Pazarlama Reklam

E-İhracat Nasıl Yapılır? KOBİ’ler E-İhracatta Nelere Dikkat Etmeli?

Artık küçük girişimcilerden dev holdinglere kadar iş dünyası, “e-ihracat” ile dünyanın her köşesinde bir tık ile ürün satmanın peşinde. Peki e-ihracat nasıl yapılır? Dünyanın hangi bölgesinde, hangi sektörlere ve ürünlere rağbet var? KOBİ’ler e-ihracata soyunurken nelere dikkat etmeli?

E-İhracat Nasıl Yapılır?

İnternet ve bankacılık teknolojilerinde ışık hızında yaşanan gelişim, küresel ticaretin çehresini her geçen gün daha fazla değiştiriyor. E-ticaret kanallarının çeşitlenmesi ve büyümesi dünyanın dört bir yanında faaliyet gösteren K0-Bi’ler için ticaret ufkunun hayal edilemeyecek kadar genişlemesi anlamına geliyor. E-ihracat, özellikle 2019 yılına iç talepte ciddi bir durgunluk ile girecek Türkiye’de küçük şirketler için gerçek bir ‘kurtarıcı’ olabilir.

Bugün Türkiye’de faaliyet gösteren 1,5 milyon girişimcinin, sadece 72 bini, yani yüzde 5’i ihracatçı. 2007’de ihracatçı sayısı 48 bin iken, son 10 yılda hızlı bir artışla, mevcut ihracatçıların yarısı kadar yeni ihracatçı ekonomiye dahil oldu. Ancak bu da ihracat ile büyümek isteyen bir ülke için yeterli bir sayı değil. Örneğin İtalya, Türkiye’nin ulaşmak istediği 500 milyar dolarlık ihracat hacmini 195 bin ihracatçıyla yakalamış durumda. Bu da Türkiye’nin ihracat hedefleri açısından ihracatçı şirket sayısını en az 3 kat artırması gerektiğini gösteriyor. İşte bu noktada e-ihracat, KOBİ’lere yüzlerce fırsat kapısını açan devasa bir mecra olarak karşımıza çıkıyor.

8 adımda e-ihracatın yol haritası

  1. E-ihracata başlamadan önce detaylı fizibilite çalışması gerekli. Bunun için kendinizi, firmanızı, ekibinizi ve ürünleriniz hakkmdaki eksiklikleri tamamlayarak e-ihracata hazır hale gelmelisiniz.
  2. Kurduğunuz internet sitesinde dil seçeneklerinin yarımda sitenizin sayfalan, ara yüzleri ve menüleri kullanıcı için kolaylık sağlayacak şekilde tasarlanmalı.
  3. İç pazardaki başarı, smır ötesinde doğru adımlar atılmasında rehber oluyor. îç pazardaki başarınız ile dış pazarlara uygun hizmet ve ürünlere karar verilmeli. Böylece kısa ve uzun vadede hedefler saptanarak, rekabet gücü ve büyüme potansiyeli öngörülebilir.
  4. Satış yapacağınız planladığınız ülkede kalıcı olmak için pazar iyi t tanınmalı. E-ihracatı yapılacak ürünün en çok hangi pazarda arzu edildiği, yabancı piyasalarda ihtiyaç olup olmadığı belirlenmeli.
  5. Teslimat sürelerinde gerçekçi olmak müşteri memnuniyeti açısından önemli. Ürünlerin hedef noktalara yani müşterilere ulaşacağı süreleri iyi tespit edin ve yanıltıcı bilgiler vermekten kaçının.
  6. Müşterinizle aynı dili konuşmanız önemli. Günümüzde İngilizce uluslararası bir dil olarak kabul görse de, şunu da belirtmek gerekir ki her coğrafyada bu durum geçerli değil ve siz hazırlığınızı satış yapacağınız ülkelere göre yapmalısınız.
  7. Ürünlere verdiğiniz değere fiyat deyip geçmeyin. Fiyat konusunda ayrıntılı düşünerek ve yerelleşerek başarılı olabilirsiniz. Tüketicilere ürün fiyatlarım kendi para biriminde gösterebilir, bu sayede onların hayatım kolaylaştırır, sitenizi benimsemelerini kolaylaştırırsınız.
  8. En önemli fiziksel adımda, lojistik her şeydir. Mutlaka deneyimli bir lojistik iş ortağınız olmalı. Ürünler ne kadar kaliteli, siteniz ne kadar iyi ve fiyatlarınız ne kadar uygun olursa olsun, eğer lojistik süreçleriniz müşterinizi tatmin etmiyorsa ne satış yapabilirsiniz, ne de müşterilerinizin yeniden alışveriş yapmasını sağlayabilirsiniz.
E İhracat
E-İhracat Nasıl Yapılır?

E-ticaret hacmi 3 trilyon dolara dayandı

Dünyada 7,5 milyarlık nüfusun 4 milyarı internet kullanıcısı iken, online alışveriş yapan kişi sayısı ise yaklaşık 1,8 milyar. KPMG Perakende Sektörel Bakış 2018 raporuna göre, dünyada perakende satış hacmi 25 trilyon dolara ulaşmış durumda. Sınır ötesi e-ticaret hacmi ise 2018 itibariyle 2,8 trilyon dolar seviyesine çıktı. Sınır ötesi ve yurt içi e-ticaret satışlarının 2020 yılında 3,4 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu rakamlar, e-ihracatın klasik ticaretin elindeki payı yavaş yavaş alarak, gittikçe önem kazandığını gösteriyor. Tüketiciler artık kendi dillerinde hizmet alabildiği, ücretsiz kargo olanaklarının sağlandığı, güvenli ödeme yöntemleri olan, kendi ülkelerinde bulamadıkları ürün çeşitliliğine sahip ve ödeme yaparken kendi para birimini kullandığı online alışveriş sitelerine talep gösteriyor. Türkiye ihracatının yaklaşık yarısının gerçekleştirildiği Avrupa’da her 10 kişiden 7’si sınır ötesi online alışveriş yapıyor. Online alışverişler perakende hacminin yüzde 6’sını oluşturuyor. Avrupa’daki tüketiciler alışverişlerinin 4’te 3’nü sınır ötesinden yapıyor.

E-ticarette öne çıkan 10 pazar

  1. ABD: ABD dünyada e-ticaret katılım oranı en yüksek ! olan ülke. En çok Amazon, Apple ve Wallmart üzerinden online alışveriş yapılmakta. Lojistik altyapısının oldukça güçlü olması e-ihracatçılar için büyük bir avantaj. Amerikan pazarına girmek için güven verici müşteri ilişkileri, hızlı teslimat ve kalite gibi standartların yüksek olması gerekli.
  2. Almanya: Bu ülkenin en dikkat çeken özelliği yurtdışından online alışveriş yapmaya çok açık olması. Nüfusun yansından fazlası diğer Avrupa ülkeleri ve Kuzey Amerika başta olmak üzere yurtdışından online alışveriş yapıyor. Almanlar en çok kitap ve moda kategorilerini tercih ediyor, Amazon kullanmayı seviyorlar.
  3. Azerbaycan: e-ticaret sitesi açısından büyük bir açık var. Bu niş pazarda iyi kurgulanmış bir e-ihracat sitesiyle yer edinmek mümkün. Azerbaycan için aylık bin doların altındaki siparişlerde gümrük vergisi ve KDV alınmıyor.
  4. Çin: Çin özellikle lüks segmentte üreticiler için avantajlı bir pazar. Bir f buçuk milyar nüfuslu Çin’de kaliteli ürünlere para harcamak isteyen 350 milyon orta direk insan yaşıyor. Türk KOBİ’ler bu milyonlara tekstil ve deri gibi kalitede iddialı olduğumuz kategorilerde e-ihracat yapabilir. 2020 yılına kadar ortalama 200 milyon Çinlinin yurt dışından toplamda 245 milyar dolardan fazla değerde online alışveriş yapması bekleniyor.
  5. Fransa: Fransa’da yurtdışından online alışveriş yapanların oranı sadece yüzde 15. Moda ve teknolojide iddialı satıcılar Fransız pazarına bakabilir. Bu pazara girebilmek için sosyal medya hesaplarınızın, web sitenizin aktif ve kaliteü olması çok önemli, çünkü Fransızlar dijital vitrine çok önem veriyor.
  6. Hindistan: En büyük potansiyele sahip e-ticaret pazarlarından bir diğeri de Hindistan. Özellikle yazılım sektörüyle alakalı işbirlikleri geliştirilebilir, dijital oyun satılabilir, inşaat malzemeleri ihraç edilebilir.
  7. İngiltere: îngiltere e-ticaretle ilk tanışan ülkelerden biri olduğu için e-ihracat hedefi olarak seçilebilecek bir ülke. Nüfusun büyük kısmı akıllı telefon kullandığı için mobil ticaret için çok müsait. Mobil cihazlar üzerinden alışveriş yapanlar istatistiki olarak en çok kozmetik, aksesuar, giyim ve elektronik eşya satm alıyor.
  8. İtalya: İtalyanlar online alışverişte daha çok moda ve elektronik eşyalara para ayırıyor, e-alışveriş yapan sayısı az olsa da bir seferde birden fazla ürün satm alıyorlar. İtalya pazarına girmeyi planlayan satıcıların web sitesinde mutlaka İtalyanca dil seçeneği olmalı. Genellikle güvenmekte zorluk çeken İtalyan müşteriler için, kargo takip sürecinin e-posta ile haberdar edilmesi öneriliyor.
  9. Rusya: Türkiye’nin yakın çevresinde yer alan, potansiyeli yüksek pazarlardan birisi. 2017 yılındaki e-ticaret hacmi 27 milyar Dolar civarındaydı. İhracata açık olan Rusya için aylık 1000 Euro altındaki siparişlerde Gümrük Vergisi ve KDV alınmıyor.
  10. Ukrayna: Avrupa’nın en hızlı büyüyen pazarlarından biri. E-ticaret hacminin hızla arttığı Ukrayna’da 2018 yılında bu hacmin 2,7 milyar Euro’dan, 7 milyar Euro’ya çıkması bekleniyor. Ukrayna’ya günlük 150 Euro altındaki gönderilerde Gümrük Vergisi ve KDV alınmaması, büyüyen pazar için değerlendirilmesi gereken bir fırsat.

“Her ölçekte firmaya fırsat var”

E-ihracatın günümüzde küresel ihracatın ve ticari aktivitenin önemli yöntemlerinden birisi olmayı başardığını ifade eden E&Y Türkiye Kurumsal Finansman Hizmetleri Lideri Müşfik Cantekinler, “Türkiye genel internet kullanımı alanında dünyada iyi seviyelerde. Ancak e-ihracat’ın kullanım oranı göreceli düşük. Bu durumun Türk yatırımcılar ve girişimciler için önemli fırsatlar sunduğunu belirtebiliriz” diyor.

E-ihracat yapan firmaların geleneksel yollarla ihracat yapan firmalara göre çok daha fazla bölgeye/ülkeye ulaşım sağladığını ve bu operasyonları göreceli küçük ekiplerle tek merkezli yönetebil-diklerini dile getiren Cantekinler, şöyle konuşuyor:

“E-ihracatın sağladığı en önemli faydalardan bir diğeri, her ölçekte firma için pazar çeşitliliği sağlıyor olması. Pazar çeşitliliğinin ve lokal yatırım ihtiyacının düşük olmasının bir sonucu olarak, ihracat yapan firmaların pazarlardan bir veya birkaçında sorun yaşaması durumunda yeni pazarlara kolay ve hızlı yönlenebildiğini de belirtebiliriz.”

Dev platformlara nasıl girilir?

KOBİ Girişim dergimizin yazarlarından BÜMED Business Angels (BUBA) Direktörü Cem Ener, KOBİ’lerin dünyamın en büyük 3 e-ticaret platformunda yer alabilmek için yapması gerekenleri şöyle anlatıyor:

■ Amazon: Türkiye’deki şirketinizle, herhangi bir engel olmadan platforma üye olabilir, yaptığınız satışlar karşılığında platformda biriken kazançlarınızı ‘Hyperwallet’ isimli sistem üzerinden Türk Lirası para birimine çevrilmiş haliyle tahsil edebilirsiniz. Amazon aynı zamanda gönderi maliyetlerinizi optimize etmeniz için ‘fulfîllment by Amazon’ (PBA) ismini verdiği bir tedarik zinciri yönetim hizmeti de sağlıyor.

■ Aliexpress: Sadece Çin’de kurulu şirketlerin platforma üye olmasına izin veriyor. Fakat bu durum Aliexpress’in sizin için herhangi bir işe yaramadığı anlamına gelmiyor. Aliexpress’te tutunabüeceğini düşündüğünüz rekabetçi fiyata sahip ürünleriniz varsa siz Aliexpress’te mağazası olan herhangi bir şirketin tedarikçisi olabilirsiniz. Aliexpress’te yüzde 95 ve üstü olumlu puan almış şirketlere ulaşarak ürünlerinizi tanıtabilir, tedarikçi olmak istediğinizi bildirebilirsiniz.

■ eBay: Kredi kartı ile tahsilat için Türkiye’deki operasyonu sona eren PayPal sistemine yurtdışmdaki bir tüzel kişilik üzerinden üye olmanız gerekiyor. Avrupa Birliği ülkelerinden Estonya, bir süre önce hayata geçirdiği ‘e-residency’ programı ile dileyen herkesin toplam 500 Euro’luk bir maliyetle Estonya merkezli şirket kurmasını ve Estonya’da banka hesabı açmasını sağlıyor. Yüzlerce Türk girişimci şu anda Estonya’da kurduğu şirket üzerinden eBay’da satış yapıyor.

Kapsamlı web sitesi

E-ihracata soyunan şirketler için gerek B2B gerek B2C kanalında, öncelikle kaliteli altyapıya sahip profesyonel bir web sitesi oluşturmak şart. Kurulacak ticari web sitesinde firma ve ürünler hakkında detaylı tanıtım, görsel ve iletişim bilgilerinin yer alması gerekiyor. Ayrıca web sitesinin mutlaka mobil uyumlu olması gerekiyor. Çünkü Google aramalarının yarıdan fazlası artık akıllı telefonlar üzerinden yapılıyor. Kaliteli bir web sitesi müşteride güven oluşturması bakımından hayati önemde.

Yurt dışı lojistik, e-ihracat, sınır ötesi e-ticaret, yurt dışı ödeme sistemleri gibi konularda paket çözümler sunan B2CDirect’in CEO’su Yusuf İbili, e-ihracatta klasik ticarette yaşanan olumsuz süreçlerin ortadan kalktığına işaret ediyor. İbili, sınır ötesi online alışverişlere bakıldığında en çok hazır giyim, ayakkabı, aksesuar, elektronik eşyalar, dijital eğlence araçları ve eğitim setleri, oyuncak, hobi ve seyahatin tercih edildiğine işaret ediyor. Bu kategoriler üzerinden e-ihracat için en uygun sektörün hazır giyim olarak öne çıktığını belirten İbili,

“Hem yurt dışında oldukça talep edilen hem de Türkiye’de hazır giyim sektörünün gelişmiş düzeyi nitelikli ürün üretimi bunu desteklemekte” diyor.

E-ihracat yapacak KOBİ’lerin hedef müşteriye ulaşmak için dil seçenekleri barındıran, ödeme kolaylığı sağlayan ve ülkelere göre yerelleşen iyi bir web sitesi kurmasının şart olduğunu vurgulayan İbili,

“Dünyanın dev e-ticaret ağları her noktada müşteri beklentileri karşılamaya ve memnuniyeti sağlamaya yönelik kendini geliştiriyor. Daima trendler takip edilmeli, teknoloji ile kolaylık sunulmalıdır” diye konuşuyor.

Bölgere göre gümrük muafiyetleri

■ E-ihracat yapan firmaların yurtdışmdaki reklam giderlerinin yüzde 50’den yüzde 70’ine kadar bir kısmım devlet karşılıyor.

■ Avrupa’da hazır giyim ürün gruplarında 22 Euro’ya kadar olan gönderilerde gümrük vergisi ve yurt dışı KDV ödenmiyor.

■ Rusya’ya İOOO Euro’ya kadarlık siparişlerde gümrük vergisi ve yurt dışı KDV1 den muaf olunuyor.

■ Amerika’ya 800 dolara kadarlık gönderilerde gümrük vergisi ve yurt dışı KDV ödenmiyor.

■ Körfez ülkelerinde 270 dolar altındaki siparişlerde gümrük vergisi ve yurt dışı KDV muafiyeti var.

■ Gümrük muafiyeti kapsamında yer alan tutarın altında göndereceğiniz siparişler için sadece ETGB (Elektronik Ticaret Gümrük Beyanı) oluşturmanız yeterli.

“Kur farkını fırsata çevirin”

E-ticaret sitelerine yazılımı konusunda profesyonel destek, hizmet ve altyapı sağlayan Ticimax E-ticaret Sistemleri Kurucusu Cenk Çiğdemli de, özellikle yerli üretim yapan KOBİ’ler için e-ihracatta çok büyük fırsatlar olduğunu söylüyor. Hem B2B (firmadan firmaya) hem B2C (firmadan son tüketiciye) satışlar için online ticaretin kur farklarını fırsata çevirmenin en hızlı yolu olduğunun altını çizen Çiğdemli, “Yabancı yatırımcılar son yıllarda ülkemizde e-ticaret sitelerine ve teknoloji firmalarına yatırım yapıyor genellikle. Akıllı bir e-ihracat stratejisi ile daha çok yabancı yatırımcı çekmek mümkün. Bu vesileyle KOBİ’lerimizin dijital dönüşümü de hızlanacak diye düşünüyorum” şeklinde konuşuyor. Bazen yurtdışında bir müşterinin ürünü teslim aldıktan sonra bankasını arayarak ‘ben böyle bir alışveriş yapmadım’ diyebildi-ğine işaret eden Çiğdemli, KOBİ’lere bu tür sorunlarla karşılaşmamaları için şu öğütte bulunuyor:

“Böyle durumlarda firma hem ürünü göndermiş hem de üstüne para ödemiş oluyor. Uluslararası bankalarda haklılığını ispat etmesi de mümkün olmuyor. Bunun için tek çözüm 3D Secure. Çünkü 3D Secure ile müşteri ürünü teslim aldığına dair bir mail onaylaması yapmak zorunda. Bu onaylamayı yaptıktan sonra ‘ben bu alışverişi yapmadım’ deme şansı kalmıyor.”

Avrupa pazarı önemli

E-ihracatta küresel tercihler ise farklıklar taşıyor. Bölgelere talep edilen ürün ve öne çıkan sektörleri iyi takip etmek gerekiyor. Örneğin Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı konumundaki Avrupa, e-ticaret yoluyla en çok ayakkabı, hazır giyim, aksesuar, kozmetik ve güzellik ürünü ile elektronik eşya alıyor.

Son dönemde gözde ihracat pazarlarından biri haline gelen Körfez ülkeleri ise giyim, gıda ve düğün alışverişi gibi özel kategorilerde hizmetler sunan e-ticaret sitelerini tercih ediyor. İhracatçıların giderek daha fazla boy göstermeye başladığı ABD’de ise her kategoriden ürün satılabiliyor. Dünyanın yeni büyük ekonomik gücü Çin ise özellikle lüks segmentte üreticiler için avantajlı bir pazar. Bir buçuk milyar nüfuslu Çin’de kaliteli ürünlere para harcamak isteyen 350 milyon orta sınıf insan yaşıyor. Hindistan da çok büyük bir e-ihracat pazarı olarak öne çıkıyor ve özellikle yazılım sektörüyle alakalı işbirlikleri, dijital oyun ve inşaat malzemeleri konusunda fırsatlar sunuyor.

“Yeni düzenleme ve teşvik şart”

Türkiye gibi toplam ihracatının çok büyük bir kısmını geleneksel ihracat yöntemleri ile gerçekleştiren bir ülkede, ekonominin yüzde 95’ini oluşturan KOBİ’lerin e-ticaret yöntemlerini öğrenmesi ve bu alanda desteklenmesi gelecek hedefleri açısından büyük önem taşıyor. Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) Başkan Yardımcısı Bülent Aymen, “Türkiye bu alanda aslında biraz geç bile kaldı. Son dönemde bazı gümrük muafiyetleri yürürlüğe girse de e-ihracat altyapısı, lojistik düzenlemeler ve şirketlerin bu konuda bilgilendirilmesi konusunda daha çok adım atılmalı” diyor. Geçen yıl Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Ekonomi Bakanlığı tarafından büyük e-ticaret platformlarına üye olmak isteyen KOBİ’lere maddi destek verildiğini ancak bu yıl desteklerin kaldırıldığını anlatan Aymen, “Bu noktada şirketlerin maliyetlerini düşürecek desteklerin sürekli olması çok önemli. Çünkü küçük şirketler için yıllık 10 bin TL’lik üyelik giderleri bile yük haline gelebiliyor. Dünya artık internet siparişleri ile alışveriş yapıyor. Bu trendi kaçırmayacak düzenlemeleri ve teşvikleri mutlaka oluşturmamız gerekiyor” diye konuşuyor.

E&Y Türkiye Kurumsal Finansman Hizmetleri Lideri / MÜŞFİK CANTEKİNLER
“Hazır giyim ve kozmetik öne çıkıyor”

“Ülke dışından yapılan alışverişlerin günümüzde büyük paylara ulaştığını görmekteyiz. Bu alışverişlerin detaylarına baktığımızda ise dünya genelinde en çok hazır giyim, moda ve kozmetik ürünlerinden alışveriş yapıldığını görmekteyiz. Yine elektronik ürünlerin de tüketiciler tarafından en çok tercih edilen ürünlerden olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye özelinde ise moda ürünlerinin klasik ihracatta önemli bir payı olmasına rağmen bu sektörde, e-ihracatta dünyada hak ettiği payı alamadığını belirtmeliyiz. Önümüzdeki dönemde e-ticaretin yaygınlaşmasıyla beraber bu ürünlerin e-ihracatının artmasını bekleyebiliriz. Ayrıca; gelişen e-ihracat, küçük üreticiler tarafından üretilen yöresel ve el yapımı ürünlerin dünya pazarlarına ulaşmasında önemli bir rol oynayabilir.”

B2CDİRECT CEO SU YUSUF İBİLİ
“Kişisel verilere dikkat”

“E-ihracat yapan bütün şirketlerin en çok dikkat etmesi gereken unsurların başında kişisel verilerin korunması kuralı gelmekte. AB Genel Veri Koruma Yönetmeliği (ELI 6DPR) Mayıs ayının sonunda yürürlüğe girdi ve yönetmelik bu konuda kesin düzenlemeler getiriyor. GDPR, kişisel veriler konusunda gerektiği şekilde hareket etmeyen şirketlere yıllık cironun yüzde 4’üne veya 20 milyon Euro’ya varan ağır cezalar getirmekte. Bu nedenle GDPR, getirdiği düzenlemeler nedeniyle Avrupa Birliği ülkelerine e-ihracat yapan şirketleri yakından ilgilendiriyor. Yönetmeliğe göre şirketler kullanıcıdan kişisel bilgilerini isterken, net ve kolay anlaşılır bir şekilde onay istenmeli, kullanıcı kişisel verilerini paylaşılmasından vazgeçtiğinde ise daha önceden vermiş olduğu onayı kolaylıkla ve hızlı bir şekilde iptal edebilmeli. Düzenlemeyle ihlal bildirimleri de zorunlu hale geldi.”

TİCİMAX E-TİCARET SİSTEMLERİ KURUCUSU CENK ÇİĞDEMLİ
“Üretim yapmak şart değil”

“Özellikle B2C tarafında e-ihracatın avantajına bakacak olursak, örneğin bir üretici 100 bin dolarlık malı çeşitli ülkelerdeki ithalatçı firmalara satarken pazarlık söz konusudur, karşı taraf malı ucuza almaya çalışır, ödemeler uzun vadelere yayılır. Üretici malını hemen nakite çeviremez. Oysa e-ihracatta kendi siteleri üzerinden, verecekleri reklamlarla direkt o ülkelerin vatandaşlarını hedeflediklerinde, kat ve kat fazla kar marjıyla satış yapılabildiği gibi, ödemesi de o gün içinde alınıyor, ülkeye döviz girişi hızlı oluyor. Üstelik üretici Türkiye’de 100 liraya sattığı malı, Amerikalı, AvrupalI vatandaşa rahatlıkla 150 dolara, 150 euro’ya satabiliyor. Aylık mağaza kirası kadar bütçeyle bir yıllık e-ihracat altyapı hizmeti almak mümkün. Kendi üretimi olmayan girişimciler bile dropshipping yaparak, Alibaba üzerinden Çin mallarını üzerine 3-4 kat kâr koyarak Amazon’da bir Amerikalfya satabiliyorlar. Dropshipping modelinde maliyet yok, ithalat yok, risk yok, sadece aracılıkla bile ülkemize döviz getirmek mümkün.’’

Aram Ekin Duran

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu