Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Yılbaşından bu yana olumlu ayrışanlar

BIST-100 endeksi, 2019 yılının başından itibaren üst üste dört haftalık yükselişin ardından ilk kez geçen haftayı kayıpla tamamladı. 2019’un ilk iki işlem günün ardından dış dinamikler tarafında gelişmekte olan piyasalara yönelik artan risk iştahı ile BIST-100 endeksinin sahip olduğu iskonto gözlenen olumlu havadaki önemli belirleyiciler oldu. Özellikle ABD Merkez Bankası Fed’in faiz artırımları konusunda sabırlı olunacağı ve gerekirse bilanço küçültme sürecinde ayarlama yapılabileceğini işaret etmesi; Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nm (TCMB) enflasyonda ikna edici bir düşüş görülmeden erken bir gevşemeye gitmeyeceğini bir kez daha vurgulaması ile enflasyonu mümkün olan en kısa sürede tek hanalere indirmek üzere para politikasındaki gereken sıkılığı koruyacağını ifade etmesi de yine TL varlıkları olumlu etkileyen önemli gelişmelerdi.

İLK RAKAMLAR BEKLENTİLERLE UYUMLU

Ocak ayı sonu itibariyle payları Borsa İstanbul’da işlem gören şirketlerin 2018 dördüncü çeyrek, dolayısıyla da 2018 yılı 12 aylık finansal sonuçlarını karşılamaya başladık. Son açıklama tarihi ise konsolide olmayan sonuçlar için 1 Mart, konsolide sonuçlar için ise 11 Mart.

8 Şubat Cuma sabahı itibariyle payları BIST-lOO’de işlem gören şirketlerden dördü banka olmak üzere 15’inin finansal sonuçları açıklanmış durumda.

Henüz açıklanan sonuç sayısının azlığı ve finansal sonuçların tamamının açıklanmasına yaklaşık bir aylık süre bulunması nedeniyle toplam rakamlar üzerinden bir değerlendirme yapmak için henüz erken.

Ancak şu ana kadar açıklanan rakamların çoğunlukla beklentilerle uyumlu ve/veya beklentilerden daha olumlu gerçekleştiğini söyleyebiliriz.

Aşağıdaki tabloda şu ana kadar açıklanan BIST-100 şirketlerinin FAVÖK ve Net Kâr rakamları incelenebilir.

KÜRESEL BELİRSİZLİKLER BELİRLEYİCİ

Hâlihazırda açıklanan finansal sonuçlar tarafında genel olarak beklentilere kıyasla olumsuz bir tablo oluşmamış olsa da BIST-100 endeksinin şubat ayına görece zayıf bir başlangıç yaptığını görmekteyiz. Özellikle ticaret savaşının çözümüne yönelik olarak ABD-Çin arasında devam eden müzakerelerden (Mart ayı başında öngörülen müzakere süreci sonlanmış olacak) son hafta itibariyle olumsuz haber akışının öne çıkmasının genel olarak küresel risk iştahı üzerinde bir miktar negatif baskı oluşturduğu söylenebilir. Ayrıca, geçen hafta içinde yurtiçinde yapılan bazı açıklamaların (ABD ile ilgili ilişkiler ve bankacılık sektörü) da bir miktar yurtiçi piyasalar üzerinde stress unsuru olduğunu görmemiz de etkili oldu.

14 Şubat’ta Brexit için yapılması gereken ikinci tur oylama ve ABD’de hükümet kapatmaya yönelik olarak getirilen geçici çözümün 15 Şubat itibariyle dolacak olması ve mart ayı başında sona ermesi beklenen ABD-Çin arasındaki müzakere sürecinin oluşturduğu belirsizlikler de piyasalar tarafında bir miktar kararsızlığın ön plana çıkmasına yol açmakta. Şirket kârlarına yönelik beklentilerin fiyatlara önemli ölçüde yansımış olması, ocak ayındaki hızlı yükselişin ardından kâr satışı olasılığın artmış olması ve yaklaşan yerel seçimler göz önüne alındığında önümüzdeki birkaç haftalık süreçte, ekstra bir gelişme görülmedikçe, piyasalardaki kararsızlığın devam ettiğini görebiliriz.

BÜYÜK ÖLÇEKLİ HİSSELER

Bu hafta, endeksin önemli bir toparlanma gösterdiği ocak ayında ve kararsızlığın ön planda olduğu şubat ayında geride kalan süre boyunca BIST-lOO’e göre daha olumlu performans gösteren hisselere odaklandık. Aşağıdaki tabloda daraltılmış bir liste olarak sunduğumuz hisseleri belirlerken BIST-lOO’e göre olumlu performansa ek olarak, geçmiş yıllardaki temettü ödeme performansları ve piyasa değeri açısından büyük ölçekli hisselerden olmasına da dikkat ettik. Ayrıca, bu hisselerin mevcut fiyat seviyeleri, borçlulukları ve BIST-100 endeksinin seyrine olan duyarlılıkları hakkında ön fikir vermesi açısından da bazı çarpan ve oranlara yer verdik. Şirketlerin büyük ölçekli olması, görece istikrarlı temettü performansına sahip olması ve endeksin yükseldiği/yatay kaldığı iki ayrı süreçte endekse göre daha güçlü bir performans sergilemiş olmaları nedeniyle; kısa-orta vadede izlenebilecek defansif bir stratejiye yönelik olarak referans olabileceğini varsayımından hareket ettik. Tabloda yer alan hisselere yönelik olası bir yatırım kararı almadan önce, katlanılabilecek azami zarar göz önünde bulundurularak, mutlaka bir zarar kes (stop loss) seviyesi belirlenmesi ve buna riayet edilmesinin sağlıklı olacağını da hatırlatalım.

EROLGÜRCAN

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu