Haberler

Cari Açığı Artırmayan Dengeli Büyüme Sağlandı

Üçüncü çeyrek verisiyle ilk dokuz aylık büyüme ortalaması yüzde 4 oldu. Altın ithalatı hariç cari açık ilk 10 ayda geçen yıla göre 44.5 milyardan 42 milyar dolara geriledi. Uzmanlara göre, cari açığı artırmayan dengeli büyüme sağlandı…

ekonomide ucuncu ceyrekDÜNYA yeni yılı karşılamaya hazırlanıyor. ABD’den tahvil alımıyla ilgili yeni bir karar çıkıp çıkmayacağı merak konusu. Gözler FED’in (ABD Merkez Bankası) 18 Aralık toplantısında. Gelişen ülkelerin gözü kulağı ABD verilerinde. Portföy çıkışlarına bağlı olarak bu ülke piyasaları bir düşüyor, bir çıkıyor.

Türkiye’de de piyasalar aynı havada. Dolar kurunda ve tahvil faizinde dalgalı bir seyir izleniyor. Piyasalardaki denge arayışı, ekonomide de yaşanıyor. Son gelen veriler, büyümede dengeye işaret ederken cari açıkta altın ithalatının ağırlığım ortaya koydu.

2013 yılının üçüncü çeyreğinde ekonomi yüzde 4.4 ile yüzde 4.1 olan piyasa beklentisinin üzerinde bir oranda büyüdü. Üçüncü çeyrekte büyümeye dış talebin katkısı -2.2 puan, iç talebin katkısı 6.5 puan oldu. İç talep içinde stokların katkısı 1.9 puanla dikkat çekti. Kamu harcamalarının büyümeye katkısı 0.4 puanla son yedi çeyreğin en düşük seviyesine geriledi. Özel sektör tüketimi yavaşlaşa da, yatırımlar altı çeyrek sonra da olsa artış gösterdi. Özel sektör tüketim harcamaları, üçüncü çeyrekte yavaşlaşa da yüzde 5.1 ile yüksek kalmaya devam etti. Özel sektör yatırımları ise altı çeyrek sonra ilk kez yüzde 5.3 büyüme gösterdi. Üçüncü çeyrekte sektörler bazında büyümede genele yayılan bir artış oldu. Hızlanan sektörler olarak inşaat, ticaret, sanayi, finansal kurumlar ön plana çıkarken, tarım sektörünün büyüme hızında yavaşlama yaşanıyor.

Üçüncü çeyrek verileri, 2013 yılında büyümenin yüzde 4’e yakın gerçekleşeceğine işaret ediyor. Uzmanlara göre, kamunun azalan katkısına karşın özel sektör yatırımlarında artış kaydedilmesi büyüme dinamikleri açısından olumlu. Ancak en büyük katkının özel sektör tüketiminden gelmeye devam etmesi, stok katkısının yüksek seviyesini koruması ve dış talebin negatif katkısı bu görünümü olumsuz etkiliyor.

Buna karşın, küresel ekonomiye ilişkin belirsizlikler, BDDK tarafından özel tüketime yönelik alınan tedbirler, Merkez Bankası’nm daha sıkı para politikası ve TL’deki değer kaybı yüzde 4’lük 2014 yılı büyüme hedefini zora sokabilir.

ALTIN HARİÇ AÇIK DÜZELİYOR

2013 yılı için geleneksel olarak yüksek büyüme ve bu bağlı olarak cari açıkta genişleme bekleniyordu. En son gelen ekim ayı verisi, altın ithalatı hariç cari dengenin az da olsa istikrar kazandığına işaret ediyor. Ekimde cari denge, piyasa beklentilerine paralel 2.9 milyar dolar açık verdi.

Böylece, cari açık yılm ilk 10 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 31 artışla 51.9 milyar dolar oldu. 12 aylık toplam bazında ise bir önceki ayki 59.1 milyar dolar seviyesinden 60.9 milyar dolara çıktı. Bu rakam Haziran 2012 sonrası en yüksek düzey anlamına geliyor.

Buna karşın altın hariç cari açıktaki ılımlı görünüm korunuyor. 12 aylık açık ekim itibariyle 51.9 milyar dolar oldu. Geçen yıl sonunda 54.2 milyar dolar idi. Altın ve enerji hariç cari açık ise sadece 2.3 milyar dolar. 2012 sonunda bu rakam 1.8 milyar dolardı. 2014 yılında ise küresel sermaye hareketlerinde oynaklığın yüksek olması bekleniyor. Bu durumda dış dengenin sürdürülebilirliği önemli olacak. Uzmanlara göre, gerek iç talepteki yavaşlama işaretleri gerekse de baz etkisinin olumluya dönecek olması, cari açığın hızını kesebilir. Bu durumda, gelecek yılın ikinci yarısına kadar, cari açık 55-60 milyar dolar civarında kalabilir.

“BÜYÜME, AÇIĞI ARTIRMADI”

ING Bank ekonomisti Muammer Kö-mürcüoğlu, cari açıkta yıllık bazdaki artışa karşın altın hariç rakamın bir önceki yıla kıyasla büyük oranda yatay seyrettiğine dikkat çekiyor.

Altın ithalatının cari açık üzerindeki olumsuz etkisinin sürdüğünü belirten Kömürcüoğlu’na göre, altının etkisi ekim ayı dış ticaret verilerinde açıkça görülüyor. Kıymetli metal grubunda yüzde 8.6’lık gerileme ihracattaki yıllık performansı olumsuz etkilemeye devam etti. Aslında, bu kalem hariç bakıldığında ihracatın yüzde 0.4 büyüdüğü görülüyor. Benzer şekilde ithalat cephesinde de kıymetli maden ithalatındaki yüzde 137’lik keskin artış dikkat çekiyor. Kömürcüoğlu, buna karşın bir süre önce İran ile Batılı ülkeler arasında yapılan anlaşmanın altm ihracatı üzerinde olumlu etkisi olacağını düşünüyor. Kömürcüoğlu, ekonomide görülen canlanmanın altm ve enerji hariç ithalat talebinde sınırlı bir artışa neden olduğunu belirtiyor. Ancak bunun altın dışı ihracat ile dengelendiğini ve böylece cari açık artmadan büyümenin toparlandığını savunuyor.

“DENGE BİR ÖLÇÜDE SAĞLANDI”

Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (Betam) uzman araştırmacısı Dr. Zümrüt îma-moğlu, altın hariç cari açığın 2013 yılında gerilediğini belirterek, 2012 yılında 54.2 milyar dolar olan altın hariç cari açığın 2013 yılı Ekim ayında 51.9 milyar dolara düştüğüne dikkat çekiyor. 2013 yılında cari açıktaki artışın neredeyse tümünün altın ithalatından kaynaklandığını vurgulayan İma-moğlu’na göre, büyümedeki canlanma cari açığı artırmadı. Büyümeden kaynaklanan ithalat talebindeki ılımlı artış, ihracattaki ılımlı artışlarla dengelendi. Üçüncü çeyrek sonunda cari açık yüzde 7.2 olurken, altın hariç cari açık yüzde 6.3 oldu. Buna karşm Zümrütoğlu, büyüme ile cari açık arasındaki geleneksel ilişkiye atfen “Ezber bozuldu denemez ama cari açığı artırmadan dengeli ve ılımlı bir büyümeyi başardığımız söylenebilir” diyor. Büyümenin kalitesi konusunda ise eleştirel yaklaşıyor. Keza İmamoğlu, 2013 yılı büyümesinin ağırlıklı olarak tüketim ve kamu harcamalarından kaynaklandığına işaret ediyor.

“MERKEZ BÜYÜMEYİ SIKIŞTIRACAK”

Süleyman Şah Üniversitesi İktisat Bölümü öğretim üyesi Yard. Doç. Dr. Fatih Macit, BDDK’nm aldığı önlemlerin bundan sonraki süreçte tüketim talebi üzerinde bir miktar baskı oluşturacağını söylüyor. Ancak bunun çok büyük boyutlarda olacağını düşünmüyor. Büyüme üzerinde esas baskıyı Merkez Bankasrnm sıkılaştırıcı yönde aldığı tedbirlerin oluşturacağını savunuyor. Macit’e göre. Merkez Bankası bir süredir döviz kurunu sözlü iletişimle baskılamaya çalışıyor ama bu şu ana kadar pek işe yaramadı. Bundan sonraki süreçte kur Merkez Bankası’m daha rahatsız edecek boyutlara giderse sıkılaşmanın dozu artabilir ve bu durum tüketimi baskı altına alabilir. Cari açıkta ana eğilimin altın dışı cari açık rakamından görülebileceğini ifade eden Macit’e göre, 2012 yılının ilk 10 ayında altın dışı cari açık 44.5 milyar dolar seviyesinde iken bu yılın aynı döneminde 42 milyar dolara geriledi. Dolayısıyla aslında temel dinamikler açısından cari açıkta yukarı yönlü bir baskı bulunmuyor.

Erkan Kızılocak

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu