Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Koalisyon görüşmeleri ve piyasalar

7 Haziran genel seçiminin ardından 45 günlük hükümet kurma çalışmaları başladı. Piyasaların gözü kulağı da koalisyon görüşmelerinde. Çok fazla bir alternatif de yok. AKP-CHP görüşmelerinden çıkacak mesajlar analiz edilirken, piyasalar erken seçim ihtimalini de göz ardı etmiyor. Piyasaların siyaset hesaplarına son günlerde IŞİD’e karşı düzenlenen operasyon da eklendi. Ancak ana gündem siyaset. Bu ortamda 14 aracı kurum ve portföy yönetim şirketinin genel müdürünün beklentilerini aldık. Yatırım araçlarında bu beklentilere göre nasıl hareketler olacağını sorduk. Güçlü koalisyon, piyasaları rahatlatacak. Erken seçimde ise risk azaltmaya hazırlıklı olun.

Koalisyon görüşmeleri

Piyasalar, genel seçimden çıkan koalisyon sonucu ile birlikte yeni bir döneme girdi. Bu dönemin fiyatlaması ilk etapta negatif oldu. Hiçbir partinin tek başına hükümeti kurup güvenoyu alabilecek milletvekili sayısına erişememesi ve hatta en çok oy alan AKP’nin (yüzde 41) toplamda 258 milletvekilinde kalması, piyasalarda şok etkisi yarattı. Koalisyon hükümeti kurma ihtimalinin zayıf olduğu düşüncesiyle dolar/TL’de fiyatı 2.8097’ye, Euro/TL’de Euro’daki tüm zayıf görüntüye rağmen 3-1289 test edildi. Gösterge faiz çift haneleri gördü. BİST-100 Endeksi, 76.000’in altına geriledi.

Sonrasında ise değerlemelerin çok düşmesi, FED’den gelen ılımlı açıklamalar, Euro Bölgesi’nde Yunanistan anlaşması, İran’la nükleer anlaşmaya varılması, koalisyon görüşmelerinin başlaması, piyasaların toparlanmasını sağladı. Ancak gündem yine siyaset. Bir yandan AKP-CHP koalisyon görüşmeleri devam ederken, parti liderlerinden, parti örgütlerine ‘seçime hazırlanın’ yönünde mesajlar veriliyor.

SURİYE GERGİNLİĞİ

Buna bir de son yılların dönem dönem tansiyonu artan konusu Suriye dahil oldu. Suruç’ta 32 genç insanın yaşamına mal olan saldırı, IŞÎD’in sınır güvenliğini tehdit etmesi, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin müdahalesi, ortamı iyice ısıttı. Borsa, 78.000’e düşerken, dolar/TL 2,75’e, Euro/TL 3 TL’yi geçti. Gösterge faiz ise çift haneyi zorluyor. TL’deki değer artışı sonucunda TCMB, döviz depo faiz oranını dolar için yüzde 3,5’ten yüzde 3’e indirerek müdahalede bulundu. Kurun ateşini kısmen söndürerek, piyasaya mesaj vermiş oldu.

Olayların piyasayı etkilemesini normal karşılayan Turkish Yatırım Genel Müdürü Berra Doğaner, uluslararası koalisyonla beraber bile olsa İncirlik üssünün açılmasının, Türkiye’yi IŞİD’in hedefi haline getirdiğini söylüyor. Doğaner, “Sınırlarımız içinde IŞÎD’in kanlı eylemlerinin sürmesi piyasalar üzerinde baskı unsuru olur. Bu stresi dengeleyebilecek en olumlu gelişme AKP-CHP koalisyonunun kurulabilmesi” diyor.

Ülkede terör olaylarının artması ve bir kara harekatına zorlanması halinde, piyasalarda satış baskısı olabileceğini söyleyen Alan Yatırım Genel Müdürü Metin Aytekin, sınır olayları şeklinde kalırsa etkinin daha sınırlı olacağını kaydediyor. Aytekin, kötü senaryoda derecelendirme kuruluşları ve büyük bankaların Türkiye için ne söyleyeceklerinin de önem kazanacağını anlatıyor.

Kısa vadeli tedirginlik yaratsa da sınır dışına yayılacak gelişmeler olmasını beklemeyen Gedik Yatırım Genel Müdürü Metin Ayışık, piyasalara etkinin sınırlı olacağı kanaatinde. Ayışık, bu süreçte hükümetin ku-rulamamasının asıl tedirginlik yaratan unsur olduğuna dikkat çekiyor.

ÜÇ BEKLENTİ

İşte böyle bir ortamda, gelişmeler izlenirken piyasalar koalisyon görüşmelerini yakından izliyor ve olası senaryoları fiyatlıyor. Buradan yola çıkarak 14 aracı kurum ve portföy yönetim şirketinin üst düzey yöneticisiyle konuştuk. Siyasi arenadaki beklentilerine göre, yatırım araçlarındaki beklentilerini ve yatırımcılara tavsiyelerini aldık. Yaptığımız çalışmada üç ana beklenti ortaya çıktı. AKP-CHP koalisyonunu yakın görenler, her iki ihtimalinde bir birine yakın olduğunu düşünenler ve son olarak erken genel seçim ihtimalini daha yüksek bulanlar. Koalisyon beklentisi yüksek olanlar borsada yükseliş beklentisi içinde ve 90.000’i test edip, geçebileceğini söylüyorlar. Dolar/TL’de 2,60’ın altını, gösterge faizde ise yüzde 9,50’nin altını söylüyorlar. İki ihtimali de yakın görenlerin, daha dengeli portföy önerileri var.

ERKEN SEÇİM KAYGISI

Erken seçim ihtimaline yakın olan uzmanlar ise borsada 70.000’e doğru hareketin olabileceğini söylüyor. Dolarda 2,90’m üzerinde yeni zirveler, faizde çift haneli seviyeler gündeme gelebilir. Olumsuz senaryonun içinde Suriye’de risklerin artması, FED’in faiz artırım sürecine başlaması sonucu gelişen piyasalarda pozisyon azaltması, Mo-ody’s başta kredi derecelendirme kuruluşlarından gelebilecek olumsuz açıklamalar da var.

Deniz Portföy Genel Müdürü Fatih Arabacıoğlu, piyasanın önündeki en önemli riskin erken seçim olduğunu söylüyor. Hatta yaşanacak ikinci seçimden de sonuç çıkmaması durumunda belirsizliğin 20l6’nın ilk aylarını da ipotek altına alarak vakit kaybına neden olabileceğini anlatıyor. Arabacıoğlu, bu senaryoda yabancı yatırımcının riskini azaltmak isteyebileceğini, kredi derecelendirme kuruluşlarından gelecek açıklamaların da önem kazanacağım ifade ediyor.

PORTFÖY NASIL OLMALI?

Böyle belirsizliklerin arttığı bir dönemde yatırımcıların portföylerini nasıl şekillendirmeleri gerektiği en kritik konuların başında geliyor. Riskler ve fırsatlar gözetilerek dengeli bir portföy oluşturulması gerektiğini söylemek mümkün. Haberimizin çalışmasında da göreceğiniz üzere 12 aracı kurum ve portföy yönetim şirketinin CEO’sundan model portföy önerisi aldık. Bu önerilerin ortalamasına bakarak bir model portföy ortaya çıkardık. Buna göre mevduat yüzde 22,9’la en çok öne çıkan ürün. TL faiz araçlardan ÖST-ÖST fonlar, yüzde 15,8 paya ve tahvil-bo-no yüzde 7,1 paya sahip. Yani TL portföylerde ilk sırada olmalı, ancak tahvil çok önerilmiyor. Kurlardaki yukarı hareketlere karşı döviz olarak önerilen yatırım aracı dolar. FED’in faiz artışı beklentisiyle, doların dünyada yükselen trendde olduğu unutulmamalı. Tabii ki hisse de portföylerde en çok önerilen yatırım araçları arasında.

FIRSATLAR DEĞERLENDİRİLMELİ

Prim Menkul Yönetim Kurulu Üyesi Tunç Kertmen, erken seçim ihtimalinin yükselmekte olduğunu söylemesine ve endekste 70.000’lere geri çekilmenin yaşanabileceğini söylemesine rağmen, yüzde 40 hisse senedi önerisinde bulunuyor. Bunu da Borsa İstanbul’un zaten iskontolu olmasına bağlıyor. Kertmen, hisse seçimi ile ilgili şunları söylüyor:

“Kârlılığı süren sektör ve şirketlerde mutlaka orta uzun vade pozisyon taşınmalı. Uzun vadede doğru hisse tüm yatırım araçlarını geride bırakır, bunu unutmayalım. Yeter ki hikayesi sağlam olsun.”

GCM Forex, yüzde 20 hisse, yüzde 40 dolar ve yüzde 40 TL mevduat önerisi yapıyor.

Genel olarak FED etkisi ve iç siyaset, bölgesel riskler gibi kırılgan başlıklar nedeniyle kurum olarak yıl başından bu yana portföyde düşük oranlı hisse, yüksek oranda döviz ve mevduat önerdiklerini söyleyen GCM Forex Genel Müdürü Alper Nergiz, “Bu modellimiz muhafazakar yatırımcı için hisse senedi piyasalarında ara fırsatların yakalanabileceği, dolar tutulması ile FED ve faiz artırımı etkisinin dolan değerli kılabileceği süreçte sigorta olarak değerlendirilebileceği varsayımına dayanıyor” diyor. Yüksek mevduat-nakit pozisyonunu ise Nergiz, FED’in faiz artırımında ilk dalgalanma döneminde ucuz kalmış varlıklarda fırsat yakalamak için hazırda beklemek üzere tutulmasını öneriyor.

BORSADA BEKLENTİ

Beklentilere göre yatırım araçlarına bakıldığında, çalışmamızın tablolarında da görüleceği üzere borsada hükümet kurulacağı yönündeki beklentiyle endeksin yeniden zirve seviyesini zorlayacağını düşünenler de var. Genel seçim sonrası gelinen 76.000’li seviyeleri aşağı yönlü kırı-labileceğini ifade edenler de.

İyimser beklentisi olan Metin Ayışık hükümetin kurulmasının siyasi risk primini düşüreceğini ve endeksin bir miktar yükseleceğini düşünüyor. Ayışık orta vadede endekste 80.000-90.000 aralığında bir ortalama oluşacağını düşünüyor ve “Yılın ikinci yarısında FED faiz artışına paralel TCMB’nin de faizlerde artış yapma ihtimali, en azından faiz düşüşünün sınırlanması endeksin 90.000 ve üzerindeki rakamlarda tutunma ihtimalini düşürüyor” diyor.

Iskontoya dikkat!

Erken seçim ihtimalini daha yüksek bulan Ata Portföy Genel Müdürü Mehmet Gerz, bu durumda 70.000 civarına doğru geri çekilmelerin yaşanabileceği değerlendirmesini yapıyor. Bu seviyeleri fırsat olarak gören Gerz’in değerlendirmesi şöyle:

“Borsa değerleme olarak zaten yüzde 15 iskontolu olduğu için yaşanacak ek yüzde 10-15’lik bir düşüş ile iskonto yüzde 25-30’lara kadar çıkacağı için, oralardan uzun vadeli alıcı gelmesini ve aynen seçim sonrasında gördüğümüz gibi, 70.000’li seviyelerden uzun vadeli alıcıların gelmesi ile tekrar toparlanma yaşanmasını muhtemel görüyoruz. Çünkü borsada işlem gören şirketler reel varlıkları temsil ediyor. Panik düşüşlerde uzun vadeli yabancı fonlar, kısa vadeli siyasi çalkantıyı fırsat görüp alım yaparlar.”

DOLAR 3 TLYİ BULUR MU?

Döviz piyasaları geçen hafta hareketliydi. Suriye’de IŞİD hedeflerine yapılan harekat sonrasında kurun 2,75 seviyelerine doğru hareket ettiği görüldü. Merkez Bankası’nın depo faiz oranını düşürmesiyle piyasaya gerektiğinde müdahale edeceği mesajı, kur üzerinde baskının azaldığı sinyalini verdi. Bu ortamda gözler siyasi arenaya çevrilmiş durumda. ABD’de yaşayan para yönetici Sinan Akıman, CHP-AKP koalisyonuna dikkat çekiyor. Bu ihtimalin gerçekleşmesi durumunda kurun 2,60’m altına geleceğini söylüyor. Sonrasında global gerçeklerle yükselişin yaşanacağını anlatıyor. Akıman, erken seçim durumunda ise kurda 2,90’ın üzerinde 3 TL’lerin görülebileceğini sözlerine ekliyor.

Koalisyon kurulursa dolar/TL’nin 2,60-2,70 bandında kalacağını, erken seçimde ise belirsizlik ortamında kurun 2,90-3,00 bandına yükseleceğini söyleyen Yatırım Finansman Genel Müdürü Şeniz Yarcan, “ilk senaryoda 2,60’ın altına sarkan her durumda ortaya çıkacak, kurumsal talep ile firmalar açık pozisyonlarını kapatacak, yani dolara talep gösterecektir. İkinci senaryoda ise kur 3,00’ün üzerine atabilir ancak tepki satışları, seviyeyi 3,00’ün altına indirebilir” diyor.

GÖSTERGE FAİZ

Geniş tabanlı bir koalisyonun piyasalar açısından fırsat olduğu herkesin ortak görüşü. İş Yatırım Genel Müdürü Erdal Aral, erken seçim olursa oyların mevcut dağılımım sürdürmesi halinde zaman kaybı yaşanacağını söylüyor. 45 günlük sürenin bitimine gelinmesinin, piyasa stresini artıracak ve aşırı fiyatlama olasılığını gündeme getireceği yorumunu yapan Aral, gösterge faiz konusunda enflasyon verilerine dikkat çekiyor. Erdal Aral, enflasyon beklentileri aşırı bozulmadıktan risk primlerinde aşırılıklar olmadıktan sonra, 9,50-10,0 bandının korunmasını. bekliyor.

Son enflasyon rakamı gerilemeye işaret etse de tahvil-bono tarafında da ana gündemin iç siyaset olacağını söyleyen Alper Nergiz, “Koalisyon hükümeti seçeneği gerçekleşirse belki en az pozitif etkilenmesini beklediğimiz varlık, tahviller olacak. Daha kayda değer (9 seviyesi altına inmek ve altında kalmak için) gerileme beklemek için hükümetin kurulması yanında enflasyonda düşüşün kalıcı olduğunu görmek gerekecek” diyor.

Erken seçim duaımunda gösterge faizlerin tekrar çift haneye çıkması genel beklenti. Ancak bonoda satışın daha sınırlı olacağı değerlendirmesini yapan Mehmet Gerz, bunun nedenini “Çünkü Türkiye’nin kamu mâliyesi iyi gidiyor ve enflasyonda da son aylardaki yükseliş trendi atlatılıyor. TCMB’nin uzun zamandır tahmin ettiği gıda enflasyonunda düşüşün başlamış olması, enflasyonu yüzde 7-7,5 aralığında tuttuğu sürece, bonoya yüzde 10’un üstünde alış gelmesini bekleriz” diyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu