Haberler

Teknik Direktörler ve Kazançları

En Çok Para Kazanan Teknik Direktörler

Teknik direktörler para basıyor, takımları şampiyon olsa da olmasa da milyonlarca euro kazanıyorlar. Reklam gelirleri, sponsorluklar, primler ve kendilerine tanınan mali kolaylıklar da cabası…

topİNGİLİZ Daily Mail gazetesi, en çok kazanan teknik direktörleri belirledi. Barcelona’yı bıraktıktan sonra biraz dinlenip Bayern Munich’in basına geçen İspanyol teknik direktör Pep Guurdiola, 17.8 milyon euro ile en çok kazanan futbol adamı oldu. Chelsea’de çok başarılı bir grafik çizdikten sonra İspanya’da Rcal Madrid’i çalıştıran ancak beklediği başarılı sonuçları alamayan Portekizli Jose Mourinho, 10 milyon eu-ro’dan biraz daha fazla gelirle ikinci sırada yer aldı. Halen Çin’de Guangzhou takımını çalıştırmakta olan İtalyan teknik adam Marcello Lippi, 10 milyon euro civarındaki kazancıyla üçüncü sırada yer buldu.

30 kişilik sıralamada, çok tanıdık iki isim de vardı. Beşiktaş ve Galatasaray’ın teknik direktörlüğünü yapan Romen Mircea Lucescu, 2 milyon 580 bin euro gelirle 25’inci sıradaydı. Bir başka tamdık isim, Beşiktaş’ın altı aylık (2004 Haziran – 2005 Ocak) eski teknik direktörü Vicente del Bosque, İspanya’yı dünya şampiyonu yapmasına rağmen 2 milyon 360 bin euro ile son sırada kaldı.

Guardiola’nm birinciliği şaşırtıcı değildi. İkinci sıradaki Mourin-ho’ya çok büyük fark atan Guardiola, iki şampiyonlar ligi şampiyonluğunu, üç lig birinciliğini, iki İspanya Kral Kupası şampiyonluğunu (Copa del Rey) Barcelona’ya kazandırdı. Halen çalıştırdığı Bayern Münich ise Almanya liginde, en yakın rakibi Bayer Leverkusen’e 13 puan fark atmış şekilde birinciliğini sürdürüyor.

SÜRPRİZ İSİM

Mourinho’nun ikinciliği de sürpriz değildi. Real Madrid’deki hayal kırıklığından sonra İngiltere’de eski takımı Chelsea’ye geri dönen Mourinho, hala Avrupa’nın en çok tutulan teknik adamı.

En çok kazanan teknik direktörler arasında üçüncülüğü Lippi’ye kaptıran Arsenal’in çalıştırıcısı Arşene Wenger ise asık suratına rağmen İngiltere’nin en çok sevilen, en çok takdir edilen futbol adamlarından. Listedeki tek sürpriz isim, İngiliz West Ham’in teknik direktörü Sam Allardyce’tı. Yönetimle arası iyi olmayan ve her maç sonrası gideceği söylenen Allardyce, mucizevi bir şekilde Roberto Mancini ve Rafael Benitez gibi ünlü isimleri geride bıraktı. Listedeki teknik direktörlerin sekizi İngiltere’de, beşi İtalya’da, dördü İspanya’da, üçü Almanya’da, ikisi Rusya’da çalışıyor. Şimdi bu isimlerin dördünü yakından tanıyalım.

Josep Guardiola i Sala… Arkadaşları ona kısaca “Pep” diyor. 43 yaşında olan Pep’in, futbol hayatının neredeyse tamamı Barcelona’da geçti. 1970’lerin efsane ismi HollandalI Johan Cruyffun çalıştırdığı “Rüya Takım” Barcelona’da orta saha oyuncusuydu. Aktif futbol hayatının son yıllarında Katar, Meksika ve İtalya’da da oynadı. İtalya’da bir doping testinin pozitif sonuç vermesi üzerine dört ay ceza aldı ve sahalardan uzak kaldı. Barcelona yönetimi, kendisine teknik direktörlük için bir şans verdiğinde kimse ondan fazla bir şey beklemiyordu. Ama o görevinin ilk yılında Barcelona’yı hem İspanya lig şampiyonu, hem Kral Kupası şampiyonu hem de Şampiyonlar Ligi şampiyonu yaparak üçlü zafer elde eden ilk teknik direktör olarak kendisini küçümseyenleri utandırmasını bildi. İkinci sezonunda başarılarını ikiye katladı ve “altılı zafer” kazandı. Böylece başarısının tesadüf olmadığını kanıtladı. 2011’de Katalan Parlamentosunun en prestijli ödülü olan Altın Madalya’yı aldı. Halen Alman teknik direktör Jupp Heynckes’in bıraktığı Bayern Munich’i çalıştırıyor.

cok kazanan teknik direktorler

SON ZAMANLARIN EN BÜYÜĞÜ

İkinci sıradaki Portekizli çalıştırıcı Jose Mourinho, pek çok futbol otoritesi tarafından, son zamanların en büyük teknik direktörü kabul ediliyor. Halen Chelsea’nin başında olan 51 yaşındaki teknik adam futbola, Portekiz İkinci Ligi’nde başladı. Futbola çok fazla kabiliyeti olmadığını fark etti ve Lizbon Teknik Üniversitesinde spor bilimleri okudu.

Daha sonra Ingiltere’de yöneticilik kurslarına yazıldı. Yine dc kulüpler kendisine büyük görevler vermekten kaçınıyordu. Porto ve Barcelona takımlarında çevirmen olarak çalıştı. Portekiz liginde Uniao de Leiria takımını, tarihinde göremeyeceği kadar yukarılara taşıyınca herkesin dik katini çekmeye başladı. Artık Portekiz’de hangi takımı çalıştırsa şampiyon yapıyordu. 2004’te Mourin-ho’nun Chelsea’ye transferi büyük olay oldu.

Chelsea’nin başına geçer geçmez takımı, 95 puanla şampiyon yaptı. Chelsea, 50 yıldır şampiyon olamıyordu. Topladığı puanlar ise bir rekordu. Fakat üç yıl sonra kulübün sahibi Roman Abramo-vich ile araları açıldı ve önce İtalya’ya sonra da Ispanya’ya gitti. Portekiz, ‘at’ İtalya, İngiltere ve Ispanya’da , şampiyonluklar kazandı. Kendisi dışında sadece üç teknik direktör Tomislav Ivic, Ernst Hap-pel ve Giovanni Trapattoni, dört değişik ülkede birden lig şampiyonluğu kazanmıştı.

ÇİN’DE BİR İTALYAN

Halen Çin’de Guangzhou’yu çalıştırmakta olan Italyan teknik adam Marcello Lippi’nin kariyeri de başarılarla dolu. 1996 ve 1998’de “Dünyanın En Başarılı Teknik Direktörü” seçilen Lippi, 2006’da da “En İyi Ulusal Takım Çalıştırıcısı” unvanını aldı. 66 yaşındaki tecrübeli teknik adam, 2007’de The Times gazetesinin, “Son 50 Yılın En Büyük Teknik Adamları” listesinde yer buldu.

Gelelim en renkli isimlerden Arşene Wenger’e. Ingiliz takımı Ar-senal ile adeta özdeşleşen 65 yaşındaki Fransız asıllı futbol adamı, Strasbourg doğumlu. Yine bir futbol adamı olan babası tarafından bu işe yönlendirildi. Fransa’da futbol okullarında eğitim alan Wen-ger, işe amatör kulüplerle başladı. Daha sonra Monaco, Nancy gibi birinci lig takımlarım çalıştırdıysa da ikisinden de kovuldu. Şansını Japonya’da bile denedi. Ama olmadı. 1996’da turist olarak gittiği Londra’da Arsenal’in bir maçını izledi. Kulüp yöneticilerinden biri arkadaşıydı. Maç sonrası o kadar yerinde tespitlerde bulundu ki, yöneticiler oybirliğiyle Wenger’i Arsenal’in başına getirdiler. Arsenal, o yıllarda ligin orta sıralarını bile zor görüyordu. Arşene Wenger, İngiltere için hiç bilinmeyen bir isimdi. İngiliz gazeteleri, yeni teknik direktör için “Arşene kim, kim?” şeklinde küçümseyici başlıklar attılar. Aynı basın, 18 yıldır takımın başında olan Wenger’e daha sonra “profesör” lakabını takacaktı.

Wenger, futbolcuların yetiştirilmesinden beslenme rejimlerine kadar her şeye karışan bir teknik adam. Fakat takımında disiplin kurmamakla eleştiriliyor.

Bunun kanıtı, Arsenalli futbolcuların 1996-2010 arasında 80 kez kırmızı kart görmüş olması.

Wenger futbolu, seyirciyi eğlendirmesi gereken bir şov olarak tanımlıyor ve yıldız futbolcuların transferinden çok alt yapıdan genç futbolcu yetiştirilmesiyle daha çok ilgileniyor. Kendisi aynı zamanda Kraliçe’den bir tür liyakat nişanı olan OBE (Order of the British Empire – Britanya İmparatorluğu Rütbesi) alan ilk ve tek yabancı.

Alev Rigel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu