Girişimcilik Haberleri

Kadın girişimciler titiz ve çalışkan

Kadın girişimciler titiz ve çalışkan

Pideci, geleneksel pide anlayışına yeni bir yorum getirerek zincir olma yolunda planlı büyümesini sürdürüyor. Pideci’nin kurucusu Gülben Şinik, “Kadınların titiz ve çalışkan yapıda olmaları sebebiyle erkek girişimcilere fark atacaklarına ve başarılı işler çıkaracaklarına inanıyorum” diyor.

Uzun yıllar tekstil sektöründe çalıştıktan sonra gıda sektörüne giren Gülben Şımk, Pideci markasının kazandığı başarıyla genç kadın girişimcilere rol model oluyor. İlk şubesini Zekeriyaköy’de açan Pideci Gayrettepe, Akatlar ve Maslak’ın ardından beşinci şubesini Astoria AVM’de açtı. Franchise sistemi ile zincir olma yolunda ilerleyen Pideci, 30’un üzerinde pide çeşidi ile kalite standartlarından ödün vermeden hizmet vermeye devam ediyor. Gıda sektöründe daha fazla sayıda kadın girişimciye ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Şinik, eşit koşullar olduğu takdirde kadınlann yapamayacağı iş olmadığını ifade ediyor.

Yurtdışında aldığınız eğitimin ardından tekstil sektöründe çalışmaya başladınız. Tekstil alanında kendi şirketinizi kurup; yurtdışında bulunan yabancı tekstil şirketlerinin temsilciliklerini yürüttünüz. Pideci markası nasıl oluştu?

Otelcilik hayatına genç yaşta başlamıştım. Oradan hizmet sektörüne bir aşinaydım. Yemek ve mutfağa merakım da vardı. Daha sonra tekstil işine girdim, kendi işimi kurdum. 26 yıl boyunca yurt dışında yer alan tekstil alıcılannın Türkiye temsilciliğini yapüm. 96 yılında ekonomik krizlerin baş göstermesiyle yeni bir iş kolu için arayışa girdim. 1996 yılında Zekeriyaköy’e taşınmamızla başladı her şey. O zamanlar bu bölge tam bir mahrumiyet bölgesiydi. Yaşadığımız sıkıntılar nedeniyle arayışa girdik. Hem kendi hem de komşularımızın hazır yemek sıkıntısına çözüm getirmeyi ve onlara lezzetli yiyecekler sunmayı amaçladık. Yaşamımızı sürdürdüğümüz Garanti Koza Evleri Çarşı’da 1998’de Pideci’nin ilk şubesini açtık. Yöre halkının sosyografik ve demografik özelliklerini de dikkate alarak yapılandırdığımız menü ve reçetelerimiz fazla değişikliğe uğramadan bugün de geçerliliğini koruyor. Ama bunun yanında yedi yıl hiç tatil yapmadan 7/24 çalıştım. Ticari kaygıdan uzak, tamamen müşteri memnuniyetine odaklı çalıştım. Dolayısıyla misafirlerimizi mutlu ettikçe yorgunluğumu unutuyordum, böylece çok çalışmak sorun olmuyordu.

Kaç şubeye ulaştınız, gelecek dönemde vizyonunuzu nasıl şekillendirmeyi planlıyorsunuz?

Şu an beş şube ile faaliyet gösteriyoruz. 1998 yılında kurulmuş olmamıza rağmen, sadece beş şube olmamızın nedeni, büyümek gibi bir arzu içinde olmayışımızdan kaynaklanıyor. Fakat franchise talepleri yoğunlaşınca, zamanla karşısında durmak çok zor oldu. Şu anda üçü franchise olmak üzere beş şubeli bir zinciriz. Ancak artık bu noktadan sonra prensiplerimizden ödün vermeden yerli ve yabancı ortaklıklarla daha hızlı büyümeyi hedefliyoruz. Dolayısıyla birleşme ve ortaklıklara açığız. Uzun yıllar sektörde olmanın verdiği tecrübe ve marka bilinirliği, uzun çalışmalarla oluşturulan know-how sayesinde Pideci yatırımları ile hızlı ama sağlıklı bir büyüme sürecinde. Başta İstanbul olmak üzere, Türkiye’nin tüm illerinden yoğun ilgi ile karşılanıyoruz. İki yıl içinde 10 şubeyi daha zincirimize katmayı hedefliyoruz. Ayrıca pide her ne kadar sevilen bir ürün olsa da bugüne kadar hak ettiği değere ulaşamadı. Pideci olarak, fastfood türleri arasında pidenin ivme kazanarak en az pizza kadar tercih edilen bir ürün olmasını sağladık. Bu da bizim için gurur kaynağı oldu. Eski bir kültür olan pideyi günümüz koşullarına uyarlayarak daha modern bir sunumla müşterilerimizle buluşturduk ve buluşturmaya devam edeceğiz.

Markanıza yurtdışından talep geldi mi?

Yurt dışından talepler var. New York, Londra, Paris, Dubai gibi dünyanın önde gelen metropollerden teklifler geldi. Gelecek dönemlerde böyle bir şey söz konusu olabilir. Bunun için de iş ortaklan arıyoruz.

Hizmet verdiğiniz sektör daha çok erkek egemen bir sektör olarak değerlendirilebilir aslında…

Kesinlikle haklısınız, sanırım bu alanda bir ilk. Hala bir kadın girişimci ben PDC açmak istiyorum diye aramıyor. Fakat ben yeme-içme sektöründe kadın girişimcilerin sayısının artmasını istiyorum. Hem bu sektöre çok yatkın olmalan hem de titiz ve çalışkan yapıda olmalan sebebiyle erkek girişimcilere fark atacaklarını ve çok başanlı işler çıkaracaklarını düşünüyorum.

İş hayatında kadınların rolünü nasıl değerlendiriyorsunuz?

Dünyada olduğu gibi ülkemizde kadınlar üst düzeyde aktif olarak yer alıyor. Ka-dmlann üst düzey liderlik rolleri şirketlere katma değer olarak dönüyor. Bir kadın girişimci olarak, yoktan bir marka var ettim ve büyüterek bugünlere getirdim. Olabildiğince titiz davrandım. Böylece marka-laşma serüvenime değer kattım. Fırsat verildiği takdirde kadınların yapamayacağı iş olmadığı düşüncesindeyim. Yeter ki temel hak ve özgürlükleri ellerinden alınmasın.

Kadın girişimci olarak zorlukların üstesinden nasıl geliyorsunuz?

Kadınların erkeklere göre hayatta birden fazla rolleri var. Çalışan kadınların evdeki iş ve sorumluluklarının yanı sıra annelik roüyle iş hayatında var olma çabalan gün geçtikçe artıyor. Tüm bu zorluklara rağmen biz kadınlann, yılmadan başanya yürüyor olması, güçlü yaradılışımız sayesindedir. Kendi işini yapan girişimci kadınlann so-rumluluklan ve bununla birlikte gelen zorluklar iki-üç misli fazla tabii ki… İşime aşık bir kadınım. Dolayısıyla karşılaştığım zorluklarla baş etmem de kolaylaşıyor. Bir de ailemin desteği de eklenince önümde hiçbir güç duramaz edasıyla işime sanlıyorum.

Faaliyet gösterdiğiniz sektöre daha çok kadın girişimci dahil olmalı mı?

Yiyecek içecek sektörünün kadınlar için uygun bir sektör olduğu kanısındayım. Kadının yapısında olan yönetmek ve diyalog kurmak, bu sektör için uygun niteliklerin başında geliyor. Daha uzlaşmacılar, krizi daha iyi çözebiliyorlar. Bu yüzden bu sektörde daha çok kadın yönetici görmek istiyorum.

Girişim yaparken herhangi bir hibe ya da kredi aldınız mı?

Kendi özkaynaklanmızı kullanarak girdik.

Bir kadın olarak iş dünyasında girişimci olmaktan dolayı zorlandınız mı?

İş dünyasında hiçbir şekilde zorluk çekmedim. Aksine bir kadın olmanın avantajlannı yaşadım. Çevremdeki birçok erkekten, öncelikle eşimden büyük destek gördüm.

Kadın girişimcilere tavsiyeleriniz neler?

içinde bulunduğumuz sosyoekonomik durumdan dolayı kadınlar, güçtü, cesur ve girişimci ruha sahip olmalılar. Kadının toplumdaki yeri değiştikçe ve buna bağlı olarak değeri yükseldikçe, üstlendiği tüm rollerin hakkını verebilecek enerjiyle yeni rollerin de yaratıcısı oluyor. Günümüz koşullarında kadınların iş hayatında daha aktif olmasını sağlamaları ve yeni iş kollarında varlıklarını kanıtlayabilmeleri çok daha kolay. Kendi öz sermayeleri olmasa dahi bankalar ve kadın girişimcileri destekleyen uluslararası sivil toplum kuruluşları çok geniş kredi imkanı sağlıyor. Mikro kredi desteği gibi… Bayilik talepleri özellikte kadın girişimcilerden geliyorsa burada pozitif ayrımcılık elbette ki yapıyoruz ve maddi manevi her türlü desteği sağlıyoruz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu