Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Dolardaki Yükseliş

Geçen hafta paritenin de desteklediği dolar, TL karşısında tarihi zirveye yükseldi. Kurlardaki tırmanışın bir süre daha devam edebileceği uyarısında bulunan analistlere göre, dolar euro’dan daha kuvvetli olacak…

DOLAR geçen haftayı çifte rekorla kapattı. Standard & Poor’s’un sürpriz not indiriminin hemen ardından açıklanan ve yüksek çıkan nisan ayı enflasyon verisi TL’yi negatif etkiledi. Haftaya 4.05 TL’den başlayan dolar beş işlem günü sonunda yüzde 5 yükselişle 4.2530 TL’ye ulaştı. Hatta haftanın son günü dolar bir ara tarihinde gördüğü en yüksek seviye olan 4.2785 TL’ye kadar yükseldi. Böylece TL, geçen hafta başta dolar olmak üzere birçok yabancı para birimi karşısında kayıplar yaşadı. TL’nin bu sürpriz kayıplarında yurtdışından çok yurtiçi dinamiklere yönelik gelişmeler belirleyici oldu. 8 Mart’ta Moody’s’in tepki çeken not indirimini geçen hafta diğer kredi derecelendirme şirketi olan S&P takip etti. Piyasalar bunu hazmetmeye çalışırken, bu kez beklentilerden yüksek gelen nisan ayı enflasyon verisi açıklandı. Ardı ardına gelen bu olumsuz veriler yüzünden dinamiği bozulan döviz piyasasında hızlı değer kayıpları yaşandı.

Geçen hafta TL Euro’ya karşı da değer kaybetti. Ancak euro/dolar paritesinin doları desteklemesi yüzünden tarihi zirvesine ulaşamadı. En son cari açık rakamının açıklandığı 11 Nisan tarihinde tarihi zirvesi olan 5.1860 TL’ye kadar yükselen euro haftayı 5.08 TL’den tamamladı.

Analistlere göre, döviz kurlarındaki yükseliş bir süre daha devam edecek gibi görünüyor. Yakın dönem için “euro’dan çok dolar şanslı olacak” görüşü hakim. Ancak bu dönemde Merkez Bankası’mn tutumu da büyük önem taşıyor.

Şayet kurlardaki tırmanış bu hızda devam ederse Merkez Bankası’nın 7 Haziran tarihinde yapacağı duyurulan toplantıyı erkene alıp faiz artırması bekleniyor. Kurlarda hareketli bir gündemin yaşandığı ortamda, uzmanlara doların geleceğini sorduk…

MEKSA YATIRIM
“TL ÜZERİMDEKİ BASKI SÜREBİLİR”

Meksa Yatırım Stratejisti Zeynel Abidin Balcı’ya göre, son dönemde özellikle beklentilerden yüksek çıkan cari açık ve nisan ayı enflasyon verisi döviz kurları üzerinde baskı yaratıyor. Son dönemde üst üste negatif haberler ve gelişmeler yaşandığını hatırlatan Balcı, “Cari açık ve enflasyondaki yükseliş, FED faiz artışı, dış piyasalardaki zayıflama, gelişen ülkelerden para çıkışları, seçim sonuçlarına ilişkin belirsizlik, not indirimleri döviz kurlarındaki yükselişin ilk akla gelen nedenleri arasında. Bir süre daha TL’de zayıf görünüm sürebilir. En azından seçim sürecinin atlatılması bu açıdan önemli. Cari açık ve enflasyonda iyileşme için zamana ihtiyaç var. Dış piyasalardaki zayıf görünüm de devam ediyor” dedi. Balcı’ya göre, bir süre daha dolar/TL kuru 4.00-4.35 bandında, euro/TL ise 4.90-5.25 bandında dalgalanmaya devam edecek. Aynı dönemde euro’nun dolar karşısında daha zayıf kalacağı tahmininde de bulunan Balcı pariteye ilişkin beklentisini ise şöyle ( özetliyor:

“Euro/dolar paritesinde 1.17-1.225 bandı bir süre etkisini sürdürebilir. Euro Bölgesi’nde parasal genişlemenin devamına karşılık FED’in devam eden parasal sıkılaştırma ve faiz artırım süreci euro’nun zayıflamasındaki ana etken olabilir.”

ALNUS YATIRIM
“4,50’LER GÜNDEME GELEBİLİR”

Alnus Yatırım Araştırma Müdürü Yunus Kaya, döviz kurlarındaki yükselişin süreceği görüşünde. 8 Mart tarihinde Moody’s’in not indiriminin ardından dolar kurunun 3.79 TL seviyesinden kademeli biçimde 4’lere yükseldiğini hatırlatan Yunus Kaya, “Ayrıca 11 Nisan’da açıklanan ve beklentilerden yüksek çıkan cari açık rakamı ile dolar/TL kuru 4 TL’lerin de üzerine çıkarak burada tutundu. Moody’s’in not indiriminin hemen ardından gerek faiz, gerekse döviz kurlarında yükseliş yaşandığını gördük. Not indirimi yabancı yatırımcıların daha yüksek faiz talep edeceği anlamına geliyor” dedi. Geçen hafta ise diğer uluslararası kredi derecelendirme şirketi olan S&P’nin Türkiye’nin kredi notunu aşağı çektiğini hatırlatan Kaya, piyasanın bu konudaki tepkisini ise şöyle özetledi:

“S&P geçen hafta Türkiye’nin kredi notunu 10 yıl önceki seviyeye çekmiş oldu. Not indiriminin hemen ardından 4.07’ler seviyesinden işlem gören dolar/TL kuru 4.28’lere dayandı. Bu aynı zamanda dolar/TL’de tarihi zirve oldu. Bu arada geçen hafta açıklanan enflasyon rakamı da yine beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Moody’s’in açıklaması ile 3.79 TL’den 4 TL’ye çıkan dolar kuru bu kez 4.07’den 4.28’lere dayandı. Yani piyasa Moody’s’in not indiriminde verdiği tepkinin benzerini vermiş oldu.”

Kaya’ya göre, önümüzdeki aylarda da kurlar üzerinde belirleyici olacak gündemi yoğun bir takvim var. 13 Temmuz’da diğer uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu olan Fitch’in toplantısı bulunduğunu hatırlatan Kaya, kurlara ilişkin kısa vadeli şu tahminde bulundu:

“Fitch muhtemelen temmuz ayındaki toplantısında not indirimine yönelik karar alacak. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın toplantısı ise 7 Haziran tarihinde. Moody’s’in not indiriminin ardından 0.75 faiz artırımı yapan Merkez Bankası’nın haziran ayındaki toplantısından da 0.75-1 arasında bir faiz artırımı gelebilir. Şayet dolar kuru 4.5 TL’lere çıkarsa Merkez Bankası toplantısını erken bir tarihe de alabilir. Zaten Merkez Bankası’nın 45 günde bir toplanması bence yeterli olmuyor. Şu anda kurlardaki bu trendi bozacak bir şey yok. Bu nedenle ben kurlardaki yükselişin devam edebileceğini düşünüyorum. Kötü haberler devam edebilir ve dolar/TL’de 4.5’ler gündeme gelebilir. Bu süreçte euro/ dolar paritesi ise 1.22’lerden 1.19’lara indi. Yani euro, dolar karşısında değer kaybetti. Türkiye’de ise euro 5.18 seviyesine kadar çıktıktan sonra paritenin de etkisiyle tarihi zirvelerinde tutunamayarak 5.048’lere geriledi.”

GCM FOREX MENKUL KIYMETLER
ENFLASYONLA HIZ KAZANDI

GCM Forex Menkul Kıymetler Araştırma Uzmanı Enver Erkan’a göre, gerek yurtiçi gerekse yurtdışı gelişmeler son dönemde TL’deki değer kaybını tetiklemiş durumda. En son enflasyonun yeniden yükselişe geçmesinin ardından TL’nin dolar karşısında rekor seviyede gerilediğini hatırlatan Erkan, düşüşü tetikleyen diğer nedenleri şöyle özetliyor:

“Son dönem içsel kırılganlık unsurlarının TL fiyatlama dinamiklerini bozması ve gelişmekte olan ülke para birimlerinin de dolar karşısında zayıf bir döneme girmesi dolar/TL kurunda yukarı hareketlerin ivme kazanmasına neden oldu. Merkez Bankası kur ve enflasyon beklentilerini kontrol altına almak amacıyla 25 Nisan’da 75 baz puanlık bir faiz artırımına gitti, ancak faiz artırımının etkisi terse döndü, piyasa Merkez’in hassasiyet noktasını test ediyor. Bu arada enflasyon Nisan ayında beklentilerin çok üzerinde gerçekleşti. Enflasyonun yeniden yükselişe geçmesinin ardından TL, dolar karşısında düşüşünü rekor seviyelere taşıdı. Yabancı kurumlar da bu noktada TCMB’den faiz artırım beklentilerini öne çıkardılar. Enflasyon beklentilerinde bozulma, tahvil faizlerimizi yukarı yönlü olarak etkiliyor. Ayrıca enflasyona kurun da ilave katkıda bulunması söz konusu olacaktır.”

Erkan, son dönemde doların gerek euro, gerekse gelişen ülke para birimlerine karşı değer kazanmaya devam ettiğine dikkat çekiyor. Bu yüzden TL’nin dolara karşı euro’dan daha hızlı değer kaybettiğine vurgu yapan Erkan, TL’ye ilişkinse şu tahminde bulunuyor:

“ABD’de ekonomiye olan inanç artıyor, canlanan enflasyon beklentileri ve Fed’den haziran ayında faiz artırımı beklenmesi, aynı zamanda ilk aksiyona geçecek olan büyük Merkez Bankası’nın Fed olacağına ilişkin beklentiyle dolar, hem majörlere karşı, hem de gelişen ülke para birimlerine karşı değer kazanma eğiliminde. Türkiye’de ise enflasyonun beklentilerin çok üzerine çıkması ve bundan sonraki süreçte baz etkisinin sona ermesi ve artan kur etkisiyle daha da yukarılara gidecek olması reel faizimizi aşağılara çekebilecektir. Bu durumda Merkez Bankası’nın 7 Haziran toplantısında ilave sıkılaşma yapması beklentisi ortaya çıkıyor.

Kurlarda volatilite çok arttı; bu şekilde giderse 7 Haziran öncesinde de sözel yönlendirme ile Merkez Bankası ortaya çıkma gereği hissedebilir. Eğer proaktif adımlar atılmaz ve ABD verileri de kurlarda düşüşe izin vermezse yeni yüksek seviyeler görülebilir. TL’nin gelişen ülke para birimleri performansında dolar karşısında zayıf bir tutum sergilediği ve diğer gelişen ülke para birimlerinden ayrıştığı bir süreçte kura yönelik yukarı yönlü çıkış 4.2630-4.3090 gibi teknik seviyelere ulaşabilir. Teknik olarak dolar/TL 4.1670-4.1850 bölgesi üzerinde kaldığı müddetçe çıkış düşüncesi destekleniyor. 4.2630-4.3v090 gibi teknik seviyeler öncesindeki olası ara trend bariyerleri ise son zirveler 4.2443 ve 4.2850 olarak kaydediliyor.”

GEDİK YATIRIM
“SEÇİME KADAR VOLATİL”

Gedik Yatırım Yatırım Danışmanlığı Müdür Yardımcısı Beste Naz Koksal, sene başından bu yana TL’nin dolar karşısında yüzde 12 değer kaybettiğini ve bu kaybın büyük kısmının mart ve nisan ayında gerçekleştiğini söylüyor. Bu bozulmada en büyük nedenin bozulan enflasyon görünümü, cari açıkta büyüme ve ekonominin fazla ısınması olduğunu söyleyen Koksal, “Seçimlerin erkene çekilmesiyle açıklanan teşvik paketlerinin bütçe üzerinde yük yaratacağı beklentisi de cari açığa paralel bütçe açığını da artıracağa benziyor.

TL içerideki bu gelişmelerden olumsuz etkilenirken, yurtdışındaki havanın da olumsuza dönmesi dış etken olarak yansıyor. Ayrıca jeopolitik risklerin de oluşu küresel piyasalarda TL’yi değer kaybeden para birimleri sıralamasında üst sıraya taşıyor” diyor. Merkez Bankası’nın 75 baz puanlık faiz artırımına rağmen kurdaki volatilitenin azalmadığını, aksine hızlanarak dolar kurunun 4.25 TL’ye çıktığını hatırlatan Koksal, şu değerlendirmede bulunuyor:

“Bu aşamada TL’deki değer kaybını para politikalarına bağlamak eksik bir analiz olabileceği gibi, işin mali politikalar tarafında ekstra gevşek bir duruş sergilenmesi, para tabanını artırırken bütçe açığına da etki ediyor. Tüm bu gelişmeler seçime kadar olan süreçte TL’de volatilitenin yüksek olabileceğine ve olağan değer kayıpları yaşanabileceğine işaret ediyor. TL’deki değer kayıpları bu aşamada yeni rekor seviyelere açık görünüyor. Euro ise bölgeye ait aktivitelerdeki ivmenin yavaşlamasıyla dolar kuruna nazaran daha yavaş yükseliyor. Kısa vadede oluşan spekülasyon ve volatilite sebebiyle kurlarda hedef fiyat vermek doğru olmayacaktır. TL geldiği seviyeler itibariyle oldukça ucuz kalmasıyla beraber sağladığı reel getiri potansiyeli de risklerin biraz azalmasıyla yine ön plana çıkacaktır.”

INVESTAZ YATIRIM MENKUL DEĞERLER
İKİ YILLIK TAHVİL FAİZİ YÜZDE 15

InvestAZ Yatırım Menkul Değerler Ekonomi Uzmanı Umut Beytorun, yüksek çıkan nisan ayı enflasyon verisi sonrası doların yeni zirvesi olan 4.2440 TL’ye dikkat çekiyor. Dolar/TL kurunun yıllık bazda yüzde 19.3, yıl başından bu yana yüzde 11.8 değer kazandığını, iki yıllık tahvil faizlerinin ise yüzde 15 yaklaşması yüzünden piyasada baskı oluştuğunu söyleyen Beytorun, yakın dönem için kura yönelik şu tahminde bulunuyor:

“25 Nisan’da TCMB’nin faiz oranında 75 baz puanlık artış yapması kısa süreli olarak TL’nin güç kazanıp 4.0200 seviyesine inmesini sağladı. Buna karşın özellikle ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin dört yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 3’ü aşması, 1 Mayıs’ta S&P’nin Türkiye’nin kredi notunu düşürmesi olumsuz etkiledi. Kurda 4.25 ilk önemli direnç olarak görülebilir ardından 4.2660-4.2970 ve üzerinde 4.3200 teknik olarak takip edilmesi gereken seviyeler olacak.

Düşüşlerde 4.2300-4.2100-4.2000- 4.1860 ve 4.1700 destek seviyeleri olarak takip edilebilir. 4.17’nin altındaki kapanışlarda 4.1200 bölgesi hedeflenebilir.”

Dolar, ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin yükselişi ile son dönemde sadece gelişmekte olan ülke para birimleri değil başta euro olmak üzere tüm dünya para birimlerine karşı güçleniyor. Bu yüzden euro/dolar paritesinin de kısa vadeli düşüşünün fiyatlandığmı ifade eden Beytorun, “Yükselişlerde 1.2000-1.2035-1.2085 dirençler olarak takip edilirken, düşüşlerin devamında 1.1960-1.1935 ve 1.1900 seviyeleri destekler olarak değerlendirilebilir” diyor.

ESİN ÇETİNEL

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu