Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

İhracatçı kurlardan memnun

Dolarda yaşanan yükseliş ihracatçı için henüz sorun teşkil etmiyor. Dolar yılsonunda hedeflenen seviyeleri görse de paritenin beklenen düzeyde olması ihracatçıyı rahatlatıyor. Asıl sorun, doların 3.40 gibi spekülatif seviyeleri görmesiyle yaşanabilir.

İHRACATÇILAR için yurtdışma mal satmanın en büyük zorluklarından ve risklerinden biri dövizin TL karşısındaki durumunu takip etmektir. Özellikle euro ve dolar ile ihracat yapan işadamları bugünlerde dolara gözlerini dikmiş durumda. Dolardaki son bir ayda iyice hızlanan volatilite piyasaların ^ başım döndürdü. Doların nerede duracağı ve tam mp olarak nereye gideceği bir muamma olarak ortada dururken, iş dünyası dolar ve euro için öngörülerde bulunarak işlerini yürütmeye çalışıyorlar.

Geçen hafta yurtdışı ve içindeki gelişmelerin etkisiyle 3.11 TL’ye kadar çıkan dolar*, hafta sonuna doğru bir miktar gevşese de yılsonunda 3.40’ı bulacağını ifade edenler bile var. Ancak genel olarak bizim konuştuğumuz ihracatçılar doların yılsonu ortalamasının 3.10-3.20 aralığında olacağını bekliyor. Bu seviyelerde yılı tamamlamanın kendileri için sıkıntı teşkil etmeyeceğini düşünen ihracatçılar, euro’nun daha stabil giden durumundan ve euro/dolar paritesinden ise memnunlar.

İhracatçı KOBİler

“SIKINTI YOK”

TİM Yönetim Kurulu Üyesi ve Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği Başkanı Mustafa Satıcı, ihracatçıların doların aşırı hareketinden hiçbir zaman memnun olmadığını belirtiyor. Şu anki seviyelerde ihracatçı açısından sıkıntı olmadığını belirten Satıcı, “Doları konuşurken diğer para birimleri karşısındaki değerlere de bakmak gerekiyor. 3 TL civarındaki bir kur, ihracatçı açısından rekabetçi bir kurdur. Ancak dövizin daha fazla hareketlenmesini istemiyoruz. Ani yükseliş ve düşüşleri bizler arzu etmeyiz. Dolardaki yüzde 4-5’lik artış büyük bir değişiklik değil. Yukarı yönlü hareket devam ederse sıkıntı olur. Olağanüstü durumlar olmazsa yılsonu dolar kurunun 3.0-3.1 civarında olacağım düşünüyoruz” diye konuşuyor.

GÖRECELİ GELİR ARTIŞI

Türkiye’de doların artması hammaddesini yerli olarak TL ile sağlayan, ihracat gelirlerini de dolar ile elde eden mobilya gibi sektörler açısından avantaj teşkil ediyor ve gelirlerde göreceli bir artışa neden oluyor. Ancak Türkiye’de birçok sektör hammadde açısından ithalata bağımlı. Petrokimya ürünlerinden maden ve metallere kadar birçok hammaddenin fiyatı dolarla belirlendiği için, bunları işleyip özellikle Avrupa pazarlarına euro ile satan sektörler açısından bir risk oluşturuyor. Bu nedenle paritenin yüksekliği ve doların TL ve döviz karşısında değer kazanması ihracatçıların çok da arzu etmediği bir durum.

Hammaddesini dolarla alıp satışlarını da daha çok dolarla yapan halı, mücevher gibi sektörleri ise dolardaki hareket etkilemiyor. İstanbul Halı İhracatçıları Birliği Başkanı Uğur Uysal, “Dolarla alıp dolarla satıyoruz. Kurun artmasının bize artı ya da eksi bir etkisi olmuyor. Zaten yılbaşında bu seviyelerde olacağını öngörmüştük. Amerika’nın Ortadoğu’daki güçlü pozisyonu doların yükselmesine katkı sağlıyor” diyor. Uysal, yılsonu dolar kurunu 3.20 civarında tahmin ediyor.

“MÜŞTERİLER İSKONTO İSTİYOR”

İstanbul Değerli Maden ve Mücevherat Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Güner, doların arttığı zaman ihracatçının sevineceğinin düşünüldüğünü ancak bunun realitede böyle olmadığını belirterek sözlerine başlıyor. Güner, “Hammaddemizi dolarla getiriyoruz ve yüzde 65 oranında da değerli maden ve mü-cevherat ihracatımızı dolarla yapıyoruz. Eu-ro’nun ihracatımızdaki payı yüzde 20’yi geçmez. Dolar yükseldiği zaman müşteriler hemen iskonto istiyor. Maliyetlerimizin düştüğünü düşünüp hemen indirim talep ediyorlar. Biz de maaşlarımızı dolarla ödüyoruz diyerek iskonto taleplerini geri çevirmeye gayret ediyoruz” değerlendirmesinde bulunuyor. Dolardaki hareketin nedenini anlamakta zorluk çektiklerini belirten Güner, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Terör ve güvenlik konusu çözülür ve Türkiye normalleşirse dolar hemen değer yitirir. Güvensizlik insanları dolara yöneltiyor. Bir ay önce 2.90 olan kur, ne oldu da 3.10’a çıktı. Anlamakta zorlanıyoruz. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında doların 3.30-3.40’lara çıkabileceğini düşünmüştük ama Türkiye bu süreci iyi atlattı. Türk işadamı öngörüsüz iş yapmaya alıştı. Artık her duruma adapte olabiliyoruz. Zaten çok hesap yaparsak yanlış hesap yapıyoruz.”

‘VOLATİLİTEYE ALIŞTIK

İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri ihracatçıları Birliği Başkanı Zekeriya Mete de Güner ile aynı görüşte. “Kurdaki oynaklıklara alışmış durumdayız” diyen Mete değerlendirmelerini şöyle sürdürüyor: “Kurların çok aşırı değil, öngörülebilir seviyede yükselmesini istiyoruz. Aşırı oynaklıklar bizi memnun etmiyor, ihracatımızı daha çok dolarla gerçekleştiriyoruz. Kurların yükselmesi önemli bir risk oluşturuyor Bu duru’mda fiyat tutturamıyoruz ve müşteriler hemen iskonto istiyor.”

“BİR CEPTEP DİĞER CEBE”

İstanbul Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Serdar Urfalılar ise, sektör olarak doların şu anki durumundan memnun olduklarını belirterek sözlerine başlıyor. Hammadde alımlarımn da satış lirlerinin de dolara bağlı olduğunu belirten Urfalı-lar, doların ekim ayında bu seviyelere çıkacağını öngörmediklerini de sözlerine ekliyor. Urfalılar, “Çoğu sanayici hammaddesini yarı mamul olarak dolarla alıyor. Dolar alıp dolarla satanlar, bir cepten alıp diğer cebe koyuyor” diye konuşuyor.

“ANORMAL BİR ARTIŞ DEĞİL”

Ege Ağaç ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Tarakçıoğlu ise dolardaki yükselişin tüm yaşananlara rağmen makul seviyelerde olduğunu düşünüyor. Yıl-sonu dolar kuru ortalamasını 3.10 civarında tahmin eden Tarakçıoğlu şöyle konuşuyor:

“Aslında doların tüm yaşananlara rağmen daha çok yükselmesi gerekirdi. Bu Nurettin Tarakçıoğlu anormal bir artış değil. Piyasa istikrarı korunmamış olsaydı belki bugün 3.5’ları bile konuşuyor.

Evet volatilitenin yüksek olması ihracatçı için her zaman sıkıntıdır. Kur tahmini yapamazsınız. Bu seviyelerde yılı kapatırsa bizler açısından bir sıkıntı olmaz. Yılsonuna doğru kur biraz düştüğü için 3.05-3.06 civarında kapatabiliriz. Yılsonu dolar kuru ortalaması ise 3.10 civarında olursa yine de iyidir.”

“PANİĞE GEREK YOK”

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Davut Er, doların yükselmesinin ihracatçının işini kolaylaştırmadığını düşünüyor. “Bu kurlar beklediğimiz kurlar değil” diyen Er, yine de kurun bu seviyelerde kalmasının yılsonu hedeflerine uygun olabileceğini belirtiyor. Er, şu değerlendirmeyi yapıyor: “Aslında kurlardaki bu yükseliş etrafımızdaki savaş ve diğer faktörlerden dolayı normal. Paniğe kapılmaya gerek yok.

Zaten büyük bir volatilite de yok. Zeytin ve zeytinyağı ihracatını Uzakdoğu, Japonya, Amerika’ya dolarla yapıyoruz. Hatta bu kurlar bizim için avantaj bile olabilir. Hali hazırda ağustos ayında geçen yılın aynı ayma göre ihracatımızı yüzde 40 artırdık. Kurların bu hali ihracatımızı olumlu etkiler.”

Sabri Sami YILMAZ / İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi
“Parite dengeye oturdu”

Hazır giyim ihracatımız euro, dolar ve sterlin ile yapılıyor. Dolar ve euro’daki ani yükselişler ve düşüşler bizi her zaman rahatsız etmiştir. Doların yılsonu değerini 3 TL olarak öngörmüştük ama bu değeri ekim ayı içinde aştı. Umarız bu seviyelerden yılı bitirir de daha fazla yükselmez.

Euro ile ihracat yapan birçok sektör temsilcimiz hammaddesini dolarla alıyor. Girdiler ve krediler dolarla olurken, satışların euro ile olması sıkıntı yaratabilir. Bunun için euro ile satan euro ile borçlanmayı tercih ediyor. TL faizlerinin yüksek olması nedeniyle de dolar ve euro kredisi daha çok kullanılıyor. Euro-doiar paritesi 1.10’larda olması son bir yıldır ani yükselişler yaşanmaması bizim için olumlu. Parite dengeye oturmuş görünüyor. Bu şekilde devam etmesini arzu ederiz.

Şaban Kemal SARAÇ / Yücel Boru ve Profil Yönetim Kurulu Başkanı
Kur ve parite idare edilebilir durumda

Demirçelik sektörü ihracatını hem euro hemde dolarla yapıyor. Profil tarafında daha çok euro ile Avrupa’ya satış yapılırken, inşaat demirinde ise Avrupa dışındaki Amerika ve Arap ülkeleri gibi bölgelere dolarla satış yapılıyor.

Hammadde alışlarımız ise tamamen dolara bağımlı. Alım satım dolarla olduğunda doların öngörülebilir seviyede yükselmesi bizi etkilemiyor. Parite nedeniyle de sıkıntı yaşamıyoruz. Euro/dolar paritesi 1.10 civarında. Biz yılsonunu paritede 1.12 seviyesinde öngörmüştük. Normal seviyelerde gidiyor. Doların ise yılı 3.10‘lar civarında kapatacağını düşünmüştük. 2.5 ay önce bu seviyeleri gördü ama yine de durum idare edilebilir seviyelerde. Ancak piyasalarda konuşulan 3.40-3.50’leri görürse ciddi sıkıntı yaratır. Sanayi işletmelerinde maliyetler artar; yurtiçi fiyatları artırmak zorunda kalırız. Sanayi işletmelerinde finansman ihtiyaçları da daha çok dolar ve euro ile karşılanıyor. Krediler konusunda da sıkıntı yaşarız. Umarım dolar bu seviyelerde kalır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu