Bayilik Veren Firmalar

Spor Giyimde Bayilik Fırsatları

Sağlıklı yaşam bilincinin gelişmesiyle birlikte spora olan ilgide gözle görülür bir artış yaşanıyor. Başta koşu olmak üzere birçok spor dalı hiç olmadığı kadar popülerleşmiş durumda. Bunun sonucunda da her yıl çift haneli büyüyen spor giyim pazarının hacmi 3 milyar TL’yi buldu. Şirketlerin yatırımları ve açacakları yeni mağazalarla bu rakamın önümüzdeki yıllarda hızla artması bekleniyor. Bu da spor giyim pazarında girişimciler için yeni bayilik fırsatları yaratıyor.

İnsanlann sağlıklı yaşam konusunda her geçen gün bilinçlenmesi ile birlikte, spora olan ilgide de ciddi bir atış yaşanıyor. Özellikle büyük şehirlerde peşi sıra açılan spor kulüplerinin yüksek doluluk oranlanna ulaşması da bu resmi destekleyen bir gelişme olarak dikkat çekiyor. Üstelik bu ilgi sadece fitness merkezlerindeki indoor spor aktivitelerini değil, başta koşu ve tenis olmak üzere outdoor sporları da içine alıyor.

spor giyim magazasi

Kuşkusuz bu tablo spor giyim pazarının da hızla büyümesine neden oluyor. Türkiye’de Adidas ve Nike’ın başı çektiği bu pazarın büyüklüğü 3 milyar lirayı bulmuş durumda. Her yıl çift haneli büyüyen pazarda asıl büyümenin ise önümüzdeki 10 yıl içinde gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Bu yüzden de şirketler önümüzdeki yıllarda ciddi bir mağazalaşma atağı içinde olacaklar.

PAZAR NİÇİN BÜYÜYOR?

Spor giyim pazarının büyümesinin altında birçok neden yatıyor. Her şeyden önce yeni jenerasyonun spora ilgisinde gözle görülür bir artış var. Üstelik sadece salon sporlanna değil, tenis, kayak, sörf ve dağcılık gibi bireysel sporlara da ciddi bir ilgi söz konusu. Örneğin 2000’li yıllarda yıllık 10 bin adet olan tenis raketi pazarının bugün 50 binli rakamlara ulaşmış olması bu gelişime bir örnek olarak gösterilebilir. Benzer bir örneği bisiklet için de verebiliriz. Yine çok uzun yıllar adeta bir karne hediyesi olarak görülen bisiklet, bugün hiç olmadığı kadar popülerleşmiş durumda. Bisiklet sporuna her yaştan olan ilgi, tüm uluslararası markaları son beş yıl içerisinde Türkiye pazarına soktu. İşte tüm bunlar başta ayakkabı ve üst giyim olmak üzere ekipman ihtiyacını ortaya çıkarıyor.

Diğer taraftan özellikle son 5-6 yılda fitness merkezlerinin sayısında yaşanan artışın da pazardaki büyümeyi ciddi şekilde tetiklediğini ifade etmek gerek. Son dönemde açılan tüm alışveriş merkezleri ve tamamlanan konut projelerinde bir fitness kulübü mutlaka inşa ediliyor. Sokak aralarında, mahallelerde, açılan spor merkezi sayısı giderek artıyor. Bu da pazarı büyüten bir diğer önemli etken olarak karşımızda duruyor.

Bir başka neden ise spor giyim pazarında life style kategorisinde yaşanan büyüme. Spor giyim markalarının günlük yaşamda da rahatlıkla giyilebilecek tarzda ürünler sunmaya başlaması, farklı bir kitleyi de bu markalara yönlendirmiş durumda. Örneğin koşu kategorisinde oldukça kuvvetli bir marka olan New Balance’ın satışlarının ciddi bir kısmı lifestyle ürünlerden geliyor.

img178

AVRUPA’DAN HIZLI BÜYÜYORUZ

Sağlıklı veriler toplanamadığı için Türkiye’de spor perakende pazannın büyüklüğünü net olarak söylemek zor. Zira süpermarketlerin dahi ürün sattığı oldukça dağınık bir yapı söz konusu. Fakat organize perakendede Adidas ve Nike’ın ciddi bir hakimiyet içinde olduğunu söyleyebiliriz.

Yapılan tahminler Türkiye’deki spor giyim pazannın büyüklüğünün yaklaşık olarak 1 milyar Euro yani kabaca 3 milyar TL civarında olduğunu gösteriyor. Bu rakamın yüzde 65 gibi önemli bir kısmını ayakkabı oluşturuyor. 2009 yılında bu kapak çalışmasının benzerini kaleme aldığımızda bu rakam 650 milyon Euro seviyelerindeydi.

Her yıl çift haneli büyüme gerçekleştiren Türk spor giyim pazarının Avrupa’dan çok daha iyi bir büyüme grafiği sergilediğin söyleyebiliriz. Bugün Türkiye pazarı dünya spor pazannın yüzde l’ini oluştururken, mevcut büyüklüğüyle de dünyanın en büyük 18’inci pazarı olarak dikkat çekiyor. Üstelik önümüzdeki 10 yıl içinde pazann çok daha büyümesi ve Türkiye’nin bu sıralamada daha üstlere çıkması da bekleniyor.

YATIRIMLAR ARTIYOR

Az önce de belirttiğimiz gibi, sektörün yaşadığı hızlı büyümede son yıllarda peşi sıra açılan fitness merkezlerinin önemli bir payı var. Özellikle büyük şehirlerde yaygınlaşan spor kulüplerinin yüksek doluluk oranına ulaşması da sektörü büyüten önemli gelişmelerden biri olarak dikkat çekiyor.

Daha çok genç beyaz yakalıların akın ettiği fitness merkezleri, spor giyim pazanna da ciddi şekilde katkıda bulunuyor. Bu trendle birlikte orta-üst ve üst gelir grubuna yönelik olarak hizmet vermek için milyonlarca dolar yatınmla kurulan merkezlerin sayısı da her geçen gün artıyor.

MAC, Jatomi, Sports International, sadece kadınlan üye kabul eden B-Fit, Club Sporium ve Hillside City Club, Türkiye’de zincir haline gelen spor merkezlerinin önde gelenleri olarak dikkat çekiyor. Üstelik önümüzdeki yıllarda bu alandaki yatınmlann çok daha hızlanması bekleniyor. Zaten rakamlar da bu görüşü destekliyor. Uluslararası Sağlık ve Spor Kulüpleri Birliği’nin (IHRSA) hazırladığı bir rapora göre, Türkiye’de spor yapanla-nn şu an yaklaşık yüzde 2’si spor sa-lonlannı kullanıyor. Bu rakam AB ülkelerinde yüzde 10’un üzerinde. İşte bu potansiyel oyunculan yeni yatırımlara da zorluyor. Örneğin 2012 yılında pazara giren Jatomi Fitness, üç yılda 35 milyon Euro yatırım yaparak İstanbul’da 12 şubeye ulaştı. Büyüyen pazar nedeniyle önümüzdeki iki yılda altı yeni merkez açmayı hedefleyen Jatomi, yaklaşık 50 milyon Euro’luk yatırım yapacak.

Pazarın önü açık

Özellikle son beş yılda gerçekleştirdiği çift haneli büyüme oranlarıyla 3 milyar TL’lik bir büyüklüğe ulaşan spor giyim pazarının, bu hızlı büyümesine karşın halen alacağı çok yol var. Zira kişi başına spor giyim harcaması Türkiye’de hala çok düşük seviyelerde. Batı Avrupa ülkelerini bir yana bıraksak bile komşumuz Bulgaristan’da 45 Euro’luk ve Yunanistan’da ise 65 Euro’luk bir kişi başına tüketim söz konusu. Oysa Türkiye’de bu rakamın 13-14 Euro seviyelerinde olduğu tahmin ediliyor. Yani Bulgaristan seviyesine ulaşmamız bile pazarın üçe katlanması anlamına geliyor. Spor giyimin dünyadaki en büyük pazarı olan ABD’de ise 63 milyar dolarlık bir pazar büyüklüğü söz konusu. Bu rakamın 21 milyar doları spor ayakkabılardan oluşuyor.

KOŞUYA İLGİ YOĞUN

Avrupa ve ABD’de uzun zamandır oldukça popüler olan ve dev bir endüstri haline gelen koşu sporunun Türkiye’de de şu sıralar altın çağını yaşadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Sağlıklı ve aktif yaşam tarzının ön plana çıkmasıyla birlikte koşu özellikle metropol insanının en çok tercih ettiği spor dalı haline gelmiş durumda. Stresten uzaklaşma, kapalı alanların dışında spor yapma ya da sosyal sorumluluk projelerinde yer alma gibi çeşitli motivasyonlara sahip her yaştan insan koşuya yöneliyor. Zaten rakamlar da bu ilgiyi destekliyor. Örneğin 2012’de spor ayakkabı kategorisinde Adidas’ın satışlarının yüzde 9’u koşu ayakkabılarını kapsıyordu. Bu oran şu an yüzde 17’lere gelmiş durumda.

Tabii büyümenin arkasında şirketlerin yanşlara ve grup koşularına yaptıkları yatırımlann da önemli etkisi var. Bu yatırımlarla Türkiye’nin dört bir yanında koşu organizasyonlan gerçekleşiyor. Tüm bu organizasyonlara her yıl 10 binlerce kişi katılıyor. Hatta koşuya olan ilgi şirketlerin kendi organizasyonlarını da gerçekleştirmesine neden oluyor. Spor perakendesinin önemli isimlerinden Olgar Gro-up’un distribütörlüğünü yaptığı Merrell ve Salomon da bu alanda yatınm yapıyor ve çeşitli yarışlar organize ediyor. Olgar Group Yönetim Kurulu Üyesi Özhun Olgar, koşu segmentinde çok hızlı bir büyüme olduğunu dile getirirken, “insanlar artık koşu bandından çok açık havada koşmak istiyor” diyor.

ADIDASTAN YENİ MAĞAZALAR

Spor pazarının genel yapısına baktıktan sonra biraz da şirketlerin planlarına değinelim. Spor giyim pazarının Türkiye’deki en önemli oyuncularının başında kuşkusuz Adidas geliyor. Son beş yıldır dünyadaki trendlere bağlı olarak Türkiye’de de aktif spora ve spor giyime olan ilginin arttığını gözlemlediklerini söyleyen Adidas Türkiye Genel Müdürü Eduard Massier, “Koşu, futbol ve fitness kategorilerine artan ilgi satışlara da artış olarak yansıyor. Adidas olarak yaptığımız yatırımlarla da bu kategorilerde daha yüksek büyüme oranları hedefliyoruz” açıklamasında bulunuyor.

Massier, Adidas’in çocuk segmentinde agresif bir büyüme planı olduğunu da söylüyor. Hem Adidas mağazalarında hem de karma marka satışı yapan bayilerinde çocuk segmentini büyütmeyi planlayan şirketin planında lokomotif ise Adidas kids konseptli mağazalar olacak.

Adidas’ın şu an 717 adet satış noktası bulunuyor. Bunlann içinde 122 olan franchise sayısının yıl sonuna kadar 135’e çıkarılması hedefleniyor. Ekonomik ve ticari gelişimin olduğu, tüketici potansiyelinin markalanyla kesiştiğine inandıkları her lokasyon-da olmayı hedeflediklerini söyleyen Massier, Anadolu’daki güçlü dağıtım kanalı yapılarını geliştirmeye devam edeceklerini ve bu yatırımlann ağırlıklı olarak AVM’lerde olacağını ifade ediyor.

YENİ MAĞAZALAR AÇACAK

Puma Türkiye Genel Müdürü Miroslav Ryba ise sektör olarak heyecanlandıncı bir dönemin içinde oldukla-nnı ifade ederken, fit bir vücut sahibi olabilmek için spora başlama fikrine dünya çapında artan bir ilgi olduğunu söylüyor.

Ryba’ya göre, bu durum çeşitli yaş gruplarını kapsayarak, koşuya çıkmaktan tutun da, zumba, yoga ve cross fit gibi farklı fitness akımlarına yönelme ile de sonuçlanıyor. Miroslav Ryba, gelecekte daha çok insanın hayatına koşuyu katmasını ve hatta sadece adımlarını ölçmekten daha ileri gidip, markalardan teknolojiyi kullanarak performans artıran ürünler talep etmelerini bekliyor.

“Koşan kişi sayısının ve koşu etkinliklerinin Türkiye’de giderek artacağını öngörüyoruz. Koşu ve antrenman kategorilerimizin perakende satışında bir artış olduğunu gözlemliyoruz. Bu durum daha fazla koşu etkinliği yaratmak ve koşuculara daha farklı alternatifler sağlamak adına bizleri cesaretlendirdi” diyen Ryba, Puma’nın şu anda outlet mağazalar da dahil olmak üzere 40 mağazası olduğunu ifade ediyor. Bulundukları şehirlerdeki konumlarını koruyarak diğer şehirlere doğru genişleyeceklerini belirten Ryba, odaklannda Türkiye’nin en büyük 15 şehrinin olduğunu söylüyor.

GÜNDEMLERİ BÜYÜME

Aslında spor giyim pazarındaki tüm oyuncuların gündeminde büyüme var. Bu şirketlerden biri de Hum-mel. Son iki yıldır cirolarını ikiye katladıklarını söyleyen Hummel Türkiye CEO’su Zeynel Akbulut, bu yılki büyümeleriyle cirosal anlamda Türkiye’nin üçüncü büyük spor markası haline geleceklerini iddia ediyor. “Li-festyle kategorisine ait satışlarımız her yıl ciddi artış gösteriyor. Yeni girdiğimiz traning de hızlı büyüyen kategorilerden biri. Training kategorisi bizi müthiş heyecanlandmyor” diyen Akbulut, bu yıl training kategorisine özel iki mağaza açacaklarını da sözlerine ekliyor.

Hummel’ın şu an 76 monobrand mağazası var. Bu mağazaların 56’sını bayiler işletiyor. 2015’i 85 mağaza ile kapatacak olan Hummel’ın önümüzdeki yılki hedefi ise 100 mağazaya ulaşmak.

Monobrand shop işleten bayiler dışında yaklaşık 150 adet de comer statüsünde hizmet veren bayileri olduğunu dile getiren Zeynel Akbulut, “Department store tarafında ise 350 kapıda faaliyet gösteriyoruz. Toplamda şu an 585 olan kapı sayımızı önümüzdeki yıl 650 kapıya çıkarmayı hedefliyoruz” diyor.

Gündeminde yine büyüme olan bir başka şirket ise Vepa tarafmdan Türkiye’ye getirilen New Balance. Gelecek yıllarda da özellikle koşu sporuyla beraber aktif spor kategorilerinin büyümeye devam edeceğini belirten New Balance Türkiye Genel Müdürü Murat Usta, 35 mağazaya ulaştıklarını, her yıl en az üç mağaza açarak mağazalaşma ataklarını devam ettireceklerini söylüyor.

YATIRIMCI ARIYORLAR

25 ülkede 3 bin mağaza sahip olan Avrupa’nın en büyük spor mağaza zincirlerinden biri olan Sport 2000’in gündeminde de büyüme var. Şu an Türkiye’de sekiz mağazayla faaliyet gösteren zincir, önümüzdeki ay İstanbul Metrocity’de 500 m2’lik yeni bir mağaza açacak. Tüm Türkiye genelinde franchise veren şirket, bu yıl içinde beş mağaza daha açmayı hedefliyor.

Pazarın köklü oyuncularından Lotto ise beşi kendi mağazası olmak üzere toplam 750 satış noktasında ürünlerini müşteriyle buluşturuyor. “Düzenli spor günlük yaşam kültürümüzün bir parçası oldu. Yaşam çok hızlı akıyor, gün içinde çok hareketli saatler yaşıyoruz. Kıyafetlerimizi de mümkün olduğunca bu hıza ayak uyduracak şekilde seçiyoruz. Rahat olmak istiyoruz. Bunların hepsi spor giyim tarzının yukan yönlü hareket göstermesinin sebepleri” diyen Lotto Genel Müdürü Mehmet Veysel Öğrünç, önümüzdeki iki yıl içinde satıldıkları nokta sayısını yüzde 10 arttıracaklarını söylüyor.

0UTD00R HIZLI BÜYÜYOR

Spor giyim pazarının büyüyen alt segmentlerinden biri de outdoor. Son yıllarda gençler arasında kampçılık, dağcılık, bisiklet ve trekking gibi outdoor sporlara karşı ciddi bir ilgi söz konusu. Özellikle ofis yaşamından bunalan beyaz yakalılar için outdoor sporlar tam bir kurtuluş haline gelmiş durumda. Bu ilgi hem outdoor pazarını büyütüyor hem de ekipman satarak bu pazarda faaliyet gösteren şirket sayısını arttırıyor. Tahminler pazarın şu an 30 milyon Euro’luk bir büyüklüğe ulaştığını gösteriyor.

Yıllık ortalama yüzde 30 büyüyen pazarda, pazan asıl patlatan nokta ise outdoor giyim markalarının son yıllarda iyiden iyiye lifestyle ürün sayısını arttırmış olması. Su geçirmeyen botlar ve rüzgarı kesen montlar gibi normalde outdoor sporlar için tasarlanmış ürünlere günlük hayatta da gösterilen ilgi pazann hızlı büyümesine neden oluyor. Şu an outdoor ürün satışının yüzde 70’lik bölümünü giyim ürünleri oluşturuyor. Özellikle giyim pazarının hızlı büyümesinde, outdoor sporuyla uğraşmamasına rağmen fonksiyonelliği nedeniyle bu ürünleri tercih edenlerin payı büyük.

12 MAĞAZAYA ÇIKACAK

Outdoor pazarının en önemli markalarından biri olan The North Face de artan ilgiden memnun. 200 noktada müşterileriyle bulaşan markanın biri İstanbul’da diğeri Ankara’da olmak üzere iki de monobrand mağazası bulunuyor. Şu ana kadar hep bayilik sistemiyle yürüyen TNF’nin hedefi ise önümüzdeki üç yıl içerisinde mağaza sayısını 12’ye çıkarmak. VF Ege Genel Müdürü Göksel Öztürk, “Outdoor sporlarına ilgi son yıllarda hızla artıyor. Sektördeki gelişmelere paralel olarak son iki yıl içerinde satışlarımızı ikiye katlamış durumdayız. Bu büyüme hızı ile birçok Avrupa ülkesinin üzerinde bir büyüme performansı gösteriyoruz” yorumunda bulunuyor.

Outdoor pazarının tanınmış isimlerinden biri olan Kutup Ayısı’nın genel müdürü İsmail Aydoğan da ilgiden son derece memnun. “Artık çok bilindik spor markalannm ayakkabı ya da çantalan yerine outdoor markalann ürünlerini sokakta görür olduk. Özellikle 20-40 yaş arası kullanıcılar kalitesi çok yüksek outdoor markalannm ürünlerini günlük yaşamda kullanmayı tercih ederken, ‘Madem bu ürünleri aldım hafta sonu bir doğa yürüyüşü etkinliğine katılıp test edeyim’ demeye başladı. Bu kırılma noktası bence ülkemizde doğa sporlarının yaygınlaşmasının miladı olacak” yorumunda bulunan Aydoğan, yeni bayiler aradıklannı da belirtiyor.

DİDEM GÜLYURT IPSOS PERAKENDE ARAŞTIRMALARI DİREKTÖRÜ
“Markalı ürünlere ilgi artıyor”

“Aktif spor segmenti hazır giyim pazarının ciro bazında yüzde 8’ini oluştururken, adet bazında ise yüzde 4’ünü oluşturuyor. Bu durum fiyatların yüksek olduğunun da göstergesi. Ciro bazında aktif spor pazarının büyümesi ancak adet bazında düşmesi bize aktif spor segmentinde daha yüksek fiyatlı ürünlerin alındığını gösteriyor. Bu durum sadece aktif spor için değil tüm hazır giyim pazarı için de geçerli. Pazarın cirosal büyümesi AB ve Cl sosyo ekonomik statüden, 7-18 ve 28-35 yaş gruplarından geliyor. Bölgesel olarak bakıldığında ise Ege, Akdeniz ve Karadeniz bu büyümeye katkı yapıyor. Alım kanallarına bakıldığında tekil mağazalardan ve zincir mağazalardan yapılan alımların arttığı ve diğer kanallardan yapılan alımların düştüğü görülüyor. Markalı ürüne yapılan harcamalar artıyor. Aktif spor segmenti yüzde 2 büyürken markalı aktif spor pazarı ise yüzde 6 büyüyor!’

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu