Şirket Haberleri

Atos yenilikçi ve sürdürülebilir IT çözümleri sunuyor

Dünya üzerinde en hızlı büyüyen IT hizmet pazarlarından biri Türkiye. Pazarın İkincisi konumundaki Atos Türkiye’nin hedefi ise önümüzdeki üç yıl içinde IT hizmet pazarının lideri olmak. Adını son zamanlarda daha çok Olimpiyatlar ve sıfır e-posta stratejisiyle duyuran Atos, Türkiye’de zirveyi zorlarken 2014 yılı ve sonrası için yeni bir satın almaya ya da yeni bir işbirliğine imza atabilir. Atos Türkiye’nin Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Orhan Akbulut ile bir araya gelerek hem Atos Türkiye’nin son dönemde öne çıkan başarılarını hem de gelecek stratejisini konuştuk. Liderlikten ideal Y kuşağı yönetimine, gelecekteki işe alma şekillerinden şirket içi iletişim şekillerine dek çok sayıda öngörüde bulunan Akbulut, kurumsal sosyal ağlarla birlikte yönetim şekillerinin değişeceğine vurgu yapıyor ve bu anlamda yepyeni bir döneme girdiğimizi söylüyor.

Atos

Atos çözümleri ve müşteri kitlesi hakkında bilgi verir misiniz?

Avrupa’nın lider IT hizmetleri şirketi Atos tüm dünyada yönetilen servislerden (managed services) danışmanlık ve sistem entegrasyonuna ve işlem bazlı uygulama hizmetlerine kadar birçok alanda yenilikçi ve sürdürülebilir IT çözümleri sunuyor. Ana faaliyet alanları arasında büyük veri ve bulut bilişim çözümleri, sistem entegrasyonu, ödeme sistemleri, kurumsal sosyal ağlar, büyük spor etkinlikleri ve akıllı şebekeler yer alıyor. Tüm bu alanlarda öncü ve lider şirket olarak, sektördeki trendleri de belirlediğimizi söyleyebilirim. Türkiye’de de bu konuda geniş ürün ve çözüm portföyümüzle, fınans, kamu, enerji, telekom ve endüstri sektörleri başta olmak üzere, farklı dallardan müşterilere IT hizmeti veriyoruz. Bu sektörlerde, global bilgi birikimi ve deneyimiz sayesinde, veri merkezi operasyonları, desktop ve network servisleri gibi temel IT hizmetleri yanında, kritik iş süreçleri ve IT uygulamalarının verimini artıracak teknoloji bazlı hizmetler sunuyoruz. Türkiye’de en güçlü faaliyet alanlarımızdan bir diğeri de çağrı merkezi hizmetleri. Atos Türkiye olarak, çağrı merkezi pazarının genel büyüme trendinin önünde bir büyüme gerçekleştiriyoruz. 2013 hedeflerimiz de bu yönde ilerliyor. Bildiğiniz gibi, son olarak Ordu’da açılan yeni çağrı merkezimizle birlikte operasyon merkezi sayımızı 4’e yükselttik.

Türkiye’de enerji sektörüyle ilgili planlarınız neier?

Bundan sonra enerji de bizim için çok daha önemli hale gelecek. Enerjiyle ilgili özelleştirmelerle birlikte özellikle IT ve yönetim sistemlerinde ciddi bir yatırım ihtiyacı doğacak. Bunu Türkiye’de geniş kapsamlı uygulayan tek şirket Atos. Çünkü bu gaz dağıtımıyla başladı. Orada yüzde 70’lik bir pazar payımız var. Orada kullandığımız entegre çalışan yapının benzerinin şimdi elektrikte kullanılması söz konusu. Kayıp kaçağın azaltılması, süreçlerin yönetilebilir hale gelmesi, devralınan yapıların daha verimli yapılara dönüşebilmesi için lisans devralan firmaların gündemindeki en önemli konu, IT sistemlerine yapacakları yatırımlar. Bunların ihlalleri başladı, üzerinde çalıştığımız büyük projeler var. Hem globalde hem lokalde sahip olduğumuz know-how ile kendimizi en rekabetçi konumda görüyoruz. Bu pazar çok hızlı büyüyecek. IT’ye de katkıda bulunacak.

Büyük spor olaylarıyla ilgili projelerinizi anlatır mısınız?

Yakın geçmişte Mersin Akdeniz Oyunları’nda Timing Scoring adlı başarılı bir proje gerçekleştirdik. Türkmenistan’da Atos Türkiye olarak bütün ICT’sini uçtan uca gerçekleştirdiğimiz büyük bir olimpiyat köyü projesine başladık. Türkiye’deki bazı federasyonların 2020 vizyonlarma yönelik çalışmalar var. Batı Avrupa ülkelerinin federasyonlarında Atos’un başarıyla uygulanmış çözümleri var. Bir sporcu veri tabanı oluşturma, sporcu performans geliştirme süreçlerini oluşturma, elit ve lisanslı sporcu yetiştirmeye yönelik federasyonların kullandığı sistemlerin Türkiye’de kullanılmasıyla ilgili bir çalışmamız var. Büyük organizasyonların IT altyapısını desteklemek üzere çalıştığımız projeler var. Büyük bir telekom şirketinin sponsorluğunu yürüttüğü çalışmalarda Atos olarak yer alıyoruz. Türkiye’de bu konu, gitgide önem kazanacak. İstanbul çok önemli bir fuar ve kongre şehri olurken, Expo2020 hazırlıkları var. Atos Türkiye olarak bu işlerle büyümeye devam edeceğiz.

Pazar payınızdan ve elde ettiğiniz rakamlardan bahseder misiniz?

Türkiye IT pazan ağırlıklı olarak donanım ve lisanstan oluşuyor. 30 milyar dolarlık ICT pazarının dörtte üçünü GSM, dörtte birini bilgi teknolojileri oluşturuyor. Bunun da dörtte birini IT hizmetleri, dörtte üçünü ise donanım ve lisansla oluşturuyor.

Yaklaşık 2 milyar dolarlık IT hizmetleri pazannm önemli bir kısmını holding ve bankalann kendi dahili yapılan oluşturuyor. Geriye kalan rekabet edilebilir IT pazan ise yıllık 700 milyon euro ilâ 1 milyar euro. Dünya ile karşılaştırdığınızda IT hizmetleri alanında Türkiye olması gerektiğinin beşte biri kadar. Ama büyüme hızı yüksek. Dünya üzerinde en hızlı büyüyen hizmet pazarlanndan biri Türkiye. IT hizmetlerinin yüzde 15 seviyesinde büyümesi bekleniyor. Bu pazann üçte ikisi çok küçük oyuncular tarafından paylaşılıyor. Biz pazar ikincisiyiz. Toplam pazar üzerinden yüzde 10’a yakın bir pazar payına sahibiz. Atos Türkiye olarak hedefimiz önümüzdeki üç yıl içinde pazar lideri olmak. Bunu da sunduğumuz katma değerli, yenilikçi hizmetlerle başaracağız.

2013 sizin için nasıl geçti? 2014 için planlarınız neler?

Atos Türkiye cirosunda yüzde 60’lık büyüme sağladı. Bunda spor oyunlan alanına girmiş olmamız ve kazandığımız projelerin rolü büyük. Aslında Avrupa’da ve batıda krizdeki tedirginlik devam ediyor, global rakiplerimize baktığımızda yüzde 60’lık bir oran rekor bir büyümeyi temsil ediyor. Bu büyümede Türkmenistan’da ve NATO’ya gerçekleştirdiğimiz projelerin de katkısı var. 2014 ise globalde daha iyi bir yıl olacak. Türkiye için büyüme öngörüyorum. Pazar IT hizmetler açısından yeterince olgun değil, ancak IT Türkiye için ciddi bir kaldıraç. Atos Türkiye ise daha agresif bir büyüme gerçekleştirecek. Atos’un gelişen marka gücüyle birlikte büyümenin, yüzde 20’lerin üzerinde olacağını düşünüyoruz. Büyüme daha da büyük olabilir ve bu da stratejik işbirlikleri gerektirebilir. Yeni bir satın alma ya da bu holdinglerle işbirliği yaparak yeni döneme hazırlanabiliriz. İncelemekte olduğumuz, değerlendirdiğimiz şirketler var. Atos Global, Türkiye’ye yatırım yapmak konusunda çok istekli.

Atos Türkiye 500 şirket arasında çalışılacak en iyi ikinci şirket seçildi. “Well-being at work” programınızdan bahseder misiniz?

Dünyada bu konuya Atos çok önem veriyor. Büyüme, kârlılık ve insanlar, Atos’un odağında olan üç konu. Atos Türkiye’nin bu alanda başarısı globalin de ortalamasının üzerinde bir başarı. Atos Türkiye’nin yönetim şekli, liderlik kültürü Great Place To Work kavramıyla örtüşüyor. İnsan odaklı bir şirket kültürümüz var. IT sektöründe yeni nesille çalışmanın gerekliliği de bu.

2011 ’den sonra Siemens ve Atos’un birleşmesinin üzerinden bir yıl geçtikten sonra böyle bir sonuç almak bizi gerçekten çok mutlu etti.

Bu başarıda kurumsal sosyal yazılımların da bir etkisi oldu mu?

Kurumsal sosyal ağlar, yeni kuşağın talep ettiği çalışma ve iletişim anlayışını destekliyor. İnsan odaklı olma anlayışı bizde bu çözümlerden önce de vardı. Çalışma saatlerinden iş ve özel hayatın dengelenmesine kadar çalışmalarımızın tamamı, daha modern bir yönetim anlayışını gerektiriyor. Kurumsal sosyal ağlar, bu tarzı daha iyi destekliyor..

Sıfır e-posta stratejiniz ne kadar başarıya ulaştı? Buna ilişkin rakamsal bilgiler verir misiniz?

Kurumsal sosyal ağlar konusunda dünyada en iyi çalışan BlueKiwi şirketini 2012 yılı başında satın aldık. Kurumsal sosyal ağımızın yanı sıra uzaktan telekonferans sistemi sağlayan çözümlerimiz de var. Bu altyapıyla yüzde 15-20 ulaşım ve iletişim maliyeti tasarrufu sağlıyoruz. Burada doğru uzmanlığın tespitiyle ilgili yüzde 25’lik bir iyileşme görüyoruz. Bilgiye yüzde 30 daha hızlı erişiyoruz. Uzaktan çalışabilme verimliliğimiz arttığı için müşteriyle iletişimi daha sağlıklı ve hızlı hale getirdik. Müşteri memnuniyetini yüzde 18 artırdık. Doğru fikirleri üretmekte ve seçmekte yüzde 15’lik bir iyileştirme söz konusu. Bunların ciromuza yansıması yüzde 10 diyebiliriz.

Siz bu dünyaya nasıl hazırlanıyorsunuz?

Biz bu dünyaya adım attık zaten. Bir proje tanımlıyoruz ve kurum içinde bu projeyi tamamlamak isteyen kişilerden bir ekip oluşuyor. Bu zaman içinde yaygınlaştığında işe alma şekilleri, şirket içi iletişim şekilleri ve organizasyonlar değişime uğrayacak. Çalışanları bir göreve değil, şirketin ürettiği işler sonucunda neye ihtiyaç duyuyorsa oraya alacaksınız. Hangi işleri yapabildiğini, hangi konularda eksiklik hissettiğini bilen insanlara iş yaptıracaksınız. Bu çok ciddi bir değişim. İnsanların iş yapmaktan hoşlandıkları alanda verimlilikleri daha yüksek oluyor. Çok daha işbirlikçi ve ino-vatif, ancak zora gelmeyen yeni nesle sevdiği işi yaptırmanız gerekiyor. Yoksa kolayca bırakıp gidebilirler. Bu anlattıklarım 10 yıl içinde yaygınlaşmış olacak.

Olimpiyatlara dönecek olursak spor ve teknoloji birbirine yakınlaşmaya başladı, olimpiyat deneyimi size ne kazandırdı?

Lastik teknolojisi için Fİ neyse olimpiyatlar da IT için o. Olimpiyatta her ne yapıyorsanız yapacağınız şeyle ilgili bir aksama- gecikme şansınız yok. Olimpiyatlar sıfır hatayla teknolojinin en ideal uygulamalarının olması gereken bir platform. Kendini tam ispat etmiş teknolojileri olimpiyatta kullanılır. Atos 90’lı yıllardan beri olimpiyatlara destek veriyor. 2002 tarihinden bu yana her kış ve yaz olimpiyatlarında Atos, olimpiyatların teknoloji altyapısının tasarlanması, kurulması, test edilmesin ve olimpiyatlar süresince operasyonlarını gerçekleştirmesinden sorumlu. Olimpiyatlarda oluşan knowhow’ı diğer alanlara yayıyoruz.

Açık cevap uygulaması

Sizin ‘Öpen Answers’ isimli bir uygulamanız var. Bundan biraz bahseder misiniz?

Şirket içi hiyerarşiden şirket içi yerleşim planına kadar daima açık iletişimi benimseyen bir kültüre sahibiz. Her zaman insanlar arasında yakın iletişim, işbirliği ve belli samimiyete çok önem veriyoruz. Çalışanlarımızın her kademeden insanlarla iletişim kurması önemli. Çalışanlarımızın yaş ortalaması 30. Hiç kimsenin şahsi odasının bulunmadığı Atos Türkiye’de “Open Ansvvers (Açık Cevap)” uygulaması sayesinde çalışanlar her ay benimle yüz yüze görüşebiliyor. Gündemi tamamen onlar belirliyor. Bu herhangi bir izne tabi değil. Herkesin sabit bir odası yok. Kişiler mobil çalışıyor. Benim de odam yok zaten. Kişilerle ayak üstü de sohbet edebiliyorum. Açık Cevap uygulamasında her ay benim çalışma takvimime göre bir görüşme günü belirlenerek tüm ekibe ilan ediliyor. Bu bildirime yanıt veren ilk dört kişiyle o ay 15 dakika özel olarak görüşüyorum. Bir yapıyı yönetmek için hiyerarşiden fazla güç alıyorsanız orada başka eksiklikler vardır. Buna ihtiyaç duymadan bir yapıyı yönetiyorsanız birçok şeyi doğru yaptığınız anlamına gelir bu. Koltuğundan değil, liderlik tarzından beslenebilen yönetici aslında yöneticilik rüşdünü de ispat ediyordur.

Atos Türkiye, 2017 Asya Olimpiyatları’na hazırlanıyor

Türkmenistan Olimpiyatları’na yaptığınız hazırlıklardan bahseder misiniz?

Türkmenistan’daki 2017 Asya Olimpiyatları’na hazırlık yapıyoruz. Türkmenistan’da yaptığımız proje, diğer olimpiyatlarda kullandığımız altyapıyla tamamen aynı standartlarda. Somut örnekler vermek gerekirse, olimpiyatlarda netvrorkve iletişim altyapısını kuruyoruz. Bu altyapının üzerinde bazı süreçleri işleteceğiniz uygulama ve donanımlara ihtiyacınız var. Örneğin akreditasyon süreci. İlk başvuru aşamasından akreditasyonun bilgilerini içinde barındıran çipli kartların, sahada hangi cihazlardan geçeceği, nereyi açacağı ya da kapatacağına kadar olan bir süreç. Ya da bunun yayıncı tarafı. Oradaki yorumculara, oyuncuların geçmişi, kariyeri ya da oyun sonuçlarını gösteren bilgi sağlayan sensörler ya da cihazlara bilginin hızla iletilmesi gibi süreçlerden sorumluyuz. Ya da sporcuları düşünün. Bu sporcuların her biri, hangi müsabakada yer alacak, yeri ve zamanı nedir, doping kontrolü gibi uyulması gereken bütün takvimle ilgili her bilgiyi 2012’den itibaren mobil cihazlar üzerinden sunuyoruz. Bu bilgilerin hem farklı kaynaklardan toplanması hem de farklı kaynaklara dağıtılmasından sorumluyuz.

1 OCAK 2014 BİZİM İÇİN MİLAT OLACAK

Çalışanlarımızın yüzde go’ı kurumsal sosyal ağımızı ve uzaktan telekonferans sistemi sağlayan destekleyici çözümlerimizi kullanıyor. 2012 Londra Olimpiyatları’nın operasyonunu yapan Atos ekibi sıfır e-postayla bütün operasyonları başarıyla gerçekleştirdi. Aralık ayında bu sistemlerin en yoğun şekilde kullanımı sonucu performansını gözlemleyeceğiz. 2-20 Aralık tarihlerinde bütün Atos dünyası yoğun bir şekilde aynı anda bu sistem üzerinde çalışacak ve oluşacak olan performans neticelerini gözlemleyeceğiz. 1 Ocak 2014 bizim için önemli tarih. Gerçekçi olmak gerekir ki, e-posta kullanımı bu tarihte sıfır olmayabilir ama sıfıra her geçen gün daha çok yaklaşacağız.

Yeni iletişim modellerinin e-postadan temel farkı proaktif olması. Artık birebir iletişim değil, birden çokluya iletişim var. Gelecekte bir gün şirketler, emir komuta zincirinden çıkıp herkesin ilgi duyduğu ve sevdiği şekilde çalışanlarıyla iletişime geçecek. Örneğin Tvvitter gibi bir yapı üzerinden, bir görev belirlenecek ve çalışana dikte etmeden verilen bu görevi o an müsait ve istekli kişiler yapacak. Yani o tvveet’i okuyup o iş üzerine bir şeyler yapmak isteyen gönüllüler öne çıkacak. Görev tanımlarından ziyade şirket içinde görev üreten mekanizmalar etkin olacak.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu