Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Şimdi “doğru hisse” seçme zamanı

Yurtdışında İngiltere referandumu, içeride ise terör ve jeopolitik riskler kısa vadede piyasanın önünü görmesini zorlaştırıyor. Endekste dalgalı bir dönem yaşanacağını öngören analistler, bu dönemde orta-uzun vadeli olmak koşuluyla alınabilecek 20 hisse belirledi…

ÖNCEKİ hafta ABD’den beklentilerin ötesinde olumsuz gelen Tarım Dışı İstihdam (TDÎ) verisinin oldukça önemli bir algı değişikliğine yol açtığı görülüyor. Nitekim analistler, TDt ve diğer kötü gelen bazı veriler nedeniyle Amerikan Merkez Bankası’nın (FED) 15 Haziran’daki toplantısında bir faiz artırımına gitmeyeceğini düşünüyor. Haziran ayında faiz artırım olasılığı neredeyse sıfır olarak görülürken, analistlere göre, temmuz ayı için de beklentiler azaldı. Ancak temmuz başmda gelecek olan verinin, önümüzdeki ay yapılacak toplantıdaki iletişim dilini etkilemesi bekleniyor. Bu arada analistler İngiltere’de yapılacak “AB’de kalınsın ya da kalınmasın” konulu referanduma da dikkat çekiyor. Bu konu, anketlere göre bıçak sırtı. Piyasa beklentisi “kalalım” yönünde ağırlık kazansa da, olası bir sürpriz durumunda piyasalarm çok olumsuz etkileneceği ifade ediliyor.

hisseler

Piyasanın yönünün kısa vadede tam olarak kestirilebilmesinin zor olacağını söyleyen analistler, içerideki siyasi, jeopolitik risklerin yanı sıra küresel gelişmelerin de birçok belirsizlik taşıdığına dikkat çekiyor. Bu nedenle yatırımcıların negatif ve pozitif senaryolar oluşturması gerektiğini kaydeden analistler, bunun dalgalı bir piyasada daha esnek biçimde hareket etme kolaylığı sağlayacağını düşünüyor.

Bu belirsizlik döneminde doğru seçim yapmanın çok önemli olacağını ifade eden analistlere göre, hisse senedi alacaklar çok dikkatli olmalı. Temkinli olmak koşuluyla borsa-da yatırım yapmayı orta-uzun vadeli olmak koşuluyla doğru bulan analistler, yatırımcılar için aşağıda göreceğiniz 20 hisse senedini belirledi.

“HOLDİNG, SANAYİ VE OTOMOTİV”

FED Başkanı Janet Yellen’in açıklamalarının ardından faiz artırım beklentisinin düştüğünü söyleyen Kapital FX Araştırma Uzmanı Enver Erkan, “ABD’de son gelişmeler haziran ayında faiz artırımı beklentisini neredeyse sıfıra indirirken temmuz beklentileri de azaldı. Ancak FED, bence beklenti yönetimine devam eder; her toplantıda faiz artışı olmasa bile bir sonraki toplantıyı masada tutar. FED’den 15 Haziran’da da geçen haftadaki-ne benzer bir açıklama bekliyorum. Bana göre yaz aylarında faiz artışı gerçekleşmezse, bu iş yılsonuna kadar da uzayabilir” diyor.

Erkan, bu kapsamda endeks için yukarıda (pozitif senaryoda) 87 bin ile aşağıda (negatif senaryoda) 66 bin seviyelerini öngörüyor. Borsa İstanbul’da bir yükseliş görülmesi durumunda bunun bankalar öncülüğünde olacağını ifade eden Erkan, olumlu beklentilerini şöyle özetliyor:

“FED’in faiz artırımını ertelemesi ve TCMB’nin faizleri düşürmeye devam etmesi, başta bankalar olmak üzere faize duyarlı olan diğer sektörlerde de hareketlilik görülmesini sağlayacak. Bunun başında holdingler, sanayi ve otomotiv sektör şirketleri geliyor. Özellikle döviz kurundaki hareketler, sanayi hisseleri açısından önemli olacak. Bunun yanı sıra ucuz değerlemeleri ile ulaştırma, havacılık ve mevsimsel etkisiyle gıda sektörü de öne çıkabilir. Yatırımcılar bu sektörleri izlemeli. Bu dönemde olası düşüşlerde ise Akbank, Sabancı Holding, Tüp-raş, Koç Holding, Halk Bankası, Emlak GYO, Türk Telekom, Petkim, Coca-Cola İçecek ve TAV Havalimanlan hisseleri yakından takip edilmeli.”

“KÖTÜ VERİLER FED’İ ETKİLEMEZ”

FED yetkililerinden, olumsuz gelen ABD istihdam rakamları sonrasında dahi faiz artışını destekleyen ifadelerin gelmeye devam ettiğini hatırlatan Alan Yatırım Kıdemli Analisti Eda Önder Öztürk, FED’in faiz artışına ilişkin algı yönetimine başladığını, kötü bir veri ile projeksiyonlarını değiştirmeyeceğini düşünüyor. Ancak yine de faiz artışında hamle yapma konusunda çok cesur davranmayacaklarını tahmin eden Öztürk, yılın son çeyreğinde bir faiz artışı görmemizin olası olduğu kanısında. Faiz artırımı beklentilerinin gündeme geldiği her dönemde gelişmekte olan ülke borsalarında para çıkışları yaşanmasının kuvvetli ihtimal olduğunu kaydeden Öztürk, “Bu süreçte endeks için 75 bin-80 bin aralığını öngörüyorum. Böyle dalgalı bir dönemde, yatırımcılar özellikle hikayesi güçlü olan sanayi hisselerinin yanı sıra bazı bankaları da izleyebilir. Öte yandan borsada düzeltme hareketlerinden yükseliş trendine geçildiğinde bankalar ön planda olacak” diyor. Öztürk, bu dönemde borsadaki düşüşlerde Aselsan, İş Bankası, Migros, Pegasus, Sabancı Holding, Tekfen Holding, Akbank, Ford Otosan, Kordsa, Soda Sanayi, Enka İnşaat ve Türk Hava Yolları hisselerinin yakından takip edilmesinde fayda olduğu kanısında.

 

 

 

Aselsan: Uzun dönemli siparişleri ve imzalamış olduğu yeni sözleşmeleri ile dikkat çekiyor. Yakın dönemde sözleşme bedeli yaklaşık 3.5 milyar dolar olan Türk Genel Maksat Helikopteri Programı’nın alt yüklenicilerinden biri olarak Türkiye’nin helikopter ve diğer askeri alanlardaki ihtiyaçlarının karşılanmasında önemli rol oynayacak. Türkiye askeri harcamalar bakımından dünyada 15’inci sırada. Savunma bütçesi GSYH ile paralel olarak artıyor. Türkiye’nin savunma alımları stratejisi, dışa bağımlılığı azaltmaya ve yerli üretimi desteklemeye yönelik. Aselsan’ın 2016 yılı ilk çeyrek itibariyle 4.4 milyar dolarlık bakiye siparişi mevcut. Tüm bu etmenler ve endeksin son dönemdeki dalgalı seyri de göz önünde bulundurulduğunda Aselsan’ın kendisine özgü hikayesi ve faaliyetlerinin devamlılığı olması sebebiyle portföylerde bulunması faydalı olabilir. Aselsan hisseleri için yüzde 10 yükseliş potansiyeli ile 10.60 TL hedef fiyat öngörüyoruz.

İŞ Bankası: Beğendiğimiz bankaların başında geliyor, iş Bankası hisselerinin fiyat kazanç oranı ve defter değeri açısından işlem gördüğü seviyelerden yatırımcısına sunduğu iskonto cazip. BIST’te geçen yıl zayıf bir performans sergileyen bankacılık endeksi, 2016 yılının başından bu yana yatırımcısına BIST-100 endeksinden daha fazla getiri sağlayarak kayıplarını telafi etme çabasında. Öte yandan öz sermaye karlılığı sektör üzerinde olan iş Bankası, piyasa değeri / defter değeri oranı ile de yatırımcısına iskonto sağlıyor. Son dönemde FED’in faiz artırım beklentilerinin gündeme gelmesi ile gelişmekte olan ülke borsalarındaki dalgalanmayı göz önünde bulundurursak, oluşabilecek tedirginlikte iş Bankası hisseleri düşüşlerde alım fırsatı yaratabilir. Endekste görülebilecek bir toparlanmaya bankacılık endeksi öncülük edeceğinden emsallerine göre cazip iskonto oranı sunan iş Bankası hisseleri değerlendirilebilir, iş Bankası hisseleri için yüzde 47 yükseliş potansiyeli ile 6.61 TL hedef fiyat öngörüyoruz.

Türk Telekom: Şirket 2016’nın ilk çeyreğinde güçlü operasyonel ve finansal sonuçlar elde etti. Ocak ayında lider konumunu güçlendirmek isteyen şirket; mobil, sabit ses, sabit geniş bant ve TV markalarını ‘Türk Telekom’ markası altında birleştirdi. Şirket, entegrasyon ve marka birleşmesinden güçlü ve somut sonuçlar elde ederek her bir segmenti bu performansa katkıda bulundu. Mobil gelirleri yoğun rekabete rağmen 2016 ilk çeyreğinde yüzde 14 artarak 1 milyar 334 milyon TL’ye yükseldi. Sabit geniş bant ve TV gelirleri de 2016 ilk çeyreğinde yıllık yüzde 9 artış göstererek 1 milyar 42 milyon TL oldu. Finansman kalemlerinde de şirket, hem finansal gelirini artırdı hem de finansal giderlerini azalttı. Şirketin 8.8 milyar TL net borcu bulunuyor. 1 Nisan itibarıyla başlayan 4.5G çağında da Türk Telekom, optimum frekans bantları ve ülke çapında fiber ağ kurdu. Bugün itibarıyla 4.5G baz istasyonlarının yüzde 70’i de fiberle bağlanmış durumda. Türk Telekom hisseleri için yüzde 24 yükseliş potansiyeli ile 7.50 TL hedef fiyat öngörüyoruz.

Sabancı Holding: Holdingin portföyündeki en önemli kısmı bankacılık oluşturuyor. 2015 yılının genelinde bankacılık sektörü, Sabancı Holding’in net karına olumsuz etkide bulunurken yılın ilk çeyreğinde Akbank’ta kur etkisinin azalması ve maliyetlerini disiplin altında tutması, bankanın karının artış göstermesini sağladı. Bu nedenle Akbankın olumlu katkısının olacağını düşünüyoruz. Holdingin bir önceki yıla kıyasla daha iyi bir performans sergileyen sanayi şirketleri de net kara olumlu katkıda bulundu. Uzun vadede holding portföyünde eneıji ağırlığını artırıyor ve bu konuda yatırım yaparak elektrik üretim kapasitesini yükseltiyor. Bunlar önümüzdeki dönemlerde Sabancı Holding’in finansallarına olumlu yönde yansıyabilir. Hisselerinde yüzde 29 yükseliş potansiyeli ile 12 TL hedef fiyat öngörüyoruz.

Piyasalarda önümüzdeki ay açıklanacak rakamlar görülene kadar temkinli bir bekleyiş hakim olabilir. Bu süreçte BIST’in de Ramazan ve yaz aylarının getireceği rehavetin etkisiyle düşük hacimli dalgalı bir trend izlemesi olası. Geçen hafta başında açıklamalarda bulunan FED Başkanı Janet Yellen de faiz artışının en erken eylül ayında olabileceği beklentisini artırdı.

FED’in faiz artışını ötelenmesi BIST için pozitif bir etken. Ancak bu süreçte içeride siyasi ve jeopolitik riskler ile TCMB’nin izleyeceği politikalar da en az FED kadar önemli. FED’in faiz artış beklentisinin eylül ayının da ardına ötelenmesi durumunda BIST’te sert bir yükseliş ihtimali artar. Bu olmadığı takdirde yılın üçüncü çeyreğinde, BIST-lOO’de nisan ayında görülen 85 bin-86 bin aralığının zirve olarak kalmaya devam edeceğini düşünüyoruz.

İçeride siyaseten ya da jeopolitik olarak çok önemli bir kirilim daha yaşamazsak, aşağıda 75 bin altındaki rakamlar görülse dahi kalıcı olmaz. Öte yandan işlem hacminde son dönemde gözle görülür bir şekilde düşüş yaşandı. Bu seyrin Ramazan ve bütün yaz aylarında devam etmesini bekliyoruz. Geçmiş trendler izlendiğinde işlem hacminin eylül ve ekim aylarında yeniden artış trendine geçmesi daha olası görülüyor. BIST’te bir miktar daha aşağı yönlü potansiyel olsa da 75 bin altındaki rakamlar, mevcut çarpanlar eşliğinde orta ve uzun vadeli yatırımcıların iştahını artırır. Bu nedenle küresel ekonomiyi derinden etkileyebilecek Brexit gibi ya da iç siyasette önemli bir kırılma yaşanamaz ise 75 bin altında hisse pozisyonları artırılabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu