Pazarlama Reklam

Viral mi, değil mi? Bütün mesele bu

Deney yaparken anneannesinin gazabına uğrayan çocuğun videosu sosyal medyayı salladı. En çok tartışılan da videonun Erikli Su’nun viral çalışması olup olmadığı…

ZOR günlerden geçiyoruz. Böyle bir dönemde iletişimin incelik gerektirdiğini daha önce yazmıştık. Bugünlerde yaptığınız iletişim çalışmalarının, yoğun gündem arasından sıyrılıp hedef kitleye ulaşması da oldukça zor. Öte yandan, tüm bu söylediklerimizi haksız çıkaran işler olmuyor değil; “Deneyci Çocuk” gibi…

Deney yaparken anneannesinin gazabına uğrayan çocuğun videosu son haftalarda özellikle sosyal medya gündemini salladı. Bir elinde Erikli Su şişesi, üzerinde de LC Waikiki tişörtüyle bilimsel deneye hazırlanırken, deneyi yarım kalan Bedirhan tüm ülkeye dert oldu. Türkiye’de bilimin gelişmemesinin sebebi olarak gösterilen bu sempatik videoyla ilgili tüm tartışmaları bir yana bırakıyoruz. Asıl merak ettiğimiz ise, bu videonun Erikli Su tarafından planlı yapılmış bir viral olup olmadığı…

viral-reklam

VİRAL DEDİĞİN TAM DA BU

Bana sorarsanız viral olma ihtimali yüksek; görüntülerin temizliğinden tutun da Erikli markasının ekranda çok net bir biçimde önde durması bu ihtimali güçlendiriyor. Erikli’nin konuyla ilgili sessizliği de, “Kesin viral bu” diyenlerin sayısını artırıyor. Oysa firmanın açıklama yapmaması gayet normal; çünkü viral reklam dediğimiz tam da yapan firmanın adının doğrudan geçmediği, insanların bunun bir reklam olduğundan habersiz bir şekilde birbirlerine yaydıkları bir pazarlama aktivitesi olarak adlandırılıyor. Son yıllarda şirketlerin reklam ve pazarlama aracı olarak gördüğü viral videolar için sosyal medya bir nimet. Viral videolardaki artışın sosyal medyaların gücünün yükselişine paralel bir şekilde ilerlemesi de bunu gösteriyor.

ÖNLENEMEZ YÜKSELİŞE HAZIR OLUN!

Bedirhan, sadece Erikli’nin farklı bir şekilde iletişimini yapmakla kalmadı; aynı zamanda pazarlama ve iletişim dünyasının artık videolara kayıtsız kalamayacağının da en somut kanıtı olmayı başardı. Bunun nedeni açık; artık daha az yazı okuyor ve daha fazla görüntü izlemeyi tercih ediyoruz. Ancak sınırsız seçenekler arasında izlediğimizin reklam olmamasını da talep ediyoruz. Araştırmalar, Avrupa’da en çok video izlenen ülkenin Türkiye olduğunu gösteriyor. Yaklaşık 25 milyon Türk’ün ayda 300’ün üzerinde online video izlediği hesaplanıyor. Tüm bu rakamlar, reklam kokmayan viral videoların önlenemez yükselişine hazırlıklı olmamız için sadece birkaç örnek.

7 ADIMDA VİRAL

Erikli Su’ya dönersek… Şayet Bedirhan, Erikli’nin planlı bir viral video çalışması ise, gerçekten yapanların “ellerine sağlık” demek lazım. Çünkü viral video, şirketler tarafından ilk bakışta kolay, zahmetsiz ve bütçesiz gibi algılansa da, işin perde arkası hiç de öyle değil. Doğru dürüst yapamayıp bu işi eline yüzüne bulaştıranlar, bırakın hedeflenen ilgi ve algıya ulaşmayı, markanın itibarında kayıp ve tüketiciyle aralarındaki bağlarda ciddi zedelenmeyle karşı karşıya kalıyor.

Viral video hazırlamak isteyen şirketlerin gözden kaçırmaması gereken adımlar ise şu şekilde sıralanıyor:

Planlanmamış strateji, strateji değildir: işin en başından senaryonuzu, çekim ve prodüksiyon detaylarını, sosyal medya ağlarından erişim ve ilgiyi artırmak için gerekli hazırlıkları ve bu iş için ayıracağınız bütçeyi planlayın.

Amatör ruh, profesyonel iş: izleyiciye doğal olduğu hissi verilmesinin ilk kuralı amatör çekimler. Ancak yanlış anlaşılmasın; bu videoların maliyetlerinin düşük olacağı anlamına gelmez. Çekim öncesi ve sonrasında doğru planlamalar yapılmıyorsa video kesinlikle istenilen etkiyi yaratamaz.

Az iyidir: Vermek istediğiniz mesajı kısa tutun. Tüketiciler, 2015’te uzun süreli videolara ve reklamlara daha az tolerans gösterecek. Viral videonun sıkıcı olmaması ve tüketicileri paylaşmaya teşvik edebilmesi için kısa olması da bir diğer şart. Ajansların ortak kanısı bu sürenin maksimum 1-2 dakikayla sınırlı tutulması yönünde. Hikaye önemli: Viral videoda anlatılanın çarpıcı ve tüketicilerin duygu dünyasında bir yere hitap etmesi gerekir. Bu nedenle komik, trajik veya duygusal bir senaryonuz olduğundan emin olun.

Erişimi unutmayın: Videoyu farklı sosyal ortamlarda paylaşılabilecek formlara sokmak gerekiyor. Mesela Youtube’da tıklanacak videonuzun fotoğrafları Instagram’da da paylaşılabilsin.

Körün gözüne parmak sokmayın: Markanız ve markanızla ilgili tüm mesajları ikinci plana atın. Viral video ile amacınız basın bülteninizde yazan bilgileri aktarmak olmamalı.

Suyu dalgalandırın: Viral video yaratmanın en kritik noktası, pasif izleyiciyi videoyu paylaşan aktif bir kullanıcıya dönüştürmekte yatıyor. Bunun için arka planda videonun izlenme oranını artıracak reklam çalışmaları ve tartışmalar yaratın. Konuyla doğrudan ilgili blog yazarları ve etkili isimlerle bağlantıya geçerek onları hedef kitlelerinizin örtüştüğüne ikna etmek de tercih edilebilir bir adım olabilir.

Peki ya Bedirhan, Erikli’nin viral çalışması değilse ve gerçekten de video bir rastlantıdan ibaretse… Bu durumda da Erikli’nin bu güzel fırsatı bir an önce kullanması ve bundan müthiş bir iletişim yaratması tabii ki mümkün, işin aslı şirket Facebook adresinden Bedirhan kampanyalarının hashtag’ini de kullanarak, “Küçük bilim insanımız Bedirhan’a #KalptenBirTeşekkür ediyoruz. Çalışmalarının devamım bekliyoruz” diyerek bu işe start vermiş bile. Tabii ki yeterli değil; Erikli’nin çalışmalarının arkasını bekliyoruz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu