Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Türkiye ekonomisi ilk çeyrekte ivme kazandı

TÜRKİYE ekonomisinin ilk çeyrekte yüzde 5 büyümesi iş dünyasına gelecek adına moral ve ümit verdi. Geçen yılın kasım ayından itibaren hem ihracatta hem de iç piyasada hareketlenmeye başlayan Türkiye ekonomisi ilk çeyrekte ivme kazandı. Hükümetin iç tüketimi ve ihracatı canlandırmak için aldığı tedbirlerin yerinde olduğu böylece kanıtlanmış oldu. ÖTV ve KDV indirimlerinden KOSGEB’in faizsiz kredilerine, Kredi Garanti Fonu’na gelen 250 milyar TL’lik kredi garantisinden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderlik ettiği istihdam seferberliğine kadar birçok teşvik ve tedbir soğumaya başlayan ekonomiyi tekrar ısıttı. Dış pazarlardaki açılmayla birlikte ihracatın da ivme kazanmasıyla birlikte Türkiye ekonomisi Ocak-Mart 2017 döneminde yüzde 5’lik büyüme gerçekleştirdi. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı Gayri-safi Yurtiçi Hasıla’yı (GSYH) oluşturan faaliyetler incelendiğinde, 2017 birinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre tarım sektörü toplam katma değeri yüzde 3.2, sanayi sektörü yüzde 5.3, inşaat sektörü yüzde 3.7 arttı. Hizmetler sektörünün katma değeri ise yüzde 5.2 arttı.

İlk çeyrekteki güçlü büyümeden destek alan iş dünyası temsilcileri, yılın genelinde de yüzde 5’in üstünde büyüme gerçekleşeceğini tahmin ediyorlar. Referandum gölgesinin kalktığı ikinci çeyrekte de Türk ekonomisinin yükselişinin süreceğini düşünen iş insanları özellikle ihracatın büyümeye katkı yapmaya başlamasından memnunlar.

Ekonomik veriler

BÜYÜMEDEKİ SÜRPRİZLER

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkam Erol Bilecik, ilk çeyrekteki büyümenin yüzde 5 gelmesinden memnuniyet duyduklarını söylüyor, “ilk çeyrekte yüzde 5 büyüme haberini aldığımız zaman biz de iş dünyası olarak memnuniyet duyduk” diyen Bilecik, büyümenin alt kı-rılımlarında da sürprizlerle karşılaştıklarını belirtiyor. Bilecik, “Alt kırılımlarda güzel sürprizler var. Dört tane alt kirilim önemli. Bunlar, İhracatta yüzde 10.6 büyümenin gelmesi, kamu harcamalarında büyümenin yüzde 9.4 olması, iç tüketimin yüzde 5.1 olması, yatırımların ise yüzde 2.2’olması önemli” diyor.

“SANAYİ, BÜYÜMENİN MOTORU”

Büyümenin lokomotifinin sanayi ve sanayiye dayalı ihracat olması sanayicileri memnun etti. İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, “Sanayi, teşvik ve desteklerin hakkını vererek ilk çeyrek büyümesinin motoru olmuştur” diyerek bu memnuniyetini dile getiriyor. İhracatın yüzde 95’inin sanayi ürünlerinden oluştuğunu vurgulayan Bahçıvan değerlendirmelerini şöyle sürdü-rüyor:

“Üretim, ihracat, yatırım ve istihdamı artırmaya yönelik uygulanan teşvik ve destek paketleri, başta ekonominin lokomotifi ve sürdürülebilir büyümenin dinamosu olan sanayi sekförü olmak üzere tüm sektörlerde istenen canlanmayı yaratmış görünüyor. Sanayi büyümesinin yüzde 5.3 ile toplam büyümenin üzerinde olması sevindirici. Sanayi sektörümüzün yüzde 5.0 büyümeye yüzde 22.6 veya 1.13 puan katkı ile en güçlü katkıyı sağlaması, bize kaliteli bir büyüme sürecinde olduğumuzu da göstermekte. Kaliteli büyümenin olmazsa olmazlarından biri de ihracattır ve yüzde 10.6 büyüyen ilk çeyrek ihracatının da büyümede ciddi bir rol oynadığını görüyoruz. İç pazara verilen kamu destekleri ile başta AB olmak üzere ihracat pazarlarındaki iyileşmeye bağlı olarak ihracattaki artış sanayi ve ekonomideki büyümeyi hızlandırdı.”

BÜYÜME BEKLENTİLERİ YÜKSELDİ

Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, Türkiye’nin ilk çeyrekteki büyüme performansını önümüzdeki çeyreklerde de sürdüreceğine inanıyor. “Yılın tamamını ilk çeyrek büyümemize paralel olarak yüzde 5 seviyelerinde tamamlarız ” diyen Özdebir, “Türkiye ekonomisinin ciddi bir performans göstereceğini anlayan uluslararası kuruluşlar dahi Türkiye’ye ilişkin büyüme beklentilerini artırmak durumunda kaldılar. OECD Türki ye için 2017 büyüme beklentisini yükseltirken; Dünya Bankası, Türkiye’nin bu yılki büyüme beklentisini 0.5 puanlık artışla yüzde 3.5’e yükseltti” diye konuşuyor. Özdebir, AB ülkelerinde ekonominin toparlanma sürecinde olduğunu, ayrıca AB ve Japon Merkez Bankalarının parasal genişlemeye devam ettiklerine de dikkat çekerek, bunun Türkiye büyümesine olumlu etki yapacağını vurguluyor. Özdebir değerlendirmelerini şöyle sürdürüyor:

“Öncü göstergelerle yılın ilk üç ayında ekonominin ne yönde ilerlediğini net bir şekilde görüyorduk. Son verilerden hareketle ilk çeyrekteki büyüme performansı ile Türkiye’nin diğer ülkelerden pozitif ayrışacağını net bir şekilde söyleyebiliriz. Referandum sonrası yeni yönetsel modelin ekonomi ayağının ‘yönetişim’ anlayışına uygun olarak tesis edilmesi, karar alma ve istişare süreçlerine özel sektörün katılımına imkan tanıyacak demokratik mekanizmaların oluşturulması, Türkiye ekonomisini bugünden çok daha iyi noktalara taşıyacaktır.”

DÖVİZDE İSTİKRAR GEREKİYOR

Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Ender Yorgancılar, ekonominin ilk çeyrekte yüzde 5 ile beklentilerin üzerinde büyüdüğünü belirterek sözlerine başlıyor.

Talep cephesinden ihracat ile kamu tüketimi, arz cephesinden ise sanayi ve hizmet sektörünün büyüme üzerinde belirleyici olduğunu ifade eden Yorgancılar, “Yüzde 5’lik büyümenin yaklaşık yüzde 2.8’inin iç talep, yüzde 2.2’si-nin ise net dış talepten gelmesi uzun zamandır beklediğimiz iki kanatlı büyümeye işaret ediyor. Büyümenin saman alevi niteliğinde kalmaması için makine-teçhizat yatırımlarının artması, bu yatırımların artması için de döviz kurlarında istikrar ve enflasyonla birlikte faizlerin gerilemesi gerekmekte. Büyüme hızının düzeyi sevindirici olmakla beraber sürdürülebilirlik boyutunda bazı kaygılar da yaratıyor” diye konuşuyor.

“PİYASALARA GÜVEN VAR”

İzmir Ticaret Odası (ÎZTO) Yönetim Kurulu Başkam Ekrem Demirtaş da yılın ilk çeyreğinde Türkiye’nin yüzde 5 büyümesinin iş dünyası ve piyasalara büyük moral verdiğini ifade ederek, “Bu büyümeyi kalıcı ve sürdürebilir yapmalı; yüzde 5’in altına Ekrem Demirtaş düşmemeliyiz” diyor. Hükümet tarafından alman tedbirlerin bu sene etkisini gösterdiğini kaydeden Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Geçen yıl büyüme yüzde 2.9’luk oranda gerçekleşmişti. Bu oran Türkiye için yeterli değildi. Yüzde 5 moralimizi çok yükseltti. Şu anda piyasalarda güven de var.

Buna karşın büyüme rakamları analiz edildiğinde bazı sektörlerin üzerinde özellikle durulması gerek. Ekonominin lokomotifi inşaat sektöründe beklenen büyüme gerçekleşmedi. Yılın birinci çeyreğinde sanayi sektörü yüzde 5.3 artış göstermesine rağmen inşaat sektörü yüzde 3.7’de kaldı. Bu nedenle inşaat sektöründe vergisel destekler yapılması gerekmekte. Türkiye sorunlarım büyüyerek aşacaktır.”

“2017 ATILIM YILI OLACAK”

Açıklanan son büyüme rakamıyla görüldü ki, 2015’in son çeyreğinden itibaren, yani beş çeyrekten beri büyümeye katkısı negatif olan net dış ticaret, tekrar büyümeye pozitif katkı verdi. Büyüme rakamını değerlendiren Türkiye ihracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Net dış ticaret, beklentiler dahilinde büyümeye 2.2 puanlık katkı sağladı. Hükümetimizin ihracatçılarımıza sunduğu desteklerin de etkisiyle, inanıyorum ki 2017’nin geri kalanında da net dış ticaret büyümeye daha fazla katkı verecek” diyor. Türkiye ekonomisinin zorlu bir yıl olarak geride kalan 2016 yılından sonra 2017’ye güçlü bir büyüme ile başladığını belirten Büyükekşi, şu değerlendirmelerde bulunuyor:

“2017’nin ilk çeyreğinde yakaladığımız yüzde 5’lik büyüme oranı 2014 yılından bu yana yakaladığımız en yüksek ilk çeyrek rakamı oldu. Artık hem küresel ekonomideki düzelme hem de ülkemizin yaşadığı sıkıntılı dönemlerin sona ermesiyle birlikte ‘İstikrar İçinde Atılım Yılı’ ilan ettiğimiz 2017’de ülkemiz hem büyümede hem de ihracatta önemli atılımlar gerçekleştiriyor. Ufauyoruz ki, önümüzdeki dönemde ülkemizde artan güven ve istikrar ortamı ile birlikte yatırımlarda da daha yüksek büyüme oranlarını göreceğiz.”

“YAPISAL REFORMLAR ŞART”

Büyüme rakamının Türk iş dünyasına moral verdiğini belirten İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkam İsmail Gülle de gelecekten umutlu. Büyüme beklentilerinin yüzde 3.8 olduğunu hatırlatan Gülle, şunları kaydediyor:

“Açıklanan verinin biz ihracatçılar bakımından mutluluk verici bir başka yanı da ihracatın büyümeye 2.2 puanlık katkı sağlaması oldu. 2017 ilk çeyrekte Türkiye’nin mal ve hizmet ihracatı yüzde 10.6 artarken, ithalatta kaydedilen artış ise sadece yüzde 0.8. Atılım yılı olarak ilan ettiğimiz 2017 yılında inanıyorum ki hükümetimiz, attığı birçok olumlu adımla birlikte yapısal reformları da hayata geçirerek çok yakın bir gelecekte çok daha olumlu bir tablonun mimarı olacak. Sanayi sektörü yüzde 5’lik büyüme rakamının da üzerine çıkarak yüzde 5.3 büyüme yakaladı. Sanayi sektörünün diğer tüm sektörlerin üzerinde bir büyüme yakalamış olması ülkemizde sanayi çarklarının doğru şekilde döndüğünün, geleceğin bizler için daha da olumlu olacağının bir göstergesi.”

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DE-İK) Başkanı Ömer Cihad Vardan ise, ilk çeyrek büyüme rakamlarına ilişkin, Ekonomi hem güçlenmiş hem de dengelenmiş bir büyüme sergiledi” ifadesini kullanıyor. Türkiye ekonomisinin yükseliş eğilimini sürdürdüğünü belirten Vardan, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Ekonomi ilk çeyrekte hem güçlenmiş, hem de dengelenmiş bir büyüme performansı sergiledi. Beklentileri aşan yüzde 5’lik güçlü büyümeyi oluşturan kalemlere baktığımızda bunun bir yandan tüketim ağırlıklı iç talep, diğer yandan da ihracat kaynaklı olduğunu görüyoruz.

Ayrıca coğrafyamızdaki riskler mevcudiyetini korurken, ülkemizdeki böylesi bir gelişme oldukça sevindirici. Bu risklerin azalmasıyla beraber Türkiye daha da güçlenecektir.”

Türkiye Genç Iş Adamları Konfederasyonu (TÜGİK) Genel Başkanı Erkan Güral ise, Türkiye’nin başarı öyküleri yazmaya devam ettiğini vurgulayarak sözlerine başlıyor. Hane halkı tüketim harcamaları ile mal ve hizmet ihracatındaki artışın iktisadi yapımızın sağlamlığını ortaya koyduğunu düşünen Güral, “Ekonomideki genel bü-! Erkan Güral ^ yüme trendinin yaşanılan onca badireye rağmen artarak süreceğini uzunca bir süredir görüyor ve bekliyorduk. Hükümetimizin aldığı tedbirler ve iş dünyamızın dayanaklı ve dinamik karakteri sayesinde Türkiye ekonomisi, uğradığı her tacizi boşa çıkararak yeni başarı öyküleri yazmaya devam ediyor” şeklinde konuşuyor.

“YÜZDE 4’ÜN ÜZERİ OLABİLİR”

Uzun süre sonra ilk kez ihracatın bü yümeye katkı yapmasının bu büyüme rakamından daha önemli olduğunu belirten Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) Başkanı Ali Yücelen ise, TÜİK’in büyüme verilerinin verimlilik ile de ilişkilendirmesi-nin önemli olduğunun altını çiziyor. 2017 ilk çeyrek büyüme rakamım ‘sevindirici’ olarak değerlendiren Yücelen, asıl sevindirici olanın ihracatın büyümeye etkisi olduğunu söylüyor. Yılsonu büyüme rakamının yüzde 4’ün üzerine çıkmasının kimseyi şaşırtmayacağını vurgulayan Yücelen sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Uzun süre sonra ilk defa ihracat büyümeye pozitif katkı sağladı. Bu büyüme rakamının kendisinden daha önemli. İhracattaki artışa AB ülkelerindeki toparlanmanın katkısı büyük. Bu da AB ülkelerinin Türkiye’nin en önemli ticari partneri olduğunu ve AB ile ilişkilerin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Bu verileri kısa süre içinde unutacağız ve 2. ve 3. çeyrek verilerini bekleyeceğiz. TÜGİAD olarak bu büyüme rakamlarının verimlilik ile ilişkilendirilmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz. Mal ve hizmeti ürettik ve ihraç ettik; peki firmalar ne kadar verimli çalıştı? Bu trendin sürmesi halinde 2017 sonunda büyüme rakamlarının yüzde 4’ün üzerine çıkması kimseyi şaşırtmamalı.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu