Şirket Haberleri

Şirketler 2017 bütçesini ‘kurşun kalemle’ yazıyor

Son dönemde ekonomide yaşanan belirsizlik nedeniyle geleceğe ilişkin hesap yapmakta zorlanan şirketler, 2017 yıh bütçelerim ‘kurşun kalemle’ yazıyor. Son iki aylık süreçte döviz kurlarmda yaşanan artış yüzünden 2016 yılı bilançolarmda sapmalar yaşanıyor. Bu nedenle de şirketlerin 2017 ydı bütçelerinde kur riski ve alacak tahsilatı yönetimi en önemli konular haline gelmiş bulunuyor.

Son iki aylık süreçte dolar kurunda yaşanan sıçrama birçok şirketin bilanço hesaplarını bozdu. Moody’s’in Türkiye’nin kredi notunu yatırım yapılabilir seviyenin altına düşürmesiyle yükselmeye başlayan ve ABD’de Donald Trump’ın başkan seçilmesiyle hızlanan dolar kurundaki artış 2017 bütçe hazırlıklarına negatif yansıdı. Geçen hafta Başbakan Binali Yıl-dırım’ın açıkladığı teşvik paketi yatırımlar açısından iyimser bir hava yaratsa da 2017 yılında beklenen referandum, AB’de beş ülkede yaşanacak seçimler, Trump’ın nasıl bir politika izleyeceği ve Suriye’de yaşanan sürecin seyri hesap yapmayı zorlaştıran nedenler olarak öne çıkıyor.

Şirketler, bütçelerin ‘kurşun kalemle’ yazıldığı bu dönemde yatırım ve büyüme planlarında temkinli iyimser olmayı seçiyor. Şirket yöneticileri için 2017 yılı bütçe yönetiminin öne çıkacağı bir yıl olacak. Döviz kurundaki dalgalanmalar, ihracatta yaşanan zorluklar ve düşük büyüme rakamlarıyla bir nevi ciddi bir sınavdan geçen iş dünyasının önde gelen aktörleri, önceki hafta gerçekleşen CEO Ajanda 2017 toplantısında bilançolarda risk yönetimine işaret etmiş ve bütçeleri hala tamamlayamamanın sıkıntısına dikkat çekmişti.

Bütçe denge

Bütçelerde öne çıkan 4 başlık

1. Kur riski ve buna karşılık bilanço yönetimi,

2. Maliyet enflasyonu ile finansman yönetimi,

3. Borçluluğun yönetimi,

4. Alacak tahsilat riski.

ÇALIŞMALAR HALA SÜRÜYOR

Bütçe çalışmalarının sürdüğünü belirten Kibar Holding CEO’su Tamer Saka, grup olarak 2017 yılının 2016’dan daha iyi olacağını ve temkinli iyimserlik içinde olduklarını ifade ediyor. Fakat bu dönemde bütçe yönetiminin önemine işaret eden Saka, eski bir risk yöneticisi olarak şirketlerin kur riskinin yönetimiyle ilgili yaptıkları çalışmalarda epey mesafe kat ettiklerini görmenin sevindirici olduğunu söylüyor. Saka, aslında kur riskinin olmasının değil, yönetilmesinin önemli olduğunu vurguluyor.

Akkök Holding CEO’su Ahmet Dördüncü ise böyle bir süreçte bütçeyi yaparken ilk etapta doları 3,25 TL öngörerek planlama yaptıklarını söylüyor. Fakat son süreçte bu rakamı 3,45-3,65 TL seviyelerine taşıdıklarını kaydeden Dördüncü, “Ancak nereye gidecek bilemiyoruz, dolayısıyla bütçemiz üzerinde çalışmaya devam ediyoruz” diyor.

Sabancı Holding CEO’su Zafer Kurtul ise 2017’nin belirsizliklerle dolu bir yıl olduğunu ve büyümenin biraz daha zor olacağını öngördüklerini ifade ediyor. Bilanço maliyetlerinin yükseleceğini ve bu nedenle negatif bir yıl beklenebileceğini belirten Kurtul, 2017 yılında kur riski almamaya dikkat edeceklerini söylüyor.

TAHSİLAT VE KUR RİSKİ

2016 yalnızca Türkiye için değil diğer pek çok ülke için de zorlu bir yıl oldu. Çin’de borsanın düşüşünü gördük, petrol fiyatları varil başına 20 doların altında seyretti, Brezilya’da başkana karşı görevi kötüye kullanma suçlamaları söz konusu oldu ve görevden uzaklaştırıldı. İngiltere Brexit referandumu ile Avrupa Birli-ği’nden ayrılma kararı aldı ve ABD seçimlerini Trump kazandı. Tüm bunlar yatırımlar ve finansmanla birlikte ticareti de etkileyen unsurlar oldu.

Tüm bu global gelişmelere dikkat çeken Euler Hermes Türkiye CEO’su Özlem Özüner, bu gelişmeler karşısında kur seviyesini öngörmenin güç olması gibi nedenlerden dolayı şirketlerin önümüzdeki yıl için plan yapmalarının zorlaştığını söylüyor. Böyle bir ortamda bütçe hazırlanırken beklenen büyüme hızı, sektörün dinamikleri, alman ekonomik önlemler veya düşünülen reform ajandası gibi konuların ön plana alınması gerektiğini kaydeden Özüner, bütçe yaparken iyi ve kötü senaryolara göre hassasiyet testleri yapılması gerektiğini anlaüyor. Özüner, “Trump’ın başkanlık seçimlerini kazanması sonrasında dolarda gerçekleşen yükselişi de göz önünde bulundurarak,

2017 yılına yönelik bütçeler çalışılırken Amerikan Merkez Bankası’nın faiz artışlarının da hesaba katılması gerektiğini söyleyebiliriz. Euler Hermes olarak 2017 yılında Türk şirketlerinin göz ardı etmemesi gereken iki ana konunun alacak tahsilatı riski ve kur riski olduğunu düşünüyoruz” diyor.

SİSİN DAĞILMASI BEKLENİYOR

Coface Yönetim Kurulu Üyesi ve Coface Sigorta Genel Müdürü Emre Özer ise bilançoların firmalara değer katan enstrümanlar haline geldiğini, bu nedenle doğru hazırlanması ve kullanılmasının işletmenin verimliliğini etkilediğini anlatıyor. Özer, henüz bütçe çalışmalarına devam eden şirketlerin yıl sonuna kadar sisin en azından bir miktar dağılmasını beklediklerini söylüyor. Bütçenin bir yol haritası ve pusula olduğunu kaydeden Özer, “Doğru yolda gidip gitmediğinizi gösterir. Belirsizlik ortamında çok daha fazla önem teşkil etmesine rağmen, yetersiz verilere dayalı bir harita şirketlerin belirsizlikte kaybolmalarına neden olabilir. Bu durumda yapılması gereken şey yıl içinde her çeyrek bütçenin güncel verilere dayalı revize edilmesidir” diye konuşuyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu