Pazarlama Reklam

Paylaşım Ekonomisi

2016’da “paylaşmaya” hazır olun!

Dünyayı kasıp kavuran paylaşım ekonomisi önümüzdeki yıl ülkemizde kendini çok daha fazla hissettirecek. Öyle ki hem tüketiciler hem de şirketlerin bu yeni döneme hazırlıklı olması şart…

PAYLAŞMAKTAN hoşlananlardan mısınız? Mesela kitaplarını, kıyafetlerini, sabah poğaçasını paylaşanlardan mısınız? Peki ya arabanızı, eşyalarınızı ve evinizi paylaşır mısınız diye sorsak…

Paylaşım Ekonomisi

Aslında yapılan araştırmalar her 10 kişiden 8’inin, “paylaşmanın insanları daha mutlu yaptığı” görüşünde olduğunu gösteriyor. Buna rağmen yukarıdaki son cümle size abartı geldiyse, önyargılarınızı yıkın ve paylaşmaya hazır olun. Çünkü son birkaç yıldır dünyayı kasıp kavuran “paylaşım ekonomisi”, önümüzdeki yıl ülkemizin de en önemli pazarlama trendlerinin başında gelecek.

YENİ BİR DONEMİN HABERCİSİ

Dünyada internet ve mobil uygulamaların yaygınlaşmasıyla hızlanan paylaşım ekonomisi, kısaca kaynakların “ortak olarak kullanılması” şeklinde özetleniyor. Nasıl mı? Bu yeni sistemde, her türlü eşya, zaman, beceri, hizmet ve kaynak, değiş-tokuş, paylaşarak kullanım, kiralama veya ödünç alma modeline dayanıyor. Ekonomik kriz, finansal zorluklar, büyüyen şehirleşme, kaynakların ve enerjinin giderek kısıtlanması ve kaynaklara erişimin zorlaşması gibi onlarca kriterle beslenen sistem, bildiğimiz kapitalist sistemde de yeni bir dönemin habercisi olarak adlandırılıyor.

Tüm dünyada ise izleri görmek mümkün…

New York’tan Londra’ya, San Francisco’dan Paris’e, her yerde paylaşım ekonomisi bisikletleri, otomobilleri, evleri paylaştırıyor. Örneğin aynı yöne gidecek kişiler trafikte beklememek ya da daha ekonomik çözüm bulmak için araçlarındaki boş koltuğu paylaşıyor. Aynı şekilde tatilciler, otel yerine, ev değiş-tokuş sistemini tercih ediyor.

Tabii ki tüm bu değişimin arkasındaki en büyük güç internet.

Sistemin yaygınlaşmasını sağlayan en güçlü temsilciler ise, dünya çapında ev sahiplerinin evlerini kısa süreliğine yabancı turistlere kiraladığı platform Airbnb ve taksi çağırmak yerine başkasının arabasına binmek konseptini bir iş haline dönüştüren Uber…

Uber’in 2,7 milyar dolar ve Airbnb’nin 794 milyon dolar yatırım toplaması ise paylaşım ekonomisinde “bu daha başlangıç” iddialarını doğruluyor. Yapılan çalışmalar, evini, arabasını, bisikletini, zamanını, işgücünü paylaşıma açan milyonların katıldığı şirketlerin bugüne kadar aldığı yatırımların toplamının 15 milyar dolara yaklaştığım ortaya koyuyor.

TÜRKİYE’DE DE UYGULAMALAR BAŞLADI

Sosyal medyanın internette yaptığı devrimin bir benzerini de paylaşım ekonomisinin çeşitli sektörlere yapması bekleniyor. Hatta paylaşım ekonomisi, uzmanlarca sosyal medyanın bir sonraki fazı olarak görülüyor. Sırf bu nedenle bile, sosyal medya kullanımının en üst sıralarda yer aldığı ülkemizde, 2016’dan itibaren paylaşım i ekonomisinin giderek yaygınlaşacağı konusunda uzmanlar hemfikir.

Zaten bu alanda güzel uygulamalar < yerini almaya başladı bile. “Zaman Kum-barası”nm kısaltması { olan zumbara’da mesela, kullanıcılar hizmet almak’ için para yerine, aynı saat kadar hizmet sunuyor. Kullanmadığınız eşyaları paylaştığınız esyapay-las.com ve İstanbul’un trafik sorununu çözmek için çevreci bir dille yola çıkan yolculuk paylaşımı uygulaması www.yolyola.com ise diğer örnekler… Kısacası, başta da dediğimiz gibi, 2016’da daha fazla paylaşmaya şimdiden hazır olmamız şart. Çünkü tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de bu alanda daha çok girişim göreceğiz. Sadece tüketicilerin değil şirketlerin de paylaşım ekonomisinin beraberinde getireceği bu yeni döneme ayak uydurması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü bugüne kadar gittikçe sertleşen kapitalist ekonomi ve marka stratejilerinin de bu önemli trendle birlikte değişime uğrayacağını öngörmeyenler sınıfta kalacaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu