Girişimcilik Haberleri

Araçlarını paylaşarak girişim fırsatı yarattılar

Büyük şehirlerde yaşanan trafik problemi, şehirlerin büyümesiyle birlikte evlerden işyerlerine ulaşımda harcanan zaman, araç paylaşım ekonomisini yarattı. Dünyada ABD ve İngiltere’nin öncü olduğu bu girişim son dönemde Türkiye’de de bir trend oluşturuyor. Yabancıların yanı sıra yerli girişimcilerin de ilgi gösterdiği bu alan, her gün binlerce sürücüyü ve yolcuyu birbiriyle buluşturuyor.

İstanbul’un sürekli genişlemesi, iş merkezlerinin giderek daha uzak mesafelere taşınması, insanların yolda geçirdiği süreyi oldukça uzatıyor. Bu durum çok sayıda aracın her gün şehirlerarası yol kat eder gibi trafiğe çıkması anlamına geliyor. Bu koşullarda araba paylaşımı hem maddi tasarruf sağlıyor hem de yolculukların daha rahat geçmesine olanak tanıyor. Aslında bir toplu taşıma şekli olan araba paylaşımı, aynı zamanda daha ekolojik bir ulaşım için çözüm yaratmaya da çalışıyor.

arac paylasim

Dünyada bu alandaki ilk girişimler ABD ve İngiltere’de kuruldu. Türkiye’de de benzer girişimlerin sayısı giderek artıyor. Araba paylaşımının iki şekli var. Birincisinde kendi arabanızı sizinle aynı yöne giden insanlarla paylaşıyorsunuz veya siz arabası olan birine eşlik ediyorsunuz. İkincisinde ise bir şirkete ait arabayı birçok insan kiralayarak ortak kullanıyor. Her paylaşım şeklinin amacı aslında aynı: Arabaların atmosfere saldığı sera gazı miktannı azaltmak ve maddi tasarruf sağlamak.

YENİ GİRİŞ YAPANLAR

Araba paylaşım (carsharing) sitelerinin en büyüğü ABD ve İngiltere’nin çeşitli kentlerinde çalışan Zip-car. Zipcar’da siteye üye olup araba seçtikten sonra o arabayı rezerve ediyorsunuz. Daha sonra sitede seçtiğiniz arabaya gidip Zipcar tarafından verilen kartınızı gösteriyorsunuz.

Sonrasında aracı istediğiniz zaman açıp kapayabiliyorsunuz.

Zipcar, Türkiye’deki hizmederini otomotiv perakendeciliği ve araç kiralama sektöründeki Otokoç Otomotiv işbirliğiyle başlattı. Zipcar, öncelikle İstanbul’da şehrin merkez noktaları ve üniversite kampüsleri başta olmak üzere 20 lokas-yonda kullanılmaya başlayacak. Zipcar’ın yıl sonuna kadar 50 noktaya ulaş-tınlması hedefleniyor.

Türkiye’ye yeni giriş yapan Uber bir akıllı telefon uygulaması. Sistem bir bölgedeki sürücüleri ve seyahat etmek isteyenleri bir araya getiriyor. Uygulama, istek üzerine GPS ve Google ‘Maps sistemi aracılığıyla müşteriye en yakınında bulunan sürücüyü gönderiyor. Uber Doğu Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Genel Müdürü Jambu Pa-naliappan, “Şimdilik Türkiye’de faaliyet gösterdiğimiz tek şehir olan İstanbul’da ciddi bir potansiyel görüyoruz. Toplamda dünyada 310 şehirde faaliyet gösteriyoruz” diyor. Şirket her yolculuk için yüzde 20 komisyon alıyor. Kalan ödeme ise sürücüde kalıyor.

BOŞ KOLTUK DOLUYOR

BlaBlaCar, aracmda boş koltuklarıyla yolculuk yapan sürücülerle aynı yöne gitmek isteyen yolcuları buluşturan, dünyanın en büyük şehirlerarası yolculuk paylaşım ağlarından biri. Eylül 2014’te Türkiye’de de faaliyete başlayan BlaBlaCar, geçtiğimiz günlerde dünyanın ikinci en büyük şehirlerarası ulaşım ağı olan carpooling.com’u satın aldı.

BlaBlaCar’m ücretsiz mobil uygulamasını indirerek ya da www.blabla-car.com.tr adresine girip Facebook hesabınızla giriş yaparak profilinizi oluşturuyorsunuz. Yolcuysanız, gideceğiniz yeri ve yolculuk yapacağınız tarihi seçiyorsunuz ve karşınıza sizinle aynı yöne yolculuk etmek isteyen sürücüler çıkıyor. BlaBlaCar Türkiye Ülke Müdürü Esin İmer, “BlaBlaCar 19 ülkede 20 milyondan fazla üyeye sahip. Boş koltukları doldurarak hem aracın en verimli şekilde kullanılmasını amaçlıyoruz hem de karbon salınımını azaltıp yakıt tasarrufu sağlıyoruz. Bu sayede 2007’den beri 200 bin tondan fazla yakıt tasarrufu yapıldı” diyor.

HEDEF 150 BİN KULLANICI

Yine araç paylaşım platformlann-dan biri olan Yolyola’da, sürücüler kendilerine yolcu aradıkları, yolcular da kendilerine sürücü aradıklan ilanlar açıyorlar. Rota eşleşmeleri gerçekleştiğinde birbirini kabul eden sürücü ve yolcular birlikte yolculuk ediyorlar.

Yolyola.com’un kurucusu Barış Akbaş, kullanıcı sayılarının 100 bin kişiye yaklaştığını söylüyor. Bu yılın sonuna kadar 150 bin kullanıcıya ulaşmayı hedeflediklerini belirten Akbaş, “Eğer planladığımız şekilde ilerleyebilirsek, 500 bin rakamına ulaşmamız gerçekçi bir hedef gibi görünüyor” diyor.

MELEK YATIRIM ALDI

Volt da aynı yöne giden sürücülerle yolculan buluşturan bir girişim. Volt, 2014 yılında üç yatırımcıdan destek aldı. İlk melek yatınmı Çiçek-sepeti, Bolbol ve Mizu Kurucusu Emre Aydın, ikinci yatırımı üç ay sonra Aslanoba Capital Yönetim Kurulu Başkanı Haşan Aslanoba ve son yatırımı da Pronet Kurucusu ve CEO’su Alp Saul yaptı.

Volt CEO’su Ali Hala-bi’nin kurduğu site aslında bir ihtiyaçtan doğdu. Halabi, İstanbul’a ilk taşındığında Avrupa Konutları TEM’de oturuyor, Bostancı’da çalışıyordu. Bu dönemde her gün 70 km yol gidip geliyor ve ayda 800 TL harcama yapıyordu. Trafikte uzun zaman geçirince analiz etme fırsatı bulan Halabi, arabasını sattı ve yolculuk paylaşım fikrini küçük çapta bizzat denemeye başladı. 2013 yılında da Volt’u kurdu.

Google Play ve App Store uygulama mağazalarından ya da thevol-tapp.com üzerinden indirme linki kullanılarak ücretsiz olarak ulaşılabilen Volt’a Facebook profiliyle kayıt olunabiliyor. 2015 sonuna kadar 100 bin kullanıcıya ulaşmayı hedeflediklerini ifade eden Ali Halabi, “Volt’un bu aşamasında yolculuk paylaşım kültürünü yaygınlaştırmak istiyoruz. Böylece şehirdeki ulaşım sistemini geliştirmeye başlayabiliriz ve hem trafiğin hem yolculuklarımızın rahatlamalarını sağlayabiliriz. Bunun başarısı sonucunda gelir modelimiz kendiliğinde oluşur” diyor.

İSTEDİĞİN KADAR KULLAN

Araç paylaşım uygulamalarından biri olan Yoyo’nun yönetici ortağı Berkman Çavuşoğlu, kullanıcılarına diledikleri zaman aralıklarında, ihti-yaçlan kadar sürelerde araç kiralama imkanı sunduklarını ifade ediyor. Yoyo’nun sistemi üyelik üzerine kumlu. Yıllık 69 TL verip üye olunuyor. Size verilen bir üyelik kartıyla şehrin farklı lokasyonlarında park halinde bekleyen araçları self-servis olarak açıp dilediğiniz kadar kullanıyor ve işiniz bitince tekrar yerine getirip kapılarını kartınızla kapatıp gidiyorsunuz. Hiçbir prosedür ile zaman kaybedip uğraşmaya gerek kalmıyor. Berkman Çavuşoğlu, sistemin yüksek araç bedelleri, park yeri ve ücreti, vergiler, kasko ücretleri ve kullanım maliyetlerinden bunalanlar için ideal olduğunu söylüyor.

Yoyo’nun kullandığı tüm yazılım Yoyo ekibi tarafından geliştirildi. Sadece ilk aşamada araç takip sistemi hizmetini dışarıdan alan şirket, daha sonra KOSGEB’den destek alarak araç takip sistemini de kendisi geliştirmeyi başardı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu