Ekonomi - Borsa - Hisse Senedi

Siyah Kuğular; peşimizi bırakmıyor

Siyah Kuğu: Olması ihtimal dışı görülen, fakat gerçekleştiğinde etkisi çok büyük olan ve bir kez gerçekleştikten sonra, onu daha az rastlantısal kılacak bir açıklama uydurduğumuz olaylara verdiğimiz isim.

İNGİLTERE’NİN Avrupa Birliği’nden ayrılmasının oylandığı BREXIT’in ardından ABD’de Trumpîn Başkan seçilmesi yeni bir sürpriz oldu. FBFın hafta başında Clinton’u, dışişleri bakanlığı dönemini kapsayan e-posta skandali ile ilgili soruşturmadan aklamasıyla birlikte, Clinton’un seçimi kazanacağına yönelik beklentilerde artış olmuştu. Ancak Çarşamba sabahı Trump’ın önde olduğunun görülmesi tam anlamıyla bir şok yaşanmasına neden oldu. Borsalar tarafına baktığımızda bu şokun etkisi sınırlı oldu gibi görünse de faizler ve kurlar tarafında bu şokun etkisi daha net hissedildi.

yatirimci bekleyen is fikirleri

FAİZ VE KURDAKİ ARTIŞLARA DİKKAT!

Trump’ın kampanya döneminde ki açıklamaları ve oluşturulan algı kampanyası göz önüne alındığında, beklenmeyen bu sonuca piyasaların ilk tepkisinin panik yönünde oluşması gayet normaldi. Anormal olan Trump’ın seçim sonrası içeriğin çok büyük bir bölümünün kürsüdekilere ve çevresindekilere teşekkürden oluşan ilk açıklamalarının ardından, oluşan paniğin etkilerinin tamamının geri alınması hatta pozitif tarafa geçilmesiydi. ABD’de hisse senetleri endeksleri ilk şokla limit down olurken (düşebilecekleri en fazla oran olan yüzde 5 kayba ulaşırken) günün sonunda artıda kapanmayı başardılar. Benzer durumlar Avrupa tarafında ve bir gün gecikmeli olarak Asya tarafında da yaşandı. Trump’m konuşmasından teşekkürleri çıkardığımızda geriye kalan en önemli mesaj ABD’de kamu yatırımlarının hız kazanacağı oldu.

Önceki açıklamalarında FED’in faizleri düşük tutmasının hata olduğunu savunan ve göreve gelmesi durumunda Yellen’in görevine son vereceğini ifade eden Trump’m bu iki açıklaması ABD’de kamu harcamalarının artacağı, enflasyon ve faizlerin yükseleceğinin işareti oldu. ABD’de 10 yıllık faizler 2016’nm ilk birkaç gününü göz ardı ettiğimizde 2016’nm en yüksek seviyesi olan yüzde 2.15’e kadar yükseldi. ABD faizlerindeki yükseliş dünyanın geri kalanında da faizler üzerinde etkili olurken, dolar birçok para birimi karşısında değer kazanmaya başladı. Piyasanın faiz-kurlar ve hisse senedi piyasası olarak üç sacayağından oluştuğunu göz önüne aldığımızda, ABD seçimleri sonrası yükselen faizler ve dolar karşısında değer kaybeden para birimlerinin yansıması olarak hisse senetlerinde de düşüşler görmek normal olandı. Ancak ilk anda hisse senetlerinin bir anomali oluştuğunu gördük. Bu durumda ya faiz ve kurlar ya da borsalar yanlış bir fiyatlama içinde. Cuma günü hisse senetlerinde yaşanan düzeltmeler bu anomalinin daha fazla artmasını engellese de henüz faiz ve kurlar tarafındaki etkinin borsalar tarafında tam olarak fiyatlanmadığını düşünüyoruz. Geçmiş tecrübeler, bu tür anomaliler oluştuğunda en güvenilir olanının faizler, onu takip edenin kurlar ve en az güvenilir olanın borsalar olduğunu gösteriyor. Kısa süre içinde faiz ve kurlar tarafında ciddi bir düzeltme yaşanmaz ise hisse senetlerinde Trump etkisi gecikmeli olarak gelebilir. Bu nedenle kısa vadede hisse yatırımcılarının temkini elden bırakmamaları gereken bir döneme girdiğimizi düşünüyoruz.

TRUMP OYUNUN KURALLARINI DEĞİŞTİREBİLECEK Mİ?

Seçim kampanyası döneminde detayları olmayan birçok söylemle ekonomi dünyasının kafasının karışmasına neden olan Trump, Ocak 2017’de resmen görevi devralmış olacak. Kamu harcamaların artırılması ve serbest ticaret anlaşmalarının sonlandırılarak başta Çin olmak üzere ithalata yüksek vergiler getirilmesi gibi görüşleri sıkça tekrarlayan Trump’m bu konularda atacağı adımlar tüm dünyada kartların yeniden dağıtılması anlamına gelebilir. Kısa süre içinde iktidarın yumuşatıcı etkisi Trump’ı etkisi altına almaz ise ABD’de faizlerdeki yükseliş ve doların uluslararası piyasada daha da değerlenmesi ve başta başta demir, çelik, bakır gibi ürünler olmak üzere sanayide kullanılan emtiaların fiyatlarmda artışların devamı gelebilir. Bizim beklentimiz FED’in aralık toplantısmı da göz önünde bulundurunca önümüzdeki bir aylık dönemde faizler ve kurlarda aşağı yönlü hareketlerin sınırlı düzeltmeler olarak kalacağı şeklinde. Bu nedenle faizler ve kurlarda kısa vadede volatilitenin yüksek ancak yönün genel olarak yukarı yönlü olacağı bir ayın bizi beklediğini düşünüyoruz.

ABD’DE FAİZLER YILIN ZİRVELERİNDE

FED’in faizleri düşük tutmasının hata olduğunu savunan ve ABD’de kamu yatırımlarına hız vereceğini açıklayan Trump’m bu iki söylemi faizlerdeki yükselişi açıklamaya yetiyor. ABD faizlerindeki yükseliş, dalga etkisi ile diğer ülkelere de sıçrarken, henüz arzu edilen büyüme kompozisyonundan oldukça uzakta olan ve yüksek borçluluk oranlarıyla mücadele edilen bir dünya ekonomisi için bu durum çok önemli bir risk oluşturuyor. ABD’de bu kanalla faizlerin yükselmesi, beklentilerin bu yöne verilerek enflasyonun da sıçramasına neden olabilecek bir etkenken, bu senaryonun gerçekleşmesi durumunda, dünyanın geri kalanının bu değişime adapte olamaması durumunda güçlenecek olan dolar ABD ekonomisi için yeni bir tehdit oluşturabilir. Bu nedenle faizler konusunda geçtiğimiz haftaki görüşlerimize nazaran daha yukarılarda oluşacak bir dengeye hazır olmak gerektiğini düşünmekle birlikte, radikal bir söylem ve eylem değişikliğine gidilmesini beklemiyoruz.

Borsa İstanbul’da bir kez daha 75 bin altı gündemde

Geçtiğimiz hafta 74.500 ile 77.100 arasında dalgalanan endeks, haftayı 75,174’ten tamamladı. Endeksin son altı aylık performansı göz önünde bulundurduğumuzda 75 binin altında çok fazla kalmak istenmediği görülüyor.

Buna karşın son günlere bu bölgeden uzaktaşamayan endeksin bir kez daha 75 bin altındaki rakamları teste etme olasılığı artıyor. Özellikle faizler ve kurlar tarafından gelen baskı, kısa süre içinde hafiflemeyecek-olursa endekste 15 Temmuz sürecinden sonra bir kez daha 70-75 bin aralığında dip çalışması görme ihtimalimiz kuvvetlenecektir. Bu nedenle BIST’te kalıcı bir toparlanma görmeden önce faiz ve kurlar tarafındaki stresin azalmasını beklememek gerekiyor.

Faiz ve kurların baskıladığı BIST, diğer tarafta 70-75 bin aralığında cazip hale gelen çarpanlar nedeniyle yeni fırsatlar sunuyor. Bu iki durum endekste aşağı ve yukarı yönlü hareketleri sınırlayarak bahsettiğimiz bu bölge içinde bir kanal oluşma ihtimalini artırıyor. Sonrası içinse Trump’m ortaya koyacağı ekonomi programının netleşmesini beklemek gerekiyor.

Dolar/TL’de 3.30 çıpası oluştu

Geçtiğimiz hafta ABD Başkanlık seçimlerinde Trump’m önde olduğunun anlaşılması ile birlikte gece likiditenin düşük olduğu saatlerde 3.30’u gören Dolar/TL’de bu seviye artık yeni çıpa oldu. Bu tür zamanlarda ilk şokta görülen bu fiyatların ardından kısa sürede bu bölgeden uzaklaşılamazsa bu seviyelerin tekrar test edilme ihtimali artmaktadır.

Geçtiğimiz hafta kurun bu bölgeden uzaklaşamaması yatırımcıların zihninde 3.30 çıpasının oluştuğunu bir işareti oldu. Bu nedenle kısa süre içinde kurun bir kez daha burayı test etme olasılığının yüksek olduğunu düşünüyoruz.

Sonrasının ise yukarıda bahsettiğimiz gerekçelerle ABD’de faizler başta olmak üzere küresel piyasalara bağlı seyredeceğini düşünüyoruz. Hafta içinde stres azalacak olur ve kurlar son yükselen trendin de bulunduğu 3.15-3.20 aralığına doğru gerileyecek olursa bu bölgenin alım fırsatı olarak değerlendirileceğini düşünüyoruz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu