Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Birçok kişi BES’e güvenmiyor, korkuyor, endişe ediyor

BİREYSEL emeklilik sistemi 17 yıl önce başladı. Ancak birçok kişi BES’e güvenmiyor, korkuyor, endişe ediyor. Bu korkunun altında 1986 yılında uygulamaya alman Konut Edindirme Yardımı ve 1988’de uygulanan Tasarruf Teşvik Fonu’nun, hedefine ulaşamamış olmasının yattığı görülüyor. Yakın tarihimizdeki bu iki uygulama, maalesef yüksek enflasyon ve amaç dışı kullanım nedeniyle hafızalarda kötü yer etti. Üstelik kesintiler ‘Fon’ adı altında toplandığı için bugünkü fon uygulamalarını da töhmet altında bıraktı.

Konut Edindirme Yardımı ve Tasarruf Teşvik Fonu’nun adı her ne kadar ‘Fon’ olsa da; bunlar aslında bankada açılan mevduat hesaplarıydı. Konut Edindirme Yardımı hesabına sadece devlet ve işveren katkı veriyor, birikimler Emlak Bankası tarafından altı aylık vadeli mevduatlar şeklinde nemalandırılıyor, devlet tahvili ve hazine bonosuna da yatırım yapılabileceği öngörülüyordu. Yardımdan memur ve işçiler ile bağımsız konutu olmayan emeklilerin de taleplerine bağlı olmaksızın yararlandırılması amaçlanıyordu.

Tasarruf Teşvik Fonu hesabına ise çalışanlardan yüzde 2, devlet ve işverenden de toplamda yüzde 3 katkı alınıyordu. Yapılan katkı ve kesintilerin Yüksek Planlama Kurulu’nca her hak sahibi için ayrı takip edilmesi öngörülüyordu. Mevzuatta, birikimler TOKİ ve Yüksek Planlama Kurulu’nca belirlenen esaslar dahilinde gayrimenkul yatırımı hariç olmak üzere her türlü menkul kıymet ve verimi yüksek yatırımlarda değerlendirilir, deniliyordu.

İSİM BENZERLİĞİ

Konut Edindirme Yardımı ve Tasarruf Teşvik Fonu’nun BES ile benzerliği nedir, diye bakıldığında; tek bir benzerlik var: BES fonları ile isim benzerliği. Ancak her ne kadar adı ‘Fon’ olarak anılsa da, bugünkü BES fonları ile Konut Edindirme Yardımı ve Tasarruf Teşvik Fonu’nun alakası yok. Tasarruf Teşvik Fonu kesintileri Ziraat Bankası’nda, Konut Edindirme Yardımı da Emlak Bankası’nda açılan mevduat hesaplarına yatırılıyordu.

Diğer yandan bireysel emeklilik sistemine çok benzemese de Tasarruf Teşvik Fonu hesaplarına devlet katkısı da yatırılıyordu. BES’ten farklı olarak işverenden de katkı alınıyordu. Konut Edindirme Yardımı ise, devlet ve işveren tarafından ödeniyordu. Ama daha önce de dediğimiz gibi adı ‘Fon’ olsa da, bu uygulamalar, mevduat hesapları ile yürüyordu. Şimdi gelin, tek tek bakalım farklılıklar neler? Tasarruf Teşvik Fonu ve Konut Edindirme Yardımı uygulamaları ile Bireysel Emeklilik Sistemi ve Fonları hangi açılardan birbirlerinden ayrılıyor?

FARKLILIKLAR

• Katkı Payı Ödeyenler: Tasarruf Teşvik Fonu’na çalışanlar yüzde 2, işveren ve kamu da yüzde 3 oranında katkı payı ödüyordu. Konut Edindirme Yardımı kamu ve işverenler tarafından finanse ediliyor, yardımdan işçi, memur ve emeklilerin faydalanması öngörülüyordu. BES’te hem çalışanlar hem de çalışmayanlar sisteme gönüllü olarak katılabiliyor ve devlet katkılarından faydalanabiliyor.

• Katılımcıya Özel Hesap: Tasarruf Teşvik Fonu ve Konut Edindirme Yardımı ile BES’in en büyük farkı; her katılımcının bireysel emeklilik şirketlerinde ayrı bir hesabının olmasıdır. Katılımcı her an hesabını kontrol edebilir, birikimlerini ve getirilerini görebilir. Fonların katılma payları, katılımcı adına Takasbank’ta saklanır. Katılımcı BES şirketinin sunduğu fonlar içinden kendi seçimini yapabilir, yılda altı kez fon dağılımını, yılda iki kez de kendisine sunulan emeklilik planını değiştirebilir. Konut Edindirme Yardımı ve Tasarruf Teşvik Fonu’nun ise sadece adı ‘Fon’ idi. Herkesten kesilen birikimler toplu olarak mevduatta veya devlet tahvili ve bonolarında değerlendiriliyordu. Kesintilerin takibi yapılamıyordu.

• Sisteme giriş-çıkış: Bireysel emeklilik sistemine giriş gönüllüdür. Çalışanlara sunulan ve halk arasında zorunlu olarak algılanan OKS (Otomatik Katılım Sistemi) dahi gönüllülük esasına dayalıdır. Çalışan veya katılımcı istediği zaman sisteme girebilir, istediği zaman da sistemden çıkabilir. Halbuki Tasarruf Teşvik Fonu çalışanlardan ve işverenden zorunlu olarak kesiliyordu ve çıkma olanağı bulunmuyordu. Konut Edindirme Yardımı Fonu’na en az 10 çalışanı olan işverenler zorunlu olarak katkı veriyordu.

• Devlet Katkısı: Bireysel emeklilik sisteminde katılımcılara yüzde 25 devlet katkısı veriliyor. Devlet katkıları fonlar aracılığı ile para ve sermaye piyasalarında değerlendiriliyor. Her katılımcı hesabındaki devlet katkılarının miktarını ve getirisini takip edebiliyor. Katılımcılar sistemden ayrılmak istediklerinde yönetmelikte belirlenen süreler karşılığında, devlet katkısının belirlenen bölümünü almaya hak kazanıyor. Sistemde 10 yılı tamamlayan ve 56 yaşını bitirenler, emeklilik hakkı kazanarak devlet katkılarının da tamamını alabiliyor. Tasarruf Teşvik Fonundaki birikimler için de toplamda yüzde 3 oranında devlet ve işveren katkısı öngörülüyordu. Kişi bazında ne kadar katkı payı alınacağını takip etmek mümkün değildi. Konut Edindirme Yardımı 10’dan fazla çalışanı olan bütün işverenlerden almıyor ama sadece yönetmelikte belirlenen kişilere yardım yapılması öngörülüyordu.

• Portföy Yönetimi: BES’te katılımcılar yılda altı kez fon dağılımını değiştirebiliyor. BES fonlarının portföyü içtüzük ve izahnamede ortaya konulan ilkeler çerçevesinde uzmanlar tarafından yönetiliyor. Her fon katılımcısı fonun hangi varlıklara hangi oranda yatırım yapmakla yükümlü olduğunu, fonun karşılaştırma ölçütünü, kimler tarafından yönetilip, kimler tarafından bağımsız denetime tabi tutulacağını www.kap.org.tr ‘de yapılan açıklamalardan takip edebilir. Hiçbir şey gizli saklı değil. Tasarruf Teşvik Fonu ve Konut Edindirme Yardımı kesintileri ise Ziraat ve Emlak bankasında açılan mevduat hesaplarına yatırılıyordu. Ancak hesapların kullanma yetkisi kamunundu. Katılımcıların tasarrufların değerlendirilmesiyle ilgili bir tasarrufu söz konusu bile değildi.

• Katkı Payı Miktarı: BES’te katılımcılar katkı paylarını BES şirketinin sunduğu emeklilik planında belirlenen miktardan az olmamak üzere kendileri dilediği gibi belirleyebiliyor. OKS tarafında brüt maaşın yüzde 3’ü oranında kesinti yapılıyor, isteyen çalışan daha yüksek oranda kesinti yapılmasını talep edebiliyor. Katılımcılar ve çalışanlar katkı payı ödemeye ara verebiliyor. Halbuki Tasarruf Teşvik Fonu’nda kesinti oranı yüzde 2 olarak belirlenmişti ve değiştirilmesi söz konusu değildi. Çalışıldığı sürece kesinti yapılıyordu. Ara verilemiyordu.

• Bağımsız Denetim: BES fonlarının her biri her ay portföylerindeki yatırım araçlarını tür bazında rapor ederek yayınlıyor. Altı aylık dönemlerde bilanço ve gelir tabloları bağımsız denetim şirketleri tarafından denetleniyor. Aylık raporlar ve bağımsız denetçi raporları her bir fon için ayrı ayrı www.kap.org adresinde yayınlanıyor. BES fonlarının nerelere harcama yapabilecekleri, alınabilecek en yüksek kesinti oranı, fonları değerlendirirken uyulması gereken kurallar SPK tarafından belirlenmiş. Fonların mal varlığı yani portföyündeki kıymetler fon adına Takasbank’ta saklanıyor. Fonların mal varlıkları bireysel emeklilik şirketinin mal varlığından ayrı tutuluyor. Bireysel emeklilik şirketi iflas etse bile fonların malvarlıkları Takasbank’ta ayrı saklandığı için, portföyün yönetimi başka bir şirkete veriliyor ve katılımcılar zarara uğramıyor. Halbuki Tasarruf Teşvik Fonu ve Konut Edindirme Yardımı fonlarının hesapları bağımsız denetime tabi değil idi. Hesaplardaki birikimlerin ne şekilde değerlendirileceğine, hangi kesintilerin yapılacağına dair bir açıklık bulunmuyordu.

# Şeffaflık: Tasarruf Teşvik Fonu ve Konut Edindirme Yardımı adı altında toplanarak iki ayrı banka hesabına aktarılan kesintiler ile ilgili katılımcıların hiçbir bilgiye, veriye ulaşması mümkün değildi. Halbuki BES’e giren katılımcılar sürecin her aşamasında bilgi alma hakkına sahip. Hesaplarına yatan katkı paylarını, tercih ettiği fonlarını, birikimlerinin getirisini, devlet katkılarını takip edebiliyor. Emeklilik şirketleri başta olmak üzere, Emeklilik Gözetim Merkezi (EGM), Türkiye Sigorta Birliği ve Sigortacılık ve özel Emeklilik Denetleme Kurulu gibi pek çok başvuru merkezi mevcut.

Tasarruf Teşvik Fonu ve Konut Edindirme Yardımı deneyimini yaşayan toplum çok haklı olarak bireysel emeklilik sistemini de sorguluyor. Birikimlerinin amacı dışında kullanılmayacağından emin olmak istiyor. Haksızlar mı? Sonuna kadar haklılar. Burada BES şirketleri ve EGM’ye büyük iş düşüyor. BES ile Tasarruf Teşvik Fonu ve Konut Edindirme Yardımlarının çok ayrı uygulamalar olduğunu, tekrar tekrar anlatmak gerekiyor. Diğer taraftan katılımcılara da görev düşüyor. BES’in işleyişini bilmemek, anlamamak, piyasadaki dedikodulara aldanmak yerine araştırmak, öğrenmek, riskleri değerlendirmek gerekiyor. Herkesin kendi özelinde BES’in faydalarını ve eksiklerini değerlendirip, anlayabilmesi ve bu yönde hareket etmesi çok daha doğru olmaz mı?

ZEYNEP CANDAN AKTAŞ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu