Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

TCMB üzerine düşeni yaptı sıra OVP’de

TCMB’nin yerinde ve güçlü hamlesi fiyat istikrarı ve TL’nin değeri açısından olumlu sonuç getirebilir. Bu çerçevede OVP sunumunda enflasyon ve TL’deki istikrara yönelik mücadele umudu beklentisi yükseldi…

TCMB’NİN geçtiğimiz haftaki kararlı adımının ardından bu hafta Türkiye’nin 2019-2021 yılları arasındaki ekonomi patikasını belirleyecek olan Orta Vadeli Program (OVP) açıklanacak. Geçtiğimiz hafta verilen kamuda tasarruf mesajlarının ardından büyüme ve enflasyon beklentileri ile bu hedeflere yönelik yol haritası ön palana çıkacak. Geçtiğimiz hafta TCMB’nin aldığı kararın etkilerinin kalcı olabilmesi için bu hafta açıklanacak OVP’de de aynı kararlılığın sergilenmesi gerekiyor.

TCMB KARARLI OLDUĞUNU GÖSTERDİ

TCMB politika faizini 625 bp artışla yüzde 24.00 seviyesine yükseltti. Böylelikle, sadeleşme süreci sonrasında yapılan ayarlama kapsamında otomatik olarak gecelik borç alma faizi (faiz koridoru alt bandı) yüzde 16.25’ten yüzde 22.5’e, gecelik borç verme faizi (faiz koridoru üst bandı) yüzde 19.25’ten yüzde 25.5’e, geç likidite penceresi borç verme faizi de yüzde 20.75’ten yüzde 27.00 seviyesine yükselmiş oldu. TCMB’nin faiz kararının hemen ardından, yakın dönemde gecelik vadede gerçekleştirilen fonlamanın 14 Eylül 2018 tarihinden itibaren haftalık vadede yapılmaya başlanacağı duyuruldu. TCMB Ağustos ayı ortalarından bu yana 1 hafta vadeli repo ihalesi gerçekleştirmiyor, fonlamayı gecelik borç verme faizi (son karar öncesindeki faiz koridoru üst bandı) üzerinden yüzde 19.25 üzerinden yapıyordu. Geçiş sürecinin ardından fonlanıa yüzde 24 olan 1 hafta vadeli repo faizi üzerinden gerçekleşecek.

Diğer bir ifadeyle, geçtiğimiz hafta politika faizinde yapılan 625 bp’lik faiz artırımının tonlamaya yansıması net +425 bp olacak. Karar metninde, iç talepteki yavaşlamaya rağmen fiyat istikrarı konusundaki önemli risklere yönelik yapılan güçlü vurgu dikkat çekli. Bir önceki karar metninde yer alan “iç talebe dair yavaşlama sinyalleri artmaktadır” ifadesi son. metinde “iç talepteki yavaşlama hızlanmaktadır” olarak revize edildi. İç talep koşullarındaki zayıflamaya karşın, kur hareketleri nedeniyle genele yayılan fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın enflasyon görünümü üzerinde oluşturduğu yukarı yönlü riskler hem yapılan faiz artışı oranına hem de karar metnindeki ana mesaja yansıdı. Alınan kararın beklentilerden daha güçlü olmasına ek olarak, herhangi bir yan araca başvurulmadan doğrudan bir hamle yapılmış olması ile fonlama yapısının sadeleşmeyle yeniden uyumlu hâle getirilmesinin son derece olumlu olduğunu düşünüyoruz. TCMB’nin yerinde ve güçlü hamlesinin fiyat istikrarı ve TL’nin değeri açısından olumlu sonuçlar getireceğini, TCMB’nin kredibilitesini artırma konusunda önemli katkısı olduğunu düşünüyoruz. Yüksek oranlı faiz artışına karşın gerek kısa vadeli gerekse uzun vadeli faiz oranlarında görülen düşüş de kredibiliteye sağlanan bu katkının bir eseri oldu.

CUMHURBAŞKANI’NIN TASARRUF AÇIKLAMALARI ÖNEMLİ

TCMB’nin faiz kararının hemen öncesinde ve ertesi günü açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, faiz konusundaki hassasiyetinin aynen devam ettiğini söyledi. Yapılan bu açıklamalar piyasalarda kısa vadeli dalgalanmalara neden olurken, açıklamada ön plana çıkan başlığın kamuda tasarruf adımları olduğunu düşünüyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yapılan açıklamalarda kamu kurumlannın kiradan çıkarak boş olan kamu binalarına geçmesi, kamuya personel alımına sınırlama getirilmesi, kamudaki araçların azaltılması, devam eden yatırımların bitirilmesine öncelik verilip yeni yatırım yapılmayacak olması gibi birçok alanda tasarruf yapılacağı belirtildi. Geçtiğimiz dönemlerde TCMB’nin kısmi sıkılaşma hamlelerine rağmen kamudaki genişlemeci adımlar enflasyonla mücadele konusunda zafiyetler oluşturmuştu. Bu hafta açıklanması beklenen OVP’ye de yansımasını beklediğimiz kamudaki bu tasarruf ve sıkılaşma eğilimi enflasyonla mücadele konusunda inancı artıracağı gibi TL’nin istikrarına da katkı sağlayabilir.

OVP’YE YÖNELİK BEKLENTİLER ARTTI

Eylül ayının en önemli başlıklarından biri eski adıyla Orta Vadeli Program olacak. Geçtiğimiz haftalarda Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, yeni planın adı ile birlikte içeriğinde de önemli değişiklikler olacağını belirtmişti. Yakın dönemde uygulanacak ekonomi politikalarına ışık tutacak bu planda somut adımların yer alması beklentisi hayli yükselmiş durumda. Bu nedenle açıklanacak paketin beklentileri karşılaması ya da karşılayamaması her iki yönde de sert fiyat hareketlerine neden olabilir. Bu ay için en büyük risklerden biri piyasanın bu planda istediği netlikte somut adımlar görememesi olur ki, bu durumda ekim başında açıklanacak eylül ayı enflasyon rakamlarına kadar TL varlıklardaki hareketler yeniden sertleşebilir. Bu nedenle bu programın piyasa için fırsatlarla birlikte, artan beklentiler nedeniyle riskler de barındırabileceği göz önünde bulundurulmalı. Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dile getirdiği kamuda tasarruf önlemleri para politikasındaki sıkılaşmanın mali politikalarla da destekleneceğinin işareti oldu. Bu çerçevede OVP sunumunda da enflasyonla mücadele ve TL’deki istikrarına yönelik topyekûn bir mücadele kararlığı görülebilir. TCMB’nin geçtiğimiz hafta aldığı kararın etkili olabilmesinin yolu da buradan geçiyor. Bu zorunluluk 20 Eylül’de açıklanması beklenen OVP’ye kadar piyasanın bu beklentiye yönelik pozitif fiyatlamayı devam ettirmeye çalıştığını görebiliriz.

BIST’te kar realizasyonu endişesi var

TCMB’nin geçtiğimiz hafta attığı kararlı adım ve Cumhurbaşkanı’nın dile getirdiği kamudaki tasarruflar, son zamanlarda TL’nin değerinde görülen aşırı dalgalanmaları ve bozulan fiyatlama davranışlarını dizginleme konusunda oldukça önemli adımlar oldu. Bu kararların Borsa İstanbul’daki ilk yansımalarının da pozitif olduğunu gördük. Buna karşın Cuma günü öğleden sonra özellikle bankacılık endeksinde görülen sert yükselişin satış fırsatı olarak değerlendirilmesi dikkat çekti. Bankacılık endeksinin Perşembe günü gördüğü dip seviye ile Cuma günü gördüğü zirve arasındaki değişim yüzdel3’ü buldu. Aynı zaman diliminde Dolar/ TL’deki düşüşün de etkisi ile bankacılık endeksindeki dolar bazlı getiri yüzde 22’ye ulaştı. Bu durum Cuma günü öğleden sonraki bölümde kar realizasyonlarına bağlı satışlar yaşanmasına neden oldu. Bankacılık endeksinde görülen bu hareket ile BIST-100 Perşembe günü en düşük 91.206’yı görürken Cuma günü 95.298’e kadar yükseldi, haftanın kapanışı ise 94.759’dan gerçekleşti.

BIST-100’de son üç haftalık dönemde oluşan konsolide kanalının üst bandı 94.650 civarında bulunuyordu. Cuma günü yaşanan yükselişle bu kanalın üzerine çıkılırken kapanış da seviyenin hemen üzerinde gerçekleşti. Bu seviyenin haftalık kapanışla geçilmiş olmasını pozitif olarak değerlendirmekle birlikte Cuma öğleden sonra hacimsiz de olsa gelen satışlar nedeniyle temkinli olmak gerektiğini düşünüyoruz. Bu hafta 50 günlük hareketli ortalamanın bulunduğu 93.800 civarı kısa vadeli pozisyonlar için ilk güçlü destek seviyesi olarak izlenebilir. Bu seviyenin altında ise geçtiğimiz haftalarda oluşan konsolide kanalının alt bandının bulunduğu 91.500 civarını takip edeceğiz. Endekste 93.800 üzerinde kalındığı sürece pozitif görünüm devam edecektir. Bu durumda 98.000-98.750 aralığındaki direnç bölgesi gündeme gelebilir. Endekste mart başından beri devam eden düşüş trendin son bulduğuna ve yeni bir trend başladığına ikna olabilmek için öncelikle bundan önceki son tepkide görülen 98.750 civarındaki zirvelerin geçilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Aksi takdirde düşen zirveler ve her seferinde daha derinlerde oluşan dipler sürecine yeniden dönebiliriz.

Dolar/TL’de TCMB etkisi devam edebilir

TCMB’nin beklentiler aşan faiz artırımı sonrası TL’de başlayan güçlenme eğilimi, OVP beklentisi ile bu hafta da devam edebilir. Faiz kararı öncesinde 6.50‘yi test eden Dolar/TL’de karar sonrası en düşük 6.01 görüldü. Kısa vadede teknik olarak en güçlü desteğin 5.95’te bulunduğunu düşündüğümüz Dolar/TL’de bu seviyenin altına sarkılması durumunda 5.80-5.70 aralığına kadar yeni bir gerileme daha görülebilir. İdiip’teki çatışmalar ve ABD ile ilişkiler konusunda yeni pozitif gelişmeler yaşanmaz ise içinde bulunduğumuz aşamada bu seviyelerin daha altını konuşmak için erken olduğunu düşünüyoruz.

Dolar/TL için 6.30 ve devamında 6.50 ise kritik dirençlerimiz olacak. Bu çerçevede ilk olarak 5.80-6.30 bandındaki hareketi izleyeceğiz. Perşembe günü açıklanması beklenen OVP öncesinde sürpriz bir haber ile karşılaşmazsak kısa vadeli yükselişlerin, bahsettiğimiz hu direnç bölgelerine yakın seviyelerden Dolar/TL’de satış fırsatı olarak değerlendirilebileceğini düşünüyoruz.

ÜZEYİR DOĞAN

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu