Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

İhracat 2020 Yılına Rekorlarla Başladı

2020 İmalat Sektörü

İMALÂT sektörü 2020’ye olumlu başladı. Ekonomik büyümenin öncü göstergelerinden ISO Türkiye îmalat PMI Ocak’ta 51.3’e yükselerek son 22 aylık dönemde ilk kez eşik değer olan 50’nin üzerinde gerçekleşti. Talepteki iyileşme, ocak ayında yeni siparişlerin büyüme bölgesine geçmesini sağladı. Yeni ihracat siparişleri de artış kaydederek beş aylık düşüş trendini sona erdirdi. Yeni siparişlerde oIduğu gibi üretimdeki artış da iki yıla yakın bir dönemin en yüksek oranında gerçekleşti.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda “2019’u tüm göstergelerde sağladığımız beklentilerin üstünde iyileşmelerle kapatmıştık. 2020‘ye, özellikle üretime dayalı büyüme hedefimiz kapsamında güçlü başlangıç yapmış olduk” ifadelerini kullandı.

İHRACATTAN İYİMSER VERİLER

İhracat 2020 yılma rekorlarla başladı. Türkiye’nin ihracatı Ocak’ta geçen yılın aynı ayma göre yüzde 6.1 artışla 14 milyar 765 milyon dolara yükselerek, Cumhuriyet tarihinin en yüksek Ocak ayı ihracatına imza atıldı. İhracat rekorunun 180.7 milyar dolar ile bir üst çıtaya taşındığı 2019’un ardından, 2020 Ocak itibarıyla son 12 aylık ihracat 181.6 milyar dolara ulaşarak rekor tazeledi. Türkiye ihracatçılar Meclisi’nin (TİM) Hatay’da açıkladığı geçici verilere göre, Ocak’ta 2.4 milyar dolar ihracatla otomotiv sektörü liderliğini korudu. En çok ihracat gerçekleştirilen ilk üç ülke ise 1.4 milyar dolarla Almanya, 889 milyon dolarla İtalya ve 870 milyon dolarla Birleşik Krallık oldu. En büyük pazarı olan Avrupa Birliği’nin ihracattaki payı Ocak’ta yüzde 50 oldu. Ticaret Bakanlığı’mn açıkladığı geçici dış ticaret verilerine göre, ithalat Ocak’ta geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 18.96 oranında artışla 19.2 milyar dolar, dış ticaret açığı yüzde 98.5 artışla 4 milyar 464 milyon dolara ulaştı. Ocak’ta ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 76.8 düzeyinde gerçekleşti.

YILLIK TÜFE YÜZDE 12.15

Ocak’ta tüketici fiyatları beklentilerin üzerinde gerçekleşmeyle yüzde 1.35 oranında arttı, yıllık enflasyon 0.31 puan yükselişle yüzde 12.15 oldu. B ve C göstergelerinin yıllık enflasyonu görece yatay seyrederken, eğilimi bir miktar yükseldi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) aylık fiyat gelişmeleri raporuna göre, bu dönemde yıllık enflasyon enerji dışındaki alt gruplarda geriledi. Enerjide yıllık enflasyonu geçen yılın aynı döneminde elektrik, doğalgaz ve şebeke suyu fiyatlarındaki indirimlere bağlı düşük baz etkisiyle 6.16 puan artarak yüzde 17.14’e yükseldi. TCMB’nin fiyat gelişmeleri raporuna göre Ocak’ta hizmet fiyatları yüzde 2 oranında arttı, grup yıllık enflasyonu sınırlı bir oranda gerileyerek yüzde 12.20 oldu. Bu dönemde yıllık enflasyon, kira, ulaştırma ve haberleşme gruplarında geriledi. Ocak’ta aylık bazda en yüksek azalış yüzde 6.45 ile giyim ve ayakkabı grubunda yaşandı. TLJFE’de yıllık bazda artışın en yüksek olduğu ana gruplar yüzde 42.21 ile alkollü içecekler ve tütün, yüzde 15.11 ile eğitim, yüzde 15.01 ile çeşitli mal ve hizmetler oldu. Yurtiçi üretici fiyatları (Yl-ÜFE) Ocak’ta yüzde 1.84 oranında arttı, yıllık enflasyon 1.48 puan yükselerek yüzde 8.84 oldu.

PPK 19 ŞUBATTA

TCMB yılın ikinci Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısını 19 Şubat’ta yapacak. Ekonomistlere göre ölçülü indirim masada bulunuyor. Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp TCMB’den Şubat’ta bir faiz indirimi daha gelebileceği düşüncesinde. Demiralp, “Son toplantısında Fed güvercin sinyaller vermeye devam etti. Enflasyonun yüzde 2’lik hedefin altında kalmasına sıcak bakmadıklarını yineledi. Bu enflasyonda kalıcı bir artış görmeden faiz artırımı olmayacağı anlamına geliyor. Bu ortamda TCMB kuru tetiklemeden bir miktar faiz indirimi daha yapabilir” dedi.

İstanbul Gedik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Abuzer Pınar, Merkez Bankası’nın faiz oranları konusunda daha ihtiyatlı davranması gerekebileceğini belirterek, enflasyonda tek hanelere doğru güçlü bir eğilim ortaya çıkmadan faiz indirimlerine devam etmenin hem hedefe ulaşılmasını zorlaştıracağını hem de bankacılık sektörü üzerinde olumsuz etkisi olacağını kaydetti.

Tera Yatırım Ekonomisti Enver Erkan ise, “Merkez Bankası yönlendirmesinin tek haneli enflasyon beklentisini devam ettirmesi, gevşeme eğilimindeki para politikası patikasının devam ettirileceğine işaret ediyor. Ancak Ocak ayına benzer yüksek enflasyon gerçekleşmeleri, enflasyon beklentileri üzerinde yukarı yönlü sapma riskini de artırdığından, sonraki aylar daha kısıtlı bir hareket alanına işaret edebilir” dedi.

Büyük projelerin finansmanı için fon

Finansal piyasalara ilişkin yenilikler getiren “Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” geçen hafta TBMM Başkanlığı’na sunuldu.

40 maddelik kanun teklifinin bu hafta TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülmesi bekleniyor. Proje finansmanı düzenlemesi getiren kanun teklifi ile proje finansman fonu ve projeye dayalı menkul kıymet hususları düzenleniyor. Büyük ölçekli projelerde vatandaşlara, finansman sağlanmak suretiyle projelere ortak olma imkanı getiriliyor. Teklifle, bankacılık faaliyetlerine özgü olarak bankalarla müşteri ilişkisi kurulduktan sonra oluşan gerçek kişilere ait kişisel veriler ve tüzel kişilere ait bilgilerin müşteri sırrı haline geleceği netleştiriliyor. Finansal piyasalarda “manipülatif ve yanıltıcı işlemlerin” tanımlandığı kanun teklifiyle, bu işlemleri yapan bankalara uygulanacak müeyyideler belirleniyor.

Prof. Dr. Selva DEMİRALP / Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi
“Kararlı bir Merkez Bankası gerekiyor”

Geçtiğimiz sene enflasyonda 8 puanlık bir düşüş yaşandı. Bu düşüş Merkez Bankası’mn enflasyonla mücadele konusundaki kararlı duruşuna olan inançtan ziyade 2018’deki kur şokı n devreden çıkması ile gelen bir normalleşmenin sonucuydu. Geçen sene fiyatlar 2018 öncesindeki beş yıllık ortalamalara dönse bile 2019’u yüzde 9 civarında bir enflasyonla bitirmemiz gerekirdi. Ama yüzde 12 ile geçen seneyi tamamladık. Bu bize enflasyondaki yapışkanlığın giderek daha ciddi bir sorun haline geldiğini ve talep tarafından baskı olmadığı halde enflasyon beklentilerinin aşağı çekilemediğini gösteriyor.

Enflasyonla mücadelenin olmazsa olmazı güçlü ve kararlı Merkez Bankası. Merkez Bankası’nın 2019’un ikinci yarısında başladığı faiz indirimlerinin kurda bir sıçrama yaratmaması fiyat istikrarı için yeterli değil. Enflasyonu daha düşük bir hedefe çekebilmek için toplumu gerekirse faizleri yüksek tutabileceğinize de ikna etmeniz gerekiyor.

Prof. Dr. Abuzer PINAR / İstanbul Gedik Üniversitesi Rektör Yardımcısı
“Teknolojik içeriği yüksek üretimi artırmalıyız”

Bu yılki büyüme hedefi de dikkate alındığında, talebin bir miktar canlanacağını beklemek gerekir. Önümüzdeki dönemde ekonomik canlanmanın talep yoluyla yapacağı baskı, halen yaşadığımız yapısal enflasyona ek bir etki yapabilir. 2019 ihracat açısından olumlu bir yıl oldu. Cari dengede de olumlu etkiler gözlemledik.

2020 için pozitif yönde beklentiler olmakla beraber, büyüme ile beraber ithalat artışı ve dolayısıyla dış dengede negatif yönde etki görebiliriz. Çin’deki virüs sorunu nedeniyle tekstil gibi bazı mal gruplarındaki tedarik ülkemizin de içinde bulunduğu gelişen piyasalara bir miktar kayabilir. Önümüzdeki dönem dış ticaretimiz olumlu etkilenebilir. Euro bölgesindeki yavaşlık ihracatımızı bir miktar sınırlayacak gibi görünüyor. Orta ve uzun dönemde dış açık sorunu yaşamamak için teknolojik içeriği yüksek üretimi artırmalıyız.

Ayşe ÖZDEN / A&T Bank Ekonomik Araştırmalar Müdürü
“Faiz indirimleri daha düşük oranlarda olabilir”

İç talepteki toparlanma beklentimize paralel artan maliyet baskı ve son dönemde kurlarda yaşanan değer kaybı ile yılın ilk yarısında enflasyonun çift haneli seviyelerde kalmasını bekliyoruz. Önümüzdeki dönemde TL’nin seyri enflasyon için temel belirleyici olmaya devam edecek. Üretici fiyatlarının artmaya devam etmesi, önümüzdeki dönemde maliyet kaynaklı fiyat baskısının devam edeceğine işaret etti. 2020 sonu için enflasyon beklentimiz olan yüzde 11 seviyesini dikkate alarak yıl genelinde Merkez Bankası’ndan toplam 200 baz puan faiz indirimi bekliyoruz. Bundan sonraki olası faiz indirimlerinin daha düşük oranlarda olmasını bekliyoruz.

HÜLYA GENÇ SERTKAYA

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu