Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Yıllık enflasyonda gerileme sürüyor

Enflasyon verisi

TÜKETÎCİ fiyatları endeksi (TÜFE) Nisan’da beklentilerin altında bir gerçekleşmeyle yüzde 1.69 arttı, yıllık enflasyon bir önceki aya göre 0.21 puan gerileyerek yüzde 19.50 oldu. Beklenti, Nisan’da aylık TÜFE’nin yüzde 2.4 artması, yıllık enflasyonun ise yükselmesi şeklindeydi. Yıllık bazda çekirdek enflasyondaki azalış devam etti. Yurtiçi ürctici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) Nisan’da yüzde 2.98 artarken, yıllık enflasyon bir önceki aya göre 0.48 puan artışla yüzde 30.12 oldu.

Enflasyon verisi sonrasında Twitter hesabından yaptığı paylaşımda Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, TÜFE’de yaşanan pozitif gelişmelerin ekonomideki dengelenme sürecinin sürdüğünü gösterdiğini vurguladı. Yıllık enflasyonun yüzde 19.71’den yüzde 19.50’ye, çekirdek enflasyonun yüzde 17.53’ten 16.30’a gerilediğine işaret eden Albayrak, “Bu gelişmeler yaz aylarında özellikle gıdada sağlanacak düşüşle, hedeflerimizi tutturacağımızı gösteriyor” dedi.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Nisan’da TÜFE’de aylık en yüksek artış yüzde 6.77 ile alkollü içecekler ve tütün grubunda gerçekleşti.

YILSONU ENFLASYON TAHMİNİ KORUNDU

Ana harcama grupları itibarıyla 2019 Nisan’da endekste yer alan gruplardan, giyim ve ayakkabıda yüzde 5.36, ev eşyasında yüzde 2.65 artış gerçekleşti. Aylık düşüş gösteren tek grup yüzde 0.30 ile haberleşme oldu. Nisan’da TÜFE’de aylık bazda fiyatları en çok artan ürünler yüzde 31.9 ile limon, yüzde 31.55 ile kuru soğan, yüzde 31.55 ile havuç oldu. TÜFE’de yıllık en fazla artış yüzde 31.86 ile gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yaşandı. Yıllık bazda ev eşyası yüzde 27.64, çeşitli mal ve hizmetler yüzde 27.47 ile artışın yüksek olduğu diğer ana harcama grupları oldu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 30 Nisan’da açıkladığı 2019’un ikinci enflasyon raporunda, 2019 ve 2020 yılı enflasyon tahminlerini değiştirmeyerek sırasıyla yüzde 14.6 ve yüzde 8.2 oranında tuttu. TCMB, gıda enflasyonu tahminini 2019 için yüzde 13’ten yüzde 16’ya, 2020 için yüzde 10’dan yiizde ll’e yükseltti. Brent petrol öngörüsünü ise 2019 için 63 dolardan 67 dolara çıkardı.

Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp, piyasa beklentilerinin aksine TCMB tarafından yıl sonu enflasyon tahmininin yukarı yönlü revize edilmemesi ve yüzde 14.6 seviyesinde tutulmasının çok gerçekçi görülmediği görüşünde. Başkan Çetinkaya’nın bu revizyonu ‘enflasyonda yukarı yönlü bir baskı olursa gerekli önlemleri alıp enflasyonun daha fazla yükselmesine izin vermeyecekleri’ şeklinde yorumlamak gerektiğinin altını çizdiğini belirten Demiralp, “Eğer bu iddiada samimi iseler, ideal olanı elbette budur. Çünkü enflasyon tahminini yükseltmek yerine mevcut tahmine ulaşmak için gerekli politika aksiyonunu almak elbette tercih edilir. Ancak mevcut konjonktürde enflasyon üzerinde yukarı yönlü baskılar hafiflemeden ve ilave sıklaştırmaya da gitmeden 14.6 seviyesinin erişilebilir olduğu konusunda endişelerim var” dedi.

7 İLAVE SIKILAŞTIRMA YAPILABİLECEK

TCMB Başkanı Murat Çetinkaya enflasyon raporu toplantısında yaptığı sunumda, son dönemde açıklanan verilerin ekonomideki dengelenme eğiliminin devam ettiğini gösterdiğini vurguladı. Cari dengedeki iyileşme eğiliminin sürmesinin beklendiğine dikkat çeken Çetinkaya, iç talep gelişmelerine bağlı olarak enflasyon göstergelerinde bir miktar iyileşme gözlenmekle birlikte fiyat istikrarına yönelik risklerin devam ettiğine işaret etti. Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar sıkı parasal duruşun korunacağının altını çizen Çetinkaya, son PPK metninde yapılan ifade değişikliğine yönelik de açıklama yaptı. “İlave sıkılaştırma” ifadesini daha yapısal bir cümleyle ikame ettiklerini belirten Çetinkaya, enflasyonda yukarı yönlü riskler söz konusu olursa ilave sıkılaştırma yapılabileceğini kaydetti.

Rezervlere ilişkin parametrelerde bir bozulma olmadığına dikkat çeken Çetinkaya, rezervlerde istisnai bir dalgalanma veya azalmanın söz konusu olmadığını, bu dalgalanmadaki en belirleyici unsurlardan birinin, hedefleri kapsamında piyasa işleyişi için sundukları bazı araçların bankalarca farklı yoğunlukta kullanılması olduğunu kaydetti. Çetinkaya, bütün merkez bankalarının brüt rezeıv açıkladığını, bu işin standardı brüt rezerv ve brüt rezervin tamamı kullanılabileceğini ifade etti.

EKONOMİK GÜVEN YÜKSELDİ

Tüketici ve üreticilerin genel ekonomik duruma ilişkin değerlendirme, beklenti ve eğilimlerini özetleyen bir bileşik endeks olan ekonomik güven endeksi Nisan’da bir önceki aya göre yüzde 3.4 oranında artarak 84.7 oldu. Nisan’da ekonomik güven endeksindeki artış, tüketici, reel kesim ve hizmet sektörü güven endekslerindeki artışlardan kaynaklandı.

İHRACAT YÜZDE 5.38 ARTTI

Ticaret Bakanlığı’mn resmi olmayan geçici dış ticaret verilerine göre, Nisan’da gümrük alanlarına ve serbest bölgelere giren ve çıkan malların da dış ticaret verisinde yer aldığı genel ticaret sistemi (GTS) dikkate alındığında ihracat yüzde 5.38 artışla 15.27 milyar dolar, ithalat yüzde 14.62 azalışla 18.1 milyar dolar oldu. Bu dönemde dış ticaret açığı yüzde 57.8 azalışla 2.8 milyar dolar düzeyinde gerçekleşirken, ihracatın ithalatı karşılama oranı ise yüzde 68.3’ten yüzde 84.4’e çıktı. Yılın ilk dört ayında ihracat yüzde 3.77 oranında artışla 59.8 milyar dolar, ithalat yüzde 19.82 azalışla 68.57 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Bu dönemde dış ticaret açığı yüzde 68.5 azalışla 8.78 milyar dolara gerilerken, ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 67.4’ten yüzde 87.2’ye yükseldi. Özel ticaret sistemine göre ise Nisanda ihracat yüzde 4.67 artışla 14 milyar 494 milyon dolar, ithalat yüzde 15.04 azalışla 17.46 milyar 464 milyon dolar oldu.

TURİZM GELİRLERİ ARTTI

2019’a hızlı başlayan turizm sektöründe ilk çeyrek verileri moral tazeledi. TÜİK verilerine göre, turizm geliri 2019 birinci çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4.6 artarak 4 milyar 629.7 milyon dolar oldu. Ziyaretçilerin kişi başı ortalama harcaması 697 dolar oldu. Ülkemizden çıkış yapan ziyaretçi sayısı 2019 birinci çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 8.5 artarak 6 milyon 644 bin 391 kişi oldu. Yurtiçinde ikamet edip başka ülkeleri ziyaret eden vatandaşların harcamalarından oluşan turizm gideri, geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 1.1 azalarak 1 milyar 66.7 milyon dolar oldu.

Bu arada geçen hafta Kültür ve Turizm Bakanlığının 2019 Mart ayı sınır istatistikleri de açıklandı. Buna göre 2019 Mart’ta Türkiye’yi ziyaret eden yabancı sayısı geçen yılın aynı ayma göre yüzde 4.33 artışla 2 milyon 232 bin 358 kişi oldu. Yılın ilk çeyreğinde ise Türkiye’yi ziyaret eden yabancı sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6.12 artışla 5 milyon 442 bin 92 düzeyinde gerçekleşti.

Doç. Dr. Mevlüt TATLIYER / İstanbul Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi
“Enflasyonda ciddi düşüşler görülecek”

Geçtiğimiz yıl yaşanan kur krizi akabinde enflasyon Ekim 2018 itibarıyla yüzde 25’in üzerini gördükten sonra enflasyonun sonraki iki ayda yüzde 20 civarına çekildiğini gördük. Son üç ayda ise enflasyonun yüzde 20’nin hemen altında dalgalandığını görüyoruz. Yaşanan bu durumun beklentilerimizle uyumlu olduğunu belirtmeliyim. Enflasyonda bundan sonraki süreçte İse baz etkisinden dolayı aşağı yönlü bir trendin başlayacağını söyleyebiliriz. Bu çerçevede, özellikle Haziran ve Eylül aylarında enflasyonda ciddi düşüşler görülecek. Herhangi bir şok yaşanmaması durumunda enflasyonda Eylül ayı itibarıyla tek haneli rakamlar bile görülebilir. TCMB’nin brüt ve net rezerv stoku çok yüksek düzeylerde almasa da çok endişe uyandıracak düzeylerde de değil.

Batılı basın ne yazık ki Türkiye ekonomisi ve fınansı aleyhine son yıllarda ciddi bir şekilde tarafgir bir tutum benimsemiş durumda. TCMB’ye düşen görev ise rezerv düzeylerini artırmak. TCMB’nin bunun yanı sıra piyasa oyuncuları ve halk ile kurduğu iletişimi ciddi şekilde artırması gerekiyor.

Prof. Dr. Selva DEMİRALP / Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi
“Enflasyonla mücadele sabırlı bir süreç gerektiriyor”

Nisan ayı enflasyonunun piyasa beklentilerinden düşük gelmesi ve senelik enflasyonu hafif de olsa geriye çekmesi talep faktörlerinin maliyet faktörlerine baskın çıktığını gösteriyor. Alt kalemlere baktığımızda gıda enflasyonundaki aylık 1.4’lük artışın beklentilerin hayli altında gelerek analistleri şaşırttığını gözlemliyoruz. Geçtiğimiz sene Mayıs ve Haziran aylarında enflasyon kur etkisi kaynaklı olarak oldukça yüksek gelmişti. Bu senenin başında yapılan enflasyon tahminlerinde, bu durumun olumlu bir baz etkisi yaratması, Mayıs-Haziran aylarında enflasyonda bir düşüşe sebebiyet vermesi bekleniyordu. Öte yandan Mart ayından beri kurda yaşanan yukarı yönlü ivmelenme önümüzdeki aylarda geçişkenlik etkisinin tekrar artabileceğine işaret ediyor ve olumlu baz etkisinin etkilerini sınırlıyor. TL’de Mart başından beri yaklaşık yüzde 11 oranında değer kaybı enflasyonu 1.7 puan kadar yukarı çekebilir.

Senenin geri kalanında fiyatlama davranışları geçtiğimiz iki senenin ortalaması paralelinde gerçekleşirse sene sonu enflasyonunun enflasyon raporundaki beklentiye paralel yüzde 15 seviyelerinde gerçekleşmesi söz konusu olur.

Ancak maliyet etkileri ve enflasyon beklentilerindeki bozulmanın zayıf talepten gelen olumlu etkiye baskın çıkabileceğini ve seneyi mevcut enflasyon seviyelerine yakın bir rakamla kapatabileceğimizi düşünüyorum. Enflasyonla mücadele sabırlı bir süreç gerektiriyor.

Ekonomist Hikmet BAYDAR / 3. Göz Danışmanlık CEO’su
“Enflasyonun seyrini kur belirleyecek”

Tüketici fiyatları enflasyonu Nisan’da yüzde 1.69 ile beklentilerin oldukça altında gerçekleşti. Yıllık enflasyon da yükseliş beklentilerinin aksine yüzde 19.5’e geriledi. Gıda enflasyonu tüketici fiyatlarının yıllık bazda düşüş hızını yavaşlattı. Yaz aylarında gıda fiyatlarında yaşanan gerileme, enflasyonun düşmesinde daha fazla belirleyici olacak. Enflasyonun seyrini kur belirleyecek. Geçen yıl Mayıs’tan itibaren kur etkisiyle artış göstermişti. TÜFE Ağustos’taki yüzde 17.9’luk seviyesinden Eylül’de yüzde 24.52’ye çıkmıştı. Ekim’de yüzde 25.24 ile zirve görülmüştü. Kurdaki yukarı yönlü hareketler, enflasyonda yaşanması beklenen baz etkisini sınırlıyor. Bu nedenle enflasyonun önümüzdeki dönemde düşmesi için kurların yükselmemesi gerekiyor. Dövizde aşağı sinyali yok. Eğer dövizde düşüş gerçekleşirse, önümüzdeki dönemde enflasyonun gerilediğini göreceğiz.

HÜLYA GENÇ SERTKAYA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu