zorlaşabilir. 90.500 altında ise satışların yeniden ivme kazandığını görebiliriz.

90.500’ün kırılması durumunda 88.500 ve devamında mayıs ayı içinde gördüğümüz dip seviyelerin bulunduğu 84.000 civarı yeniden gündeme gelebilir.

Dolar/TL’de yüksek volatilite görülebilir

Bayram sırasında Fed tarafından verilen mesajların küresel dolar endeksinde kayıplara, gelişen ülke para birimlerinde ise değerlenmeye neden olması işlem hacminin düşük kaldığı bayram tatili sırasında kurun 5.66 ile 9 Nisan’dan bu yana en düşük seviyelerini test etmesini sağladı. Tatil dönüşü haftanın son gününe benzerlerine göre negatif ayrışarak başlayan dolar/TL kuru tekrardan 5.86 seviyelerine dayansa da ABD tarafında açıklanan tarım dışı istihdam verisinin beklentilerin oldukça altında kalması Fed’in faiz indirimine gidebileceğine yönelik beklentiyi artırırken gelişen ülke para birimlerinin dolar karşısında değer kazanmasını sağladı. Geçtiğimiz hafta ise Fed’in faizleri düşüreceğine yönelik beklentilerin güçlenmesi ve TCMB’nin faizleri beklendiği gibi sabit bırakması ile sakin seyrini devam ettiren kur, haftanın son günlerinde S-400 geriliminin yeniden tırmanması ile yönünü yukarıya çevirdi. Yaşanan yükselişle birlikte haftayı önceki haftanın zirvesi olan 5.86 üzerinde kapatan dolar/TL’de bu seviyenin üzerinde önce 5.94-5.98 bölgesi ardından mayıs ayında başlayan düşüş trendinin tepe noktası olan 6.03 seviyeleri diğer kısa vadeli direnç seviyeleri olarak izlenebilir. Bu seviye de aşılacak olursa kur hareketlerinde sertleşmeler görebiliriz. Aşağı yönlü hareketlerde ise 5.86 ilk destek olmak birlikte bu seviyenin aitında 5.76 en önemli referans noktamız olacak. Önceki haftalarda da uyardığımız gibi gerek iç gerekse dış siyasetteki haber akışları volatilitenin yüksek seyretmesine neden olabilir. Bu nedenle dolar/TL’de özellikle kaldıraçlı işlem yapanların kaldıraç oranlarını düşük tutmalarının sağlıklı olacağı görüşümüzü koruyoruz.

ÜZEYÎR DOĞAN

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu